Sayın Adnan Oktar'ın Yeni Açıklamaları (28 Kasım 2016; 18:00)
ucgen

Sayın Adnan Oktar'ın Yeni Açıklamaları (28 Kasım 2016; 18:00)

56539

MÜNAFIK SÜREKLİ MÜSLÜMANI MEŞGUL EDİP HIRPALAMAYA ÇALIŞIR

Münafıklar İslam ülkelerini akıl almaz meşgul ediyorlar. Savaşlarla, kargaşayla münafık sürekli olay çıkartır. Çok alçak bir mahluktur. Sürekli kargaşa çıkarır. O biter bir tane daha bulur. O biter başka bir tane daha bulur. Münafığın o şeytani kirli torbası o lağım torbası sürekli kaynar. Her gün bir şey çıkartır. Her gün bir pislik, her gün bir ahlaksızlık, her gün bir kahpelik. Mesela önce bir ayaklanma yaptılar. O yetmedi darbe yaptılar. Şimdi yine bir ahlaksızlık daha düşünüyorlar. Şimdi ekonomik yönden. Mesela gittiler İsrail’in ormanlarını yaktılar. Tam münafık azgınlığı. Münafıkların bitleri vardır daha küçükleri onlar da öyle çok huzursuzdurlar. Sürekli pislik peşindedir şeytanın etkisiyle. Her münafık böyledir. Mesela evinde rahatsız eder, sokakta rahatsız eder, iş yerinde rahatsız eder, devlet içinde rahatsız eder.

 

MÜNAFIK ŞEYTANIN YÖNLENDİRMESİYLE SÜREKLİ MÜSLÜMANLARI MEŞGUL ETMEK İSTER, SÜREKLİ HUZURSUZLUK ÇIKARIR

Münafık illaki kargaşa ister. Huzursuzluk, pislik, kepazelik. Terör olsun, anarşi olsun. Mesela bomba patlatıyor. Ertesi gün bir tane daha bomba patlatıyor. Bütün Müslüman ülkelerin vaktini ve enerjisini alıyor münafıklar. Bir münafık özelliğidir. Şeytanın ifasıyla Müslümanları sürekli meşgul etmek münafığın özelliğidir. Sürekli gündem olur. Sürekli konuşturtur. Adeta bir makine gibi. Böyle lağım üreten bir makine gibidir.

 

MÜNAFIK SÜREKLİ TALEP HALİNDEDİR. İSLAM'A HİZMET İÇİN BİR FAALİYETTE BULUNMAZ, BÜTÜN GÜCÜNÜ İSLAM'A ZARAR VERMEK İÇİN KULLANIR

Münafığın taleplerinin ardı arkası kesilmez. Mesela diyor ki “Türkiye’nin Güneydoğu’sunu ayıracağız” ayırıyor. Sonra? “İzmir’i de alacağız” diyor. Sonra? “İstanbul’u da alacağız” diyor. Sonra? “Antalya’yı da alacağız” diyor. Münafık azgınlığıdır bu. Sürekli pislik peşindedir. Bilakis Darwinizm’le Rumilik’le İslam’ı yıkmak için uğraşır. Her münafık böyledir. Bütün gücünü İslam’a zarar vermek için ayırır.

 

MÜNAFIK ALLAH KELAMINA DAYANAMAZ. AMA FİTNE ÇOK HOŞUNA GİDER

Mesela Rumi’nin açıklamaları çok hoşuna gider. Mesela diyor ki “Bizim yolumuzda ne kafirlik var ne Müslümanlık var” Müslümanlığı kabul etmeyen, sen kafirliği zaten kabul etmezsin. Onu demene gerek yok ki. Müslümanlığı kabul etmiyorsun. Söylüyorsun zaten açıkça. “Bizim yolumuzda” diyor “Müslümanlığa yer yok” diyor Mevlana Rumi kitabında. Dolayısıyla “kafirliğe de gerek yok” diyor. “Kafirlik diye de bir şey yoktur” diyor. “Kim olursan ol gel” diyor. Ama münafıklar ayette diyor ki Nisa Suresi 91’de Fitneye her geri çağrılışlarında” pisliğin “içine başaşağı (balıklama) dalarlar. (Nisa Suresi, 91) diyor Allah. Pislik dedin mi münafığın sanatıdır. Alçaklık, adilik, üçkağıtçılık, kaltabanlık, karaktersizlik münafığın içine işlemiş bir sistem.

