Geçtiğimiz günlerde Amerika’nın Teksas eyaletinde bir askeri üste meydana gelen katliam da dahil olmak üzere dünyada İslam’la bağdaştırılmaya çalışılan terörist hareketlerin tümü, Darwinist, Leninist, Stalinist ve Marksist zihniyetin ürünüdür. Bu katliamları gerçekleştirenlerin İslam dini ile bir ilgileri yoktur. Bu kişiler, Avrupa’da, Amerika’da Darwinist ve Marksist eğitim almış olan, kökeni Leninizm’e, Stalinizm’e dayanan kişilerdir. Marksist, Leninist ve Darwinist zihniyetteki bir kişi için çatışma, inandığı felsefenin temelini teşkil ettiğinden, ölen insanlar yalnızca birer hayvan olarak nitelendirildiğinden ve doğal seleksiyona göre elenmeleri ve yok edilmeleri gerektiğine inanıldığından, bu zihniyetteki kişiler için böyle katliamların gerçekleştirilmesi son derece olağandır.
Katliamları İslam dinine maletmeye çalışanlar ise, özellikle Müslümanlar ve Hıristiyanlar arasında ayrılık çıkarmak isteyen, samimi dindarların gücünü kırmayı amaçlayan, tüm dünyaya zulüm, kargaşa ve savaşları getirmeyi hedefleyen sapkın masonik odaklardır. Deccali sistemin temsilcisi olan masonlar, sevgi ve barış dini olan İslam’ı tamamen farklı bir görünümde insanlara tanıtmak ve bunu yaparak dindar insanların İslam’a önyargılı bakmalarını sağlamak amacındadırlar. Oysa İslam’da haksız yere bir cana kastetmek haramdır. Rabbimiz Kuran ayetlerinde bunu kesin hüküm olarak bildirmiştir:
"Kim bir nefsi, bir başka nefse ya da yeryüzündeki bir fesada karşılık olmaksızın (haksız yere) öldürürse, sanki bütün insanları öldürmüş gibi olur. Kim de onu (öldürülmesine engel olarak) diriltirse, bütün insanları diriltmiş gibi olur. Andolsun, elçilerimiz onlara apaçık belgelerle gelmişlerdir. Sonra bunun ardından onlardan bir çoğu yeryüzünde ölçüyü taşıranlardır. (Maide Suresi, 32)
Ve onlar, Allah ile beraber başka bir İlah'a tapmazlar. Allah'ın haram kıldığı canı haksız yere öldürmezler ve zina etmezler. Kim bunları yaparsa 'ağır bir ceza ile' karşılaşır. (Furkan Suresi, 68)
Anadolu'da bazı bölgelerdeki terörist saldırıları durdurmak için ne yapmak gerekir?
Adnan Oktar'ın 7 Aralık 2009 tarihli Adıyaman Asu ve Kral Karadeniz TV'deki röportajından
Allah tek bir kişiyi öldürmenin, tüm insanları öldürmek kadar ağır bir suç olduğunu haber vermiştir. Allah'ın sınırlarını koruyan bir insanın, değil binlerce masum insanı katletmek, tek bir insana bile zarar verme ihtimali yoktur.
Ayrıca İslam’a göre hiçkimse, kendi kanaatine dayanarak “hak eden”, “hak etmeyen” ayırımını yapamaz. Çünkü bu ayırım Kuran ile kesin olarak belirlenmiştir. Kuran’da bildirildiği şekilde İslam dininde saldırı değil, yalnızca savunma vardır. Bir Müslüman, ancak kendisinin veya yakınlarının canına kastedildiyse, savunma amaçlı olarak saldırıya karşı koyabilir. İslam’a göre ancak böyle bir durumda karşı tarafa yönelik savunma amaçlı bir “saldırı hakkı” doğmuş olur. Fakat karşı taraf saldırıyı kestiyse, o zaman o da savunmayı durdurmakla yükümlüdür. Allah, kesin hüküm olarak bunu ayetlerinde bildirmiştir:
Sizinle savaşanlara karşı Allah yolunda savaşın, (ancak) aşırı gitmeyin. Elbette Allah aşırı gidenleri sevmez.
... Onlar, size karşı savaşıncaya kadar siz, Mescid-i Haram yanında onlarla savaşmayın. Sizinle savaşırlarsa siz de onlarla savaşın. Kafirlerin cezası işte böyledir.
