A9 TV, 26 Temmuz 2016
(New York Times’a bir makale yazan Fethullah Gülen, “Hayatım boyunca alenen ve kişisel olarak iç politikadaki askeri müdahaleleri kınadım. Hep demokrasiyi savundum. Türkiye’de kırk yıldır askeri darbelerden zarar görmüş ve bu askeri rejimlerin baskılarını ve haksız hapislere maruz kalmış biri olarak yurttaşlarımın böyle bir işkenceye katlanmasını asla istemem. Eğer hizmet sempatizanı biri bu darbe girişiminde yer aldıysa benim ideallerime ihanet etmiştir” dedi.)
Yani tamam ama böyle fevkalade bir durumda böyle ortalı bir izah olmaz. Burada mümin büyük bir hamiyeti İslamiye içerisinde bu fevkalade büyük olayı telin eder, kınar. Bunun alçaklık olduğunu, şerefsizlik olduğunu, kahpelik olduğunu vurgular. Daha hala ortalı konuşuyor. Talebelerine de dedim, “Çıkın kınayın” dedim. Çünkü bu çok önemli bir şey. Adam senin adına yapmış bunu, “Senin adına yapıyorum” diyor. Sen bunun alçaklık olduğunu söylersen adam senin adına olduğunu söyleyemez bundan sonra. Önemli bir konu, daha hala ortalı izah olmaz.
(Türkiye’ye iade edilmesi durumunda adil yargılanmasının mümkün olmayacağını söyleyen Fethullah Gülen, “Batılı demokrasiler ılımlı Müslüman sesleri ararken ben ve hizmet hareketindeki arkadaşlarım 11 Eylül’deki El Kaide saldırıları, IŞİD’in vahşi infazları ve Boko Haram’ın adam kaçırmaları gibi uçlardaki şiddete karşı açık bir tutum takındık” açıklaması yaptı.)
Kardeşim tamam da, benim söylediğimi söylemiyorsun, ortalı gidiyorsun. Köprüde adam tankla çoluğu çocuğu ezdi, arabaları falan parçaladı, kafalar koptu, insanlar mahvoldu. 45 aslanımızı havadan bombaladılar, vücutlarını paramparça ettiler, enkaz altında kaldılar şehit oldular. “Bunu yapanlar alçaktır, şerefsizdir, namussuzdur” de be adam. De bunu, demiyorsun. Daha hala Boko Haram, bilmem ne şunlarla bunlarla mücadele ettik diyor. Bütün dünya mücadele ediyor, bir tek sen mücadele etmiyorsun. Ama bunu söyle. Bunu söylememen çok esrarengiz, çok acayip. Ortalı gidiyorsun, söyle duyalım. Talebeleri de söylesin. Hakan Şükür’le falan olmaz. Ali Bulaç’la falan da olmaz. Diğerleri de, ben ismini saydım hepsi söylesinler.
Darbe Teşebbüsünde Bulunan Kişilerin Hukuki Konumu Net Olarak Açıklansın
Şimdi darbeci askere biz ne gözle bakacağız? Karşımıza gelmiş elinde silahla. Bu terörist mi? Çünkü bu mevcut siyasi rejimi kabul etmiyor. Anayasayla oluşmuş Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne, onun üyelerine tavır almış. Meşru hükümeti kabul etmiyor, yıkmak istiyor. PKK ne yapıyor? PKK da aynısını yapıyor. Dolayısıyla terörist hükmünde oluyor, o konumda. Yani teslim olup tövbe etmedikten sonra terörist. O zaman teröriste ne yapmamız gerekiyorsa onu yapmamız gerekir. Tutuklanması gerekir. Bunu hükümet açıklasın. Yani şimdi asker bilmiyor mesela Mehmetçik canlarımız, o ayrı. Onlara biz terörist demeyiz, bilmiyor. Diyor ki, “Biz sizi tatbikata götürüyoruz” tamam orada biz kucaklar alır götürürüz evladımızı. O ayrı mesele. Ama adam bilerek geliyorsa, “darbe yaptım ben sizi öldüreceğim, asacağım, keseceğim” diyor, bu terörist hükmünde oluyor. O zaman teröriste karşı uygulanan hukuki müeyyide ona da uygulanması gerekir. Ona göre de savunma hakkı olur vatandaşın. O zaman paramiliter güç oluşturulması gerekiyor. Yani milis, milis gücü oluşturulması gerekiyor. Askerde jandarmaya sen silahı veriyorsun, otomatik silahı, dağlarda geziyor. İki yıl dağlarda silahla gezmesine müsaade ediyorsun. Müsaade et de yeni terhis olmuş, bir daha ver, evinde muhafaza etsin silahı. Yani anormal bir şey yok bunda. Eğer güvenmesen daha önce silahı vermezdin, güveniyorsun demek ki. Bu konu hallolsun, Tayyip Hocam’dan bir haber bekliyorum. Yani bu bekletmeye gelecek bir şey değil. Her gün milletin sokakta beklemesi olmaz.
