Sayın Adnan Oktar'ın 7 Ekim 2016 tarihli sohbetinden önemli başlıklar
ucgen

Sayın Adnan Oktar'ın 7 Ekim 2016 tarihli sohbetinden önemli başlıklar

48749

A9 TV; 7 Ekim 2016

 

Bediüzzaman “Ahir Zamanda Deccal, İnsanların Hırs Ve Ayrılığından Faydalanıp Tüm Dünyayı Ele Geçirir” Diye Anlatıyor

“Ehadis-i Şerife’de gelmiş ki” diyor Bediüzzaman, “Ahir zamanın süfyan ve deccal gibi nifak ve zındıka” yani nifak münafıklar, münafık Müslümanların başına geçiyor; çünkü milyonlarca münafık var Müslüman aleminde. Onlardan casuslar elde ediyorlar, yazarlar elde ediyorlar, düşünürler, profesörler, ilahiyatçılar elde ediyorlar. Bu münafıklar veyahut cami hocası veyahut işte Nakşibendi oluyor adam veyahut Rumi oluyor veyahut Kadiri oluyor, Şeyh oluyor fakat bunların emrinde oluyor. “Ve zındıka” yani zındık direkt dinsiz, ateist dinsiz. Ateist değil dinsiz, din karşıtı, dine muhalif olan kişi. Bak “Süfyan ve deccal gibi nifak ve zındıka başına geçecek” bütün küfür ehlinin ve bütün münafıkların başına geçecek. Bak bunlar bir topluluk olarak, bir ümmet olarak dünyada başlarıyla temsil ediliyorlar. Mesela Müslümanların başı yok. Mesela bak küfür ve zındıkanın başı var. Ehli nifakın mesela münafıkların başı var. Mesela münafıkları hep kilit noktalara getiriyorlar bakın dikkat edin hep münafıklar hep kilit noktalarda ve bütün melanet ve pisliği de münafıkların yaptığını görüyoruz, açıklamalarını falan görüyorsunuz münafıkların. Müslüman görünümlü ama münafık olduğu her yerden akıyor alenen münafık, Allah’a, dine demediğini bırakmıyor fakat Müslümanım diyor.” Ve zındıka” yani Darwinist, materyalist, Allah’ı inkar edip Müslümanlara karşı mücadele verenler. “Başına geçecek” bunların başına geçecek “eşhası müthişe” müthiş şahıslar işte İngiliz derin devletinin elemanları. “Eşhası müthişe, muzırralara” yani muzır baş belası olanlar. “İslam’ın ve beşerin hırs ve şikakından” yani birbirleriyle mücadele etmesi ve kindar hırslı olmalarından, birbirlerine karşı işte haset etmesi, kıskançlığı, öne geçme hırsı, büyüklük hırsı “şikakından istifade ederek az bir kuvvetle” diyor bak ‘az bir kuvvetle’ İngiliz derin devletinin çok az bir kuvveti var. “Nevi beşeri” bütün dünyayı bak “nevi beşeri” bütün dünyayı “hercümerç eder.” Her yerde savaşlar, katliamlar, darbeler bütün dünya kaynıyor görüyorsunuz. “Ve koca alemi İslam’ı esaret altına alır.” Bütün Müslüman alemi esaret altında şu an, İngiliz derin devleti tarafından esir alınmış durumda. (Mektubat sayfa 277)

 

İngiliz Derin Devleti de Bir Avuç İnsanla, İnsanların Hırsından Faydalanıp Tüm Dünyayı Karışıklığa, Savaşa, Çatışmaya Sürükleyebiliyor

