Sayın Adnan Oktar'ın 7 Nisan 2017 tarihli sohbetinden önemli başlıklar

A9 TV, 7 Nisan 2017

(FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişiminin merkezi Akıncı Üssü’nde 14 ve 15 Temmuz’da 2 ABD’li subayın olduğu ortaya çıktı. Akıncı iddianamesinde ifadesi olan Başçavuş Erkan Çoban ABD’li bir kadın yarbay ile bir erkek binbaşının hassas mühimmat sayımı yaptıklarını iddia etti.)

Yani olayın içindeler diyor. Evet araştırdıkça daha da ortaya çıkar. Bunları da tanıtsınlar halka. Resimleriyle, ismiyle cismiyle. Üstüne üstüne gitsinler. Tayyip Hoca’ya da iyi destek lazım.

(İskender Paşa cemaati yayınladığı duyuru ile 16 Nisan’da yapılacak tarihi referandumda evet oyu kullanacaklarını açıklamış.)

Evet. Doğrusunu yapıyorlar.

Müminlerin Nimeti, Müminlerin Güzelliği Küfre Azaptır

Hepiniz çok nurlu çok güzelsiniz. Şaşılacak bir ışık var yüzünüzde. Birçok insan, kadın olsun erkek olsun kıskanıyor sizi. Ben özel görüşmelerimde de onu görüyorum. Özellikle fiziğinizin güzelliği onları çok üzüyor. Yok slikon yok ameliyat. Sonra çocukluk resimlerinizi yayınladık. Orada tabii şok olup kaldılar. Efendiliğiniz, temizliğiniz, tutkunuz, derin sevginiz, Allah’tan korkunuz, yüzünüzdeki nur, dürüstlüğünüz, insancıllığınız. Bak. Hiçbir yerde sizin olumsuz bir haberiniz çıkmamıştır. Mesela hiçbir kötü yerde siz görülmemişsinizdir. Veyahut iyi yer de olsa mesela bir gazinoda, bir diskoda şurada burada hiçbiriniz şu ana kadar görülmüş değilsiniz. Çok efendi, temiz, dürüst, güzel bir yaşantınız var. Haysiyetinize, şerefinize, namusunuza düşkün, titiz, dindar, Allah’tan korkan, lafını sözünü bilen, kültürlü, görgülü, kaliteli ve tertemizsiniz. Bu çok öfke meydana getiriyor bazı haysiyetsizlerde, pislik olanlarda, namussuz insanlarda, onursuz, böyle kaşarlaşmış, güzelliğini kaybetmiş, çirkinleşmiş, kararmış insanlarda ızdırap vesilesi oluyor. Allah’ın onlara işte bir azabı bu. İşte müminlerin nimeti küfre azaptır. Müminlerin güzelliği küfre azaptır. Onun için ne diyeceklerini şaşırıyorlar. Zırvalama tarzında sözler ediyorlar. Onlar zırvaladıkça siz daha güzelleşiyorsunuz onlar daha da çirkinleşiyor. Siz daha zenginleşiyorsunuz onlar daha fakirleşiyor. Siz daha mutlu oluyorsunuz onlar daha ızdırap içinde yaşıyorlar. Bu Allah’ın bir kanunudur. Allah’ın gizli kanunu işliyor, onlar da bunun farkına varmıyorlar. O yüzden Allah’ın nimet verdiği bir topluluk olarak sizlerin varlığından sevinç duyuyorum. MaşaAllah.

A9 TV, 7 Nisan 2017 Hoş Sohbetler

(İdlib’de gerçekleşen ve içlerinde çocukların da olduğu yüzden fazla sivilin şehit olmasına sebep olan kimyasal saldırısı sonrasında Amerika bugün sabaha karşı dört sıralarında Suriye rejimine ait Şayrat Hava Üssü’nü vurdu. Akdeniz’deki Amerikan savaş gemilerinden fırlatılan elli dokuz Tomahawk füzesinin yirmi üçü Suriye Havva Üssü’ne isabet etti. Vurulan üs ülkedeki en aktif askeri üslerden. Amerikan Tomahawk füzelerini gönderirken Rusya’nın Suriye’de rejimi korumak için kurduğu savunma sistemleri ise çalışmadı. Suriye rejimi yaptığı açıklamada sadece altı askerin hayatını kaybettiğini ve üssün önceden boşaltıldığını duyurdu. Bu açıklamada “acaba bu olay bir tiyatro muydu?” Tartışmalarını gündeme getirdi. Mevlüt Çavuşoğlu ise Dışişleri Bakanımız, “Amerika’nın Suriye’yi vurmadan önce koalisyona bilgi verdiğini” açıkladı.)

