A9 TV, 18 Haziran 2016
(Amerika’nın eski Başkan Yardımcısı Dick Cheney’nin Ulusal Güvenlik Danışmanı John Hannah, Amerika’nın Erdoğan’ı devirme projesi olduğunu iddia etti.)
Tayyip Hoca’yı devirecekler miymiş? Niye denemiyorlar? Tutan mı var? Kendilerini ne kadar yetenekli zannediyor bunlar, ne kadar güçlü zannediyor, ne kadar şımarmışlar, ne kadar ferahlamışlar. “İstediğimizi deviririz, istediğimizi getiririz, istediğimizi götürürüz.” Hiçbir şey yapamazlar. Kendilerini bir şey zannetmelerinin sebebi, esaslı bir şeyle karşılaşmamış olmalarından kaynaklanıyor. Akıllarını başlarına alsınlar, kanunla hukukla dünyayı başlarına geçiririz. Seksen milyon şehit olmaya hazır Türkiye’de, söyleyeyim. Seksen milyon şehit olursa, sekiz milyar da kalmaz, hiç kimse kalmaz, dünya da kalmaz. Kıyamet kopar. Akıllarını başlarına alacaklar. Dangalaklık istemiyoruz. Genel söylüyorum, o şahıs için demiyorum da. “Biz istediğimizi götürürüz, istediğimizi getiririz, istediğimizi yaparız” böyle bir kanun yok.
Münafıklar Hırsızlığa Çok Yatkındır. Tevrat'ın Tahrif Edilen Kısımlarındaki Hırsızlığı Teşvik Eden Açıklamalar O Dönemin Münafıkları Tarafından Eklenmiştir
Münafıkta manyaklık tarzında hem sapık bir ruh vardır hem de hırsızlık ruhu vardır. Bütün münafıklarda vardır bu, hırsızdırlar. Tevrat’a o devirde hakim olmaya çalışmışlar münafıklar. Peygamberlere düşmanlık gelişmiş. Mesela Hz. Süleyman (a.s)’a demediklerini bırakmıyorlar Tevrat’ta. Tevrat yazıcısı tarihçiler var o devirde. Münafıkların kontrolüne geçmiş, korkmuşlar onlardan. Onların söylediği her türlü çirkin iftirayı yazıyorlar. Peygamberlerin birçoğuna demediklerini bırakmıyorlar.
Mesela bak, Samiri Tevrat’ta çok etkili olmuş. Kendi ismini bile koydurmuyor Tevrat’a, o kadar şeytan. Bak diyor ki Tevrat’ta, Çıkış 3:22 “Fakat her kadın kendi komşusundan ve evinde olan misafirden gümüş şeyler ve altın şeyler ve esvaplar isteyecek.” Bak hırsızlığı öğretiyor görüyor musun? Bak, “fakat her kadın” kadınlara hırsızlık öğretiyor “kendi komşusundan” yani evinde kaldığı kişiden, yakınından “ve evinde olan misafirden” kendi evinin içinde olan misafirden, kendi evinde kalan kişiden “gümüş şeyler ve altın şeyler ve esvaplar isteyecek.” Kıyafetler ve altın ve gümüş isteyecek. “Ve oğullarınızı ve kızlarınızı onlarla süsleyeceksiniz.” Onlarla süsleneceksiniz diyor, onlardan çaldıklarınızla. “Ve Mısırlıları soyacaksınız.” Hırsızlık yapacaksınız diyor. Hak Kitap’ta hırsızlık tavsiye edilir mi kardeşim? “Soyacaksınız” diyor “Mısırlıları.” İncil’de hiçbir şekilde böyle bir hüküm yok. Kuran’da hiçbir şekilde böyle bir hüküm yok. Bilakis çok ağır bir suç olarak Kuran belirtiyor, hatta “ellerini kesin” diyor “hırsızlık yapanların.” Ama burada bak, hırsızlık alenen soygun şeklinde tavsiye ediliyor. Onun için münafıklar hırsızlığa çok yatkındır. Tevrat’ta da onların yaptığı bu anormallik aktarılmış, bu günah aktarılmış. Ama sanki meşru bir şeymiş gibi aktarılmış. Halbuki çirkin bir hüküm bu. Mesela bak, Tevrat, Leviller 19’da “çalmayacaksınız” diyor. Onu kim koydu o zaman oraya onu? “Çalmayacaksınız” diyor “hile yapmayacaksınız, birbirinize yalan söylemeyeceksiniz.” Orada da çal diyorsun, hırsızlıktan bahsediyorsun.
