A9 TV, 10 Ağustos 2016
İngiliz Derin Devleti Suriye’nin Parçalanmasını İstiyor. Suriye'de Bir An Önce Bir Teknokrat Hükümet Kurulmalı
Tayyip Hocam Suriye’yi eski haline getirsin. Amerika’nın müdahale ettiği bir ülke gibi görünüyor; ama İngiliz derin devletinin müdahale ettiği bir ülke aslında. Bir kere Türkiye Suriye’ye vize konusunda bir kolaylık sağlasın. Vize çok kolay olsun. Siyasetçiler buraya gelsinler bir görüşelim. Bir teknokrat hükümeti kurulsun Suriye’de. Sevecen, modern Suriye yeniden hayata geçsin. Bak İngiliz derin devleti ne istiyor? Suriye’yi paramparça yapmak istiyor ve kolayca onları ezebilmek istiyor. Bütün bir Suriye, Türkiye için de bir garantidir. Bütün bir Türkiye de Suriye için bir garantidir. Bütün Suriye ve Türkiye de Rusya için garantidir. Rusya da Türkiye ve Suriye için bir garantidir. Böyle bir sistem var. Ama Suriye parçalanırsa adam kendine güven duyacaktır. Yani becerebildiğine inanacaktır. O zaman Türkiye’yi de parçalamak için müthiş bir atağa geçecektir. Bak adamlar cemaatlere tavır almaya başladılar. İşte Nakşibendi, Kadiri, Nurcu, Süleymancı hepsini kendilerince dağıtacaklarını düşünüyorlar. Kargaşa ve ihtilalin ana zeminini oluşturmuş oluyorsun. Yani ihtilale karşı halk desteğini kaldırmış oluyorsun. Artık İngiliz derin devletinin önünde hiçbir şey kalmıyor. Sen cemaatleri kaldır, onu kaldır, bunu kaldır, hepsini kaldır. Hiçbir direnç noktası bırakmak istemiyorsun. Olmaz. Bırak ne yapıyorsa yapsın adam. Sana bir zararı yok. Yüz yıldan beri sana hiçbir zararı olmamış.
Kadın Ancak Güzel Ahlakla, İmanla, İslam’la Güzel Ve Heybetli Bir Varlığa Dönüşebiliyor
Tabii güzel ahlaklı olması şart, yani kadının kafasında bir negatif elektrik olduğunda çok itici bir varlığa dönüşüyor, yani kafasında negatif bir elektrik olmaması lazım. O zaman Allah, müthiş bir heybet ve müthiş bir güzellik veriyor. O da imanla, İslam’la mümkün. Hristiyan da olsa imanlı olması yani vicdanının temiz olması gerekiyor. Musevi de olsa yine vicdanının temiz olması gerekiyor. Çünkü gerçek samimi bir Musevi Müslümandır. Gerçek samimi bir Hristiyan da Müslümandır. Müslüman’ın da samimisi Müslümandır. Müslümanım demeyle Müslüman olamaz.
Tayyip Hocam Nezaketen “Nöbeti Bırakın” Diyebilir, Tayyip Hocamdan İzin Alıp, Sembolik Mahiyette Nöbete Devam Etmek Daha İyi Olur
Tayyip Hoca, nöbeti bırakın diyebilir nezaketen, saygı olarak. Ama Tayyip Hoca’dan izin alsınlar. Yine de sembolik mahiyette nöbete devam. Devam edilsin, bu doğru olmaz. Yani uyanık bir kesim sürekli olsun, nöbetleşe. Ama bu tabii kanuna hukuka uygun olsun. Hukuki zeminini oluştursunlar ve bu yapılsın. Hani gidin yatın deyince herkes yatarsa pek bir akılcı hareket olmaz gibi geliyor bana bu. Tayyip Hoca onu diyebilir nezaketen. Yani yoruldunuz, gidin yatın diyebilir. Ama bize düşen o fedakarlığı devam ettirmektir. Ama hukuki olmasının zeminini bir şekilde halletsinler, hukuki olsun.
Hadiste, "İki Köprü Engellendiğinde İşte Bu Ehl-İ Beyt'ten Kaim Mehdi'nin Zuhur Vaktidir" Şeklinde Bildiriliyor.