Tanksavar ve Uçaksavarlar Birkaç Yere Değil Bütün Karakollara ve Önemli Yerlere Yerleştirilmeli
Bir de dedim ki uçaksavarları her yere yerleştirin, birkaç yere yerleştirmişler. Ya mübarekler parayla değil mi? Herhalde mecliste bir tane koymuşlar uçaksavar, Çankaya’ya koymuşlar. Kardeşim bir tane, iki tane, on tane, çokça koyun. Ne kaybedersiniz? Karakollara falan hepsine yerleştirin. Uçaksavar, tanksavar, özellikle tanksavar da yani karakollarda bol miktarda bulunsun. Tankları durduracağız diye otobüsleri yığıyorlar falan, böyle bir yöntem olmaz. Akü söküyor; aküsünü falan sökmeye gerek yok. Tank dursun. Ama gayrimeşru olarak kullanılırsa tedbirini alırsın. Tanksavar olursa zaten o adam onu yapmaz. Cesaret etmez, polisin elinde bol miktarda tanksavar olursa. Yani çok yavaş uygulama oluyor. Bütün millet sokakta, tedirgin insanlar. Tanksavar verin, uçaksavar verin millet bir rahat etsin. Niye uzatıyorsunuz? Bu eziyet olur öbür türlü. Çoluk çocuk bütün millet arabalarla falan sokakta yatıyor, yeniden darbe olacak diye. Çünkü savunmasız halk şu an. Karakollara mebzul miktarda uçaksavar, tanksavar dağıtılsın biz de duyalım. Sırf Çankaya’yla efendim, sırf köşkle olmaz. Yani kaybedecek bir şey de yok.
(İngiliz basınında yer alan habere göre İngiltere ikinci bir darbe ve iç savaş tehlikesine karşı Türkiye’deki vatandaşlarını tahliye için Kıbrıs’a özel kuvvetler yerleştirdi. Amerika’nın Dışişleri Bakanlığı da Ankara Büyükelçiliği ve İstanbul Başkonsolosluğu’nda görevli personel ailelerinin gönüllü olarak Türkiye’den ayrılmalarına izin verdi.)
Kardeşim şimdi bak bu da, açık açık hazırlanıyoruz mesajı veriyor adamlar. Yani anlaşılmayacak gibi değil. Ben bir şeyi otuz kere söylemeyeyim, milis gücü oluşturulsun, tanksavarlar olsun, uçaksavarlar olsun, defalarca anlattık. Yani sonra sorumluluk bunu geciktirenlerde olur. Demedi demesinler bak söylüyorum. Tanksavar, uçaksavar çok hayati, bütün karakollara dağıtılsın. Birde milis gücü oluşturulsun. Bir şey yok milis gücünde, Allah Allah. Polis vatandaştan değil mi? Asker vatandaştan olmuyor mu? Milis gücünü de vatandaştan oluşturacaksın. Hepsine silah dağıtılsın. Otomatik silah dağıtılsın. Bir de ihtilalcinin, darbecinin hukuki konumu da ortaya konsun. Yani darbe yaptığında terörist konumuna girer, bu söylensin.
