A9 TV, 31 Ekim 2016
Mehdiyete Karşı Çıkanlar Hadislerde Belirtilen Alametleri Tek Tek Saysınlar Ve Bunlar Olmadı Desinler Diyemezler Çünkü Hepsi Oldu
Bu “Mehdi yok” diye çırpınanlar çok acınacak durumdalar. Neden mi? Söyleyeyim mi? Sünni mezheplerin tamamı, Şii mezheplerin tamamı Mehdi’yi bekliyor. Vahabilik bekliyor. Bunlar bu “Mehdi yok” diyenler İslam alemini şu an yüz binde biri. Bak yüz binde biri. Yüz binde birle Mehdiyet’e karşı çıkılmaz. Sadece insan acıyor bunlara başka bir şey olduğu yok. Bütün Mehdi alametleri çıkmış. Sen çık ortaya dersin ki “Alametleri vardı çıkmadı” diyeceksin bu kadar açık. Niye korkuyorsun bunu söylemeye? Değil mi? “Bu arkadaşlar” dersin “hadislerde Mehdi alametlerinin çıktığını söylüyorlar. Böyle bir hadis de yok. Böyle bir olay da yok” diyeceksin. “Olmadı” diyeceksin. Bu kadar basit. Bak böyle hadisler var. Böyle olaylar da çıkmış. Gazete köşelerinden nereden geldiğini bildiğimiz talimatlarla yazı yazmanız hiçbir şeyi değiştirmez. İngiltere’ye selamlarımızı gönderiyoruz.
Müslümanların Bir Kısmının Münafıklara Karşı Yeterli Tecrübesi Yok. Münafıklar Aşırı Sinsidir, Bu Yüzden Bazı Müslümanlar Olayı Göremez
Müslümanlar münafıklıkla mücadelede tabii güçlü olamıyorlar. Çünkü münafıklık tecrübesi Müslümanların çok zayıf. Münafık bütün gizliliği, bütün sinsiliği kullanıyor. Müslümanlar dürüst, açıktır. Daha çok birbiriyle uğraşır Müslümanların birçoğu. Halbuki münafıklıkla uğraşsalar akılla, kökten mesela hallolacak.
İnternet Müslümanların İslam'a Hizmet İçin Münafıkların İse Alçaklık İçin Kullandığı Bir Araç Oluyor
Şimdi ahir zamanda münafıkların müthiş bir avantajı var. Telefon ve internet. Şimdi internet Mehdiyet için en mühim silah. Mehdi’nin dabbetül arzıdır. Fakat münafıklar için de çok mühim bir silahtır internet. Münafıkların şimdi yöntemi şu; bir gerçek hesapları oluyor. Orada milliyetçi, mukaddesatçı, Müslüman, içkiye, şaraba karşı, homoseksüelliğe karşı, Rumiliğe karşı, İngiliz derin devletine karşı ama sahte hesaplarında tam anlamıyla homoseksüel taraftarı. Bu İngiliz derin devletini destekleyen, Darwinizm’i destekleyen, Müslümanlardan nefret eden, ırkçı, aşağılık kompleksini büyüklük kompleksiyle kapatmaya çalışan karaktersiz, züppe ve çakal, ağzı bozuk, özenti bir kişilik görüyoruz. Ama gerçek hesaplarında bambaşka bir adamla karşılaşıyoruz. Yani sanki o o değil. İşte bak münafık için bu çok büyük bir silah. Bak bir gerçek yüzü var sahte hesaplar. Bir de sahte yüzü var gerçek hesabı. Gerçek hesabı sahte yüzü oluyor. Sahte olanlar da gerçek yüzü oluyor münafığın. Bir de sahte hesabından kendi gibi karaktersizlerle de müthiş bir bağlantı içinde oluyor. Nerede böyle ahlaksız işte üçkağıtçı veyahut homoseksüel veyahut İngiliz derin devleti hayranı tipler varsa onların yağcısı ve yalakası olduğunu görüyoruz. Bak münafıklık için kullandığı silahın vasfını görüyor musun? Gerçek hesabı sahte hesabı oluyor. Sahte hesabı gerçek hesabı oluyor. Bunların sahte hesabı çok fazla oluyor. Mesela kırk, elli, altmış, yüz. Bir de bu avanaklar kendi hesaplarını sahte hesaplarıyla destekliyorlar. İşte “sen büyüksün, sen yücesin, sen ulusun, senden başka büyük yok” falan bu tarz. Artık akla hayale gelecek her şey. Mesela münafık kendi hesabında kendini kaliteli gösteriyor mesela, seçkin. Ama sahte hesabında o