A9 TV, 11 Ağustos 2016
(Dün Sur’daki PKK saldırısında şehit olan siviller arasında küçük çocuklar da vardı. 31 yaşındaki Demet Yıldırım Aydın ile çocukları sekiz yaşındaki Oğuz Kağan ve 3 yaşındaki Celinaz da şehit oldular.)
Ama bunlar bayağı şekermiş, felaket tatlı. Bunlar cennet kuzusu olmuşlar. Cennet tatlısı. Allah şehadetlerini kabul etsin. Ufak vildan olarak gitti. Cennet vildanı o artık sonsuza kadar vildan. Anne de inşaAllah cennette. Allah annenin dışında aile mensuplarına uzun ömür nasip etsin, hayır bereket nasip etsin. Şehadetlerini kabul etsin, makbul etsin. Herkese nasip olmaz Allah bizlere de nasip etsin.
Kahtani Hakkında Hadis Açıklaması
Kahtani hadislerde bak açıklanıyor, “Kahtânî, zalim bir kimsedir. İnsanları koyun sürüsü gibi sopayla sevk ve idare edecektir. Kulağı deliktir” yani istihbaratçıdır diyor, her yerden bilgi gelir ona. Kahtani için. Kulağı deliktir. Geniş büyük bir istihbarat ağının sahibi olacağını Peygamberimiz (s.a.v.) hadislerinde belirtmiş. Kaht, felaket, uğursuzluk, bela anlamındadır. Kıtlık, sıkıntı, kaht-ü bela denir.
Atatürk, "Mühimmatını Kendisi Yapmayan Milletler Payidar Olamaz" Demiştir. Biz De Kendi Mühimmatımızı Kendimiz Üretelim
Mühimmat mühimmat. Hükümet mühimmat konusunda çok duyarlı olsun. Askerin mermisi az, polisin mermisi az. Bak polis şu an mermi bulmada zorlanıyor. Çok az. Bol mühimmat dağıtsınlar polise. Bir de mühimmatımızı kendimiz yapmamız çok önemli. Atatürk diyor ki rahmetli, "Mühimmatını kendisi yapmayan milletler payidar olamaz." diyor. Makina Kimya Endüstrisi kurumu gibi yine Anadolu’da bir fabrika, bir tesis oluşturulsun yer altında. Efendim işte her türlü mühimmatın yapıldığı imal edildiği tesisler. Yer altında ama. Yerin mesela ne kadar altında? Yüz metre altında öyle bir tesis.
(Sayın Erdoğan Putin’le görüşmesinde PYD konusunu da görüştü ve şunları söyledi: "PYD konusunda, YPG konusunda Putin bizimle örtüşüyor, biz Moskova’da ofis açmaları meselesini de gündeme getirdik. Onun PYD ile alakası olmadığından, onun bir sivil toplum kuruluşu olduğundan söz ettiler. Sayın Putin, bu sayede en azından konudan haberdar oldu. Bunu ilk defa bizden duyduğunu söyledi. Elimizde resimler vardı, kendilerine gösterdik. Konuyu yakından takip edeceklerini söylediler.”)
O devirde Putin’i küstürdüler biraz da kızdırdılar ondan kaynaklanıyor. Putin bilmez olur mu onların ne mal olduğunu. Biliyordur. Her şey düzelir daha iyi, ittifakta fayda var. Putin sağlam delikanlıdır, temiz delikanlıdır, dürüsttür, iyi niyetlidir. Hataları var, yanlışları var, günahları var, onu biliyoruz. Görüyoruz yani. Ama temelinde dindar, yaman delikanlıdır. Tayyip Hocam Putin’le çok iyi ittifak etsin. Bir savunma ittifakı doğsun, askeri ittifak en önemlisi o. Hem ekonomik iş birliği ama daha da önemlisi askeri ittifak. O konuda hiç çekinmesin Tayyip Hocam gönlü rahat olsun. Doğru yolda yani. Aylardan beri uğraşıyorum Rusya’yla Türkiye’nin barışması için aylardan beri. Özür dilemesini sürekli rica eden benim. Özür dilemek niye küçük düşürücü bir şey olsun? Onur duyulacak bir üstünlüktür.
Tayyip Hocamın Putin'e İyi Sahip Çıkmasında, Putin'le Süratle İşbirliği Yoluna Gidilmesinde Fayda Var
Tayyip Hocam Putin’e iyi sahip çıksın. Öyle delikanlı bir daha kolay kolay gelmez. Onunla süratle işbirliğine geçsin. İttihat-ı İslam’ın oluşması için de Putin’le bir özel görüşme yapsa iyi olur. İran-Türkiye-Rusya-Pakistan bunlar birleştiğinde konu bitti. Hiç beklemeye gerek yok. Rusya-Türkiye-İran-Pakistan İttihat-ı İslam’ı ilan etsinler. “Biz” desinler “askeri, siyasi, sosyal işbirliğini oluşturduk.” Bu kadar. Bu fırsatı iyi değerlendirmesi lazım.
Askerlerin Çoğu Darbecilere Karşı Ne Yapılması Gerektiğini Bilmiyorlar, Askerin Bu Konuda Eğitilmesi Gerekir
Bir de bak askeri daha hala eğittiklerine dair bir ifade yok. Kardeşim darbeciyse adam askerin bu adamı dinlememesi ve ona tavır alması, onu tevkif etmesi gerekir. Bilmiyor ki 1960’tan beri bu olay tekrar tekrar devam ediyor. Sürekli darbeler var.
