MÜNAFIKLAR İMKAN BULURLARSA HER TÜRLÜ ALÇAKLIĞI YAPARLAR, ANCAK İMKANLARI ELVERMEDİĞİ İÇİN ÇOĞU ŞEYİ GERÇEKLEŞTİREMEZLER
Sürekli Müslüman’ın aleyhine çalışır münafık. Yani 24 saat ne şeytanlık yapacağını ne pislik yapacağını düşünür. Sabah kalktığından akşama kadar adilik peşindedir. Ama gücü yetmediği için az eylem yapar. Yoksa ona imkân verilse bayağı şirret ve çok alçaktır münafıklar. Her türlü adiliği yaparlar. Yani casusluk da yapar, itlik de yapar, adilik de yapar. Müslümanların aleyhine her türlü faaliyeti yapmak ister. Ama imkânları elvermediği için sıkışıp kalır. Allah diyor ayette, “Arada bocalayıp dururlar. Ne onlarla, ne bunlarla…” (Nisa Suresi, 143) diyor. Kuvvet hangi tarafa geçerse o tarafa geçer. Mesela İngiliz derin devleti deşifre olmaya başladı ya, şimdi bakın, taraftarları hemen onları satmaya başladılar. Hemen harcadılar. Anında. Bütün yancıları bırakıyor deşifre oldukları için. Ama yancılar onu bırakınca uslanmaz. Yeni bir ahlaksızlığın, yeni bir boyutun içine girerler. Yeni bir eylem şekli içine girerler. Münafıkta uslanma olmaz, ayet ona dikkat çekiyor. “Ancak kalpleri parçalanırsa dururlar” diyor. “Onların kalpleri parçalanmadıkça, kurdukları bina kalplerinde bir şüphe olarak sürüp-gidecektir.” (Tevbe Suresi, 110) diyor.
Şeytanın insan şeklidir münafık. Sürekli haysiyetsizlik yapar. Pislik yapar. O pislikten çıkarırsın başka pisliğe girer. O pislikten çıkarırsın başka pisliğe girer. Yani nefsi sürekli şeytani emirler verdiği için sakinleşemez.
“Bu işten bize ne var ki?" diyorlardı.” (Al-i İmran Suresi, 154) diyor ayette. Münafıklar hep menfaat peşinde. Mesela derin devlete hizmetçilik yapıyor, yalakalık yapıyor. Onunla kar edeceğini, İngiltere’de mesela bir iş bulacağını düşünüyor. Ona bir şey kazandıracağını düşünüyor ama baktı ki rezil rüsva olan çok sıradan bir örgüt yapılanma, çok rahat aşağılanıyor, o zaman bırakıyor. Ama bırakınca yeni bir melanetin içine girer. Yeni bir pislik arayışına girer. Onun için münafığın izlenmesi çok önemlidir. Yani sürekli pislik yapacağı için yeni yeni adilikler yapacağı, rahat durmayacağı için Müslüman sürekli teyakkuz halinde durmak durumundadır.
“Bu işten bize bir şey olsaydı, biz burada öldürülmezdik” (Al-i İmran Suresi, 154) diyorlar. Ölsen ayakta kalır mıydın sen serseri? Bak, “Bu işten bize bir şey olsaydı, biz burada öldürülmezdik” diyor. Öldürülme ihtimalini o şekilde vurguluyor. Hâlbuki Allah takdir ettiyse zaten ölürsün.