haysiyetsizliği, arsızlığı, adiliği o köprü altı karakteri bütün şiddetiyle kendini gösteriyor. Ve bu yüz binlerce hesapta kendini gösteriyor. Bunların gerçek hesaplarına baktığımızda böyle dürüst, düzgün adam görünümünde. Ama sahte hesapları son derece alçak, münafıkane, kahpe, pis ve kirli. Her türlü adiliğin, melanetin olduğu hesaplar. Onun için münafıkların en büyük silahının da yine internet olduğunu görüyoruz. Mesela kendi hesaplarında Müslümanları destekleyen, Müslüman hamisi, Müslümanları seven görünürken sahte hesaplarından ağızlarından lağım akan, Müslüman düşmanı olduklarını görüyoruz. Müthiş bir kinle Müslümanlara saldırdıklarını görüyoruz. Mesela kendi hesabında farz edelim Milliyeti Hareket Partisi’ni destekliyor. Ama yahut ülkücüleri destekliyor milliyetçi görüntülü. Fakat sahte hesabında azılı dinsiz, çok alçak milliyetçi düşmanı, vatansever düşmanı bir kahpe kişilik görüyoruz. Onun için interneti münafıkların çok kapsamlı kullandığını bilip ona göre bir internet felsefesi mantığı geliştirmek gerekiyor. Çünkü en büyük tahribatı şu an internet yapıyor. Münafıklar da böyle bir yöntemle zemin bulabiliyorlar. Mesela Müslüman göründüğünde bütün Müslümanları tespit etmiş oluyor. Çünkü Müslümanlar onunla arkadaş oluyor. Görüşüyorlar işte yüz kişi, beş yüz kişi kimse onu destekliyorlar. O onların hesaplarına girip Müslümanların sırlarını öğrenmiş oluyor. Yani her türlü özelliğini öğrenmiş oluyor. Hep casuslukta kullanıyor, hem kahpelikte kullanıyor, hem Müslümanların zaaf noktası varsa onları tespit edip Müslümanlara saldırmakta kullanıyor, hem Müslümanların dengesini moralini bozmaya yönelik kendince gayretlerde kullanıyor. Ucu bucağı olmayan imkanı olmuş oluyor. Onun için böyle oyunlara karşı Müslümanların çok dikkatli olması gerekiyor. Özellikle sahte hesaplar, gerçek hesapla bağlantılı sahte hesaplar çözmede akılcı bir politika izlemeleri lazım. Şimdi bunlar tabii akılsız olduğu için sahte hesabının onu ele vereceğini ummuyor yani tamamen kapalı. Sahte hesabından sürekli kendini övüyor. Bre ahmak hiç kimseyi övmeyip de seni övüyorsa sahte hesaplar, değil mi? İşi gücü gidip homoseksüeller şunu bunu övüyorsa özellikle seni övüyorsa belli ki senin hesabın o, belli ki sen yapmışsın. Değil mi? Bütün üslup sana göreyse onların hepsi ne istiyorsan senin mantığın neyse tam senin mantığında konuşuyorlarsa, tam senin istediğin gibi hareket ediyorlarsa, senin istediğin gibi seni övüyorlarsa çünkü öven tam onun istediği gibi övmüş oluyor. Tam onun kişiliğinde olmuş oluyor mesela o onun homoseksüel olmasını istiyorsa homoseksüel olmuş oluyor. Darwinist olmasını istiyorsa Darwinist olmuş oluyor. İngiliz derin devletinin yalakası olması gerekiyorsa İngiliz derin devletinin yalakası olmuş oluyor. Sen ne istiyorsan hepsi olduğuna göre belli ki sen organize etmişsin apaçık. Bunu anlamayacak kadar ahmak oluyor münafıklar. Pakistan’da, Hindistan’da, Mısır’da falan bunlar böyle kum gibiler internette. Gerçek hesaplar bin ise bunların hesapları milyondur öyle düşünün. Onun için çok büyük bir güç gibi görünüyorlar. Halbuki küçük bir grup. Küçük bir topluluktur münafık topluluğu ama internette akıl almaz bir güç haline geliyorlar. Her biri mesela 100-150-200 sahte hesabı olduğu için, bazılarının 10 bazılarının 20, bu şekilde netice alacaklarını düşünüyorlar.
