A9 TV, 20 Ağustos 2017
Evrimle dünyayı dinsiz yapmak istiyorlar. Hayret, Allah’ın yanlarına bırakacaklarını zannetmeleri de çok garip yani kıyametin kopmayacağından eminler. Gökyüzünde gidiyorsun bir taş parçasının üstünde, milyonlarca taş gökyüzünde, birbirine çarpmayacağından nasıl eminsin de dünyayı böyle dehşetin, çirkinliğin, haramın içine sokmaya kalkıyorsun? Allah’ı denemek istiyorlar Allahualem ne yapacak acaba gibisinden. Kıyamet koptu mu kopar biter bu kadar. Allah belalarını verdi mi verir. Ama tabii o bir yönüdür ama ledün yönü ayrıdır. Ledün yönüne göre dünyanın önce dinsiz olması gerekiyor. Dinsiz olması için de işte Darwinizm gerekiyor. Dinsiz olmasa Hz. Mehdi (as) çıkmıyor, Hz. İsa Mesih (as) inmiyor. Savaşlar kargaşa olmasa felaketler olmasa Hz. Mehdi (as) da çıkmaz, Hz. İsa Mesih (as) da gelmez.
Münafık Müslümanların içindeyken kendi ahlaksızlığını görür ama karşılığını alamaz. Fakat küfre gittiğinde münafık ahlaksızlığının karşılığını alır, hemen yalnız kalır bir kere. Çok alçak ve pislik bir mahluk olduğu için herkes dışlar. Böyle uyuz köpek gibi dışlanır, uyuz köpek bile ondan üstündür. Hiç kimse öyle bir ahlaksızla muhatap olmak istemez mikrop gibi görürler. Ama ajanlık için kullanmak isteyenler zaten öyle bir pisliğe ihtiyaçları vardır onu kullanırlar. Yoksa kiralık katil de kullanıyor mesela gizli servisler, aşağılık adamları kullanırlar, o yönde kullanırlar ayrı mesele. Ama normal bir insan değil kafir bile münafıkla muhatap olmak istemez. Süper aşağılık görür yani çok ahlaksız görür.
(“Bilim neden bu kadar önemsenmiyor?” izleyici sorusu)
Bilim; gelenekçi İslam anlayışında yani gelenekçi Ortodoks İslam anlayışında bilim diye bir şey yoktur ilim vardır. Bilimi kabul etmez gelenekçi Ortodoks sistem. Adamlar kaçamak geliştirmişler daha önce yapanlar. Zaten birçoğu lanetlenmiş, aforoz edilmiş adamlar. Bilimi gelenekçi Ortodoks sistem hiçbir zaman için desteklememiş. Öyle bir ifade de yok, öyle bir açıklama da yok. Bakın ilmihal kitaplarına falan öyle bilimi teşvik eden bir izah göremezsiniz. Sanatı ve bilimi teşvik eden hiçbir şey göremezsiniz. Varsa yoksa hurafe, Kurani ifadeleri tenzih ederim varsa yoksa hurafe. O yüzden bütün Ortadoğu’yu mahvettiler ve Müslümanlar rahatça ezilecek beyin yapısına ve kültür yapısına doğru çekildi. Irak bak kısa sürede yerle bir edildi. Suriye kısa sürede yerle bir edildi. Afganistan öyle, Irak dışında her yerde Libya’da da, Yemen’de de aynı felaket oldu kısa sürede bunu bitirdiler. Şimdi Türkiye için hazırlık yapıyorlar.
(YPG’nin bir açıklaması var. Amerikan ordusunun IŞİD yenildikten sonra Rojava’da on yıllarca kalacağını ve Kürtlerin ağırlıkta olduğu bölgeyle uzun dönemli ilişki kuracağını söylüyor YPG.)