Münafık Allah kelamını duymak istemez. Münafık ayetleri okunduğunda kaçıyor münafıklar ayet var. Kuran ayeti var. Kulaklarına ellerini tıkıyorlar. Kesinlikle duymak istemiyorlar. Allah’ın hikmeti bu büyük bir mucizedir bu. Halbuki Müslüman duyup öğrenip arınmak ister değil mi? Münafık öyle duymak dahi istemiyor.

 

MÜNAFIK MÜSLÜMANLARI HEP YANLIŞ YÖNLENDİRİR. BUNA ÇOK DİKKAT ETMEK LAZIM

Mesela farz edelim sen bir şey arıyorsun değil mi? O sağ taraftaysa o da der ki “sol tarafta” der. Mesela bir şey siyahsa o ona “beyaz” der aldatmak için Müslümanları. Beyazsa o siyahtır. Onun için münafığın dediğinin tam tersini yapmak lazım. Peygamber (sav) “münafığın dediğinin tam tersini yapın” diyor. Onlar da “kadının dediğinin tam tersini yapın” diye değiştirmişler. Azgınlıklarından ve kinlerinden bir kısmı bazıları.

Münafık daima müminleri yanlış yönlendirir. Ters yönlendirir. Yani başarısız olmalarını sağlamak için yapar. Mesela Müslümanların düşmanını dost gibi gösterir. Dostunu düşman gibi gösterir. Sevilecek insanları kötü gösterir. Kötüleri iyi gibi gösterir. Yalancıyı doğru göstertir münafık. Doğruyu da yalancı gösterir. Münafığın özelliğidir. Onun için münafığın her dediğinin tersinin yapılması lazım. Hep tersine göre düşünmek gerekir.

 

MÜNAFIKLAR SÜREKLİ KENDİLERİNİ BÜYÜTMEK İSTERLER. BUNCA ACİZLİĞE VE ÖLÜMLÜ BİR VARLIK OLDUKLARINI BİLMELERİNE RAĞMEN KENDİLERİNİ BÜYÜTMEK İSTEMELERİ ÇOK ŞAŞIRTICIDIR

Lokman Suresi 7 “Ona” münafığa “ayetlerimiz okunduğunda, sanki işitmiyormuş ve kulaklarında bir ağırlık varmış gibi, büyüklük taslayarak (müstekbirce) sırtını çevirir.” (Lokman Suresi, 7) Münafık için büyüklük çok büyük önemli konudur. Enaniyet yapmak, sükse yapmak, insanlara poz yapmak, büyüklüğünü insanlara ispat etmek onun için yapmadığını bırakmaz. Mesela Samiri birçok yabancı dil bilen, heykel sanatını çok iyi bilen, Mısır kültürünü çok iyi bilen birisiydi. Acayip alimdi yani. Ama alçak. Sürekli kargaşa yaratıp, sürekli Müslümanları boş işlerle meşgul eden onların enerjilerini tüketen, imkanlarını tüketen bir ahmaktır.

Nuh Suresi 7’de Cenab-ı Allah şöyle buyuruyor Hz. Nuh’un ağzıyla “Doğrusu ben, onları bağışlaman için her davet edişimde” bağışlanmasını istiyor yine bak mümin görüyor musun? Adam alçak oğlu alçak, karaktersiz münafık olmasına rağmen dua ediyor ki düzelsin. Belki iyi olur diye. “…onlar parmaklarını kulaklarına tıkadılar" yani duymak istemediler. Ya kaçtılar ya gürültü yaptılar. “…örtülerini başlarına çektiler ve büyüklük tasladıkça büyüklük gösterip-direttiler.” (Nuh Suresi, 7) Münafıkta en büyük olay büyüklüğünün vurgulanmasıdır. Kendini över, kültürünü över, aklını över, konuşmasını över, memleketini över, sokağını över, şehrini över. Manyaklık derecesindedir. Müminleri küçültür kendince kendini büyütür. Halbuki Allah onu rezil eder asıl. Müminler gittikçe büyür. Onun için İsa Mesih diyor “Küçülen büyür, büyüyen küçülür” diyor. 

Kardeşim sen küçük bir sperm parçasından olmuş zavallı bir varlığın görüntüsüsün sen, görüntü. Ve bütün gücü, kuvveti sana Allah veriyor. Ve zavallı bir varlıksın. Ve sonunda öleceksin.  Kısa bir süre sonra öleceksin. Ahirete gideceksin. Büyüklük senin neyine? Enaniyet senin neyine? Nasıl sen aczini bilmezsin? Nasıl kendini büyütmek istersin? Kendilerini büyütmek istemeleri çok büyük bir mucizedir. Hayret edilecek bir olaydır.