Mesela adam diyor ki ‘ben şaraba karşıyım haramdır” bakıyorsun sahte hesabında şarabı göklere çıkartmış. Rumilikten kaynaklanan bir kafa. Fark edilmediğini zannettiğinden çok mutlu münafık saadeti oluyor onda da. Gizli olacağını zannettiği için. Halbuki kuyruğu dışarda, kafası içerde bir maymun gibi bu, haberi bile yok yani bir kobay gibi Müslümanların izlediği, gördüğü ve şeytanı yakalamada kullandığı bir avcı köpeği gibidir münafık. Münafığı onun için Müslümanlar besler, diğer münafıkları ve küfrü yakalamada kullanılır. Münafığın özelliği odur. Çünkü münafığı ancak bir münafık iyi tespit edebilir. Müslümanın münafığı tespiti çok güçtür. Onun için her Müslüman topluğunun mutlaka münafığı olması gerektiği için Allah onlarda mutlaka münafık yaratır. Ama münafığı iyi değerlendirmek lazım yani kaliteli bir avcı köpeğidir o aslında. Münafık avlamada kullanılan kaliteli bir köpektir yani nitelikli diyelim. Nitelikli bir köpektir. Onun kanalıyla bütün münafıkları küfrün zaaflarını bütün yaptıkları anormallikleri, toplantı yerlerini, yaptıkları melanetleri, hepsini öğrenmek mümkün olur. Bizim bunu kendimizden tespit etmemiz mümkün değil, çok zor.
Kendi hesabında İsrail yanlısı Musevileri savunuyor, sahte hesabında köpek gibi saldırıyor. Kendi hesabında şaraba karşı, sahte hesabında şarabı göklere çıkarıyor. Kendi hesabında homoseksüel karşıtı, sahte hesabında müthiş homoseksüel destekleyicisi. Böyle bir melanet şeytani güruh bütün dünyada var. Müslümanlar ona göre kendilerini ayarlayacaklar, ona göre tedbirlerini alacaklar.
Mesela münafık kendi hesabında çok dindar gösterir kendini ama sahte hesabında dinle alay eder, İslam’la alay eder kendince çünkü münafık bilinçaltı var ya, işte bilinçaltını o sahte hesabında ortaya çıkartmış oluyor. Onun için münafığı harita gibi orada görmek mümkündür. Ki ona rağmen de çekinmesine rağmen orada bütün melanetini yine de ortaya koyar. Münafık ruhunu anlamak için internette bu felsefeyi bu mantığı savunanları takip etmek yeterlidir.
(Hakkari’nin Dağlıca bölgesinde PKK’lı teröristlerle askerler arasında çatışma çıktı, çıkan çatışmada üç askerimiz şehit oldu, bir askerimiz de yaralandı, dört PKK’lı terörist de öldürüldü.)
Devlet, hükümet, komünizmle, Stalinizm’le hesaplaşmadıktan sonra ideolojik hesaplaşmaya gitmedikten sonra, felsefi hesaplaşmaya gitmedikten sonra bu azgın cereyan gittikçe tevessü eder gelişir. Adam dört tane öldürüyor yedi tane öldürüyorsun her gün askerlerimizi şehit ediyor adamlar zaten. Onlardaki yeni strateji de pek kayıp yok çünkü bomba koyma üzerine kurulu bir sistem geliştirdiler. Öcalan uyarmıştı bunları daha önce çok kalabalık gruplarla saldırıyorlardı çok büyük zayiat veriyorlardı Öcalan bunun çok büyük bir hata olduğunu söyledi. Büyük stratejik hata yapıyorsunuz gerilla yöntemi değil bu dedi, geri çekilin dedi hakikaten o dönemde geri çekildiler. Çok küçük gruplar halinde sabotaj tarzında yapın dedi yani bombalama faaliyeti şeklinde yapın. Kendinizi ön plana koymayın dedi. Nitekim şimdi o sistemi kullanıyorlar. Kalabalık gruplar halinde saldırmayıp, küçük gruplar halinde saldırıyorlar ve sabotaja ağırlık veriyorlar yani patlatma efendim bomba koyma falan tarzında.
