Yüce Allah bu ayette iman eden kullarının sabır göstererek ve namaz kılarak Kendisi'ne yönelmelerini ve dua etmelerini bildirmektedir.
Namaz Allah'ın Kuran'da tüm müslümanlara farz kıldığı ibadetlerden biridir. Bu ibadet müminlerin yalnızca Allah'a kul olduklarının ve ancak O’nun önünde secde ettiklerinin de bir göstergesidir. İnanan her kul Allah'ın Kuran'da belirttiği vakitlerde bu ibadetini yerine getirir. Ancak namaz müminler için sadece fiili olarak yapılan bir ibadet değildir. İnsanın Allah'a olan yakınlığını ve teslimiyetini gösteren, kişinin Rabbimiz’e yakınlaşması için bir yoldur.
Müminler namazlarında Rabbimiz’i yücelterek kendileri için tek yardımcının Allah olduğunu ifade ederler. Namazlarının ardından Allah’a dua ederek, O'ndan yardım dilerler. Allah'ı zikretmek amacıyla namaz kılan müminler için bu ibadet, Rablerine yakınlaşmak için büyük bir fırsattır. Namazlarında huşu içinde Allah'a yönelen bir müminin imanda derinliği, samimiyeti, ihlası ve Yüce Rabbimiz’e olan yakınlığı artar. Allah da namaz kılıp, Kendisi'ne dua eden kullarına rahmetinin kapılarını açar. Onları her türlü kötülükten arındırıp, temizler.(Sakın Unutmayın)
Allah, iman eden kullarının üzerinde "Sabur" (çok sabırlı) ismini tecelli ettirir ve onların kalplerindeki kararlılık duygusunu pekiştirir. Elbette, Allah 'a iman etmiş bir müminin göstereceği sabır ve sadakat, Yüce Rabbimiz'in hoşnutluğunu umabileceği çok güzel bir tavır olacaktır. Kuran'da bildirilen gerçek sabrı yaşayabilenler sadece müminlerdir. Çünkü Allah'a samimi bir iman ile bağlanıp teslim olan, Rabbimizin yüceliğini takdir edebilen, kadere karşı tam bir tevekkül gösterebilen ve ahiretin varlığına kesin bir iman ile iman edenler yalnızca onlardır. Dualarında sabırlı ve kararlı olan müminler, Allah'ın rahmetinden asla ümit kesmezler ve Allah'ın daima kendileriyle beraber olduğunu da bilirler.(Maddenin Ardındaki Sır)