A9 TV, 9 Mart 2017
Batı'da Bağnaz Sistemin İlerlemesinden Bir Çekince Var. Bu Çekince Haksız Sayılmaz
‘İslamofobi niye var?’ diyor, ‘nasıl oluyor’ diyor, ‘Bütün Avrupa dünya bize karşı tavır alıyor bizi kıskanıyorlar’ diyorlar. Kardeşim gelenekçi Ortodoks sistemden bütün dünya korkuyor, çekiniyor. Türkiye modern olsa Danimarka, Norveç gibi falan olsa baş tacı olur, bir şey olmaz. Kimsenin kıskandığı da yok sadece sistemden çekiniyorlar yani gelenekçi Ortodoks sistemin adım adım ilerlemesinden çekiniyorlar bu, başka bir şey yok. Ama tabii İngiliz derin devleti de bunu fırsat biliyor daha da körüklüyor bu sistemi, gelenekçi Ortodoks sistemi. Anglosakson ırkının dünya hakimiyeti için gelenekçi sistemin gelişmesinde fayda var. Onun için bu tip adamları her yönden besliyorlar. Sonuçta da felaket oluyor.
Bakara Suresi 170’de “Ne zaman onlara: "Allah'ın indirdiklerine uyun" denilse” şeytandan Allah’a sığınırım. Yani Kuran’a uyun sadece Kuran’a göre hareket edin denilse “onlar: "Hayır, biz, atalarımızı üzerinde bulduğumuz şeye (geleneğe) uyarız" derler.” Bak ne diyorlar? “onlar: "Hayır, biz, atalarımızı üzerinde bulduğumuz şeye” yani gelenekçi İslam’a uyarız derler. “(Peki) Ya atalarının aklı bir şeye ermez ve doğru yolu da bulamamış idiyseler?” (Bakara Suresi, 170) Yani “Kuran’a uymamışsalar yine mi uyacaklar?” diyor Allah.
Şakalaşmak yasak “şakalaşmalarda mizahtan sakının çünkü o insanın yüzünün suyunu giderir” El Kuleyni’de var. “Az gül çünkü çok gülmek kalbi öldürür.” “Kahkaha şeytandandır.” Bu nasıl bir dünya kardeşim?
(Siz yayınlarınızda sık sık Kut'ül Amare zaferinin her yerde anlatılması ve örtbas edilmemesi gerektiğine dair anlatımlar yapmıştınız. Nitekim Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan da TRT’de yeni bir dizinin hazırlıklarının olduğu yönünde bir açıklama yaptı. Dizinin on üç bin kişilik İngiliz ordusunun Osmanlı tarafından teslim alınışını anlatan Kut'ül Amare savaşıyla ilgili olduğunu söyledi. İngilizlere karşı kazandığımız bu zaferin konu edildiği bu dizi yakın zamanda TRT’de yayınlanmaya başlayacak.)
Ne diyorsak oluyor Allah’a şükür. Dua mahiyetinde. Kut'ül Amare’yi hükümet çok müthiş gayretle gündemde tutsun, her türlü hatırlatalım filmlerle, yazılarla, romanlarla, konuşmalarla sürekli gündem yapalım demiştim aylar önce, bak duamıza Allah icabet etti maşaAllah. Çünkü gıcık oluyor İngiliz derin devleti, Kut'ül Amare konusundan acayip darlanıyorlar.
DEAŞ İngiliz Derin Devletinin Kontrolünde Olan Bir Zulüm Ve Dehşet Örgütüdür
DEAŞ denilen örgüt İngiliz derin devleti tarafından kafalanan, kandırılan Müslümanlardan oluşan bir zulüm örgütü. Bir dehşet örgütü. İngiliz derin devletin kontrolünde olan bir sistemdir. Bu belaya Müslümanların düşmüş olması onların hiç kurtulmayacağı anlamına gelmez. İngiliz devleti ilimle irfanla kanun hukukla yıkılınca bu olay da kökünden çözülmüş olacak.
(FETÖ’nün önemli isimlerinden firari Abdullah Aymaz, Zaman Amerika’da yazdığı yazıda tutuklu darbecilerin baharın gelmesiyle birlikte serbest kalacaklarını, itirafçıların ise zarar göreceğini ima etti. Yazısı şöyle “Baktım, garip ve büyük bir kafes. Yere doğru gömülmüş. İçinde binlerce güvercin. Hepsi de çıkmak için çırpınıyorlar. Büyüğümüz dedi ki, ‘Şimdi bu güvercinler serbest kalacak. Fakat hemen serbest kaldıkları yerde güvercin yemleri var; görünüşleri ve tatları çok güzel ama yalancı bir güzellik ve zehirli bal tadındalar. Yanılıp da o yemlere tenezzül edenler yerde kalacak.' dedi. Büyüğümüzün dediği gibi bazıları o yemlerin cazibesine kapılıp yerde kaldılar yükselemediler.”)