(Bugün Cumhuriyet Gazetesi’ne Gülen terör Örgütü ve PKK propagandası gerekçeleriyle operasyon yapıldı. 18 gazeteci gözaltına alındı. Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz’dan Cumhuriyet’e operasyona tepki geldi. Schulz, “Türk hükümetine ayrıştırma suçlamasında bulunarak, Cumhuriyet Gazetesi’ne yapılan operasyonla bir kırmızı çizgi daha aşıldı” dedi.)
Kanuna hukuka aykırı bir şey varsa söylesinler, desinler ki “Bakın şurada kanuna hukuka aykırı bir şey var”, biz de gereğini yapalım, söyleyelim, uyaralım, ilgili mercilere bildirelim. Değil mi? Anayasa Mahkemesi var diğer imkanlar var. Hukukla kanunla meseleyi çözelim. Ama kanunla çelişen hukuka uygun olmayan yönleri göstermeleri gerekir. “Bakın burada kanuna hukuka uymuyor” demeleri lazım.
Münafıkların Verdiği Bilinçaltı Mesajlardan Biri De Dine Karşı Olan Birinin Kitabıyla Fotoğraf Çektirmektir. Bu Yolla Gizli Propaganda Yaparlar
Münafıkların yaptığı bir yöntem de mesela küfürden Allah’ı dini inkar eden insanlar yahut bir homoseksüelin yazdığı bir kitap veyahut bir dinsizin yazdığı kitap; o kitapları alıp o kitabı okurken resim çektiriyor ama o insanların dikkatini çekmiyor bazen yani kitabın kime ait olduğu değil de, o sanki kendi resmini yayınlıyormuş gibi yapıyor. Halbuki dikkatlice bakınca bir dinsizin, din karşıtının, din düşmanının veyahut bir İngiliz derin devleti ajanının veyahut bir Darwinist’in, materyalistin veyahut bir PKK’lının veyahut İslam'a karşı olan birisinin kitabı olduğunu görüyoruz. Mesela bu da bir yöntemdir. Veyahut işte din karşıtı bir adamın İslam’a karşı olan bir adamın yaptığı bir heykel. Mesela adını yazıyor heykelin, şahane bir eser diyor. Adam da merak ediyor kim acaba bu diyor adamın sitesine girdiğinde dinsiz bir dünyayla karşılaşmış oluyor. Bu da kendilerince çaktırmadan yaptıkları din aleyhtarı propagandanın bir yöntemi. Buna da çok dikkat etmek lazım. Elinde kitap sen zannediyorsun adam sadece evini göstermek, kendini göstermek amaçlı yapıyor ama onu da aksesuar gibi kullandı zannediyorsun kitabı yani ilk bakan öyle zannediyor. Halbuki onun amacı sadece o kitabı tanıtmak oluyor. Demek istiyor ki yazara aynı kafadayız mantığı, ben de sen de aynı şeyi düşünüyoruz mantığını vermek istiyor. Ama diğer bakanlar da dikkatlice baktığında o zaman kitabı merak edip gidip araştırıyor onu. Baktığında o adamın sitesine girmiş oluyor. Ve onun fikirleri ile karşılaşmış oluyor. Sinsi bir metottur. Müslümanların buna çok dikkat etmesi gerekiyor. Bilinçaltı kurgulama için yapılan gizli sinsi metotlardan bir tanesidir. Mesela heykel oluyor adam ne kadar detaylı falan diyor yayınlayan halbuki homoseksüelliği vurgulayan bir heykel olmuş oluyor. Bilmeyen de alıyor o heykeli mesela Müslüman adam kendisi yayınlıyor çok güzel diye, farkına varmadan homoseksüel propagandası yapmış oluyor. Yahut farkına varmadan ateist propagandası yapmış oluyor. Buna çok dikkat etmek gerekiyor yani çok sinsi münafıkların yöntemleri. Mesela birini övdüklerinde bil ki bir melanet vardır. Münafık birini övüyorsa bil ki bir melanet vardı. Verdikleri her isme, her konuşmaya, her sanat eseri veyahut heykel her ne olursa olsun kuşkuyla bakıp çok dikkatli değerlendirmek lazım. Çünkü bilinçaltı kurgulama münafıklar için çok önemli bir yöntem. Bütün dünyada bunu yapıyorlar. Mesela bu İngiliz derin devletinin elemanlarına bakıyorum, Müslümanlık adı altında ortaya çıkıyorlar biz Rumi’yiz diyorlar ama yoğun olarak da aynı zamanda Budizm propagandası yapıyorlar. Bak Rumi ve Budist; bu ne alakası var? Zahiren baksan Müslümanım diyor hem de Sufi, Mevlevi artık yani detaya girmiş. Hem Müslüman olmuş artık tasavvufa yönelmiş yani koyu Müslüman. Halbuki İslam’ı kökten reddetmiş oluyor Rumilikle, Budistliği de inandığından değil sırf kafa karmaşası olsun diye yapıyor.