Onlar, (savaşa) son verirlerse (siz de son verin); şüphesiz Allah, bağışlayandır esirgeyendir. (Bakara Suresi, 190-192)
Dünyada adaletten kaçarak cezadan kurtulacağını sananlar, öldükten sonra, ahirette Allah'ın huzurunda verecekleri hesaptan asla kaçamayacaklardır. İşte bu nedenle ölümlerinin ardından Allah'a hesap vereceklerini bilen samimi Müslümanlar Allah'ın sınırlarını korumakta büyük bir titizlik gösterirler. Gerçek samimi, dindar bir Müslümanın, Allah’ın haram kıldığı bir cana kastetmesi, toplu katliamlar gerçekleştirmesi, İslam’ın özünü oluşturan şefkat, sevgi, affedicilik vasıflarından uzaklaşarak insanlara zarar verebilmesi mümkün değildir. Terörist eylemleri İslam’a yüklemeye çalışan zihniyet, dünyayı dinsizliğe sürüklemeye çalışan Darwinist, Marksist, materyalist zihniyettir. Bu zihniyetin koruyuculuğunu da deccal sistemi olan masonluk üstlenmiştir. Ancak deccalin sinsi oyunu, Allah’ın izniyle Hz. İsa (a.s.) ve Hz. Mehdi (a.s.)’ın çıkış dönemine çok yaklaştığımız şu günlerde açık şekilde deşifre olmuş ve bozguna uğramıştır. Artık deccali sistem olan masonluk insanları eskisi gibi aldatamamakta, bu sapkın zihniyetin İslam’a ve samimi dindarlara yönelik kirli oyunları tümüyle başarısızlığa uğramaktadır.
PKK düz ovada siyaseti 30 yıldır yapıyor, buna karşı anti komunist, anti materyalist, anti darwinist, anti terörist propaganda yapılması gerekiyor
Adnan Oktar’ın 28 Ağustos 2010 tarihli Kocaeli TV röportajından
Sayın Adnan Oktar’ın 6 Kasım 2009 tarihli röportajından:
ADNAN OKTAR: İslami terör yok, Darwinist materyalist yetiştirilmiş, terörist yetiştirilmiş Müslüman kökenli insanlar vardır. Mesela bir insan Türk kökenlidir, nüfus cüzdanında Türk yazar ama Türklüğe karşı mücadele verebilir kişi. İddia edilen Ergenekon örgütü gibi. Ama nüfus cüzdanına bakarsan Türk yazar. Dini hanesinde Müslüman yazması onun Müslüman olduğunu göstermez. Müslüman olması için şefkatli, merhametli, affedici, hoşgörülü ve insancıl olması lazım. Hoşgörü derken yani biri suç işliyor da sen onu anlamazlıktan geliyorsun anlamında değil yani affedicilik anlamındadır bu söz. Dolayısıyla İslami terör denen, dünyada yapılan bütün terörist eylemleri yapan kişilerin hepsine bakın, hepsi Darwinist eğitimden geçmiş insanlardır. Darwinist materyalist, Marksist çizgidedirler. Che hayranıdır. Ya da Ho Shi Minh hayranıdır. Yani terörle içiçe yetişmiş insanlardır. Bunun sebebi de daha Filistin yeni komünist düşünceden kurtuldu, Suriye yeni kurtuldu. Irak yeni kurtuldu. Bunlar hepsi Stalinist, terörist düşüncedeydiler. Dolayısıyla eski malzeme şu anda kullanılıyor. Eski malzemenin türettiği kişiler bunlar.
ADNAN OKTAR: Bakın ben size söylüyorum, bu tarz eylem yapan kişilerin lider kadrolarının hepsi Avrupa’da yetişmiştir, Amerika’da yetişmiştir. Koyu Darwinist eğitimden geçmişlerdir. Marksist, Leninist düşünceyi ve Stalinist düşünceyi iyice özümsemiş, onu İslama malederek uygulayan kişilerdir. Hatta onlara yeşil komünist derlerdi bir ara. Yani komünistliğe hayran Müslümanlar. Güya Müslümanlar. Müslümanlık saf bir dindir. Arı bir dindir ve hiçbir katıştırılmaz İslamiyetin içine. Neyse İslamda o vardır, ilave olmaz.