Herhalde Eskişehir kapalıya alınacaklar. Onu kastediyor anladığım kadarıyla. Olur mu? Cinayet işlemiş adamın güvercinle alakası olur mu? Domuza bile benzetemezsin cinayet işlemiş adamı. Tanklarla halkı ezen adamı nasıl güvercine benzetiyorsun? Otomatik silahla halkı tarayan. Yaşlı dedeler, komada birçok insan. Aslan gibi polislerimizi gece yatağında uyurken şehit eden alçaklara nasıl sen güvercin diyorsun? Bunlar kahpe başka bir şey değil. Güvercin müminleri sevene denir. Allah için onlara şefkat gösteren, Allah için gayret eden, koruyup kollayana denir. Öyle güvercinlik mi olurmuş? Karga bile diyemezsin onlara karga. Yazık günah hiç kımıldamadan yatan çok fazla komada insanımız var. Allah’tan korksunlar. Eli, ayağı kopan. Aslan gibi polislerimizi gece yatağında hanımlar da dahil olmak üzere şehit ettiler. Bu mu güvercinlik? Arabanın içinde çocuk var kadının yanında küçük üç yaşında, iki yaşında arabayla gidiyor. Tankla üstüne çıkıp ezdiler. Bu mu güvercinlik?
(Arda Turan’ın oynadığı Barselona takımı şampiyonlar ligine çeyrek finale yükseldi. Maçın ardından soyunma odasından bir sevinç fotoğrafı paylaşan Arda Turan, fotoğrafın altında Kuran’ı Kerim’deki Yasin Suresi’nden şeytandan Allah'a sığınırım “Ol der olur” anlamına gelen “Kün fe yekün” ayetini paylaştı.)
Aferin Arda’ya aslan o aslan. Müslüman, mümin, muttaki, modern Müslüman, Kuran Müslümanı.
MİT'in İçinde Görev Yapmadığı Hiçbir Kurum Olmaması Gerekir. Buna Göre Kanuni Düzenleme Yapılması Önemlidir
Kanun çıkarılsın. Bu nasıl bir mantık? Çok büyük hata olmuş, çok büyük yanlışlık olmuş. Ta üniversite safındayken MİT elemanı olacak, orduya eleman olarak girecek. Korgeneral, Orgeneral oluncaya kadar da MİT elemanı olarak kalabilir. Tabii ki MİT elemanı olacak, yani ordunun içinde nasıl MİT elemanı olmaz? Kanun derhal değiştirilsin. İnanılır gibi değil. Ordunun her bölümünde, her yerinde MİT elemanları olması lazım. Nasıl olmaz? Zaten MİT yarı askeri. Ben şok oluyorum bu konuyu duyunca, hayret ediyorum. En çok eleman orduda, hatta emniyette de komiser, emniyet müdürü, hatta emniyet genel müdürü bile olabilir. MİT elemanı bulunacak, olur mu öyle şey? MİT’in bünyesi içerisinde mesela orduya adam çaycı olarak da girebilir, kapıcı olarak girebilir, tesisatçı olarak girebilir. MİT elemanı olarak her yerde bulunacak. Kanun derhal değiştirilsin. Ben buna şaştım kaldım. Teğmen MİT elemanı olacak, Yüzbaşı olacak, bütün birlik her yerde olması lazım. Hem de usta, bayağı iyi yetişmiş MİT elemanı olması lazım. Ne mahsuru var? Ne mantığı var bunun? Emniyetin içinde de çok fazla MİT elemanı olması lazım. Devletin her kurumunda olacak. Olur mu öyle şey? TÜBİTAK’tan tut, ordudan çık, her yerde olması lazım. Türkiye’deki en büyük kurum olması lazım Milli İstihbarat Teşkilatı. En büyük yapılanma olması lazım. PKK’lı kahpeler elli iki aslanımı birden, bir gecede şehit ettiler. Ne kadar zor MİT elemanı olmak, ne kadar zor, anlatılacak gibi değil. Evine uğramıyor, çocuklarını arayıp sormuyor yani acayip zordur. Şehit edildiklerinde de beş kişi cenaze namazını kılıyor, beş kişi. Gizli kahramanlar bunlar. Mesela Afganistan’da görev yapıyor, Irak’ta şehit oluyor. Getiriliyor cenazesi kılınıyor. Altı, yedi kişi kılıyor namazını. Sessiz sedasız kaldırılıyor. İki üniversite mezunu, on yabancı dil biliyor bu aslanlar. On iki yabancı dil bilenler var. Her konuda eğitilmiş. Mükemmel insanlar. Allah için şehit oluyor. Yedi kişi cenazesini kıldırıyor, kaldırıyor. Gizli. Mezarda sessiz sakin yatar onlar. Gizli kahramanlar. Tabii ki her yerde olacak. Bunu hükümet derhal halletsin. Tekrar tekrar gündeme getirelim. Halledilinceye kadar da uğraşalım.