Bediüzzaman Münafıkane Hareketlerin "Telkin Ve Tenkid Kabiliyetine" Dikkat Çeker. Münafık Her Şeyi Sürekli Eleştirir Ama Kazanmak Amacıyla Değil
Bediüzzaman diyor ki, “Maddiyunluk manevi bir taundur” Maddiyunluk yani Darwinizm, materyalizm, maddecilik. “Beşere şu müthiş sıtmayı tutturdu” yani beşer titriyor adeta, mahvoldu diyor. “Gazab-ı İlâhîye çarptırdı” yani büyük bela geldi toplumlara diyor. İşte savaşlar, kavgalar, acılar, hayat pahalılığı. “Telkin ve tenkit kabiliyeti“ telkin- ikna ve tenkit- eleştiri “kabiliyeti tevessü ettikçe“, geliştikçe “o tâun da tevessü eder” gelişir; sürekli gelişiyor diyor. (Mektubat, Hakikat Çekirdekleri) Onun için münafıkların bu telkin metoduna çok dikkat etmek lazım. Genellikle bilinçaltı telkin kullanıyorlar. Çok alçak. Zannediyorsun ki keyfe gelmiş kitap okuyor zannediyorsun, -ama bunu münafık için söylüyorum başka biri de okuyabilir ayrı illa münafık olması şart değil- bakıyorsun bir dinsizin kitabını almış eline onu okuyor. Sen Müslümanım diyorsun alçak, neyi kastediyorsun sen, neyi vurguluyorsun? O sezdirmediğini zannediyor, resim büyütüldüğünde anlaşılıyor ama. Bak resim küçükken anlaşılmıyor. Adam tabii merak ediyor haliyle acaba ne kitap okuyor diyor resmi büyüttüğünde bir dinsize ait kitap okuduğu anlaşılıyor. Adam da bu kitapta ne yazıyor acaba diye merak ediyor. Bak sinsiliği görüyor musun adamdaki? Gittiğinde adamın o fikirleriyle karşılaşmış oluyor. Münafığın en hafifinden yöntemlerinden biri budur. Bu tarzdadır. Onun için işte telkin kabiliyetini bu şekilde geliştiriyorlar. Bir de tenkit; eleştirme. Sürekli eleştirir münafıklar herkesi. Mümin de eleştirir ama münafık da eleştirir. Fakat onun eleştirisi tabii yıkıcı olur. Yıkmaya yöneliktir. Tamire düzeltmeye yönelik değil yani pisliği geliştirmeye. ‘Niye Darwinist olmadın, niye materyalist olmadın, niye homoseksüel olmadın?’ o tarzdadır. Düzeltmeye yönelik değildir.
Münafık Her Konuda Hırsızdır, Fikir Hırsızlığı Da Yapar. Kendisini Kendince Akıllı Zeki Göstermek İçin Sürekli Fikir Hırsızlığı Yapar
Münafık her konuda hırsızdır maddi yönden de hırsızdır fikir yönünden de hırsızdır. Mesela birisinin bir yazısı olduğunda kendi fikriymiş gibi yazar. Mesela yazıyı alır, kendi düşüncesi gibi çünkü zekalı, akıllı gösterecek ya kendini, zeki gösterecek, akıllı, kültürlü gösterecek onun için hep hırsızlama yazılarla kendini akıllı ve zeki göstermeye çalışır. Normalde ahmaktır münafık. Ama çalıntı mallarla çalıntı fikirlerle, çalıntı düşüncelerle kendini güçlü göstermeye çalışır. Bir çalıntı zenginlik anlayışı vardır münafığın. Kendini olduğundan çok daha farklı gösterir etrafa. Mesela bomboş bir adamdır ama kendini çok dolu gösterir. Kafası çalışmaz ama kafası çalışıyor gösterir. Onun için şunun bunun fikirlerini, çeşitli insanların fikirlerini alır bunların hepsini kendi fikriymiş gibi yazar. Buradan da münafığı anlamak mümkündür. Münafık hem eşya hırsızıdır hem fikir hırsızıdır. Onun fikir hırsızlığından da münafığı anlayabiliriz. Bak çok bariz bir şey elle tutulur bir şey. Kendine ait olmayan bir yazıyı kendi yazısıymış gibi gösterir. Kendine ait olmayan bir eşyayı mesela gider çalar kendisine aitmiş gibi gösterebilir. Çünkü ruhunda haram olan her şeye eğilim olduğu için hırsızlığa da eğilim vardır. Mesela gündemde duyduğu bir analiz, bir yazı falan. “Aa ben demiştim. Bak oldu” der. Halbuki onun fikri değil. Başkasından almış. Mesela bir pasaj alıyor farz edelim, bir yazı. Bilmeyen de “adam ne kadar güzel yazmış” diyor. Halbuki biraz düşünse birinden alıntı belli. Çünkü onun üslubu değil. Onun kafasından çıkacak bir şey değil.