Münafıklar Dehşetli Bir Büyüklük Hissi İçindedir. Haşa Kendilerini Allah'tan Büyük Görürler
Münafık müthiş enaniyetli ve azametlidir, kendini Allah’tan büyük görür. Mesela bak Tevrat’ta diyor ki; “İsrail” diyor “Allah’la güreşti” haşa “Allah’ı yendi” diyor. Bunu bir Müslüman’ın söylemesi mümkün değil. O devrin münafıkları tarih yazıcılarına bunu zorla yazdırıyorlar. Enaniyetli ya, büyük ya çünkü Allah’ı yenen olmak istiyor. Şeytanın özelliği ne Kuran’da baktığımızda? Allah’ı yenen olmak. Münafıklara bakıyoruz hep Allah’ı haşa yenme azmindeler. Ahirette cehennemde de aynı kafadalar, yine aynı arsızlıktalar. O yüzden önce peygamberi yenmeye kafayı takıyorlar. Sonra peygamberin sevdiklerini yenmeye çalışıyorlar. Mesela peygamberleri şehit etmelerinin nedeni o, yenme arzusundan kaynaklanıyor. Peygamberimizin aleyhinde bu kadar konuşmalarının nedeni de yine yenme arzusundan.
Münafıklar Peygamberimiz Döneminde ‘Hava Sıcak’ ya da ‘Evlerimiz Açıkta’ Diyerek Haşa Peygamberimiz'in Bunları Düşünemediğini İma Ediyorlardı. Münafıklar Bu Sözleriyle -Şeytanın Haşa Allah'tan Daha İyi Bildiğini İddia Etmesi Gibi- Peygamberimiz'den Üstün Olduklarını İddia Ediyorlardı
Münafık adeta şeytanın insan şekline gelmiş halidir. Çok dikkat edilmesi gerekir. Yani bir akrebin satranç maçı oynaması gibidir münafığın Müslümanla karşılaşması. Aynı akrep gibidir, ne zaman sokacağı, ne zaman atak yapacağı belli olmaz. Satranç maçı gibi çok dikkatli hareket edilmesi gerekir münafığa karşı. Mesela diyor ki “Evlerimiz açıkta kaldı” münafık. Ne demek istiyor? “Peygamber bunu düşünemiyor.” Peygamber düşünemiyor deyince ne aklına geliyor? Diyor ki bak, “Allah” diyor “bu kadar kolay bir şeyi bile düşünemeyen bir insanı peygamber olarak bize göndermiş. Ve dolayısıyla Allah hata yapmış.” Haşa. Onu vurgulamak istiyor. Ve burada demek istiyor ki “ben Allah’tan daha büyük akla sahibim, daha büyük vicdana sahibim.” Şeytan ne diyor? “Ben sana yakınım” diyor “En yakın benim normalde” diyor “Ama Sen bilmiyorsun” diyor Allah’a, haşa “Ben Senden daha iyi biliyorum” diyor “ve Sana bunu ispat edeceğim” diyor. Münafığın da bu gayreti ispat gayretidir. Münafıkta kendinin üstünlüğünü ispat gayreti ömür boyu bitmez. Yani azılı manyaktır. Kapıdan çıkarsa bacadan girer yine yapar. Kendi üstünlüğünü göstermek, şeytani ruhu.
Münafığın Kendi Ruhu Ölüdür, Gözlerindeki Boşluktan da Bu Durum Anlaşılır
Şeytan bir elektron yığını gibi münafığın içini dışını, her yerini sarmış oluyor. Ona hulul ediyor şeytan. Yani bedenlenmiş bir şeytan haline geliyor. Kendi ruhu ölür sadece şeytanın ruhu kalır orada. Zaten Allah onlar için “ölüdürler” diyor “dediğinizi anlamazlar” diyor. Onun için münafık sarhoş gibidir konuşurken. Ne yaptığını bilmez, ne dediğini bilmez manyak gibidir. Bir deliyle konuşuyor gibisindir münafıkla konuşurken. Şuuru kapalıdır, zaten gözlerinden anlaşılır. Gözleri akar münafığın, donuklaşır, deli görünümü alır. Ama şeytan tabii o bedeni kullanır mesela bazen ağlatır onu, hadiste geçiyor ya. Müthiş bir ustalıkla bunu kullanır şeytan. Mesela nerede ağlayacak, nerede susacak, nerede çirkefleşecek şeytan ona ilka eder, nefsine ilka eder, o da onu yapar.