“Melaim vel Fiten, İbni Tavus, İmam-ı Sadık (a.s) şöyle buyurdu; ‘İki köprü engellendiğinde işte bu Ehli Beytten kaim Mehdimizin zuhur zamanıdır.’” Tam karşılığı değil mi? Bak, bu sefer de iki köprü diyor. “Engellendiğinde işte bu Ehli Beytten kaim Mehdimizin zuhur zamanıdır.’’ İki köprü engellendi. Ahir zamanın mühim bir olayı olarak bunu belirtiyor.
(Bugün PKK’nın farklı illerde saldırıları oldu. Şırnak’ın Uludere ilçesinde teröristlerin yola döşedikleri el yapımı patlayıcı askeri aracın geçişi sırasında infilak ettirilmesi sonucu beş asker şehit oldu, sekiz asker yaralandı. Şırnak Uludere’de PKK’lı teröristler önce askeri araç geçerken el yapımı patlayıcı infilak ettiriyorlar. Ardından da yardıma gelen askerlere de saldırdıkları ortaya çıktı. Akşamüzeri saatlerdeyse Mardin ve Diyarbakır’da eş zamanlı saldırılar oldu. Mardin Kızıltepe İlçe Devlet Hastanesi elli metre yakınında polis aracının geçişi sırasında yaşanan patlamada ilk belirlemelere göre bir polis şehit oldu. İki sivil hayatını kaybetti, elli kişi yaralandı. Diyarbakır’ın Sur ilçesinde On Gözlü Köprüsü yakınlarında meydana gelen patlamada dört sivil şehit olurken, biri ağır olmak üzere dört polis yaralandı.)
Bak bu kargaşa ortamında cemaatleri yok etme politikasına yaklaşmak isteyenler var. Oyun büyük. Tayyip Hocam bu konuda tam tavır alsın. Bu adamlara bunu konuşturtmasın. Zaten yapamazlar öyle bir şeyi de ama konuşturtmak da çok yanlış. Yani ağızlarına esaslı bir manevi tokat indirsin. Ve bu konuyu kökünden halletsin. Durup durup iki de bir cemaatler deyince bir uğursuzluktur Türkiye’yi sarıyor. Bakın her seferinde bir uğursuzluk Türkiye’yi sarıyor. Cemaatlerle uğraşmak doğru bir şey değil. İslam’la uğraşmış olursun o zaman. Bırak insanlar nasıl yaşıyorsa yaşasınlar. Uğraşacaksan PKK’yla uğraş.
Bir de PKK'ya karşı da milis gücünün artırılması gerekiyor. PKK polisi vuruyor, halk görüyor; fakat bir şey yapamıyor. Polisi vurduğunda, adamda eğer otomatik silah olursa vurmaya kalktığında o da onu etkisiz hale getirebilir. Ayaklarına nişan alır, onu yaralar ve yakalar. Ama halkta silah olmayınca sadece bakıyor halk. Hatta tedirginlik içerisinde bakıyor; çünkü yapacağı hiçbir şey olmuyor. Buna bir çözüm bulunması lazım. Çünkü kalabalık oluyor mahalle. Herkesin penceresi açılır o zaman. Herkes pencereden karşılık verebilir. Adamlar da kaçamaz. Az silah var, az adam var; PKK kalabalık geliyor, gece karanlıkta kaçıyor. Böyle olmaz. Bir de caydırıcılık bakımından silah çeşitlerini artırmak lazım, savunma araçlarını artırmak lazım.
"Nefret politikasını bırakın, sevgiye önem verin." dedim. Adamlara nefreti ne kadar öğretmişler ki tankla halkı parçalıyor adam sakinleşemiyor. Zırh delici mermiyle otomatik silahla tarıyor halkı yine sakinleşemiyor adam. Kan revan içinde bırakıyor milleti, acayip rahat. Bir türlü azgınlığı gitmiyor. Ve stadyuma toplayıp insanları imha etmeyi düşünüyorlar. Oluk oluk kan akıtmayı düşünüyor adamlar.
