Güvercin Beyninde Şaşırtan Buluş
Houston'da Baylor Üniversitesi Tıp Okulu'nda çalışan iki bilim insanı, güvercinlerin beyninde dünyadaki manyetik alanları algılayan nöronlar keşfetti.
Kuşların, dünyadaki manyetik alanların yerini algılayabiledikleri 1960'lardan beri biliniyor.
"Magnetoreception" diye adlandırılan bu özelliğin nasıl işlediği ise henüz açıklanabilmiş değil.
Discover Magazine'de yayımlanan habere göre, ABD'deki Baylor Üniversitesi Tıp Okulu'nda, Le-Qing Wu ve David Dickman isimli bilim adamları, güvercinler üzerinde yaptıkları araştırma sonucunda, bu hayvanların beyinlerinde yeryüzündeki manyetik alanların özelliklerini kodlayan 53 nöron keşfettiler. Manyetik algılama anlamına gelen "magnetoreception" mekanizmasının çözülmesi yolunda önemli bir adım olarak nitelendirilen bilimsel çalışma sayesinde, beynin hangi kısımlarının bu özelliğin işleyişinde rol oynadığı ortaya çıkarılmış oldu.
Ancak, Wu ve Dickman elde ettikleri bilgilerin magnetoreception bilmecesini çözmeye yetmediğini, hatta durumu daha da karmaşıklaştırdığını belirtiyor.
Şimdiye dek, kuşların manyetik alanları algılamasını sağlayan dedektörlerin gözlerinde ve gagalarında olduğu hipotezleri ortaya atılmıştı. Fakat son araştırma, bulunan nöronlarla bu iki uzvun bir bağlantısı olmadığını gösteriyor.
www.cumhuriyet.com.tr
Genler, Beyin ve Hafıza Yaşlılığını da Etkiliyor
Beynin ve hafızanın yaşlanmasına yol açan genler ilk kez belirlendi
Uluslararası bir ekibin yaptığı iki araştırma, beynin hafıza ve yön bulmada rol oynayan hipokampus bölgesindeki gen mutasyonlarının beynin yaşlanmasının hızlanmasıyla bağlantılı olduğunu gösterdi.
Nature Genetics dergisinde de yayımlanan araştırmalarda, bu mutasyonların beynin ortalama 4 sene erken yaşlanmasına neden olabileceği belirtildi.
Araştırmalarda 56-84 yaşındaki 9 binden fazla kişinin genleri incelendi ve 4 gendeki bazı mutasyonların hipokampusun yaşlanmasını hızlandırdığı görüldü.
California Üniversitesi'nden Charles DeCarli, hipokampusun yaşlandıkça küçüldüğünü ancak bu küçülme hızlandıkça Alzheimer hastalığına yakalanma riskinin artabileceğini vurguladı.
DeCarli, ''bu genlerin hipokampusun gelişimini ve yaşlanmasını nasıl etkilediğini anlamanın yaşlılığa bağlı hafıza kaybını geciktirme ve belki de Alzheimer gibi hastalıkların etkisini azaltabilme yollarına ışık tutabileceğini'' belirtti.
www.cumhuriyet.com.tr
Ağustos Böceğinin Bacağı En Dayanıklı Malzeme
Bilim adamlarının ağustos böceğinin bacağının yapısı üzerinde yaptıkları çalışma, bacağın esneklik ve kırılmaya dayanıklılık açısından doğadaki en dayanıklı çok tabakalı malzeme olduğunu gösterdi.
İrlanda'nın Dublin kentindeki Trinity College yüksekokulunda mühendis olarak çalışan Dr. Jan-Henning Dirks başkanlığındaki bilim adamları, ağustos böceği bacağını bükerek çatlatmak için ne boyutta bir enerjiye ihtiyaç bulunduğunu belirlemek için yaptıkları çalışmayı The Journal of Experimental Biology adlı bilimsel derginin internet sitesine yayımladı.
Bacağı bükmek suretiyle çatlatmak için gerekli enerjinin 5,56 kilojul m üzeri -2 olduğunu bulan araştırmacılar bunun bir dökme demiri koparmak için gerekli enerjiden daha yüksek olduğuna dikkati çekti.
Bulgularının, ağustos böceği bacağının insan kemiğinden daha dayanıklı ve kemik bazlı boynuzla eşit dayanıklılıkta olduğunu gösterdiğini anlatan araştırmacılar, bu sonuçlara göre ağustos böceği bacağının doğadaki en dayanıklı çok tabakalı malzeme olduğunun ortaya çıktığına işaret etti.
Bilim adamları, ağustos böceklerinin yaptıkları yüksek çarpmaya dirençli sıçrayışlara karşı koyabilmeleri için böylesine dayanıklı bacaklara ihtiyacı bulunduğunu ifade ettiler.
www.cumhuriyet.com.tr