Yani devlet kuracağız onu demek istiyor. Gereği yapılsın. Ama bir de şuna çok dikkat etmek lazım; Türkiye’yi böyle gelenekçi Ortodoks göstermek çok tehlikeli. Gelenekçi Ortodoks sistemde her ülke batıyor mahvoluyor. Şeytanın bir oyunu o. Mesela Mısır bak gelenekçiydi çöktü, Irak gelenekçiydi çöktü, Suriye gelenekçiydi çöktü, Libya gelenekçiydi çöktü, Yemen gelenekçiydi çöktü, Afganistan gelenekçiydi çöktü. Bak kaç ülke ana ülkelerin hepsi çöktü. Sebebi ne? Gelenekçi Ortodoks İslam anlayışı. Şimdi de Türkiye’yi bu gelenekçi Ortodoks bir avuç adamla çökertmeye çalışıyorlar. Abdurrahman Dilipak şu bu falan bunların hepsi gelenekçi. Gelenekçi Ortodoks bunlar. Zaten kendi inançlarında samimi değil bunlar ayrıca. Bu inançta kadın dövme var, kadını aşağılama var, müzik yok, resim yok, heykel yok, sanat yok, bilim yok, gülmek yok, eğlenmek yok, neşe yok, sevinç yok, kalite yok hiçbir şey yok. Yani Türkiye’yi ve dünyayı mahvedecek bir sistemdir gelenekçi Ortodoks İslam anlayışı. Bunu bir kısmı bilerek yapıyor bir kısmı bilmeyerek yapıyor, iyi niyetinden yapıyor. Bu felakete karşı Kuran’ın Müslümanlık anlayışıyla karşı koymamız gerekiyor. Ve acil bekletmeden. Felaket kapıda öbür türlü, Allah esirgesin.
(“Beyin kapasitemizi artırmak için neler yapmalıyız?” izleyici sorusu)
Beyin kapasitesi diye bir kapasite yok. Bir aklın, yüksek aklın, yüce aklın, kainatın yüce mimarının, kainatın yegane sahibinin yüce Allah’ın kaderde akıttığı bir akıl var bunun dışında bir akıl yok. Yani beynin bir deposu bir sistemi bir şeyi yok. Öyle gibi görünüyor ama değil. O zaman aklın gelişmesi nasıl olur? “Ya Rabbi” dersin, Ben kendimi ruhumu tamamen Sana bıraktım, bende tecellini güçlendir, bende akıl olarak tecelli et” dersin. “Bana akıl ver” dersin. Allah da senin aklını artırır. İmanla, Allah sevgisiyle olur. Yoksa beyin kapasitesi var, zorlarsak açarız öyle bir şey yok. Beyin ettir, bir avuç et, hiçbir şey çıkmaz beyinden. Yani kanlı bir avuç ettir.
Tayyip Hocam modern görünümü çok artırsın. Dekolte hanımlarla resim çektirsin, başı açık hanımlarla resim çektirsin. Büyük müzik organizasyonlarında gitsin en önde otursun. Gençlerle birlikte resim çektirsin, başı kapalı başı açık, dekolte herkes karışık. Yani halkın kendisine olan sevgisini bütün dünyaya göstersin. Resim, resim sergilerine katılsın. Hatta kendisi de bir tualde bir resimde ilave bir şeyler yapabilir o anda, değil mi? Bir resmi kendince daha güzelleştirebilir. Böyle bir resim de çektirebilir. Efendim, heykeltıraşları onları teşvik etsin. Yabancı heykeltıraşlar gelsin ve bilim adamlarını toplasın bilimin ne kadar önemli olduğuna dair bir konuşma yapsın. Bak, ilim vardır gelenekçi Ortodoks İslam anlayışında bilim yoktur. Bilim adamları kaçamak geliştirmişlerdir adamların hiçbirini sevmez onlar. Mesela “nücum ilmi” diyor çok tehlikeli bilinir astronomi nücum ilmi. Astronomi “boş iş” diyor zaten söylüyor “boş iş bunlar, sakın” diyor. Kimya, fizik asla kabul etmezler böyle şeyleri. Zaten kaynak da bulamazsınız bak söylüyorum arayın, sanata ait kaynak bulamazsınız. Bilime ait kaynak bulamazsınız ve kaliteye ait de kaynak bulamazsınız. Ama Kuran’da bulursun, Kuran’da bunların hepsini bulursun. Ama gelenekçi Ortodoks İslam anlayışında bulmazsın. Onun için Tayyip Hocam sanata, bilim adamlarına, estetiğe, müziğe, güzelliğe, kaliteye ne kadar önem verdiğini vurgulayan çok fazla açıklamalar yapsın. Dünya kamuoyunda çok destek görür.
(İzmir’de motosikletli erkeklerin tacizine uğradığı için polisten yardım isteyen ancak polisin darp etmesi sonucu karakola şikayette bulunan iki genç kızı taciz eden kişiler yakalandı. İzmir Emniyet Müdürü Hüseyin Aşkın olayı tüm ayrıntılarıyla inceleyeceklerini, kesinlikle böyle bir davranışa izin vermeyeceklerini söylemişti. Nitekim ekiplerin ulaştığı güvenlik kameralarında motosikletlilerden Onur G’nin Derya Kılıç’ı eliyle taciz ettiği belirlendi. Tacizciler yaptıkları suçu itiraf ettiler ve gözaltına alındılar.)