Askeri Tesislerin Şehir Merkezlerinden Uzaklaştırılması Gerekir
Tanklar toplar şehrin içinde ben böyle bir iş görmedim. Şehrin ana caddesine ilerliyorsun sağa saptın mı beş yüz tane tank. Ve onun mühimmatı. Şehrin ortasında tank mühimmatının ne işi var? Bütün şehri havaya uçurur Allah esirgesin. Şehrin merkezinde askeri tesis olmaz. Onların hepsini şehrin dışına çıkartsınlar. Cephanelik; şehrin merkezinde cephanelik olur mu? Tank mermisi olur mu, top mermisi olur mu? Bunların hepsini çıkartsınlar. Ve küçük küçük ayrı ayrı yerlere ayrılsınlar. Birde tankın çıkış yolu istendiğinde kapanacak gibi mekanizma olması lazım. Yani otobüsle greyderle değil de kendinden orada çelikle kapatılacak gibi yani kilitlenecek sistem olması lazım. Bunların bir an önce hayata geçmesi gerekiyor. Şimdi anayasa hazırlıklarından önce bu konunun hallolması lazım. Acil olan bunlar. Çünkü bir acayip bir ferahlık var gibi görünüyor. Sokakta halk her Allah'ın günü durmasıyla da bu meseleler hallolmaz. Bak İngiltere adamlar yavaş yavaş pılını pırtını toplayıp çekip gidiyorlar bazıları. Demek ki adamların bir bildiği var ikinci darbeye karşı hazırlık yapıyoruz diyor adamlar.
Özellikle Darbecilerin Hedefi Olan Binalar Uçaksavar ve Tanksavar Sistemi ile Korunmalı
TRT bir kere çok iyi korunması lazım. Bu adamlar nereye daldıysa oraya önem vermek lazım. Mesela CNN Türk, Hürriyet Gazetesi madem önemli görüyorlar. Türksat buralara çok güçlü füze savunma sistemi kurulsun. Ayrıca buralarda karakol bulunsun. Tanksavar mebzul miktarda polisin elinde bulunsun.
Hürriyet, CNN, Milli İstihbarat Teşkilatı, Özel Harekat binaları. Mesela köprü, köprüye de kafayı takmışlar köprünün de çok iyi korunması lazım. Köprünün çevresinde de uçaksavar sistemi olabilir. Değil mi? Helikopterle taradılar. Bu caydırır; caydırma önemlidir, silahın caydırıcı yönü vardır. Allah ayette söylüyor bunu, silahın caydırıcı gücünü. Ve "sizin silahlarınızdan ayrılmanızı isterler" diyor Allah ayette. Silah korkutur. Saldırı yapacak adamı korkutur silah. Ve yanaşamaz.
Bu Omuzdan Atış Aslında Alçaktan Uçan Jet Uçakları İçin de Çok Caydırıcı
Çünkü uçakları görüyor insanlar egzozunun alevini, motorunu hepsini görüyorlar çok alçaktan uçuyor. Omuzdan atılan roketle o uçak çok rahat vurulacak konumda oluyor. Anında yakalar roket. Çünkü o egzoz alev saçan kısım roketin hassas olduğu bölge oluyor. Roket oraya doğru ilerliyor ne yaparsa yapsın bırakmıyor uçağı oradan içeriye giriyor. O yüzden böyle bir savunma sistemi olduğunu bildiğinde adam şehre girmez. Dikkatli olur.
