Sayın Adnan Oktar eserlerinde Müslümanların, Kitap Ehli (Museviler ve Hıristiyanlar) ile dost ve kardeş olduklarını, bu dostluğun Ortadoğu'ya ve dünyaya barış getireceğini anlatmaktadır. Gelin Birlik Olalım isimli kitabında, Hıristiyanların, Musevilerin ve Müslümanların aynı Allah'a iman ettiklerini, aynı peygamberlere iman edip sevdiklerini, hepsinin meleklere, ahiret gününe inandıklarını dolayısıyla dost olmamaları için hiçbir sebep olmadığını yazan Sayın Oktar, açıklamalarında da Yahudi ve Hıristiyanlara karşı şefkatle ve merhametle yaklaşılması gerektiğinin üzerinde durmaktadır. Bu sevgi ve şefkat yaygınlaştığında, başta Ortadoğu olmak üzere dünyanın sorunlu bölgelerinde kültürler arası anlaşmazlıklar ve çatışmalar son bulacak, barış ve huzur hakim olacaktır.
Sayın Adnan Oktar'ın bu yöndeki açıklamaları kısa süre içerisinde etkisini göstermeye başlamış, uzun yıllardır aralarında anlaşmazlık olan toplumlar arasında dahi dostane ilişikiler kurulması için adımlar atılmıştır. Bunlardan en dikkat çekici olanı, İran Cumhurbaşkanı Sayın Mahmud Ahmedinejad'ın New York ziyareti sırasında Yahudi din adamlarıyla biraraya gelmesi ve sevgi ve dostluk mesajları vermesidir.
Adnan Oktar: İnanç birlikleri tabi ki olabilir, kendi inancından birine kendisini daha yakın hissedebilir, bu normal birşeydir. Ama bu, kardeşlik bağını zedeleyen birşey olmaz. Mesele bir MUSEVİ GÖRDÜĞÜMDE BEN GİDER KUCAKLARIM ONU, bir Hıristiyan kardeşimi gördüğümde gider kucaklarım onu… |
Sayın Ahmedinejad'ın 25 Eylül'de New York'ta Musevi din adamlarıyla yaptığı görüşmedeki açıklamaları: "PEYGAMBERLERİN GERÇEK TAKİPÇİLERİ BİRBİRİNİN KARDEŞİDİR. BU YÜZDEN GÖRÜŞMEMİZ, KARDEŞLERİN BİRARAYA GELMESİ OLARAK KABUL EDILEBİLİR. Peygamberlerin öğretilerinin takip edilmesi halinde tüm savaş ve düşmanlıklar son bulacaktır. Yahudilik dininin peygamberi, Allah'ın büyük peygamberlerinden biridir. Yahudiler ve Müslümalar hep barış içinde yaşadılar." |
Adnan Oktar: Hiç fark etmez hepimiz kardeşiz. Bu düşmana malzeme vermek olur. Küfre malzeme vermek olur. Müslümana bu yakışmaz. Ama tabi bu meyanda mesela samimi bir Hıristiyana, samimi bir Yahudiye de şefkat ve sevgi çok önemli. YANİ ONLAR DA ALLAH’IN BİZE BİR EMANETİ, ONLAR DA AYNI ALLAH’A İNANIYORLAR. AYNI PEYGAMBERLERİ SEVİYORLAR. ONLARA KARŞI DA BİR ŞEFKAT RUHU ÇOK ÇOK ÖNEMLi. Yani böyle hırsla ve kinle bakan bazı insanlar var. Bu Kuran’a uygun değil. Peygamberimiz (sav)'in sünnetine uygun değil. Peygamberimiz (sav) zamanında Museviler son derece rahat yaşadılar. Hıristiyanlar son derece rahat yaşadılar… Yemekleri yenir. O insanlardan kız alınıp evlenilebilir. Evlerine gidip yatıya kalırsınız. Sohbet edilir. Onlar da Allah’ın yarattığı bir kul. Allah onların kaderini o şekilde yaratmış. (Irak Al-Baghdadi, 5 Ağustos 2008) |
Adnan Oktar: Ben Hıristiyanları çok seviyorum. Musevileri de çok seviyorum. Mesela İsrail’deki çalışmalarımız sonucunda İsrail’deki gençlik büyük çapta dine döndü. Musevilik daha güçlendi şu an İsrail’de. Muhabir: Kitaplarınızda Yahudiliği de savunduğunuz görüşünü çıkarabilir miyiz buradan? Adnan Oktar: Tabi ben bir Yahudi'nin iyi bir Yahudi olmasını isterim. İyi bir Musevi olmasını isterim. Bir Hıristiyanın iyi bir Hıristiyan olmasını isterim. Müslümanın da iyi bir Müslüman olmasını isterim. Kiliseler Hıristiyanlarla dolsun. Sinagoglar Musevilerle dolsun. Camiler de Müslümanlarla dolsun istiyorum. Herkes Allah’ı sevsin istiyorum ve varlığını anlasınlar istiyorum. (İspanya, El Siglo, 11 Haziran 2008) |
Adnan Oktar: Ben Hıristiyanlara karşı ve Musevilere karşı her zaman sevgi duydum ve şefkat duydum. Onların yemeklerine gidilir, evlerine ziyarete gidilir, onların samimi olanlarıyla SAMİMİ DÜRÜST HIRİSTİYANLARLA, SAMİMİ YAHUDİLERLE HER ZAMAN DOSTLUK ARKADAŞLIK BAĞLANTISI OLUR… Ben hiç bir zaman için antisemit olmadım. Museviler peygamber soyudur, mübarek bir soydur. Hz. İbrahim’in Yusuf’un İshak’ın soyundan gelen bir nesildir. Ve musevilere karşı benim içimde her zaman bir sevgi muhabbet ve bir coşku olmuştur onlara karşı da bir koruma hissi içerisindeyim. Hiç bir zaman için onlara yapılan düşmanlığı muhalefeti kabul etmem ve buna karşı da fikren mücadele veririm. Benim karşı olduğum ateist siyonistlerdir. Yani dinsiz imansız ateist siyonistler. Benim mücadele ettiğim düşünce budur ve bunların her türlü eylemi ve ideolojisi. Yoksa dindar Musevilere karşı benim sevgim çok açıktır, yani bunu her zaman gösteriyorum dindar Hıristiyanlara karşı da aynı şekilde içimde coşkuyla bir sevgi var. Onların Allah’ı sevmesi, Hz. İsa’yı sevmesi bütün peygamberleri sevmesi çok çok güzel bir şey. (Akşam Gazetesi, 23 Nisan 2008) |