A9 TV, 19 Şubat 2017
Bediüzzaman'la Kimse Boş Yere Uğraşmasın. Kendisi Dünyaca Çok Sevilen Bir Alim, Bizler De Kendisini Çok Seviyoruz
Bunlar biz olduğumuz müddetçe adım atamazlar. Bediüzzaman’a istediği lafı söylesin. Bediüzzaman dünya tatlısı, dünyalar güzeli bak onun yazdığı eserlerinin her biri, ayrı bir güzel. Çok güzel ““Cenâb-ı Hakka, ilmelyakîn ve hattâ aynelyakîn derecesinde iktisâb-ı mârifet ederek ubûdiyetin (kemâhiye hakkıhâ) iktizâ ettiği acz ve fakr-i tâmını izhar ederek dergâh-ı İlâhiyeye ilticâ ve huzur-u Rahmâna takarrüb gibi mezâyâ-yı insâniyeyi bihakkın tâlim; ve dünya ve mâfihâya mâlik ve kenz-i mahfîye mutasarrıf olan Ekrem-i Enbiya (aleyhi ekmelüttahiyyat) Efendimizin” ekmel; daha iyi anlamında. “Efendimizin münâcatından ve Kur’an-ı Mu’cizü’l-Beyânın tesbih ve tahmid ve sena ve duaya münhasır yedi yüz adet âyâtından me’huz nazirsiz şu münâcâtın menba-ı mânevîsi” süper, Osmanlıcanın en güzel uygulaması. Risale-i Nur’un en güzel yönlerinden birisi de Osmanlıcanın güzelliğini çok güzel izhar etmesidir. Özetle, Bediüzzaman’la boşa uğraşmasınlar. Dünya çapında sevilen bir insan. Hepimiz çok seviyoruz. Allah ondan razı olsun. Ahirette de yanında olacağız inşaAllah.
(Viranşehir’deki saldırıda şehit olan 11 yaşında Ahmet Oktay Günak’ın annesi şöyle konuştu; “Ben pişman değilim. Benim ciğerim yanmıyor. Ben şehit annesiyim. Benim oğlum cennetlik. Onu şehit edenler kendisi düşünsün. Vatan sağ olsun iki çocuğum daha var. Ben onları da şehit veririm” dedi. Ayrıca şehit olan küçük kardeşimiz akşam yemeğinden sonra babasından lojmanda aç olan yavru bir kediyi beslemek için izin istemiş. Küçük kediye sütlü ekmek götürmek için dışarı çıktığı sırada şehit olmuş.)
Allah bak küçük yaşta onu veli yapmış. Velayet makamına çıkarmış. Ne mutlu annesine. Annesi de veli bir insan. Ehli velayet annesi de, üslubundan belli. Veli bir anneden veli bir çocuk olur. Ne mutlu o anneye, ne mutlu o şehide. Allah cennette komşu etsin.
İngiliz Derin Devleti Ankara'ya Adeta Kamp Kurmuş, Gazi Meclis Ve Hükümetimiz Çok Dikkatli Olsun
“Adıyaman’da dün 3.5 şiddetinde deprem meydana gelmiş.”
O da yine hükümete, devlete, meclise İngiliz derin devletinin yani toptan Mehdiyet’e bir saldırısı mevzubahistir. Yer sürekli depreşiyor. Bak şimdi de oradan Cenab-ı Allah uyarıyor. Bütün milletimizi uyarıyor, o bir alarmdır. “Bir saldırı var, dikkatli olun” anlamındadır. Bazen de ümmete toptan bir yıkıcı deprem de gelebilir yani can alan depremler. O da şehadet getirir. Yani Allah savaşa sokmaz, savaşa sokmadan da şehit alır, depremle şehit alır. Öbür türlü savaşta da Allah deprem dışında şehit alıyor. Bazen de depremle alır. Gaziler çıkarır Allah, kişi yaralanır gazi olur. Malı mülkü de sadaka hükmünde olur. Mübarek millet olduğu için Türk Milleti burada olan her şeyde hayır olur. Burada şer olmaz. “Suda boğulan, yangında ölen, duvar ve enkaz altında kalarak ölen, şehittir” diyor Peygamberimiz (sav) çok net. Bayağı açık.
Hz Ali, “Mehdi’nin gökyüzünde ve yeryüzünde gerçekleşecek parlak bazı alametleri vardır. Bunlardan beş tanesi; yere batma, ateş, silinme, sarsıntı ve bir de depremdir ki Rab’bin kitabında Mehdi’ye ihanet edince Allah bazı Türk beldelerini depremle yıkar” diyor. İlla Türkiye değil. Mesela Türkistan’da da olabilir, Azerbaycan’da her yerde olabilir bu. Ama İngiliz derin devleti şu an Türk devletine, Türk Milletine, parlamentoya, Tayyip Hoca’ya karşı yani Mehdiyet’e karşı bir kahpe saldırı içerisinde. Zemin de sürekli hiddet ediyor bu alçak saldırıya karşı Allah ümmeti uyarıyor. “Aman dikkatli olun” diye. Şimdi o deprem de bununla ilgili. Yine olan deprem de onunla ilgili.