Meclis, MİT Binası, Karakollar Çok Sağlam Sığınaklara Sahip Olmalı
MİT'in Milli İstihbarat Teşkilatı’nın binası uçaksavarlarla çok iyi korunsun. Yeraltına da MİT'in tesisleri yapılsın. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin de yeraltında sığınağı olması lazım. Sığınağı olmaması çok acayip bir şey. Hemen başlasınlar olmayacak bir şey değil. Yer altını kazacaklar oraya sığınak yapacaklar. Mesela özel harekat binası çok sıradan bir bina, bir top mermisiyle darmadağın olacak gibi oluyor. O binanın bir o kadarı da yer altında olması lazım. Milli İstihbarat Teşkilatı’nın da öyle yer altında olması lazım asıl tesislerin. Uçaklara karşı uçaksavar füze sisteminin her yere yerleşmesi. MİT'te yok mesela MİT'te de olması lazım.
Mesela Ankara Emniyeti de bombalanmış yerle bir etmişler. Bina çünkü sıradan bir bina o anlamda. Halbuki yer altında olması lazım asıl tesislerin. Hatta tüneller olması lazım diğer binalara bağlanan. Yeraltı tünelleriyle bağlanması lazım. Çok sıkı tedbirler alınması gerekiyor. Mesela İstanbul emniyetinde uçaksavarı tavana çıkartmış polisler, binanın tavanına uçak yanaşamamış. Bir tane uçaksavar çıkarıyorsun gayet kolay bir şey demek ki. Bunu bu kadar uzatmanın bir alemi yok. Bu durgunluk ve geç hareket etme ruhu zarar verir. Yanlış bu.
Devleti Zaaf İçinde Göstermek İçin İmralı'ya Saldırı Yapılabilir. İmralı'nın da Çok İyi Korunması Gerekiyor
İmralı'nın da korunması lazım. İmralı da provokasyon amaçlı helikopteri indirirler bilmem ne orada gidip Öcalan'ı öldürebilirler. Değil mi? Türkiye karışsın gibisinden. Buna da müsaade etmemek lazım; çünkü devleti zaaf içinde göstermek istiyorlar. Devlet mahkumu koruyamıyor gibi gösteriyorlar. Buna da müsaade edilmemesi lazım. Orada da uçaksavar sistemi olması gerekiyor.
Allah Ayette “Korunma Tedbirlerinizi Alın” Diye Bildiriyor
Nisa Suresi, 102 bak "İçlerinde olup onlara namazı kıldırdığında, onlardan bir grup, seninle birlikte dursun ve silahlarını (yanlarına) alsın; böylece onlar secde ettiklerinde, arkalarınızda olsunlar. Namazlarını kılmayan diğer grup gelip seninle namaz kılsınlar, onlar da 'korunma araçlarını' ve silahlarını alsınlar. Küfredenler, size apansız bir baskın yapabilmek için, sizin silahlarınızdan ve emtianız (erzak ve mühimmatınız)dan ayrılmış olmanızı isterler." İşte milleti silahlandırırsak böyle bir şeye ihtiyaç kalmaz. "Yağmur dolayısıyla bir güçlüğünüz varsa veya hastaysanız, silahlarınızı bırakmanızda size bir sorumluluk yoktur. Korunma tedbirlerinizi alın. Şüphesiz, Allah kafirler için aşağılatıcı bir azap hazırlamıştır." (Nisa Suresi, 102 ) Yani korunma tedbirlerinin alınması farz, silah bulunması farz. Üç yüz bin kişilik milis gücü oluşsun. Dört yüz bin kişilik ordu, üç yüz bin kişilik de milis gücü oluşsun. Üç yüz bin dört yüz bin de polis var. Ondan sonra buyursun gelsin İngiliz derin devleti biz onlara burada katmer yediririz, yağlama yediririz, gözleme veyahut. Gereğini yaparız.
(İngiltere’nin devlet televizyonu olan BBC’nin Türkiye’deki darbe girişimiyle ilgili yayınladığı programda, yapmaları gereken ilk şey Erdoğan’ı öldürmekti. Darbecilerin yaptıkları en önemli hatanın Erdoğan’ı öldürmemek olduğu yönünde ifadeler yer aldı. Geçtiğimiz hafta ise Malatya’ya giden BBC ekipleri teröristlerin provokatif söylemlerini Alevi vatandaşlardan mesaj olarak tüm dünyaya servis etmeye hazırlanmışlardı. BBC World Prodüktörü James Bryant da hükümet aleyhine konuşacak kişi aradığını duyurduğu maille dikkat çekmişti.)
