MÜNAFIKLAR HIRSIZLIĞA ÇOK YATKINDIR. TEVRAT'IN TAHRİF EDİLEN KISIMLARINDAKİ HIRSIZLIĞI TEŞVİK EDEN AÇIKLAMALAR O DÖNEMİN MÜNAFIKLARI TARAFINDAN EKLENMİŞTİR
Münafıkta manyaklık tarzında hem sapık bir ruh vardır hem de hırsızlık ruhu vardır. Bütün münafıklarda vardır bu, hırsızdırlar. Tevrat’a o devirde hakim olmaya çalışmışlar münafıklar. Peygamberlere düşmanlık gelişmiş. Mesela Hz. Süleyman (a.s)’a demediklerini bırakmıyorlar Tevrat’ta. Tevrat yazıcısı tarihçiler var o devirde. Münafıkların kontrolüne geçmiş, korkmuşlar onlardan. Onların söylediği her türlü çirkin iftirayı yazıyorlar. Peygamberlerin birçoğuna demediklerini bırakmıyorlar.
Mesela bak, Samiri Tevrat’ta çok etkili olmuş. Kendi ismini bile koydurmuyor Tevrat’a, o kadar şeytan. Bak diyor ki Tevrat’ta, Çıkış 3:22 “Fakat her kadın kendi komşusundan ve evinde olan misafirden gümüş şeyler ve altın şeyler ve esvaplar isteyecek.” Bak hırsızlığı öğretiyor görüyor musun? Bak, “fakat her kadın” kadınlara hırsızlık öğretiyor “kendi komşusundan” yani evinde kaldığı kişiden, yakınından “ve evinde olan misafirden” kendi evinin içinde olan misafirden, kendi evinde kalan kişiden “gümüş şeyler ve altın şeyler ve esvaplar isteyecek.” Kıyafetler ve altın ve gümüş isteyecek. “Ve oğullarınızı ve kızlarınızı onlarla süsleyeceksiniz.” Onlarla süsleneceksiniz diyor, onlardan çaldıklarınızla. “Ve Mısırlıları soyacaksınız.” Hırsızlık yapacaksınız diyor. Hak Kitap’ta hırsızlık tavsiye edilir mi kardeşim? “Soyacaksınız” diyor “Mısırlıları.” İncil’de hiçbir şekilde böyle bir hüküm yok. Kuran’da hiçbir şekilde böyle bir hüküm yok. Bilakis çok ağır bir suç olarak Kuran belirtiyor, hatta “ellerini kesin” diyor “hırsızlık yapanların.” Ama burada bak, hırsızlık alenen soygun şeklinde tavsiye ediliyor. Onun için münafıklar hırsızlığa çok yatkındır. Tevrat’ta da onların yaptığı bu anormallik aktarılmış, bu günah aktarılmış. Ama sanki meşru bir şeymiş gibi aktarılmış. Halbuki çirkin bir hüküm bu. Mesela bak, Tevrat, Leviller 19’da “çalmayacaksınız” diyor. Onu kim koydu o zaman oraya onu? “Çalmayacaksınız” diyor “hile yapmayacaksınız, birbirinize yalan söylemeyeceksiniz.” Orada da çal diyorsun, hırsızlıktan bahsediyorsun.
MÜNAFIKLAR DEHŞETLİ BİR BÜYÜKLÜK HİSSİ İÇİNDEDİR. HAŞA KENDİLERİNİ ALLAH'TAN BÜYÜK GÖRÜRLER
Münafık müthiş enaniyetli ve azametlidir, kendini Allah’tan büyük görür. Mesela bak Tevrat’ta diyor ki; “İsrail” diyor “Allah’la güreşti” haşa “Allah’ı yendi” diyor. Bunu bir Müslüman’ın söylemesi mümkün değil. O devrin münafıkları tarih yazıcılarına bunu zorla yazdırıyorlar. Enaniyetli ya, büyük ya çünkü Allah’ı yenen olmak istiyor. Şeytanın özelliği ne Kuran’da baktığımızda? Allah’ı yenen olmak. Münafıklara bakıyoruz hep Allah’ı haşa yenme azmindeler. Ahirette cehennemde de aynı kafadalar, yine aynı arsızlıktalar. O yüzden önce peygamberi yenmeye kafayı takıyorlar. Sonra peygamberin sevdiklerini yenmeye çalışıyorlar. Mesela peygamberleri şehit etmelerinin nedeni o, yenme arzusundan kaynaklanıyor. Peygamberimizin aleyhinde bu kadar konuşmalarının nedeni de yine yenme arzusundan.