Türkiye'nin Roket Üretimine Başlaması Sevindirici Bir Gelişme
Hele şükür, Roketsan Türk yapımı güdümlü roket yapımına başlamış. Yakında seri üretime geçeceklermiş. Israrla üstünde durdum nihayet oldu. Ne söylersek oluyor Allah’a şükür. Askeri alanda en çok ihtiyacın roket üretimi olduğunu çok söylemiştik biliyorsunuz, hatırlıyorsunuz. Kasırga TRG 300 sistemi adı verilen yeni füze sistemimiz 130 kilometre menzile sahip; çok iyi, 130 kilometre menzil muazzam. 70 metre çapında bölgeyi etkisi altına alıyor o da çok iyi.
Musevilerle Yardımlaşarak Diplomasi Alanında Başarılı Sonuçlar Elde Edebiliriz. Ortodoks Müslümanların Herkese Karşıt Olma Düşüncesi Bereketsizlik Getiriyor. Bütün Dünyaya Dostluk ve Sevgiyle Yaklaşmalıyız
Sözde Ermeni soykırımı iddiasının Almanya’da ve diğer ülkelerde kabul edilmemesini sağlayanlar Musevi lobisiydi, hep Musevi lobisi engelledi şu ana kadar. Ama Musevilere öyle bir tavır aldı ki bazı insanlar Türkiye’de yüzde seksen Musevi karşıtlığı gelişti. Musevileri küstürdüler ve Türkiye’den büyük bölümü gitti ve Ermeni lobisinin baskısı Musevi lobisiyle dengelenirken şu an o denge bozulduğu için her yerde Ermeni soykırımı iddiası kabul ediliyor. Bunu önemsiz görüyorlar ama ilerde bu çok ciddi bir tehlikeye sebep olabilir, hem toprak talebine, hem de Türkiye’nin gücünün yetmeyeceği bir tazminata doğru olay gelişebilir. Halen de Museviler gizli veya açık dünya siyasetine hakimler. Halbuki Musevileri dost edinsek, çok sevsek bağrımıza bassak onların o muhteşem zekasından, aklından, kültüründen, geniş çevrelerinden, etki alanlarından azami istifade ederiz ve çok büyük bir bereket olur. Biz onlara faydalı oluruz, onlar bize faydalı olurlar. Böylece güzel bir yardımlaşma olurdu, yanlış politika izlendi. Gelenekçi Ortodoks sistemin Musevi karşıtlığını tatmin etmek için yanlış bir politika izlendi ve bu da Türkiye’ye bereketsizlik ve uğursuzluk getirdi. Türkiye’yi yalnızlaştırdı. Her gün yeni bir ülke daha katılıyor buna, bize muhalifler ordusuna yeni bir ülke daha katılıyor. Ona kafa tut, buna kafa tut, ona şunu söyle, buna böyle söyle gelenekçi Ortodoks bazı Müslümanlar bunu çok bereketli, faydalı bir şey zannediyorlar halbuki çok riskli ve çok yanlış bir politika. Dostluk ve sevgi anlayışında yaklaşmaları lazım, herkesi dost edinme ruhuyla yaklaşmaları lazım. Çünkü dünyayı kurtarmaya namzet olduğumuza göre herkesi kurtarma amacında olmamız gerekir.