 

MÜNAFIK PSİKOPAT RUHLUDUR, ANİDEN SALDIRGANLAŞIR. MÜSLÜMANLARIN DİNDARLIĞINA TAHAMMÜL EDEMEZ

Hac Suresi 72’de “Onlara karşı apaçık olan ayetlerimiz okunduğu zaman, sen o inkar edenlerin yüzlerindeki 'red ve inkarı' tanıyabilirsin.” Yani o kadar pis, alçak bir yüz ifadesi oluyor ki o kadar karaktersiz bir yüzü oluyor ki hemen anlaşılıyor yüzünden. Neredeyse, kendilerine karşı ayetlerimizi okuyanın üzerine çullanıverecekler.” (Hac Suresi, 72) Yani saldırgan, psikopat, manyak ruhlarına dikkat çekiyor Kuran. Aniden ağlar. Aniden saldırganlaşır. Etrafına zarar vermeye kalkar. Manyaktır münafıklar. Mesela bunun geniş çaplı sosyal olanı, mesela Suriye’de Kuran okunuyor ne yapıyorlar? Müslümanların üzerine saldırıyorlar. Bombalıyorlar, yerle bir ediyorlar. Irak’ta Müslümanlara mesela dindar takva Müslümanlar hepsini bombalayıp yerle bir ediyorlar. Onların dindarlığına tahammül edemiyor adamlar.

 

MÜNAFIK HEP MÜSLÜMANLARIN ALEYHİNEDİR. BİR ŞEY YAPTIĞINDA KASTEN BİR İŞE YARAMAYACAK ŞEKİLDE YAPAR

Kalem Suresi, 51’de şeytandan Allah’a sığınırım         “O inkar edenler, zikri (Kur'an'ı) işittikleri zaman, seni neredeyse gözleriyle devireceklerdi.” Akıl almaz bir nefret var üstlerinde. ““O gerçekten bir delidir” diyorlar.” (Kalem Suresi, 51)  Müslümanın arkasından konuşuyorlar. Münafığın özelliğidir Müslümanın yüzüne güler ama kendi şeytanlarıyla baş başa kaldığında ayetin de ifadesiyle alçakça Müslümanların aleyhine konuşurlar.  “Biz onlarla alay ediyoruz. Aslında hiç itibar ettiğimiz bir yapı yok. Onları hiç önemli görmüyorum. Fikirlerine de katılmıyorum. Düşüncelerine de katılmıyorum. Zaten yardımcı da olmuyorum, olmam da. Ben sizden yanayım. Yardımcı olsam bile yardımcı olup onlara faydalı olacakmış gibi görünüp aslında zarar vermeye çalışıyorum.” Hakikaten münafığa bir görev verdiğinde yarım yapar, kasten. Bir şeye yaramayacak şekilde yapar. Mesela farz edelim “suyu kaynat” dersin. Kirli suyu gider kaynatır. Sen onu yemek yapacaksındır. Gider kirli suyu kaynatır. “Pardon yanlışlık olmuş” der. Baş belası olur. Veyahut yine “suyu kaynat, ısıt” dersin. Boş kabı kor kabı yakar. “Haberim yoktu” der. Yani sürekli ahlaksızlık ve pislik peşindedir. Bir yere gönderirsin. Mesela bir şeyi kırıp yıkar devirir. Veyahut kaybeder. Kasten yapan bunları. Müslümanların başına bela açmak için. Onun için ayette diyor ki, “sizin yanınıza gelseler size zarardan başka faydaları olmazdı” diyor Allah. Hani müminler diyor ya “keşke dursa yanımızda kalsa” falan diyor ya “Sadece başınıza bela olur” diyorlar Allah. Onun için münafık nereye gitse Müslümanların hep aleyhinedir. Yemekte, içmekte şunda bunda her şeyde. Müslümanlara nasıl zarar verebileceğini düşünür. Ama tabii sezdirmeden zarar vermenin peşindedir. İblis gibi. İşte bunlar bir güç elde ettiğinde, derin devletin içerisinde bir güç olduklarında bu alçaklardan oluşan muazzam kahpe bir ordu meydana gelmiş oluyor.