Allah Kuran'da Müslümanların Zorluk Döneminde Kurtarıcı İstediklerini Bildirmiştir. Kurtarıcı İçin Dua Etmek Allah'ın Emridir
Kuran’da geçen Zülkarneyn kıssası aleni Mehdiyet’i anlatan bir kıssadır. Bir dünya hakimiyetinden bahsediliyor. Bir veli. Peygamber değil, bir şahıs. İnsanlar ona bağlanıyorlar o da dünya hakimi oluyor. Kuran’daki anlatım çok sarih. Ve Süleyman (as) da kendi zamanında Peygamberdi ama Zülkarneyn veli. Zülkarneyn veli bir insandır. Dünya hakimi oluyor. Ayrıca zor zamanlarda Allah’tan bir kurtarıcı istenmesi gerektiği Kuran’da açık, sarih ayetle sabit. Müslümanların takva sahiplerine önder olmak istemeleri yine Kuran’ın, Allah’ın bir emri.
Yasin Suresi, 21. ayeti 21. yüzyıla bakıyor. Şeytandan Allah’a sığınırım. “İttebiu men la yes’elukum ecren ve hum muhtedun” Anlamı ne? “Tebliğlerine karşılık sizden ücret istemeyen bu kişilere tabi olun.” (Yasin Suresi,21) Allah diyor ki, “ücret isteyene tabi olmayın.” “Sizden ücret istemeyen bu kişilere tabi olun.” Ücret isteyenlere tabi olmayın. Ücret isteyenler ne diyor? “Mehdi (as) yok” diyorlar. Ücret istemeyenler ne diyor? “Mehdi var” diyorlar. Biz Kuran’a göre ücret isteyenlere inanmıyoruz. Ücret istemeyenlere inanıyoruz. Ücret istemeyenlerin hepsi bize “Mehdi gelecek” diyor. Ücret isteyenlerin de hepsi olmasa da büyük bir bölümü “Mehdi (as) gelmeyecek” diyor. Allah’ın bize söylediği ne? “Onlara inanmayın” diyor Allah. Sizden ücret istemeyenlere inanın. Mehdi (as) bizden ücret istemeyecek. Talebeleri de istemeyecek. O zaman biz onlara inanıyoruz. “Ve onlar Mehdilerdir.” “Muhtedun” hani yoktu Kuran’da Mehdilik?
Zümer Suresi, 36; 3 ve 6 “Allah, kuluna kafi değil mi?” Tek de olsan Allah sana kafi. “Allah, kuluna kafi değil mi?” Aynı zamanda Mehdiyet’e işareti olan bir cümledir. “Allah, kuluna kafi değil mi?” Bak tek, tek kişiye söyleniyor bu. “Allah, kullarına kafi değil mi?” demiyor Allah. “Allah, kuluna kafi değil mi?” Bir kişiye söylüyor bunu. “Ve Seni” Bir kişi, “O'ndan başkalarıyla mı” deccallarla mı “korkutuyorlar.” Korkutmaya çalıyorlar. Deccal ne yapacak? Tehdit edecek. İngiliz derin devleti ne yapıyor? Korkutmaya çalışıyor Müslümanları, tehdit ediyor, korkutuyorlar. “Allah, kimi saptırırsa” Dalle yani deccaliyet içinde bırakırsa “artık onun için bir yol gösterici (Mehdi) yoktur.” (Zümer Suresi, 36) “Hadiyun”, hani Kuran’da yoktu?