Barzani'nin Irak Ve Suriye'de Uluslararası Kanunlara Uygunsa Modern, Aydın Bir Devlet Kurması Milletimizi Rahatsız Etmez
Barzani’nin biz orada devlet kurmasını isteriz. Öyle bir konu yok. Suriye müsaade ediyorsa, Irak’la anlaşsınlar. Birleşmiş Milletler de kaniyse, Türkiye de kabul ediyorsa iftihar ederiz. Öyle Müslüman, dindar, aklı başında, demokratik bir Kürt devleti varsa orada iftihar ederiz. Biz PKK’ya komünist devlete karşıyız. Yoksa biz Kürtlerin orada bir devlet oluşturmasından hiç rahatsız olmayız. İftihar ederiz. Gideriz geliriz, Türkiye’nin dostu olur o. Ama kahpeler, böyle kancıklar oraya gider, başa geçmeye falan kalkarsa o zaman dünya yer yerinden oynar. O olmaz. Biz komünist, Stalinist devlet istemiyoruz. Yoksa Türkiye’ye dost, Irak’a dost, Suriye’ye dost, herkese dost adam devlet ne fark eder? Ne fark eder yani? İftihar ederiz. Onda bir sorun çıkmaz. Ama PKK olayın içine karışırsa öyle bir devlet kalmaz söyleyeyim. Ne tesis kalır, ne devlet kalır, ne bir şey hiçbir şey kalmaz, gözümüz döner kanunla hukukla ne gerekiyorsa yaparız, burnumuzun dibinde komünist devlet istemiyoruz. Stalinist, Allahsız, Kitapsız, din düşmanı, Türkiye düşmanı kahpeleri istemiyoruz, bu kadar.
(Hükümete yakın isimlerden Ömer Turan sosyal medya hesabından İslamcıların namaz kılmayı bıraktığını söyledi. Şöyle söylüyor: “Türkiye’de İslamcılık sabaha kadar edebiyat, şiir, devrim soslu, romantik, entel dantel tartışmalar yapıp sabah namazını kılmadan yatmaktır. İslamcıların büyük bölümü yüzde 98 gibi sabah namazını bırak cuma namazını bile kılmaz. Eskiden darülharp derlerdi şimdi direkt kılmıyorlar. Bir Müslüman olarak İngiliz Pers icadı bu İslamcılıktan ve şeytandan Allah’a sığınırım” dedi.
Doğru söylüyor. İngiliz derin devletinin uşağı olan ve homoseksüel yanlısı Rumi, İslam’ı kökten reddeden aslında, ‘bizim yolumuzda Müslümanlık yok’ diyen tipler türedi ama oranı ne kadardır bilemem ama var bayağı varlar. Ömer Turan aklı başında bir insan.
Ateistlere, Agnostiklere Hepsine Saygı Duyarım, Dürüst Açıkça İnanamadıklarını Söylüyor Samimiyetsizlik Yapmıyorlar, Gelsinler Sohbet Edelim
Evet ben ateistleri, agnostikleri hepsini çok seviyorum. Benimle rahatça bağlantı kurabilirler. Hepsine saygı duyarım. Çünkü dürüst söylüyor işte bak agnostiğim diyor gizlemiyor münafık değil, sahtekar değil ‘benim inancım bu’ diyor. ‘Gel konuşalım tartışalım’ diyor ‘bana anlat neyse fikrin benim de fikrim bu’ diyor. İkna edebiliyorsan edersin.
Bizim İçin Önemli Olan İttihadı İslam, Barzani İttihadı İslam'ı Savunan Bir İnsan. PKK İse İttihadı İslam'a Kendince Engel Olacağını Sanıyor
Benim derdim komünistlerle ve İttihad-ı İslam’ı engellemeye kalkan komünist PKK’yla. Bunlar çünkü Barzani ittihad-ı ‘İslam’ı engelleyeceğim’ demiyor, ‘ben İttihad-ı İslam’a dahil olacağım’ diyor. Türk İslam Birliği’ne dahil olacağım diyor. Ben öyle adamın yanında olurum ama İttihad-ı İslam’a karşıysa bitti. PKK’nın amacı Karadeniz’den, Akdeniz’e kadar Türkiye’yi ortadan bölmek ve İttihad-ı İslam’ı durdurmak. Kimin emriyle yapıyor? İngiliz derin devletinin emriyle yapıyor.