Ramazan'da İçki İçenlere Saldırılması Çok Çok Yanlış. Bu Tarz Olaylar İslamofobi’yi Geliştirmek İçin Yapılıyor. Hükümetimiz Buna Geç Olmadan Tedbir Almalı
Firuzağa’da Beyoğlu’nda bir plakçıda yapılan müzik etkinliğinde Ramazanda içki içildiği için saldırı yapılmış. Bu çok çok yanlış. Adam İslam’a inanmıyorsa içer veyahut günahkardır içer veyahut Hristiyan’dır içer, Musevi’dir içer o bizi ilgilendirmez, içki içene müdahale çok yanlış. Bu, inançla ilgili bir şey. Musevilikte serbesttir şarap çok fazla içmemek şartıyla içilir. Hristiyanlıkta tamamen serbesttir. Ateistler var, dine inanmayanlar var onlar da istediği gibi içer çünkü inançta yasak olur. İnanç olmadığında yasak olmaz. Dolayısıyla bu tip konuşmalar, üsluplar bunların ısrarlı artması planlı bir hareket. İslamofobiyi geliştirmek için yapıyorlar. İslam’ı bir dehşet ve vahşet dini gibi göstermeye çalışıyorlar. İslamofobi özellikle Türkiye merkezli olarak alevlendirilmek isteniyor. Bu oyuna karşı hükümetin tedbir alması lazım. Sonra çok geç olur Allah esirgesin.
Buse Terim'e Yapılan Hakaretler Çok Çirkin. Kendisi de Çocuğu da Çok Sağlıklı Olur İnşaAllah.
Milli takım İspanya maçını kaybettiği için çok sinirlenen taraftarlar Fatih Terim’in hamile kızı Buse Terim’in bebeğinin karnında ölmesi için beddua etmişler bir kısmı, Buse Terim’e çok çirkin mesajlar atmışlar. Çok ayıp bu sevgisizlik, bu merhametsizlik, bu şefkatsizlik çok korkunç. O tertemiz bir anne, masum bir anne. Allah sağlık sıhhatli inşaAllah çocuğunu doğurmasını nasip etsin. İnşaAllah çocuğu da çok sağlıklı olur, kendi de çok sağlıklı olur. Allah onu da, Fatih Baba’yı da felaketlerden, acılardan korusun. Fatih Terim’le ne alakası var? Fatih Terim bütün gücüyle gayret eden bir insan. Teşvik eden bir insan, çok disiplinli bir insan, sporcuları her türlü kötü alışkanlıktan uzak tutmaya özen gösteren bir insan. Ve modern sporun her türlü tekniğini uyguluyor, elinden geleni yapıyor. Ama kaderde o öyle olduğu için bu şekilde olmuş, mağlubiyet olmuş hayır vardır. Şimdi mağlup olur bir daha ki sefere galip olurlar ama böyle bir üslup çok çok çirkin olmuş. Ne Fatih Terim bundan etkilensin, ne kızı etkilensin. Allah hepsine sağlık sıhhat, uzun ömür versin. Kötü söz sahibine aittir, döner sahibine gelir. Onlar gönüllerini Allah’a teslim etmiş insanlar, onların bu konu da bir sıkıntısı, bir elemi olmasın. Allah o sıkıntıyı, o elemi sevgisizlere verir. Yanlış yapıyorlar.
Orlando Saldırısının Tek Bir Kişinin Yapabileceği Bir Eylem Olmadığı Anlaşılıyor
Bu Orlando baskınında kullanılan silah, alışılmış bir silah değil. Aktarıldığına göre yaklaşık otuz kere falan şarjör değiştirilmiş. Yani bir fevkaladelik var. Bir kişinin yapabileceği bir şey değil. Bir de bu kadar mühimmat yaklaşık seksen kilo falan yapıyor. Yani bir kişinin seksen kilo mermiyi içeriye taşıması pek mümkün değil. Şimdi herhalde hopluyordur onlar oradan. Nereden duydun falan gibisinden. Duydum işte. Yaklaşık otuz kere şarjör değiştirilmesi gerekiyor, otuz kere. FBI şu olayı bir açıkça anlatsa ya bize daha rahatlasak, herkes rahatlasa. Konuyu uzatmasınlar. Şimdi biz de bir anda söyleriz, ortalık değişik şekle gelir. Bunu homoseksüel grupla yaptılar. Tek bir kişi değil. Şimdi FBI çıksın, yanlış desin.
Burada amaç bu son olayda Müslümanların üstüne yıkmaktı. Beceremediler. Bundan sonra da, biz burada durduğumuz müddetçe beceremezler. Şimdi bu konuda açıklama bekliyorum, rica ediyoruz. Onlara iki gün müsaade. Rica edelim bize detaylı bir bilgi versinler. Bir de bu Orlando baskınında kurşunları bir incelesinler bakalım. Kaç tane polis kurşunu ölenlerin vücudundan çıkacak? Bir de bunu rica ediyoruz.