Kardeşim, o çocukları döven polis de vardı. Onların da akıbetini ben duyacağım. Yani halen görevde mi o adamlar, ben onu da merak ediyorum yani bu çok kızdırıcı bir şey. “Bize küfretti” diyor. Ya kardeşim o panikle hadi diyelim de çocuk çok darlandı küfretti. Kız çocuğunu sen nasıl döversin? Nasıl döversin yani? Kadına yumruk atılır mı? Ayrıca niye küfretsin sana? Ne zoru yani? Polis diye sana sığınıyor, güvenliğini sağlaması için geliyor. Küfredip, arkasından güvenlik sağlamasını ister mi senden? Bir de her ikisi de çok güzel kızlar, yani bu çok kızdırıcı bir hareket. Bilmiyorum yani şu an nedir konu tabii hukuka intikal ettiyse mahkeme en güzel kararı verir. Bizim onlara saygımız var. Her ikisine de geçmiş olsun diyorum. Allah sağlık sıhhat versin, uzun ömür versin. Sakın yılmasınlar. Zaten cesur da delikanlı kızlar maşaAllah yiğitler. İkiniz de çok güzel, çok efendisiniz nur gibi eliniz, yüzünüz. Gönlünüz çok rahat olsun. Bu sokakta tacizler şunlar bunlar, bunların hep bir örgüt yapılanması olduğu anlaşılıyor. Bunların hepsini İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na bildirin. İsim isim, cisim cisim hepsini bildirin. Orada bir bunlar arşivlensin.
(“Trafikte cam silen ve para isteyen kişilere karşı nasıl önlem alalım?” izleyici sorusu)
Riskli bir hareket o. Yani genç kızların arabalarını falan siliyorlar, gidip önüne dikiliyor falan biraz tehditimsi oluyor o ve rahatsız edici. Para vermezse suç işlemiş gibi oluyor. Çünkü “Ben camı sildim” diyor “Sen para vermedin” diyor. Ayıp ve çirkin bir hareket. Öyle olmaz. Yolun kenarında dursalar onlara para verilebilir yani isteyen para verebilir. Ama cam silerek bu yakışık alan bir şey değil. Çünkü kullandığı su da nasıl bir su, ne ile siliyor, arabayı temizliyor mu, kirletiyor mu? O da belli değil. Dolayısıyla riskli bir hareket. Hiç olmaması gerekiyor. Yani bunu devletin, hükümetin engellemesi lazım. Ama yol kenarında durursa ışıkların konumuna göre araba durduğunda pencereden belki para uzatabilir yani tehlikeli bir tip değilse, tenha bir yer değilse. Ama tenha bir yerde bir genç kızın arabanın camını açıp para vermesi çok tehlikeli olur. Yani arabanın kapısı hiç açılmayacak gibi olması lazım. Ve birisi de dur falan dediğinde durmaması gerekir. Normal ayakta duruyor adam ama dur diyorsa durmaması lazım ve onu polise bildirmesi lazım. Çünkü yardım istiyorsa polis yardım eder. Genç kızın yapacağı bir şey olmaz. Ama iki-üç delikanlı var arabada onlarda bir mahsur yok “Ne istiyorsun?” diye konuşabilirler. Ama genç kızlar bu konuda çok çok özenli olsunlar. Sakın arabanın kapısını açmasınlar.
(“Dünya çocuklar için güvenli bir yer mi?” izleyici sorusu)
Dünya çocuklar için tam bir cehennem. Allah vermesin çok korkunç. O yüzden ben imkanım olsa bile evli bile olsam eşimin çocuk yapmasını istemem. Ama Türkiye için bunu söyleyemem, çünkü Türkiye’nin çökmesine sebep olur bu. Dünya için de bunu söyleyemeyiz çökmesine sebep olur. Ama çocuklar için tam bir cehennem dünya. Akıl almaz korkunç. Mehdiyet’le çocuklara cennete çevireceğiz Allah’ın izni ile. Ve kısa sürede bunu yapacağız. Bu cehennemi cennete çevirip çocuklar için en mutlu, güvenilir bir yer haline getireceğiz inşaAllah.