Onlar da o zaman orayı boşaltmışlar. Ben o işleri pek anlamam ama olayın Müslümanların aleyhine tezgahlanmış bir oyun olduğunu görmemek mümkün değil, arkasında İngiliz derin devleti var. Oyunun sisteminin nasıl çalıştığını da anlatacağım daha sonra yani bu sistemi anlatacağım. Doğrudan İngiliz derin devletinin bir oyunu bu başka bir şey yok. Bir plan, proje ve uygulama, başka bir konudan bahsedemeyiz.

(Cumhurbaşkanı Erdoğan Amerika’nın Şayrat Havva Üssü’ne füze saldırısı düzenlemesine ilişkin olarak, “Esad rejiminin kimyasal savaş suçlarına karşı atılmış bu operasyonunu olumlu bulduğumuzu söylüyorum ama yeterli görmüyorum” dedi. Sayın Devlet Bahçeli ise, “Esad yönetimi layığını bulmuş, cevabını almıştır. Esad’ın katliamlarına verilen füzeli karşılık olumlu ve yerindedir” diye konuştu.)  

Bu olayı çok detaylı, kapsamlı anlatacağım. Yani nasıl planladılar, amaçları nedir? Hepsini izah edeceğim. Daha ilerleyen zamanda onu açıklayacağım. Doğrudan İngiliz derin devletinin bir oyunu. Sistemin nasıl çalıştığını da anlatacağım inşaAllah.

(Sayın Erdoğan Gazeteci Mehmet Acet’in “Sizi yeni bir tarzla görüyoruz son dönemde. Meydanlarda, televizyon programları, seyahatlerde yelekle görüyoruz, bu yeni tarz mı efendim?” Sorusuna şu yanıtı verdi. “Size de tavsiye ederim soğuk havalarda gayet iyi faydalı oluyor ama tarz olmuş yani tuttu da.”)

Yeni değiştirdi tarzını evet. Ben söyledikten sonra değiştirdi. Soğuk havada iyi olur tabii, anne tavsiye etmiştir yeleği de. Tayyip Hocamı beyaz takım elbiseyle bekliyoruz, ipek cayır cayır göreceğiz.

(Siz rahmetli Erbakan Hocamız’a kravat hediye etmiştiniz. O kravatları takıyordu çok şıktı.)

Evet. Bir marka vardı çok seviyordu markayı ama ben tanıttım ona. Bir kravat hediye ettim, o çok hoşuna gitti, arkasından kaşkol hediye ettim o da çok hoşuna gitti, sonra peş peşe kravatlar sürekli onları takıyordu. Dünya tatlısı, “bunda Osmanlı motifleri var” diyordu. İtalyan kravatları çok beğeniyordu.

(Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sosyal medyada paylaşılan ev kıyafetleriyle torununa ders çalıştırırken göründüğü fotoğraf büyük ilgi topladı. Fotoğrafta Esra-Berat Albayrak çiftinin oğlu, Ahmet Akif Albayrak’a Kuran-ı Kerim öğrettiği ifade ediliyor.)

Tayyip Hocam’a yakışır. Ama torun da bayağı yakışıklı olacak, çok güzel olacak maşaAllah. Allah ömrünü uzun etsin, Tayyip Hocam’ın da torunun da inşaAllah.

(Dönemin gazete haberi: “Refah Partisi lideri Necmettin Erbakan, boynunda ünlü İtalyan modacı imzasını taşıyan ipek kaşkoluyla seçim duası yaptı. Sarı ve lacivert tonların ağırlıkta olduğu ipek kaşkol, Batı’nın ünlü butiklerinde iki yüz dolara, yani on bir milyon liraya alıcı buluyor. Bu marka zengin ve havalı moda tutkularının vazgeçilmez markası olarak biliniyor. Erbakan’ın Batı usulü şıklığını Adnan Hoca’nın müritlerine borçlu olduğu söyleniyor. Genç müritler başka marka kullanmadıkları gibi, çevrelerine de hediye etmeyi seviyorlarmış.”)

Erbakan Hocam giymeyecek de kim giyecek, tabii helal olsun. O candır can.