Yüce Allah (cc)`ın üstün ahlak sahibi elçileri peygamberlerimiz, Rabbimiz`e olan son derece güçlü, derin ve içli sevgileriyle, bağlılıklarıyla tüm iman edenlere örnektirler. Müminler, Kuran`da da örnek verilen böyle bir sevgiyi yaşamak için Yüce Allah (cc)`a yakınlaşmaya vesileler ararlar, hayatlarını bu amaca uygun biçimde düzenlerler. Dünyada bilinen her türlü sevgiden çok daha yüce olan Allah (cc) sevgisi için gösterilecek çabanın temelinde samimi olarak dua ve tefekkür etmek, gönülden Allah (cc)'ı zikretmek vardır.
Allah (cc)`ın yarattığı bütün nimetler insana benzersiz, büyük bir zevk ve huzur verir. Etrafına akıl ve hikmet gözüyle bakan bir insan nereye dönse nefes kesecek bir güzelliğin ve üstünlüğün tecellileriyle karşılaşır. İnsan, hayvan veya bir bitki; hangi canlıyı incelese mükemmel bir estetiğin ve mühendislik harikalığının hakim olduğunu görür. Rabbimiz`in yarattıklarına duyulan hayranlık ve bunun sonucunda oluşan Allah korkusu (haşyet) ise, insanın her an Yüce Allah (cc)`ı zikretmesine ve şükretmesine vesile olur. Kalbinde ve dilinde hep Allah (cc)`ın zikri olan bir mümin, Rahman ve Rahim olan Rabbimiz`in azametine ve kudretine teslim olur ve boyun eğer; yalnızca O`nu razı etmek için yaşar. Allah (cc) sevgisini en derin ve içli şekilde yaşayan ve bunun sonucunda kalplerinde derin bir sevgi duyarlılığı oluşan müminlerin Allah (cc)`ın elçilerine olan sevgileri de çok üstün olur. Rabbimiz`in seçtiği çok değerli insanlar olan elçiler, müminlerin dünya üzerinde en sevdikleri kişilerdendir. Müminlerin Peygamber Efendimiz (sav)`e olan güçlü sevgileri ve bağlılıkları pek çok ayette de haber verilmektedir.
İmam Gazali Hazretleri, Allah (cc)`ı sürekli zikreden müminlerin tavırlarını şöyle anlatmaktadır:
Sevginin alametlerinden bir diğeri de kişinin Allah`ı zikretmeğe aşırı düşkünlüğüdür. Öyle ki ne dili bir an zikirden gevşeklik gösterir ne de kalbi zikirden soyutlanır. Öyle ya bir nesneyi seven onu sıkça anar, onunla ilgili şeyleri ekseriye gündeme getirir. Allah (cc)`ı sevmenin belirtileri Allah (cc)`ı zikretmeği sevmek, O`nun kelamı olan Kur`anı sevmek, Allah Resulü`ne muhabbet beslemek, Allah Resulü ile ilgili her şeye alaka duymaktır.
Sevgi güçlendiğinde sevgiliden taşarak sevgiliyi kucaklayan, sevgili ile ilgili, sevgiliyi çevreleyen her şeye sirayet eder. Bu sevgide ortaklık değildir. Sevgilinin elçisini seven sevgilisinin elçisi olduğu için sever, sevgilinin gönderdiği elçinin sözlerini seven sözler sevgilisine ait olduğu için sever ve sevgisi ondan başkasına yönelmez, dahası tüm bunlar sevgideki kemalinin, mükemmel sevgisinin kanıtlarıdır. Kalbinde Allah sevgisi tamamen baskın olan, hepsi O`nun yarattıkları olduğundan tüm varlıkları sevgiyle kucaklar. ( İhya`u Ulum`id-Din, 4. Cilt, İmam Gazali, s. 664)