Tayyip Hocamı Yalnız Bırakmak Günah, Ayıp ve Çirkin Olur, Bütün Siyasilerin Ona Destek Vermesi, Yardımcı Olması Gerekir
Bir de Tayyip Hoca'ya siyasiler de herkes destek versin. O insanı yalnız bırakmak çok büyük günah olur, çok çok ayıp olur, çok çok çirkin olur. Belli ki adamlar kafayı ona takmışlar. Herkes yardımcı olarak, destek olarak Tayyip Hoca'nın konumunu sağlamlaştıralım. Bu İngiliz derin devletine esaslı bir tokat olur. Onun böyle Anadolu delikanlısı olması onların ağırına gidiyor. Bir de Tayyip Hoca'yı gidip lafa tutmak; bu da çok ayıp olur. Bilmişlik yapmak, gereksiz akıllar vermek. Faydalı olan fikirleri kısaca özetle yazılıp gönderilebilir. Önüne gelen, kafa adamlar bazı kişiler; böyle kelle hareketler sıkıcı olur. O insanın zaten kısaca bir dinlenme vakti oluyor, uyuma vakti oluyor. Gidip Külliye’ye orada kafa ütülemek doğru olmaz. Yani insanların kafasını ütülemeye kalkmak doğru olmaz. Tayyip Hoca’nın da vaktini alma doğru olmaz. İnsanların ruhunda bilmişliğe çok müthiş bir yatkınlık oluyor, gereksiz böyle üst perdeden; "Ben daha iyi akıllıyım, daha iyi bilirim" kafası. Samimi olmak lazım. Doğruysa söylersin.
Bir Kısım Züppe Karakterli, Korkak Kişiler Kendilerini Koruyanları, Onları Kurtarmak İçin Canını Siper Edenleri Kendilerince Beğenmiyorlar. Türk Milleti Asil Ve Necip Bir Millettir
Bu gece nöbetleri devam etsin. Sembolik de olsa devam etsin. Ama bunun kanuni hukuki zemini de oluşsun. Tayyip Hoca tabii ki öyle diyecek. Ama daha olay oturmadı. Tedbirler tam alınmadı. Bu sokaklarda demokrasi nöbeti tutan canlar fedakârlıkta, yiğitlikte, güzel ahlakta çok üstün insanlar. Ama bir kısım züppeler kendilerini koruyan bu insanları beğenmiyor. Sağsanız onların sayesinde sağsınız. İflahınızı keseceklerdi, stadyumlara falan toplayıp kitle katliamı yapacaklardı.
Bir şey olduğunda anında fıyan, anında kaçan saklanan sonra da züppelik yapan tipler. Ve beğenmiyor o insanları. Seni koruyor kurtarıyor onlar, vesile oluyorlar. Canını siper ediyor o çocuklar, gördünüz tankların üstünde falan. Bir de onlara üst perdeden yaklaşıyor, bu çok büyük bir ahlaksızlık. Sen onların tırnağı olamazsın tırnağı. Çok asil necip millet maşaAllah.
Alt Kadrolarla Rahatça Darbe Yapmaya Kalkabilirler, Bu Bir Tehlike. Buna Karşı Acil Önlemler Alınmalı
Bu, darbe konusunu anlatıyorum; fakat tarihi incelemeyenler, darbenin mantığını felsefesini bilmeyenler darbeyi zor görüyor olabilirler. Öyle bir şey yok. Mesela 1960'ta Adnan Menderes'e karşı yapılan darbe, emir komuta zinciri içinde yapılmadı; otuz yedi düşük rütbeli subayın planıyla icra edildi. Albay, yarbay, binbaşı rütbesinden otuz yedi kişi. Kritik mevziler, bu subayların elindeki asker ve silahlarla önce ordudaki komuta kademesinin etkisiz hale getirilmesiyle ele geçirildi. Genelkurmay Başkanı, Cumhurbaşkanı ve hükümet üyeleri tutuklandılar. Gayet kolay oldu. Sadece böyle erken vakitte yapmadılar. Adam gitti. Mesela Cumhurbaşkanına gidiyor, "Tutuklandınız efendim." diyor. Bu kadar. Kelepçeyi takıp alıp götürüyor. Başbakan'a "Tutuklandınız" diyor. TRT'ye giriyor, silahı çekiyor masanın üstüne koyuyor; "Şimdi yayınla bu anlattığımı." diyor. Yayınlıyor. Ama o zaman Alparslan Türkeş rahmetli, o yapmıştı konuşmayı. Gayet kolay olmuştu.