Darwin’i ortaya atan dünya derin devletidir. Dünya derin devletinin de yani İngiliz derin devletinin içyapısında büyük bir bölüm Masonik yapılanmadır. Mesela Darwin’in dedesi Erasmus Darwin yüksek dereceli bir masondur, belgesi var bende. Bak dedesi Mason, ta o zaman bu ortaya konmuş. İngiliz derin devleti ta o zaman dedesi devrinde Darwinizm’i ortaya koymuş, hazırlamışlar. Zamanı gelince bunu sözcü olarak ortaya çıkartmışlar. Hatta Darwin diyor ki, dedesinin etkisinde kaldığını, Darwinizm’i incelediğini fakat dedesinden gelen bu fikirlerden dolayı bunalıma girdiğini, Allah’ı inkar etmek mecburiyetinde kaldığını ve intihar etmeyi düşündüğünü mektuplarında yazıyor. “Hayat bana boş geliyor” diyor. “İntihar etmek istiyorum” diyor. Bak İngiliz derin devleti, deccaliyet bir insanı ne hale getiriyor görüyor musun? Darwin’i ortaya çıkaran İngiliz derin devletinin desteklediği, çok önemli gördüğü şahıslardan Thomas Huxley. Thomas Huxley; üstad derecesinde masondur. Yani otuz üçüncü derecedendir. Aynı masonluk şu an bir kısmı Darwinizm’e karşı mücadele veriyor. Bir kısmı Mehdiyet’in çıkması için mücadele ediyor. Ama bunlar da deccalın çıkması için yardımcı olmuşlar.

 

Münafıkların Sahtekarlıklarını Deşifre Ettiğimiz Her Çalışma Onların Oyunlarının Bozulması İçin Önemlidir. Çirkinliklerini Hep Anlatmak Lazım

Her samimiyetsizliği çok kapsamlı anlatalım. Hep bütün anormallikler samimiyetsizlikten çıkıyor. Samimiyetsizlikleri ve insanların gücü yetmiyor.  Çok oyuncu oluyor insanlar. Mesela sahtekarlık yapanın yanına kalıyor. Üçkağıtçılık yapanın yanına kalıyor. Yalan söyleyenin yanına kalıyor. Münafıklık yapanın kalıyor. Ahirette cezalanıyor ama dünyada yanlarına kalıyor. Veriyor Allah belalarını fakat insan açısından yanına kalıyor. Halbuki insan açısından yanına kalmaması lazım. Mutlaka rezil kepaze edilmeleri lazım.  İlimle, irfanla, kanunla, hukukla. Hiçbir şekilde yanlarına bırakılmaması lazım. Ama anlatımı güç olduğu için insanlar yapamıyorlar. Çaresiz kalıp bırakıyorlar. Mesela adam gözünün içine baka baka yalan söylüyor. İspat edemiyor. Sahtekarlık yapıyor. İspat edemiyor. Hep çekiliyorlar. Mesela münafıklığı da ispat edemiyor. Onun için biz mesela münafık kitabını yaptık gayet güzel oldu. Okutuyoruz da. Duymadım da yok. Çünkü münafık, kitabı okumaz zaten. Ama nereye giderse münafığa kitapla karşılaşma imkanını vermek lazım. Yani her yere gittiğinde o şahıs ya kulağına, ya gözüne münafıklıkla ilgili bir bilginin çarpması lazım. Mesela caps yapıyorsunuz, gözüne çarpıyor. Konuşma yapıyorsunuz, kulağına çarpıyor. O kapatmaya gidinceye kadar bile onun kulağına gelenler ona yeter. O mesela koşarak müzik açmak ister onu duymamak için. Veyahut gürültü yapmak ister. Veyahut tamamen sesini kesmek ister. Ama eli kumandaya gidene kadar da dinlemiş olur. Bir dinler, iki dinler, on dinler o ona yeter yani zaten. Üç beş satırı bile yeter.

Şeytandan Allah’a sığınırım “Münafık erkekler ve münafık kadınlar,”münafıkun ve münafıkat “bazısı bazısındandır; kötülüğü emrederler, iyilikten alıkoyarlar” yani sürekli pislik yapar. “İyilikten alıkoyarlar, ellerini sımsıkı tutarlar.” Cimri olurlar. Hep çıkarcı. “Onlar Allah'ı unuttular;” münafığın özelliği Allah’ı unutmasıdır. Unuttuğu için manyaklık yapar. Densizlik yapmasının nedeni Allah’ı unutmasıdır. “O da onları unuttu.” diyor.  Allah’ın unutması onun üzerine tabii bela yağıyor. Allah canını yakıyor. “Şüphesiz, münafıklar fıska sapanlardır.” (Tevbe Suresi, 67) Fısktan kasıt Kuran’ın hükümlerini yapmayanlardır. Ama çeşit çeşit münafık var. Birden yüze kadar münafık çeşidi vardır. İnsanlar istiyor ki böyle adam bir gün savaş olsun. Tam savaşa çıkacakken birisi gelsin. “Ey ahali bu sıcakta savaşa çıkmayın” öyle yapmıyor ki münafık. Yüz bin çeşit modeli vardır. Orada Müslüman kıyasla bulacak münafığı. Münafık derken tabii damgalama anlamında değil. Münafık karakterini bulmuş oluyor.  Zaten münafık karakterini anlatırken adamı vazgeçirmek için anlatıyorsun sen. Münafıklığına devam etsin diye anlatmıyorsun. Kurtulsun, dinde kardeşim olsun, İslam’ı yaşasın. Cennete gitsin diye anlatıyorsun.