Bunlar öyle çürük çarık çalışmazlar. Karmakarışık bir şey olmaz, maille adam arayacak bilmem ne. İsterse provokasyon yaparlar. Özetle, uğraşacakları anlaşılıyor. Milis gücü faydalı olur. İlk planda dediğim gibi askeri tesisleri dışarı çıkartsınlar yani şehir dışına. Önlem alsın, karakollar güçlendirilsin, tanksavar, uçaksavar. Sokakta millet gece gündüz bekleme o şekilde olmaz. Belki de halkı yormayı düşünüyorlar. Yani millet böyle sürekli nöbet tutacak sokakta bekleyecek falan. Bitap, yorgun olduğunda da atağa geçmeyi düşünüyor olabilirler. Ona karşı da tedbir alınması lazım. Çok dikkatli olmak lazım.
(Balyoz davasında 18 yıl hapis cezasına çarptırılan emekli Tümamiral Cem Gürdeniz yaptığı açıklamada 15 Temmuz gecesi yaşananların bir iç savaş tetikleme provası olduğunu ifade ederek; “Eğer darbeciler kazansaydı Türkiye Atlantikçi jeopolitiğin bir parçası olacak ve büyük kayıplar verilecekti. Kürdistan’ın ilanı, Güneydoğu’da özerklik, Kıbrıs’ın kaybı gibi” dedi.)
Evet ama çözümden bahsetsinler. Biz bunun farkındayız. Çözüm İttihad-ı İslam’dır. Yani Mehdiyet’tir. Mehdiyet’e Türkiye adım adım ilerliyor. Şiddetle karşı olanlar şu an alenen Mehdiyet’in uygulandığını görüyorlar. Mehdiyet’te bütün partiler ittifak edecekler, ettiler. Bütün millet ittifak edecek, ettiler. Bölünme ortadan kalkacak, bölünme ortadan kalktı. Kardeşlik bağları güçlenecek, bu da oldu. Her yerde Allah anılacak, bu da oluyor. “Tekbirlerle Allah anılacak” diyor. “Kırmızı ve yeşil bayraklar sokaklarda olacak” diyor, kırmızı ve yeşil bayraklar sokaklarda, aynısı. “Köprü iki tarafından kuşatılır” diyor, aynısı. “Köprünün üstünde saçaklı kuyruklu yıldızlar uçar” diyor, o da oldu. “Köprünün üstünde tabur olur” diyor, o da doğru. “İnsanlar öldürülür köprünün üstünde” diyor, o da doğru. Hepsi oluyor. Peygamberimiz (s.a.v.) Medine’de yani İstanbul sokaklarında kırmızı ve yeşil bayrakların insanların elinde olacağını söylüyor. Aynısı oldu.
Hz. Mehdi (as)'ın Zuhuru Yaklaştıkça Olaylar Daha da Keskinleşiyor
Mehdiyet’i bütün insanlar bizzat şahit olarak görüyorlar gelişmesini. Anlatıyorum, 1979'dan beri anlatıyorum. Bizim çocuklar da her anına şahit oldular. Vakit yaklaştıkça olaylar nasıl keskin olarak zuhur ediyor. Bana soruyorlardı, "Mehdiyet nasıl olacak, nasıl insanlar birleşecek?" Allah'ın Cabbar ismiyle birleşecek dedim. Defalarca kere söyledim. Cabbar ismiyle tecelli etti, bütün insanlar birleşti.
Bir gecede ıslah olacaklar dedim, oluyorlar. Ama daha var. Bu senesi var, öbür senesi var, öbür senesi var. Ama 2021'de tamamdır. Açıkça söyleyeyim.