Üç saat sürüyor operasyon, adam üç saat kurşun sıkıyor. Binanın önü FBI ajanları, köpekli polisler, özel bomba imha uzmanları, herkes dolu. Hiç kimse müdahale etmiyor. Katliamın bitmesini bekliyorlar. Sonra da polis geliyor, içeriye kurşun yağdırıyor. Geri kalanları da onlar öldürüyorlar. Sabaha doğru beş gibi falan geldi anti-terör elemanları. Dört dakika falan sürdü operasyon. Ama adama seksen kilo mermi yaktırdılar. Amerika’da böyle bir dehşet ve karanlık hakimdir. İngiliz derin devletinin o korkunç ruhu hakimdir. Hukukla bir şey yapamazsın Amerika’da. Bunu sıkıysa soruştur. Ben şimdi üstüne gidiyorum olayın. Bakalım nasıl kapatacaklar, merak ediyorum.
İngiliz Derin Devleti Anglosakson Irkı’nın Üstün Olduğuna İnanıyor. Irkçı Düşüncelerini Sağlama Almak İçin de Bütün Dünyada Darwinist Eğitimi Dayatıyor
İngiliz derin devleti, tüm dünya halklarını aşağılık görür genelde. Fransızları kendilerine yakın görürler. Şu anda dünyadaki şeytani olayların başlangıcında hep İngiltere-Fransa bölgesinden başlıyor. Yani Fransa’yı da hep böyle dinsizlik, imansızlık konusunda çok kullanır İngiltere, biliyorsunuz. Bütün dinsiz localar falan hep Fransa’dadır. Yani büyük bölümü dinsiz Fransa localarının, mason localarının. Bir Anglosakson ırkı orada hakim ettiler, İngiltere’de. Ve ona göre de adamlar ayarladılar işte Fransa’da, o bölgede. Hitler’in falan kafayı çizmesinin nedeni de o, Germen ırkını üstün görmesi. Darwinizm’le de bunu pekiştirdiler. O yüzden diyorlar ki; “Türkler çok aşağılık bir ırktır. Biz bunları yok edeceğiz. Bu ırkı yok etmek için de Kürtleri kullanacağız, PKK’yı kullanacağız” diyorlar. Şu anki plan bu. Yani karanlık, delice bir ırkçı kafa geliştirmişler. Bunu da sağlama almak için kendi kafalarınca Darwinist eğitim ortaya koymuşlar. Bütün dünya halklarına Darwinist eğitimi mecbur hale getirmişler. Türkiye dahil bütün dünyada Darwinist eğitim mecbur şu an. Hiçbir hükümet yakasını kurtaramıyor. Anglosakson hakimiyetini vurgulamak için yapılan bir çalışma, Darwinist-materyalist eğitim. Bu acımasız ve sevgisiz dünya politikasının bir bölümü oluyor işte.
(İstanbul Valiliği homoseksüeller tarafından 19 ve 26 Haziran’da Taksim’de düzenlenmek istenen yürüyüşe izin verilmediğini açıkladı.)
Eğer bak biz homoseksüellerle ilgili bu açıklamaları yapmış olmasaydık daha önce olduğu gibi de cayır cayır devam ediyordu. Allah’a çok şükür, Türkiye’de müthiş bir şuurlanma oldu. Bundan sonra bitti bu iş, inşaAllah. Burada artık homoseksüeller borularını öttüremezler. Homoseksüel propagandası yok. Müslüman mahallesinde homoseksüel propagandası, Kuran ahlakına göre bu çirkinliği açıklıyoruz.
(Özgür Suriye Ordusu Komutanı Muhammed Ahmet, bugün yaptığı açıklamada; “PYD daha bir buçuk yıl öncesine kadar küçük bir grup iken IŞİD’in Kobani saldırısı sonrası Amerika eliyle düzenli ordu haline getirildi. Esas hedef ise Türkiye sınır hattını kontrol eden uydu bir devlet oluşturmak. Şurası ilginç ki IŞİD’in tüm hareketliliği Amerika üzerinden PYD’ye alan açma amaçlı gerçekleşiyor. Ve sonrasında kurulacak etnik Kürt devletinin alt yapısı oluşturuluyor” dedi.)