 

(Kurtulmuş; Fethullahçı terör örgütü elebaşı Fethullah Gülen’e “Ya sen kimsin? Niye hatasızsın?” diye sormadığını söyledi. Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü. “Kendisini kainat imamı olarak tayin ediyor. Mehdi’yim, Mesih’im diyecek de buna dili varmıyor.”)

Yok, kardeşim adam Mehdi’ye de Mesih’e de karşı. İngiliz derin devleti adama tavrını koymuş. Bu da bunu kabul etmiş. Mehdiyet’i samimi olarak kabul etmiyor. Öldü diyor “İsa Mesih öyle bir şey yok” diyor. Adamlar konuya daha hala müteallik olamamışlar. Bunun daha hala kainat imamı olacağını zannediyor. Kardeşim kainat imamı Londra’da yaşıyor. Onların kainat imamı dediği adam. Tek gözü kör bir adam. Adam imamı seçmiş zaten. İmam bitmiş. İmam diye bir dert yok yani. Allahsız, Kitapsız bir imam var ortada yani. Adam davasından vazgeçmiş dava bitmiş. Yani Mehdilik iddia edecek durum yok. Deccalın gücünü görüp de, deccalın pençesini sırtına geçirip de bir adamın Mehdilik iddia etmesi mümkün olmaz. Deccalın bütün gücünü, acımasızlığını görmüş. Nasıl Mehdilik iddia etsin? Ne diye Mehdilik iddia ediyor? Esir almış zaten onu deccal. Deccaliyet esir almış bitmiş. Ve deccaliyet esir aldıktan sonra dedi ki, “Ben Mehdi diye bir şey kabul etmiyorum” diyor. Adam samimi olarak söylüyor bunu. Taktik yapmıyor. “İsa Mesih diye bir şey yok” diyor. Bediüzzaman söyledi ama sizi kandırdı” diyor. “Öyle bir şey yok” diyor. “İsa Mesih öldü” diyor. Bu İngiliz derin devletinin fikridir. Adam artık bitirmiş konuyu, öyle bir şey yok. Fethullah Gülen “Ben bittim” diyor yani adam. Ben size söyleyeyim. Açıkça ben bittim diyor. Bitmiş adam esir alınmış artık yani. Ben onu on yıl önce söyledim. “Esir alındı” dedim. “Allah bir demesinin dışında hiçbir sözüne itibar etmeyin” dedim. “Esir o” dedim. Herkes biliyor bunu. On yıl önce söyledim ben bunu. Deccala teslim olmuş. “Deccala ben teslim oldum” diyor. Burada bir Mehdilik iddiası yok. Yani net olarak Mehdiyet iddiası yok. İslam’ın dünyaya hakimiyeti iddiası yok. Zaten açıkça söylüyor “Ne İslam’ın hakimiyeti öyle bir konu yok” diyorlar. Yani İngiliz derin devletinin hakimiyeti bitmiş. Teslim alınma işlemi bitmiş. Bu kadar açık. Karmaşık bir şey yok.