Mehdi Talebeleri Çile Ve Sıkıntıya Taliptirler. Kendilerine Katılana Sevinmez Gidenlere De Üzülmezler
Mehdi (as) talebeleri için diyor ki, Peygamberimiz (sav), “Onları yeryüzünün kenarlarında ara.” Yeryüzünün kenarlarında. “Onların yaşantıları sadedir, evleri sırtlarındadır.” Yani her yere giderler, hazır bir evleri yok “Eğer hazır olsalar tanınmazlar, eğer kaybolsalar aranmazlar, hasta olsalar kimse onların ziyaretine gelmez. Eğer evlenmek isterlerse kimse onlara gelmez. Eğer ölseler cenazelerine kimse katılmaz. Onlar mallarını aralarında eşit olarak paylaşırlar ve birbirlerini kabirlerinde ziyaret ederler ayrı şehirlerde de olsalar dahi istekleri hep aynıdır.” Kim diyor bunu? Resulullah (sav) söylüyor. Gaybet-i Numani Sayfa 238’de. Bak “Allah kendilerini doyurduktan sonra açlığı tercih ederler” diyor Mehdi (as) talebeleri. “Giydirdikten sonra sade kıyafeti, içirdikten sonra susuzluğu tercih eder ve Allah’ın katındakilere ümitlerini bağlayıp bunları terk ederler. Hesabından korku duyarak helali dahi bırakırlar, dünyaya sadece bedenleri ile ilgi gösterirler. Onun herhangi bir şeyiyle iştigal etmezler” yani dünya onları ilgilendirmez. “Ne yaparsalar Allah rızası için giyinmeleri, yemeleri, içmeleri, malları, mülkleri her şeyi Allah içindir” diyor Peygamberimiz (sav).
Hz. Muaviye Bin Kırra (ra) rivayet etmiştir: “Mehdi cemaatinden, Mehdi topluluğundan kendilerini terk edenlerin ayrılmaları onlara bir zarar vermez.” Nerede geçiyor? Ramuz El-Ehadis’te geçiyor. 472’de. “Allah onların Mehdi talebelerinin kalplerini uzlaştırır. Onlar içlerinden şehit düşene üzülmez, kendilerine katılana da sevinmezler. Sayıları Bedir ashabı kadardır, üç yüz on üç kişi kadardır” diyor.
Abdülhamit Döneminde Osmanlı'da 340 Milyon Litre Şarap Üretimi Yapılıyordu
Abdülhamit döneminde imparatorluğun şarap üretimi 340 milyon litre. Yani düşünün. O zamanki nüfusu düşünün ve şarap üretimine bakın.
(Hakkari’de AK Partili Başkana silahlı saldırı düzenlendi Adnan Bey. Yüksekova ilçesinde AK Parti Esendere Belde Başkanı ve Ağabeyi PKK’lı teröristlerin silahlı saldırısı sonucu yaralandı.)
Delikanlılığın şanındandır şehit olmak da gazi olmak da şanındandır. Ama tabii bandoyla kaldırıyorlar falan onlar çok yanlış, tekbirlerle kaldırılacak. Aslında şehit ahşap geniş bir sedyeye yatırılır geniş, o kıyafetiyle askerse asker kıyafetiyle al kanlar içerisinde o şekilde gezdirilir. Tekbirlerle ve o şekilde gömülür. Şimdi götürüyorlar morgta bağlanıyor kefenleniyor yıkanıyor. Şehit yıkanır mı kardeşim? Nereden çıkarıyorsunuz bunları? Hiç olmayacak şeyler. Ne anlamda yapıyorsunuz onu, şehitliğini mi reddediyorsunuz? Değil. O zaman niye bunu yapıyorsunuz? Saatlerce gezdirmek lazım şehir yıkılacak böyle tekbirlerle. Kabadayı delikanlıyı görecekler yani.
(Yeni Şafak Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Karagül referanduma hayır diyenler arasında uluslararası istihbarat örgütleri, FETÖ, PKK gibi güçler olduğunu ve bunların adeta Türkiye karşıtı ortak bir cephe oluşturduğunu söyledi. “Güney sınırımızda Suriye’yi parçalayıp PKK koridoru oluşturmaya çalışanlarla Almanya’dan Avrupa’dan bize karşı yapılan saldırılar ortak bir elle yapılıyor. Eğer güney sınırımızda bu koridor oluşursa Türkiye’nin parçalanma süreci başlar. Bize karşı savaşın ana cephesi orası olur. Bu nedenle gerekirse Şam’la bile masaya oturalım ama orada hiçbir yabancı gücün ya da örgütün hakimiyetine izin vermeyelim.”)
Bak dediğime yıllar sonra geldiler. En başta söylemiştim, yıllar sonra hepsi dediğimi kabul etti. Hükümet de bütün politikasını değiştirdi. Başından beri söylüyorum Suriye’yle ittifak edelim diye.