MÜNAFIKLAR PEYGAMBERİMİZ DÖNEMİNDE ‘HAVA SICAK’ YA DA ‘EVLERİMİZ AÇIKTA’ DİYEREK HAŞA PEYGAMBERİMİZ'İN BUNLARI DÜŞÜNEMEDİĞİNİ İMA EDİYORLARDI. MÜNAFIKLAR BU SÖZLERİYLE -ŞEYTANIN HAŞA ALLAH'TAN DAHA İYİ BİLDİĞİNİ İDDİA ETMESİ GİBİ- PEYGAMBERİMİZ'DEN ÜSTÜN OLDUKLARINI İDDİA EDİYORLARDI
Münafık adeta şeytanın insan şekline gelmiş halidir. Çok dikkat edilmesi gerekir. Yani bir akrebin satranç maçı oynaması gibidir münafığın Müslümanla karşılaşması. Aynı akrep gibidir, ne zaman sokacağı, ne zaman atak yapacağı belli olmaz. Satranç maçı gibi çok dikkatli hareket edilmesi gerekir münafığa karşı. Mesela münafık diyor ki “Evlerimiz açıkta kaldı”. Ne demek istiyor? “Peygamber bunu düşünemiyor.” Peygamber düşünemiyor deyince ne aklına geliyor? Diyor ki bak, “Allah” diyor “bu kadar kolay bir şeyi bile düşünemeyen bir insanı peygamber olarak bize göndermiş. Ve dolayısıyla Allah hata yapmış.” Haşa. Onu vurgulamak istiyor. Ve burada demek istiyor ki “ben Allah’tan daha büyük akla sahibim, daha büyük vicdana sahibim.” Şeytan ne diyor? “Ben sana yakınım” diyor “En yakın benim normalde” diyor “Ama Sen bilmiyorsun” diyor Allah’a, haşa “Ben Senden daha iyi biliyorum” diyor “ve Sana bunu ispat edeceğim” diyor. Münafığın da bu gayreti ispat gayretidir. Münafıkta kendinin üstünlüğünü ispat gayreti ömür boyu bitmez. Yani azılı manyaktır. Kapıdan çıkarsa bacadan girer yine yapar. Kendi üstünlüğünü göstermek, şeytani ruhu.
MÜNAFIĞIN KENDİ RUHU ÖLÜDÜR, GÖZLERİNDEKİ BOŞLUKTAN DA BU DURUM ANLAŞILIR
Şeytan bir elektron yığını gibi münafığın içini dışını, her yerini sarmış oluyor. Ona hulul ediyor şeytan. Yani bedenlenmiş bir şeytan haline geliyor. Kendi ruhu ölür sadece şeytanın ruhu kalır orada. Zaten Allah onlar için “ölüdürler” diyor “dediğinizi anlamazlar” diyor. Onun için münafık sarhoş gibidir konuşurken. Ne yaptığını bilmez, ne dediğini bilmez manyak gibidir. Bir deliyle konuşuyor gibisindir münafıkla konuşurken. Şuuru kapalıdır, zaten gözlerinden anlaşılır. Gözleri akar münafığın, donuklaşır, deli görünümü alır. Ama şeytan tabii o bedeni kullanır mesela bazen ağlatır onu, hadiste geçiyor ya. Müthiş bir ustalıkla bunu kullanır şeytan. Mesela nerede ağlayacak, nerede susacak, nerede çirkefleşecek şeytan ona ilka eder, nefsine ilka eder, o da onu yapar.