(Kemal Kılıçdaroğlu Suriyelilerin ülkelerine geri gitmelerini istediklerini söyledi. “Kilis’te bugün seçim olsa deseler ki herkes oy kullanacak, Kilis’te belediye başkanı ve belediye meclis üyelerinin tamamı Suriyeli olur. Kilis’teki bizim vatandaşlardan daha fazla Suriyeli var. Hem de iki kat. Bizim bundan kurtulmamız lazım. Artık kendi ülkelerine dönmeleri lazım” dedi. Geldikleri yerlerin fotoğraflarını görebiliriz.)
İşte o kardeşlerimizin geldiği yerler buralar. Bu harabelerin içine girip yaşayacaklarsa o ayrı mesele. Tam bir cehennem, cehennem mahallelerine dönmüş. İşte gelenekçi Ortodoks İslam anlayışının Müslümanlara hediyesi bu. Gelenekçi İslam anlayışı bunu meydana getirir. Gelenekçi Ortodoks İslam anlayışı nereye girerse İslam ülkesini felakete, belaya ve yıkıma götürür. Her yerde Müslümanları bekleyen tehlike budur. Gelenekçi Ortodoks İslam anlayışından kurtulup Kuran’a göre hareket etmemiz lazım. Bunun dışında kurtuluş olmaz.
(“Kibir insanı küçültür mü?” izleyici sorusu)
Çok aşağılayıcı bir şey kibir. Bir akıl hastalığı yani tam zavallı ve tiksindirici bir mahluk olarak görünüyor. Klasik ahmak olduğunu anlıyorsun. Ama ahmaklığını da yüzüne de söyleyemezsin. İğrenerek insanlar kibirli insanlara bakarlar. Ve onlar da çok büyük olduğunu zanneder. Ukalalığa ve züppeliğe devam ederler. Münafıklarda öyledir bu. Çok züppe ve ukala olurlar. Çok kibirli olurlar. Kendilerini çok akıllı günleri dolu dolu geçen, her yere yetişen, dünyaca ünlü, herkesin üstünde durduğu, çok önem verdiği yedi dünya güzeli gibi görürler. Halbuki insanların tiksindiği domuz gibi gördüğü pislik mahluklardır münafıklar ve kibirli insanlar.
(“En son kime kızdınız ve neden kızdınız?” izleyici sorusu)
Kızma demeyelim de buğz ederim. Mesela bir münafık olduğunda buğz ederim. Kızmam çünkü Müslüman akılcı hareket eder. Kızma kontrolsüz bir harekettir. Yani kendi bedenini kontrol edememe, kendi aklını kontrol edememeye kızma denir. Yani onda ne olur? Kalp şiddetli çarpmaya başlar. El ayak boşalır. Bağırıp çağırmaya, dengesiz hareketler yapmaya başlarsın. Kendini kontrol edemezsin. Bu bir zaaftır. Kızma olmaz Müslümanda. Müslüman mutlaka akıllı hareket eder. Hamiyeti İslamiyesi feveran edebilir. O ayrı mesele. Ama akıllı, Kuran'a uygun en uygun tavır neyse o yapılır.
(“İstanbul büyük bir depreme hazır mı?” izleyici sorusu)
Tabii ki hazır değil. Yani deprem olduğunda Allah esirgesin, eğer büyük bir deprem olsa sekiz falan Allah esirgesin can kaybı en az üçte bir falan bir can kaybı olabilir. Binaların hepsi eski ve hurda. Çoğu öyle. Ancak bu yeni yapılan özel binalar var. Onlar dayanabilir. Onun dışında hepsi yerle bir olur Allah vermesin. Ama şunu söyleyebilirim. Yani en az altmış, yetmiş yıl İstanbul’da deprem olmaz. Yani Mehdi (as)’nin olduğu bir yerde deprem olmaz. Onu söyleyeyim ve olmayacak da. Söylüyorum ve olmuyor. Görüyorsunuz. Adamlar dediler “Kesin olacak” dediler. İngilizler şunlar bunlar bütün uzmanlar söyledi. 2017’de en geç 2017’de olacak dediler. Ben de “olmayacak” dedim. Benim dediğim doğru çıktı. Kuran'a göre ve hadise göre bu böyle.