Bediüzzaman, Deccalin Mektep ve Asker İçindeki Faaliyete Ağırlık Vereceğini Söylüyor
16. Mesele: "Rivayette var ki: İsa Aleyhisselâm Deccalı öldürdüğü münasebetiyle, “Deccalın fevkalâade büyük ve minareden daha yüksek bir azamet-i heykelde ve Hazret-i İsa Aleyhisselâm ona nisbeten çok küçük bulunduğunu” gösterir. Ya’lemu gaybe illaAllah Bunun bir tevili şu olmak gerektir ki -Gaybı ancak Allah bilir- : İsa Aleyhisselâmı nur-u İmân ile tanıyan ve tâbi olan cemaat-i ruhâniye-i mücahidînin kemiyeti -sayısı-, Deccalın -dikkat et- mektepçe ve askerce -nerelere ağırlık vermiş Deccal, mektep ve askerlere- ilmî ve maddî ordularına nisbeten çok az ve küçük olmasına işaret ve kinayedir."
Son Yaşanan Olaylar Deccalin Türk Milleti'ne Saldırdığını Gösteriyor
Bediüzzaman, “Kahraman ordunun dizginini onun elinden kurtaracağı rivayetlerden anlaşılıyor” diyor. Mesela şu an Türkiye’nin üstüne deccal çöktü, bütün Türk milleti deccalin azgın fitnesini nasıl durduracağını, onu düşünüyor. Yani hayret edilecek bir durum. Bütün Türkiye karşı, ordu karşı ama baş edilemiyor. Polis karşı, ordu karşı, millet karşı ama deccalle baş edilemiyor. Yani her yerde teyakkuz var şu an. Şu işte deccalin zuhuru bu. Ve halk tamamen birleşti, o da Mehdiyet’tir. Ama işte “En sonunda hamiyeti İslamiye feveran edecek” diyor Bediüzzaman, başlarına manevi lider olarak Mehdi’yi geçirip hakka ve hakikate ulaşacak şekilde Mehdi’nin görev alacağını söylüyor. “Tariki hak ve hakikate ulaştıracak” diyor.
Peygamberimiz (sav) Süfyaniyetin Şarabı Helal Kılacağını ve Namaz Kılmayacağını Bildiriyor
Mehdi’nin süfyanla savaşını Peygamberimiz (s.a.v.)’e soruyorlar. “Onlar tevhid ehli olduğu halde onlarla savaşmak nasıl doğru olabilir?” Yani onlar Müslüman diyorlar, deccal ordusuna karşı. Resulullah (s.a.v.) diyor ki, “Onlar mürteddirler, zira şarabı helal kılıyorlar” diyor bak çok manidar bu “Ve namazı da kılmazlar” diyor Suyuti’de. “Şarabı helal kılarlar” diyor. “Namazı da kılmazlar” diyor.
Mehdiyet ile Deccaliyetin Mücadelesi Metafiziktir
Deccale karşı millet huruç etti. Bakın bu çok büyük olaydır. MHP, AK Parti, CHP, Büyük Birlik, Saadet ittifak ediyor. Ordu karşı, polis karşı buna rağmen deccalı alt edip edemeyeceğine dair kanaat oluşamıyor hükümette. Deccalın azgınlığını görüyor musun? Metafizik bir varlık, çok azgın ve metafizik bir varlık. İngiliz derin devleti bu sistemin başı. Onun için çareyi yeganesi Mehdiyet’tir. Bunu zaman içinde söyleyeceğiz. Benim önden söylemem insanların bu harikayı hayretler içinde görmesi için. Bak önceden söyleniyor ve aynısı oluyor. Ve bunu durduramıyor, deccal de durduramıyor, İngiliz derin devleti de durduramıyor. Ve Mehdiyet adım adım adım ilerliyor. Normalde durdurulması lazım, Mehdi yani çok küçük bir topluluktur. Mehdi nihayetinde bir şahıs ve küçük bir topluluğu var, çok rahat durdurulması lazım, durdurulamıyor. O da metafizik. Onun topluluğu da metafizik, deccaliyet de metafiziktir. İkisi şuan müthiş bir çatışma içindeler. Deccalın kudurmasının nedeni deccalın aşağılanmasıdır ve deşifre edilmesidir. Yoksa onlar uyur vaziyette bekliyorlardı.