(Erzurumlu dadaşların nöbetten bir videosu vardı, tekbir seslerinin yükseldiği.)
Hani Mehdiyet yoktu, bu ne bu? Ne görüyorum ben? Hani Mehdiyet yoktu? Bunlar Mehdi deyince sarıklı cübbeli biri gelir, ‘selamun aleyküm ben geldim’. Değil. Mehdi işte böyle gelir. Buna Mehdiyet deniyor. Mehdi denen şahıs mazlum, Allah'tan korkan, damla kan dökmeyen, sevgiyi öğreten, silahların ortadan kalkması için gayret edecek olan Allah'ın bir kulu. Bir derviş bu kadar. Adam haşa Allah gibi görüyor, öyle değil. Aczini ve fakrini bilen Allah'ın mazlum bir kuludur Hz. Mehdi. Dünyayla onun alıp veremediği yoktur, siyasetle de alıp veremediği yoktur. Resulullah (s.a.v.) söylüyor, aynısı Tevrat'ta yazıyor "evinden" diyor evinden. Sedirinde oturur, oradan anlatır sevgiyi merhameti. O sevgi insanıdır, merhameti, sevgiyi, uzlaşmayı, dostluğu anlatır. Bu görünen de cayır cayır Mehdiyet’tir.
(Darbe girişimini Büyükada'da izleyen CIA teorisyeni Barkey, Wilson Center'daki konferansta ikinci girişimin sinyalini verdi. Türkiye'nin üç temel sorunun demokrasi, sekülerizm ve AB süreci olduğunu belirten Barkey bu nedenle insanların tepki gösterebileceğini vurgulayarak darbeye destek verdi. Şöyle söylüyor, "İlginç soru bundan sonra darbe gibi şeylerin olup olmaması değil Türkiye siyasetinin radikal bir şekilde değişeceği gerçeğidir. Türkiye'de siyaset bundan sonra eskisi gibi olmayacaktır. Türk ordusu siyasete müdahale edebileceğini göstermiştir. Tehlikenin şu an için bile geçmiş olduğunu düşünmüyorum. Pandora’nın kutusu tekrar açılmış durumda bence hükümetin bundan sonra yapacağı hareketleri karşı reaksiyonlar ve tepkiler doğuracaktır. Türkiye yeni bir döneme doğru gitmektedir.")
Bakın şimdi aslında deccaliyet Türkiye'yi çok rahat yutardı. Deccaliyet amansız bir güçtür. Diğer yerleri nasıl yuttuysa Türkiye'yi de yutardı. Mehdiyet’i deccal hiç hesaplamadı. Deccal en büyük hatayı burada yaptı. Mehdiyet’e gücünün yeteceğini zannetti. Mehdiyet’e güç yetiremez deccaliyet. Çünkü deccaliyet de Mehdiyet de Allah'ın kontrolündedir, Allah Mehdiyet’i deccaliyeti ezecek şekilde yaratmış. Deccaliyet buna bir türlü akıl erdiremiyor. “Nasıl oluyor?” diyor mesela “Amerikan derin devleti emrimizde nasıl Mehdiyet’e gücümüz yetmiyor?” diyor. Sen işte bunu akıl edemiyorsun çünkü Allah'a inanmıyorsun. İman etsen anlayacaksın. Burada Allah'ın senin göremediğin orduları seninle mücadele ediyor ve eziliyorsun. Şu an metafizik savaş var bunu birçok insan henüz anlamış değil. Bunun metafizik bir savaş olduğunu 2021'lerde 2023'lerde anlayacaklar. Metafizik savaşından kazananı da Mehdiyet olacak.
Mehdiyet Devrinde Kadınların Hepsinin Hayatı Sigortalı Olacak
Maaşları da olacak, paraları da olacak, her şeyi olacak. Ama bu devirde kadınlar dünya çapında büyük çapta sahipsiz olduğu için gariplerim canlarım işte zengin bir koca arama peşine düşüyorlar. Ailece zengin koca peşine gidiyorlar. O çocukların çektiği sıkıntı ızdırap tarif edilecek gibi değil. Adam diyor şöyle de kötü olabilir böyle kötü olabilir hiç önemi yok diyor parası olsun yeter diyor. Ve çocukları böyle mahvediyorlar. Ve dünya çapında bu böyle. Büyük ızdırap içindeler. Ve gelecek korkusu içerisinde epey bir bölümü deli gibi yaşıyor adeta. Mehdiyet işte bu acıyı kaldıracak. Kadınların hepsinin hayat garantisi olacak. Parası da olacak, evi de olacak imkanı da olacak ve evleneceği vakit de özgürce Allah için evlenecek. Sırf ahlakını sevdiği için evlenecek. Para için evlenme son bulacak Mehdiyet devrinde. Çünkü bu çok aşağılayıcı ve gurur kırıcı bir şey. Onur kırıcı ve acı verici bir olay. Genç kızlar bu acıdan kurtulacaklar.
(Fransa'nın ünlü dergilerinden biri olan Le Point "Batıyı korkutan ülke Türkiye" kapağı ile çıktı. Sosyal medya üzerinden “Erdoğan'ın Türkiyesi sizi korkutuyor mu?” konulu bir anket yaptı. Bugüne kadar en yüksek katılımın olduğu ankette Fransızlar yüzde kırk oy ile evet cevabı verdiler. Dergide de Türkiye'ye çok sayıda eleştiri yapılıyor genel olarak.)
Onlar işine baksın. Türkiye'nin öyle akla ihtiyacı yok. Türkiye sevgi yurdudur, merhamet yurdudur, şefkat yurdudur.