 

MÜNAFIKLAR MÜSLÜMANLARI TEREDDÜDE DÜŞÜRMEK İÇİN AHLAKSIZLIK YAPARKEN BİLE ALLAH'IN ADINI ANARAK YAPARLAR

Mesela kendi aralarında da hayret edecek bir şey. Mesela homoseksüel nikahı kıyıyor. Besmeleyle yapıyor. Şu olaya bak. Mesela şarap içiyor. Besmeleyle içiyor. Alay eder gibi. Müslümanlarla kendince alay etmiş oluyor. Fuhuş yapıyor. Besmeleyle. Fuhuş bak, fuhuş. Besmeleyle yapıyor. Hz. Ali (ra)’yi şehit eden alçak ayetler söylüyor. Besmeleyle şehit ediyor. Bunlar böyle kahpedir. Müslümanları şaşırtmak için yapıyorlar. Hayrete düşürmek için. Mesela mızrağın ucuna Kuran geçiriyorlar Müslümanlarla savaşırken. Müslümanlar tereddütte kalıyor. Bunlar Kuran’la geliyor. Biz bunlara şimdi karşı koysak. Kuran’a karşı olmuş oluruz. Böyle tereddüde düşürmek istiyorlar münafıklar. O yüzden çok dikkat etmek lazım. Bu oyuna gelmemek gerekiyor.

 

BİR HALK ARASINDA KÜÇÜK KÜÇÜK ADİLİKLER YAPAN MİKRO MÜNAFIK VARDIR, BİR DE DERİN DEVLETLE BAĞLANTILI OLAN MAKRO MÜNAFIK VARDIR

Tabii bu asrımızda modern anlamda kelime kullanacak olursak, süslü kelime kullanacak olursak, bir mikro münafık vardır. Birde makro münafık vardır. Mikro münafık halk arasında olanlar. Küçük küçük adilikler yapar. Karaktersiz. Makro olanlar derin devleti içerisinde kitle katliamı yapan alçaklardır. Onlar nitelikli münafıktır. Mikro olanlar da niteliksiz münafıklardır. Onlar küçük küçük alçaklıklar yapar. Mesela Müslümanın evinde ne yapabilir? Elektrik israfı yapar. Farz edelim. Nasıl zarar verebilir? Suyu mesela sürekli açar. Su israfı yapabilir. Müslümanın masrafa girmesine sebep olur. Masraf ettirir. Meşgul eder. Sürekli boş konularla Müslümanın vaktini alır. Müslümanın olduğu ortamda yalan konuşur Müslümana. Yalan bilgiler verir. Yanlış bilgiler verir. Onu yanıltmaya çalışır. İslam’ın doğru bilgileriyle yalan bilgileri karıştırarak verir. Onun beynini bulandırmaya çalışır. Yani hakla batılı karıştırır.

 

MÜNAFIK ŞEYTANIN RUHUNU ELE GEÇİRDİĞİ BİR VARLIKTIR, MİKRO DECCALDİR. BUNA ALIŞTIĞI İÇİN MAKRO DECCALLERE SEVE SEVE HİZMET EDER

Münafık mikro deccaldir. Makro deccaller işte büyük asıl deccallerdir yani mesih deccaldır makro deccaller. Mikro deccaller küçük küçük Müslümanlara zarar verebilir. Ama makro olanlar tabii bu nitelikli münafıklar büyük kitlevi zarar veriyorlar. Ama mikro deccallerden makro deccaller olur. Onlardan oluşturuyor ordusunu. Zaten hadiste var. Diyor “Etrafa şeytanlarını gönderir.” Şeytan nasıl oluyor? İns şeytanlar. Nasıl oluyor? Münafığın ruhunu şeytan fetheder. Onun bedeni, onun cismi artık bir makinedir. Şeytan için. Onun etini kullanır. Etini, kemiğini, bedenini makine gibi kullanır. Ruhunu da kontrol altına aldığı için. Ruhunu esir eder şeytan. Artık ölür o kişi. Ölüdür. Bir zombi gibi artık. Hani var ya filmlerde görüyoruz zombi. O artık bir zombidir. Zombilerden oluşan bir ordusu oluyor deccalin. Onları istediği gibi kullanır. Bu alçaklar da alıştıkları için mikro deccalliğe böyle makro deccallere seve seve hizmet ederler. Huzursuzluk çıkarır, pislik çıkarır. Boş konularla Müslümanların vaktini alır. Kargaşa meydana getirir. Kepazelik çıkartır. Gözleriyle Müslümanları rahatsız eder Kuran’da var. Konuşmalarıyla pis üslubuyla, sivri dilleriyle ayetin ifadesiyle. Sivri dilleriyle Müslümanları huzursuz etmeye çalışır. Sürekli alçaklık peşindedir. Ama büyük bir kitle olduğu için bunlar derin devletler bunları kusursuz kullanmak istiyor. Ama bunlara bir din de vermek istiyor. Onun için hem Darwinizm’i, hem de Rumiliği kullanıyorlar. Direkt dinsizsiniz demiyor onlara. “Siz Rumi’siniz, Darwinist’siniz” diyor. Darwinist olunca zaten otomatik dinsiz oluyor. Birçoğu öyle, yüzde doksan dokuzu öyle. Çünkü “Allah yaratmadı tesadüfen oldu” diyor. Rumilikte de ne diyor? “Kafirlik de yok bizde, Müslümanlık da yok” diyor. “Müslümanlık olmadığı için kafirlik yok” diyor. Yani “Müslüman değiliz biz” diyor. Açıkça söylüyor adam. Müslüman olmadı mı adam “sen kafir misin?” desen “ne kafiri hemşerim?” der. Çünkü kafirlik Müslümanlığa göre var. Adam Müslümanlığı reddettiği için kafirliği de reddediyorum diyor “öyle bir şey yok” diyor. Açıkça söylüyor.

