Bu ayette Allah, müminlere sadece Kendisi'nden korkmaları gerektiğini bildirmektedir. Allah'ı tüm sıfatlarıyla tanıyan, O'nun büyüklüğünü gereği gibi takdir edebilen, akıl ve vicdan sahibi her insan, Allah'tan gücü yettiğince korkup sakınır. Mümin, Allah'ın azabından, Allah'ın hoşnutluğunu ve sevgisini kaybetmekten büyük bir korku duyar ve bu nedenle hayatı boyunca çok ciddi ve samimi bir çaba içerisinde olur.(Kuran Ahlakı)
Rabbimiz bu ayetiyle insanları Kendisi'ne yakınlaşmak için yollar aramaya çağırmıştır. Allah'a yakınlaşmak, örnek ve önder bir mümin olmak için gayret sarfedilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Bu nedenle bir müminin yaşamının en büyük hedefi Allah'ın bu çağrısı doğrultusunda çaba harcamak ve gelmiş geçmiş tüm insanlar arasında Allah'a en yakın kul olmaya çalışmaktır. Bu konuda müminlerin kendilerine örnek aldıkları kimseler ise peygamberlerdir. Peygamberlerin Allah'a olan yakınlıkları, onların Allah'tan çok korkan ve Allah'ı çok seven, takva sahibi, güzel ahlaklı ve samimi insanlar olmaları nedeniyledir.
Kendisine peygamber ahlakını ve samimiyetini örnek alan her kişi, Allah'tan korkup sakınarak, Kuran'ın hükümlerini titizlikle yerine getirerek ve hayatını Allah'ın rızasını kazanmaya adayarak Allah'a yakın olabilmeyi umabilir. Bir insanın Allah'a yakınlık konusunda gelişme gösterebilmesi yalnızca samimi bir istekle, birkaç saniye içinde olabilir. Çünkü Allah insanlara çok yakındır ve kullarının dualarına icabet edendir. Bu yüzden bir insanın Allah ile yakınlaşması yalnızca kesin bir niyetine bağlıdır.(Kuran'da Dua)
Ayetin sonunda, Allah yolunda çaba gösteren, Allah'ın hükümlerine göre yaşayan, Allah korkusuna sahip müminlerin kurtuluşu yani Yüce Allah'ın rızasını ve cennet hayatını umabileceği müjdelenmektedir.