ADNAN OKTAR: Bu Marksist kişilerin yaptığı terörün amacı, Müslümanlarla Hıristiyanların birbirine kırdırıp boşluk meydana getirip o boşluğa masonik, Marksist sistemi oturtmaktır. Çünkü tez, antitez, sentez Marks’ın da Darwin’in de savunduğu bir düşüncedir. Darwin canlıların diyalektiğini savunmuştur. Tarihin diyalektiğini bir başka takım savunmuştur. Doğanın diyalektiğini de başka. Bu üçünü birleştirdiğimizde Marksist diyalektik ortaya çıkıyor. Bunda da hep çatışma düşüncesi vardır. Yani insanlar ancak çatışma ile mükemmele gidebilir düşüncesi var. Çatışma zaten bir Marksist’in vazgeçemeyeceği vasfıdır. Yani hatta Marksizm olsa bile diyor onlar, yine bir antitez gelişecektir, yine bir sentez oluşacaktır, yeniden o kendi antitezini oluşturacaktır. Çatışma sürekli dünyanın özelliğidir diyor. Şimdi bunun uygulanması için terör gerekiyor işte. Bu çok şeytani bir plandır. Marksistlerin, masonların, eğer uygulanmış olsa gerçekten çok başarılı olacak bir planlarıdır. Ama ben bu planlarını bozdum. Yani Darwinist, Marksist teorinin gereğini yapıyorlar şu anda. Biz de Darwinizmi yıkarak, bu teorinin bir oyun olduğunu da insanlara ispat ederek, Müslümanlarla Hıristiyanları birbirine düşürme oyununu bozmuş oluyoruz.
ADNAN OKTAR: Marksizm’i insanlara enjekte ederken, “siz çıkıp sadece adam öldüreceksiniz” dese kimse Marksist olmaz, tabiki insancıl bir görünüm olacaktır. Yani maske kısmının insan ruhuna insan benliğine çok olumlu etki eden yönü olması gerekir. O zaman insanlar bunlara yanaşabilirler. Ama bakın Marksizm’de çatışma teorisi var. Yani çatışma teorisi ne demektir, tez antitez sentez sürekli bu işleyecek demek ne demektir? Sürekli kan dökülecek demektir. Yani prolaterya diktatörlüğünden bahsedilir, bu kandır, gözyaşıdır, ızdıraptır. Ama buna karşı mutlaka karşı tezler olacaktır diyorlar. İşte bunun karşı tezi faşizmdir. Faşizmle komünizmin çatışacağını ve bundan yeniden bir sentez oluşacağını ve bunun yine karşıt antitezinin oluşacağını, yani tam bir karmaşadan bahsediyorlar ve anarşiden bahsediyorlar. Bu dünyanın kanunudur diyor ve bunu Darwin’in evrim teorisine dayandırıyorlar. Doğanın diyalektiği, canlıların diyalektiği, tarihin diyalektiği. Buna inanan bir insanın zaten Marksist olması dışında bir yolu yoktur, çok samimiyetsiz onlar. Darwinist bir insanın Marksist olması dışında hiçbir yolu yoktur. Canlıların diyalektiği eğer doğruysa onun inancına göre, doğanın diyalektiği de doğrudur, tarihin diyalektiği de doğrudur. Ve bir diyalektik felsefe vardır. Diyalektik felsefeye inanan insanların da çatışmayı kabul etmesi lazım. Yani tez antitez sentezi kabul etmesi gerekir. Ve dolayısıyla terör ve anarşiyi kabul etmesi gerekir. Lenin niçin diyordu gidip “bankaları bombalayın polisleri öldürün, askerleri öldürün, bankaları soyun” niçin diyordu. Bunu niçin ister, işte bu olay o. Teze antiteze, senteze ulaşmak için insanların böyle bir mücadele içinde olmaları gerektiğini ifade etmiş oluyor.
ADNAN OKTAR: Bu şeytani bir oyun, İslam adına terör yapamaz. Çünkü İslamda insan öldürmak haram. Dinde zorlama yok, haram. Zorlama haramdır. Ben cihat yapıyorum, ben mücahitim. Cihat cehd kökenli, gayret kökenlidir. Onların yaptığı kıtal, katliam. Kıtal demiyor Kuran. Cehd diyor Kuran, cihat, dini yaymak, anlatmak. Peygamber efendimiz şafkatle sevgiyle merhametle ispat ederek delillerle dini anlatıyordu. Din tekliftir insan kabul eder veya etmez. Eğer sen ona zorla kabul ettirirsen münafık meydana gelir. Münafık ne demektir biliyormusunuz, dünyanın en aşağılık insanını meydana getirmiş olursunuz. Kafirden kat kat kat beterdir münafık.
SUNUCU: Din uğruna adam öldürmek var mıdır?
ADNAN OKTAR: Din uğruna kendini savunabilirsin. Senin evine girerler, çoluğunu çocuğunu öldürmeye kalkarlar, seni öldürmeye kalkarlar, nefis müdafası vardır. Orada tabiki nefsini müdafa edersin yani gel de öldür diyemezsin tabiki. Ama onda da aşırıya gitmeyin diyor Allah. Tam misliyle karşılık verin ve durdurun diyor, durduklarında da bırakın diyor. Saldırıları durduğunda bırakın diyor. İleri gitmeyin diyor.
Röportajın tamamını buradan izleyebilirsiniz.