(“Astronomi bilimi bize doğru bilgiler veriyor mu?” izleyici sorusu)
Tabii ki. Yani yaklaşık doğru bilgi veriyor ama mesela 13 milyon ışık yılı uzaktaki görüntüyü gösteriyor. 13 milyon ışık yılı düşünün yani o kadar eski zamanda olmuş ki olay bize daha yeni ulaşıyor görüntüsü yeni ulaşıyor. 13 milyon yıllık yani 13 milyon ışık yılı zaman içerisinde bize ulaşabiliyor ve biz onu görüyoruz. Belki o hiç kalmadı oralar tuz buz oldu haberimiz bile yok ama bizim gördüğümüz görüntüsü çok çok eski görüntüsü baktığımızda biz onu yerli yerinde görüyoruz yani sanki duruyor gibi görüyoruz. Halbuki o çoktan kaybolup gitmiş olabilir kara deliğe dönüşmüş olabilir yani milyarlarca yıl önce kaybolmuş olabilir ama biz onu halen var görüyoruz.
(Cumhurbaşkanımız kendisi adına millete ayar veren köşe yazarlarına hitaben de şunları söyledi. “Batı ile ne konuşmamız gerekiyorsa kapıların arkasında değil milletin, dünyanın önünde konuşuyoruz. Benim ve partim adına sadece Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü, Başbakanımız ve Parti Sözcümüz gerekli açıklamaları yapıyor. Bu kişilerin dışında yapılan hiçbir açıklamanın benimle ve partimle ilgisi yoktur. Efendim şu köşe yazarı şöyle yazmış, bu köşe yazarı böyle yazmış, şu köşe yazarının Cumhurbaşkanıyla şöyle dostluğu var; bunların hiçbiri beni bağlamaz. Bunlara da ihtiyacım yok” dedi “Ben zaten konuşuyorum ya bunlara gerek yok ki ben derdimi anlatmakta aciz de değilim.”)
Doğru söylüyor bundan sonra Cumhurbaşkanı adına onun yanında olduğunu ve onunla sürekli bağlantı halinde olduğunu ve kurye görevi yaptığını söyleyen adamlar ortalıkta artık gezinmeyi bıraksınlar. Bundan sonra ayaklarını denk alırlar tahmin ediyorum.
(“Mutlu musunuz?” izleyici sorusu)
Benim mutlu olmanın nedeni Allah'ı çok seviyor olmam. Allah'la bağlantımı hiç kesmem ben. Sürekli itinalı bir dikkatle Allah'la bağlantımı devam ettiririm. Allah bana çok güzel insanlarla sevgimi ifade edeceğim ortam meydana getiriyor. Kız arkadaşlarım çok ve hepsi birbirinden güzeller ve tertemizler, iffetli, akıllı, dürüst, kaliteli ve nezihler bak saatlerden biri buradalar hiç en ufak bir bıkkınlık, bezginlik alameti göstermiyorlar ve müthiş sevgileri var bir de çok çok çok güzeller. Hem sevgileri çok güzel, hem ahlakları çok güzel, her şeyleri çok güzel. Güzellik de benim ruhumu en çok etkileyen nimet olduğuna göre ben mutlu olmayayım da kim mutlu olsun değil mi? Allah'ı seviyorum ve Allah'ın tecellilerini seviyorum. Onlar da beni seviyorlar, tecellileri de seviyor beni o zaman mutluluk gelir.
(“Siyonizm engellenmeden İslam Birliği oluşmaz” izleyici yorumu)
Ben İsrail'in önde ileri gelenleriyle konuşuyorum İsrail'i asıl idare eden beyin ekibi ile görüşüyorum. Yani İsrail bir din devletidir. Tevrat şeriatı ile yönetilir. Tevrat şeriatının asıl muhatabı olan yüksek din bilginleri ebrar olan kişilerle ben burada görüşüyorum. Bu insanlar gerçek İslam'ın olması şartıyla ne istersek yapmaya hazırlar, gerçek İslam olması şartıyla yani Kuran Müslümanlığı olması şartıyla her türlü işbirliğine hazırlar öyle bir şey yok. Ve nitekim de öyle olacak. Yani bu insanları biz ezmeyi hedeflemezsek, bunları seversek bu insanları, bağrımıza basarsak ve dinlerini yaşamayı engellemezsek ne istiyorsak yapmaya hazırlar öyle bir şey olmaz. Gönlün rahat olsun. Turan zaten sosyolojik bir olay mutlaka olacak. Onun hiç çözümü yok yani ikinci bir ihtimali yok o olacak. İslam Birliği de çok büyük olaylar olacak önümüzdeki günlerde ama çok çok büyük olaylar olacak. Allah vermesin kimse de korkmasın belki bazen küçük de olsa küçük çaplı da olsa korkan insanlar oluyor ama milletimizin yüzde 99’u korkmaz yiğittir. Ama az da olsa korkanlar olabilir. Sakın korkmasınlar çok büyük olayların içinden geçerek İttihad-ı İslam'ı oluşturacağız inşaAllah. Allah devletimize, milletimize zeval vermesin. EvvelAllah ordumuz inayet altındadır özel inayet altında. Yenecek hiçbir güç yok açık söyleyeyim net.