(Selahattin Demirtaş bugün yaptığı gurup toplantısında "Hükümete de, PKK'ya da çağrı yapıyorum. Türkiye 15 Temmuz öncesi Türkiye’si değildir yeni durum değerlendirilmelidir. Askere dokunulmazlık yasası 14 Temmuz’da onaylandı. Asker darbe yapıyorum demeseydi yaptıkları dokunulmazlık kapsamındaydı. Meclisi bombalayan pilotu yargılayamayacaktınız örneğin neden? Cizre'yi Nusaybin'i bombaladığında yargılanmasın diye.")
Darbe yapıyorsa darbe vatan hainliğidir, terör kapsamındadır. Darbeci olan adam teröristtir. Dolayısıyla dediği anlamsız. Asker kendini koruyor, niye korudun dersen olmaz. Ama burada terörist var. Teröristle çatışan asker için o kanun. Terörist için değil. Terörist için Türkiye'de özel kanun var. Terör kanunu var, terörle mücadeleyi ilgilendirir onlar.
Hadiste Mehdi İçin Gereken Ortamı Allah'ın Bir Gecede Hazırlayacağı Bildirilmiştir
"Allah bir gecede Mehdi’nin emrini, işini ıslah eder" yani Hz. Mehdi (a.s)’nin yapacağı işi oluşturur, zemini oluşturur. Yani Mehdi (a.s)’nin vazifesi, yapacağı iş bir gecede olur biter. Hz. Mehdi (a.s)’a Allah bir gecede o hikmeti veriyor. İnellahe "gerçekten Allah" yesluhu "ıslah eder" emrul Mehdiye "Mehdi’nin emrini, işini" fi leyletin" bir gecede. Mehdiyet’in gereğini Allah bir gecede ifa eder. Hz. Mehdi’nin yapması gereken görevi, Hz. Mehdi için gereken ortamı Allah bir gecede hazırlar diyor. Bu hadis açık. Meşhur bir hadistir bu. Çok bilinen bir hadistir. Hatta "Allah Mehdi’yi bir gecede ıslah eder" diye de yanlış da gelmiştir. Halbuki Allah Hz. Mehdi’nin işini bir gecede ıslah eder. Yani onun yapacağı işi bir gecede halleder. Yani bir gece içinde ona yardım eder. Onun zeminini bir gecede hazırlar anlamında. Tek gecede hazırlar.
Deccaliyetin Türk Milleti'ne Saldırısı Var, Şimdi Aciliyetli Olan Konu Anayasa Yapılması Değildir
Şimdi anayasanın sırası değil kardeşim anayasa yapmanın, acil olay var. Adamlar durumu hiç anlamamışlar. Deccal Türkiye'ye saldırıyor olayın büyüklüğünü görsünler. Deccal saldırısında çok acayip durum var dikkat edin bütün Türk Milleti ittifak ediyor. CHP, MHP, AK Parti, Saadet, Büyük Birlik tamamı ittifak ediyor. Ordu ittifak ediyor, polis ittifak ediyor, jandarma ittifak ediyor, MİT ittifak ediyor buna rağmen deccal tehlikesine karşı müthiş bir teyakkuz devam ediyor. Bütün millet sokakta. Hükümet kendinden emin olamıyor, ben deccalı tepelerim diyemiyor. Hiç kimse diyemiyor. Mehdiyet’in acil önemi burada ortaya çıkıyor.
Tayyip Hocam Kuvayi Milliye’yi Oluştursun
Milis kuvvetleri oluştursun. Otomatik uzun namlulu silahlar dağıtılsın. Böyle bin beş yüz metre menzilli silahlar. Gerekirse karakollara da yine el bombası atan daha güçlü silahlar da dağıtılabilir. Deccale karşı milletçe hazırlıklı olmamız lazım.