 

MÜNAFIK ALLAH'IN ZİKRİYLE FELAH BULACAĞINA İNANMAZ, GEZEREK FELAH BULACAĞINI ZANNEDER. OYSA GİTTİĞİ HER YERDE SIKINTI ONU TAKİP EDER, ADETA SIKINTI HAMALIDIR

Bir elektromanyetik alan gibi (münafıkların) üstüne çöküyor şeytan. Zaten manyak gibi oluyor münafıklar. Dikkat ederseniz çok huysuz, dengesiz, deli tiynetli, gerginler. Sürekli yer değiştirmek ister münafık. Çok sıkılır. Şeytan onun ruhunu ablukaya aldığı için, İslam’dan, Kuran’dan uzaklaştığı için. “Kalpler ancak Allah’ın zikriyle felah bulur” diyor. Münafık Allah’ın zikriyle felah bulacağını zannetmez. Gezerek felah bulacağını zanneder. Onun için oradan oraya gider, oradan oraya gider. Onun için Cenab-ı Allah diyor ki, “Onların gezip tozması seni aldatmasın” diyor “Biz onlara eza veriyoruz” diyor Allah. “Bela vermek için bunu yapıyoruz” diyor. “Sen onlara imrenme” diyor. Münafık sıkıntıyı kamyon gibi yüklenir üstüne. Gezdirir, nereye giderse o kendisiyle beraber gelir. Sıkıntı hamalıdır. Azap hamalıdır münafık. Nereye giderse peşinde onu götürür. Sırtına koyar onu torba gibi. Nereye giderse beraber giderler. Onu bırakamaz. Onun için o huysuzluğunu, ahlaksızlığını Müslümanlara yansıtmaya çalışır. Anarşi çıkartır, kargaşa çıkartır, kepazelik çıkartır. Mesela PKK’nın durup durup kepazelik çıkartmasının nedeni o. Kargaşa, kan dökmek, huzursuzluk yapmak, alçaklık yapmak, yalan söylemek, Müslümanlara iftira atmak. Mesela münafık bir ahlaksızlık yapar hemen Müslümanlara iftira atar. Farz edelim dersin ki, bu eşyayı niye buraya koydun? “Onu sizden birisi oraya koymuştur” der. Mesela ocağın altını açık bırakır. Yangına sebep olur. “Ben yapmadım falanca Müslüman yapmıştır onu” der. Müslümanlara iftira atar. “Benim yapacağım bir şey değil” der. Çok alçaktır münafık. Onun için Müslüman gözünü dört açacak her yerde.

 

MÜNAFIKTA SÜREKLİ BİR ANARŞİ KAYNAMASI VARDIR, SAKİN NORMAL YAŞAYAMAZ

Münafığın en mühim özelliklerinden bir tanesi sürekli bir anarşi kaynaması vardır münafıkta. Onun için bunlar hep terörist, anarşist olurlar. Sürekli bir kepazelik peşindedir. Mesela rahat duramaz. Sakin, normal yaşayamaz. Mesela bomboş odada bile olsa mutlaka bir konu bulur. Mutlaka bir kepazelik konusu bulur. Onu halletse bir tane daha. Onu halletsen bir tane daha. Önü sonu gelmeyen ruhunda bir anarşi, kargaşa vardır münafığın. Buradaki amaç Müslümanların gücünü kırmak. Vaktini almak. Onlara İslam’ın hakimiyetinde ayak bağı olmak.

PAYLAŞ
logo
logo
logo
logo
logo