 

Abdülhamit Döneminde Yapılan Yanlışlar Çok Açık. Abdülhamit Mağdur Olduğu İçin Şefkatle Yaklaşırız Ama Bu Yapılan Yanlışları Görmezden Gelmeyiz

Abdülhamit’le ilgili yüz yıldan beri böyle bir açıklama olmadı. İlk defa oldu ve atom bombası etkisi yaptı. Bak Atatürk’e benzetip kurtarmaya çalışıyor. Atatürk kim? Abdülhamit kim? Sen ne konuşuyorsun yani? Kardeşim Atatürk bir kere kabadayıdır. Kabadayının hasıdır ve çok delikanlıdır. Bir tek Allah’tan korkar. Burada adam “buyurun alın” diyor. Öyle bir konu yok ki. Atatürk ne diyor Çanakkale’de? “Ben” diyor “buraya savaşmaya geldiğinizi falan söylemedim” diyor. “Ölmeye çağırdım sizi” diyor. “Hepiniz öleceksiniz” diyor. “Tamamınız öleceksiniz onun için geldik buraya” diyor. “Ölmeye geldik” diyor. İki yüz bin kişi. İki yüz bini de ölüyor, şehit oluyor. “Ben sizi şehit olmaya çağırdım” diyor. “Savaşa çağırmadım” diyor. “Savaş diye bir şey yok” diyor. “Şehit olmaya çağırdım” diyor. Bu kabadayılıktır işte, delikanlılıktır. Bak adamlar sırtlarına baka baka geri gittiler. Sıkıysa bir daha gelsin. İngiliz derin devletinin rezil olduğu bir olaydır Çanakkale. Mahvolduğu bir olaydır.

Abdülhamit “Irak’tan niye toprak almıyorsunuz?” diyor. Abdülhamit olsa çoktan vermişti, gitmişti İstanbul yani. Konu kapanmıştı. Bir daha sakın Atatürk’ü Abdülhamit’e benzetmesinler. Ama küfür ettirmem ben Abdülhamit’e. Acze düşmüş, gücü yetmemiş bu kadar. İngiliz derin devleti ezdi bu insanı. Bundan sonra sıkıysa yapabilsin İngiliz derin devleti de göreyim. 83 milyon karşılarındayız. Böyle kabadayı millet de pek bulunmaz söyleyeyim. İngilizler de kendilerini kabadayı zannediyorlar. O zaman gelsin buyursunlar bakalım. Nasılmış bu? 

Şimdi şu özerklikçi var ya bizde ekipler. Özerklik yanlısı. İlk bunun uygulayıcısı Abdülhamit’tir. Mesela Girit’te gayet güzel her şey gidiyor. “Ben size bir özerklik vereyim” diyor. Yerel yönetimleri güçlendiriyor. Sonra adamlar toplanıyorlar “Biz bağımsızlığımızı ilan ettik” diyor. Çünkü özerkliği vermişsin. Yerel yönetimleri de güçlendirmişsin. Adamlar da diyor toplanıyorlar, “Özerk olduğumuza göre artık biz bir bağımsız devletiz, teşekkür ederiz” diyorlar. “Osmanlı’dan koptuk. Yunanlılara katıldık” diyorlar. Bunu yapan kim? İngiliz derin devleti. İngiltere’nin desteğiyle yapılıyor bu. İngiltere’nin desteğiyle. İngiltere’yi de bak bu vakte kadar anlamamış birçoğu. Bak şu an yer gök inliyor. Herkes farkında. Fethullah Gülen’i daha hala. Mehdiliği kalmış mı adamın? Mehdilik falan diye bir şey yok. Bütün gücüyle mücadele ediyor Fethullah Gülen. “Mehdilik yok” diyor. “İsa Mesih de yok. İttihad-ı İslam’da yok” diyor. Şiddetle karşı İttihad-ı İslam’a “öyle bir şey yok” diyor. İngiliz derin devleti yapacağını yapmış bitmiş iş. Adamlar darmadağın etmiş. Yok öyle bir şey. İnternet sitelerinde homoseksüelleri savunuyorlar. Kaç defa uyardım? Darwinizm’i savunuyorlar. Ama bizden de çekiniyorlar. Yarım yamalak savunuyorlar. Ben uyarınca hep kaldırtmışlardı o zamanlar. Yani ona pek güçleri yetmiyor. Ama Rumilik konusunda kararlılar. Rumilikte de aşağı yukarı her yol var. Şarap da içilebiliyor. Oğlancılık da var. Her şey var. O gözle baktıkları anlaşılıyor adamların üsluplarından. Çünkü homoseksüelliği savunuyorlar.

PAYLAŞ
logo
logo
logo
logo
logo