Tabii ki. İngiliz derin devletinin 200 yıllık planı bu. Biz kendi sınırlarımız, kendi topraklarımız içinde böyle bir melanete izin vermeyiz. Homoseksüel komünistlerden oluşan, katillerden oluşan, alçak, hırsız takımından oluşan, gaspçılardan oluşan, pislik adamlardan oluşan bir ekip kurdular. Onlarla güya Türk milletine kötülük yapacaklar. Yani isterse bir denesinler. Nasıl cevap alacaklarını görürler.
(Seri katil Atalay Filiz; 11 yaşından beri kendisine bazı mesajlar geldiğini ve onun da bu mesajlara uyarak cinayetleri işlediğini söyledi. “Başkası bakınca göremiyor ancak benim tarafımdan görülebiliyor. Bu da gizli bir güçtür” dedi.)
Yalnız bu bir ihtimal deli takılıyor olabilir. Birisi ona akıl vermiştir. Pek makul bir şey değil bu konuşmaları. Yani böyle bir tür deli olsa bu zaten sokakta arkadaşlarına falan da bunu anlatırdı. O kızlara da bunu anlatırdı. Öldürdüklerine de bunu anlatırdı. Hiçbir kimseye bunu anlatmadı. Delide böyle bir şey olmaz. Deli onu herkese anlatır. Yani kuyruğu sıkışınca bu tip konuşma yapıyorsa orada bir samimiyetsizlik vardır. Bir çirkinlik vardır. Benim kanaatim filmlerden şuradan buradan özenmiş, zekasına da güveniyor, aklına da güveniyor. Ruhunda da bir egoistlik bencillik acımasızlık olabilir. Onun gereği olarak bunu yapmıştır yoksa böyle bir kafası olsa bunu mutlaka arkadaşları arasında konuşmuş olması lazım. Böyle bir şey yok bence son derece uyanık, gerektiğinde kendini deli gösteriyor. Öyle gibi bir hava var. Bunu da tasarlamış olabilir. Aklında yoktu herhalde birisi aklına koydu. Hasta olan adam akıl hastası ben şurada konuşayım burada konuşmayayım demez. Kim sorsa söyler. Her yerde konuşur. Yani bir kınanma korkusu olmaz. Dolayısıyla bence oyun oynuyor gibi geliyor. Ama tabii adli tıp çok daha iyi bilir. Doktorlar daha iyi bilir, dikkatli incelenmesi lazım.
Avrupa Birliği Sevgi Temeline Dayalı Olmadığı İçin Mutlaka Dağılır
Eninde sonunda Avrupa Birliği’nden çıkar İngiltere. Avrupa Birliği de dağılır söyleyeyim. Çünkü sevgi yok, adam niye birleşsin? Avrupa Birliği’nin sebebi sevgi olması lazım. Sevgi olmayınca adam birleşse ne olur birleşmese ne olur? Türklerin gelmemesini istememeleri de Türklerin sevgi dolu olmadığına inanıyorlar, kendileri de sevgi dolu değiller. Kendileri de sevgiden nasibini almamış insanlar. Ne işi var diyorlar yani egoistçe yaklaşıyorlar. Dolayısıyla son derece mantıksız görüyorlar. Bizim keyfimizi bozar bu adamlar gelmesinler diyorlar bu kadar basit. Ama Türkiye çok kaliteye önem verse, yüksek bir medeniyet düzeyini hedeflerse, Avrupai medeniyet anlayışını çok daha üstüne çıkacak güzel bir amacı olursa Avrupa’ya çok güzel örnek olur. Sevgi öğretmeni olur Türkiye. Ve Avrupa’yı da dünyayı da bağrına basar o zaman. Onlar kendileri gelirler. Ama şu durumda Türkiye’yi asla almazlar. Kendileri de parçalanırlar. Muazzam bir sevgisizlik Darwinist materyalist kafa ve homoseksüel mantığı Avrupa’yı kasıp kavuruyor. Ve Rumilik adı altında da dinsiz bir felsefe inanç özellikle ateistler arasında süratle yayılıyor. Tehlikeyi sürekli anlatıyoruz. İlgili birimlere bildiriyoruz. Umarız yakın zamanda uyanırlar, fark ederler gerekli tedbirleri alırlar.