(Siz bir seyirci sorusu üzerine kreşlere çocuk vermenin aslında gereksiz bir tavır olduğunu söylemiştiniz Adnan Bey. Ve bunun üzerine Yeni Akit Gazetesi’nden Ali Karahasanoğlu şöyle bir yazı yazdı. “Beş yaşın altındaki tüm çocuklara yönelik anaokullarını ve kreşleri kapatsak daha iyi olmaz mı? Çocuğuna evinde bakan annelere yeni destekler bulalım. Küçük çocuğu olup eşi çalışmayan babaların maaşlarına ciddi eklemeler yapalım. Anneler de ikilemde kalmasınlar çocuklarını evlerinde baksınlar” dedi.)
Allah vermesin şimdi işin doğrusu pek devletin yapabileceği gibi bir şey değil bu. Çok para gerekir. Devletin baş edebileceği bir şey değil. Mecburen anneler gönderiyor. Ama kardeşim ben düşünüyorum benim üç yaşında çocuğum olacak yani bakıcıya da veremem ben. Nasıl bileyim ben adam Litvanya’dan gelmiş, oradan buradan gelmiş bir adam. Tanımam bilmem etmem çocuk bakıcısı diye eve almak olacak iş değil. Ben yapamam. Çocuk ağzı var dili yok kendini savunamaz. Kreşleri tenzih ediyorum da bilmem etmem adam kimdir neyin nesidir? Orada bir tane manyak çıkar çocuğa eziyet edebilir. Hiçbir şekilde güvenmem ben asla ve asla. O yüzden de benim böyle bir konuda bir atağım olmaz. Böyle bir riske atamam çocuğu ben. Sokağa da bırakamam böyle bir ortamda sokağa da bırakamam. “Git çocuğum bakkaldan ekmek al gel” demem ben olacak iş mi şu? Nereye gönderiyorsun? Nasıl yapıyorsun? Çocuk gider bir daha gelmez Allah esirgesin. Adam alır kaçırır. Kayboluyor çocuklar nitekim. Yani ahir zaman çok şiddetli bunu anlamazdan gelemeyiz. Allah bize Mehdimizi nasip etsin. Allah bize İsa Mesih'i nasip etsin. Bunun dışında bir yol yok. Her yer böyle her yer sırf Türkiye değil her yer böyle. İslam ülkeleri zaten cehenneme döndü mahvoldu yani. Mehdi (as)’ın dışında, İsa Mesih'in dışında bir yol yok kesin. Şimdi dediğimi anlamayanlar olabilir bakın önümüzdeki yıl nasıl anlayacaklar ve daha sonraki yıl nasıl anlayacaklar göreceğiz.
(“Kedicikler neden bu kadar bakımlı ve elit oluyor?” izleyici sorusu)
En az Müslüman kadının böyle olması lazım en az bu kadar. Bütün kadınların çok bakımlı, çok temiz, çok klas, cazibeli ve çekici olması lazım. O zaman homoseksüelliğin h’si bile olmaz. Homoseksüelliğin ilk harfi bile olmaz. Homoseksüelliğin nedeni kalitesiz kadın imajını yaymaya çalışmak. Kadınları erkekleştirmek, kadın imajını tamamen yok etme gayreti. O yüzden yayılıyor homoseksüellik. Yani kadına karşı bir takdir etme, onu ideal bir varlık olarak görme, hayran olma, aşık olma, tutku ile sevme duygusunu öldürmeye çalışıyorlar. Gelenekçi Ortodoks İslam anlayışı ve Darwinizm kadınları yok etmek üzereydi. Ucu ucuna yetiştik Allah'a çok şükür. Kadınları yok ettirmeyeceğiz. Dünyanın sultanı yapacağız onları. Bu cennet güzeli varlıklara asla şeytanın dinini, aklını, boynuzunu yaklaştırtmayacağız.