Darbeciler öyle, "Biz yenildik vazgeçiyoruz." falan pek demezler. O pek görülmüş bir şey değil, onu söyleyeyim. İşte tutuklanmış, bilmem ne adamın hiç umurunda bile olmaz. Hatta tutuklananları kurtarmak ister, onun için bile darbe yapabilir. Tutuklanan çok fazla adam varsa, "Bir darbe yapalım da bunları çıkaralım." der. Mesela Talat Aydemir de darbe yapmaya kalktı. Yüksek rütbeli bir subay değildi; bildiğim kadarıyla albay rütbesindeydi Talat Aydemir. Bir yaptı, başarısız oldu; gitti, bir daha yaptı. Deneme yapıyor yani. En sonunda baş edemediler, adamı astılar. Harp okulu öğrencileri falan tutuklandı o dönemin gençleri. Yani darbeciler inatçıdır. Zannedildiği gibi olmaz.
Mehdiyet'le, akılcılıkla; Mehdi derken illa bir şahıs değil Mehdiyet ruhu, birliktelik ruhu. Mehdi (a.s)'ı bizim bulamamış olmamız Mehdiyet'i uygulamamızı engellemez. Mehdiyet bir ruh, bir felsefedir, İslam aleminin birleşmesi, Müslümanların birbiriyle kaynaşması, yekvücut olmasıdır. Harp Okulu komutanıydı Talat Aydemir, kurmay albaydı; bir avuç askerle yaptı darbeyi.
Bir de donanmayla İstanbul'u top ateşine tutmayı da düşünmüşler. Donanma devreye giremedi, birçok uçak devreye giremedi, tank devreye giremedi. Eğer onların planladığı gibi olmuş olsaydı İstanbul'u cehenneme çevireceklerdi. Tahrip gücü çok yüksek, uzun menzilli roketler; onlarla şehirleri bombalayacaklardı. Yani akıl almaz bir katliam, akıl almaz bir dehşet düşündüler. Bütün Anadolu'yu cehenneme çevirmeyi düşündüler.
Buhari, Müslim Ve İbn'i Hiban'da Gerçek İmanlı İnsanların Ahir Zaman'da İstanbul'da Yoğunlaşacağı Geçiyor
Buhari, Müslim ve İbn'i Hiban'da var gerçek imanlı, derin imanlı insanların yoğunluk olarak ağırlıklı olarak İstanbul'da yoğunlaşacağı geçiyor. Öbür yerlerde olmayacak demiyor; ama yoğunluk orada olacak diyor. "İstanbul demirci körüğü gibidir. Değersizlerini dışarı atar, temizlerini de meydana çıkarır." Orada tutunamıyor değersiz insanlar, İstanbul'da. "Atar kendinden" diyor, "İstanbul." Zalimleri, teröristleri, şunu bunu atar. Nerede geçiyor? Buhari, Müslim, Nesihi, Tırmizi, İbn'i Hiban ve Ahmet'te. "Demirci körüğü gibidir. Değersizlerini dışarı atar, temizlerini de meydana çıkarır." Halk meydanlarda. Değersizler nerede? Çöpteler. "Temizlerini de meydana çıkarır." diyor, meydanlara. Hem de Buhari ve Müslim'de geçiyor. "Medine" diye geçen büyük şehir; hepsi İstanbul'dur bahsedilen. Zaten Resulullah (s.a.v.)'a sorduklarında "Hangi? Medine'den kasıt ne?" diyorlar. "İstanbul'dur." diyor, "Kostantiniye."
Hayret, "değersizlerini dışarı atar." Yani hapishanelere yahut başka ülkelere firar ederler, kaçarlar. "Temizlerini de meydana veyahut meydanlara çıkarır." diyor; yiğitleri, kabadayıları. Ve İstanbul'da oluyor bu olay ve "Ahir Zaman'da bir olay üstüne olur bu." diyor Buhari'de ve Müslim'de. Diğer hadisler zaten bu hadisi pekiştiriyor ve genişletiyor. Tek bir olaydan bahsediliyor.
Hava Savunma Sistemimizin Çok Güçlü Olması Lazım
Normalde hava sistemimizin çok güçlü olması lazım. Uçakları da uyaran bir sistem olması lazım. İşte "Sizi her an düşürebiliriz. Derhal aşağı inin." diye. Ona benzer bir sistem kurulması gerekiyordu. Bu yok. Adamlar istediği gibi istediklerini yapıyorlar. Bunun da derhal düzeltilmesi lazım. Donanmanın da savunma sistemleri, kontrol sistemleri hep Amerika Birleşik Devletleri mensupları olan teknisyenler tarafından dizayn edilmiş ve ayarlanmış. Bunun da yeniden bir gözden geçirilmesi lazım.