Türk Gençliği Tutucu, Gelenekçi Ortodoks Bazı Müslümanların Yaptığı Provokasyona Hiç İtibar Etmesin. 28 Şubat Öncesi Bir Oyun Oynanıyor. Gençleri Kızdırıp Sokağa Dökmeye Çalışıyorlar.
Bizim gençlerimiz bayağı aklı başındalar. Ben her gün sokakta bakıyorum nur gibi yüzleri. Gayet modernler. Bu gençliği hiçbir şekilde devirip yıkamazlar. Unutsunlar, hiçbirini de bağnaz yapamazlar. Geçmiş o artık. Hepsi modern İslam anlayışını savunuyorlar. Baktım hemen hemen tamamı oruç tutuyor. Ama genç kızların büyük bölümü mini şortla geziyorlar sokakta. Gayet güzel nur gibi genç kızlar, delikanlılar da nur gibiler. Gayet efendiler lafları sözleri, konuşmaları her şeyleri kontrollü, nezaketli bağnazlığa karşı kaleler. Gönülleri çok rahat olsun.
Bu namaz kılmayan hayvandır sözü, bunların böyle çok garip bir dünyaları var. Gençler bu adamlarla hiç muhatap olmasınlar, kâle de almasınlar, bunlara sadece acısınlar. Bunlar böyle toplum dışı kalmış, şefkat duyacağımız, acıyacağımız insanlar, çok çok bilgisizler. Gelenekçi Ortodoks sistem içerisinde ezim ezim ezilmiş insanlar, yavaş yavaş bunlar düzelirler hiç telaş etmeye gerek yok. Bir de bunların öyle ne bir sosyal gücü var, ne sayısal gücü var, ne başka tür bir gücü var hiç kâle almaya gerek yok. Dolayısıyla provoke olmak için de bir sebep yok normal hayatlarına devam etsinler. İslam’a dayalı Kuran ahlakını çok güzel yaşıyor gençler, gayet güzel pırıl pırıllar. Bu bağnazları hayret, biraz da şaşkınlıkla izliyorlar. Bağnaz da demeyelim de bilgisizleri diyelim çünkü acıyorum ben bunlara böyle demek de doğru değil.
(Avustralya Başbakanı Malcolm Turnbull ülkenin iftar veren ilk başbakanı oldu. Turnbull’un Sidney’de başbakanlık konutu Kirribilli House'da verdiği iftar yemeğine Müslümanların yanı sıra farklı inançlılardan davetliler de katıldı.)
İşte bizim Müslümanlar bu kültürü bir türlü alamıyor. Bak Hristiyan olduğu halde o onları iftara çağırıyor. Ama bir Hristiyan’ı iftara çağırmıyorlar. Bir Musevi’yi çağırmıyorlar. Ayette “sizin yemeğiniz onlara helal” diyor Allah. “Yemeğinizden yedirin” diyor. Nasıl anlamazsınız bunu?
(Kemal Kılıçdaroğlu İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından Tarihi Hava Gazı Fabrikası’nda şehit aileleri ve gaziler için düzenlenen iftar yemeğine katıldı. CHP lideri “Şehit ailelerimize şükran duyuyoruz. Şehitlerimiz vatan ve bayrakları için çocukları için canlarını feda ettiler. Kimi kolunu kimi bacağını kimi gözünü feda etti. Biz onları saygı ve sevgiyle anmalıyız. Hepimiz bu toprakların insanıyız. Hepimiz aynı bayrağın altında aynı havayı teneffüs ediyoruz. Sizlerle beraber olmak benim için gurur vesilesidir” dedi.)
Çok güzel olmuş. İyi oldu aleyhindeki o dedikoduları izale edecek peş peşe açıklamalar yaptı. Akıllıca oldu hareketleri. Bizim de elimizi güçlendirmiş oldu. İyi oldu bu üslup. Çünkü nur gibi insan. Sanki PKK yanlısıymış gibi gösteriyorlar. PKK’yı destekliyormuş gibi gösteriyorlar. PKK’dan nefret ettiğini işte açık açık anlatıyor. Bir daha herhalde o tarz konuşanlar daha usturuplu olurlar.