Hadislerde Mehdi'nin Türk Milleti İçinden Çıkacağı Bildirilmiştir. Türkiye, Mehdiyetin Yurdudur
Resulullah (sav) diyor ki; “Köşe bucakta benim oğluma (Mehdi’ye)” bak “benim oğluma” diyor Peygamberimiz (sav). Adam diyor ki “Ya” diyor “Peygamberin zaferi olmadı, nasıl Mehdi’nin zaferi olacak?” “Benim oğlum” diyor. Babanın oğlu, zafer kazanınca baba kazanmıyor mu zaferi? Mehdi’nin zaferi Peygamberin zaferidir. “Köşe bucakta benim oğluma (Mehdi’ye) yardım edecek olan dağınık Türk bayrakları zuhur edecek.” Nereden baksan hep Mehdiyet ile Türk milleti iç içe. Türk milleti toptan Mehdi (as) talebesidir hepsi. Hepsi Mehdi (as) topluluğudur hadislere göre öyle.
Muhsin Yazcıoğlu Yiğidimiz Şehit Olmadan Önce "Bizim Kalemimiz İngiltere'de Kırıldı" Demişti. Kendisini İngiliz Derin Devleti Şehit Etti
Muhsin Yazıcıoğlu, şehidimiz demiş ki; “Bizim kalemimiz İngiltere’de kırıldı” demiş o devirde şehit olmadan önce. Yani “İngiliz derin devleti benimle ilgili ölüm kararı verdi” demiş “şehadet kararı.” Bak ta o zaman kime söylüyor bunu. Bir dönem Muhsin Yazıcıoğlu şehidimizin en yakınında bulunan isimlerden basın müşaviri olan Şükrü Demir’e diyor. “Muhsin Yazıcıoğlu yedi ay evvel” diyor “İngiltere’de Lordlar Kamarası’nda kırk dakika kadar bir konuşma yaptı. İngiltere’de yaklaşık üç gün kaldı. Konuşmasından sonra İngiltere’nin daha derin olan Avam Kamarası da kendisiyle görüşmek istedi” bak, “konuşmasından sonra İngiltere’nin daha derin olan Avam Kamarası da kendisiyle görüşmek istedi. Türkiye aleyhine bir şeyler söyletebilmek veya bu tip bir yorum yaptırabilmek endişesi buna istinaden orada görüşmeyi kabul etmedi” diyor. Çünkü her gideni aleyhte konuşturuyorlar genellikle. “İngiltere’den Türkiye’ye dönüşünde özel bir görüşmede “bizim kalemimiz İngiltere’de kırıldı” dedi” bak “bizim kalemimiz İngiltere’de kırıldı” diyor. İngiliz derin devletinin bir cinayetidir bizim aslanımızın şehadeti.
(Adnan Bey sizin sık sık üzerinde durduğunuz gibi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı Malatya ziyareti kapsamında üst düzey güvenlik önemlerinin alınması da dikkat çekti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Malatya programı nedeniyle Malatya Valiliği’nin bahçesine hava savunma sistemi uçaksavar zıpkın yerleştirildi. Malatya’daki askeri birlikten getirilen uçaksavarın askeri görevlilerle birlikte alınan güvenlik önlemleri kapsamında tedbiren konulduğu öğrenildi.)
Tamam, doğrusu bu. Doğrusu bu. Bir tane de değil üç, dört tane bulunsun. Meclisin çevresine de koysunlar. Meclis mübarektir. Saray da milletin sarayı. Orası da çok titiz korunması gerekir. Neyse masrafı zıpkının zaten millet bol bol karşılar. Her yeri savunma sistemiyle donatalım.
Yoğun Bir Fitne Dönemi Olduğu İçin, Türkiye Üzerindeki Baskı Şiddetli Olduğu İçin Bu Dönemde “Evet” Demek Daha Hayırlı Görünüyor
Bence evet oyu bir kere fitneyi ortadan kaldırabilir. Devlet Bahçeli gibi aklı başında bir insan savunuyorsa eveti bir hayır vardır. Bir de hakikaten elastikiyet sağlayacak gibi görünüyor bu anayasa. Tek adam çift adam bunları bıraksınlar Tayyip Hoca’nın öyle bir hırsı yok mazlum bir delikanlıdır Tayyip Hoca. Tek adam olup ne yapacak? Zaten yorucu bir şey sanki çok keyifli bir şeymiş gibi anlatıyorlar. Sıkıysa kendileri gelip yapsınlar. Cumhurbaşkanlığı, devlet başkanlığı acayip zordur. O kadar çok sorumluluk var ki insanın beyni havsalası kolay kolay kaldırmaz. Çok çok zordur alınan kararlar çok zor kararlar.
Hayır Diyenler De Baştacıdır. Hepsini Birden İtham Etmeyi Asla Kabul Etmem. Refarandumda Herkes Fikrini Özgürce İfade Edecektir
Hayır illa bir aksilik olursa biz anayasada bir sıkıntı görürsek anayasayı da değiştiririz uygulamasında bir gariplik görürsek. Mesela bak bu anayasayı beğenmedik eksik gördük bazı yönlerden; değiştiriyor muyuz?? Değiştiriyoruz. Onu da uygulamada bizi rahatsız eden yönler olursa değiştiririz ne var yani? Ama hayır diyenler de baştacıdır yüzde doksan dokuzu çok iyi insanlar. CHP’lileri ben çok severim, Büyük Birlik Partilileri severim, Saadetlileri severim nur gibi insanlar hepsini çok seviyorum.
Vatana Millete Hizmetin Zor Hale Getirilmesi Makul Vicdani Bir Tutum Değil. Tayyip Hocam'ın Hizmet Etmek Dışında Bir Amacı Yok
Bu nasıl bir diktatördür ki, dört milyona yakın mülteciyi almış bakıyor. Bu kadar merhametli, şefkatli bir adam nasıl diktatör oluyor? Dört milyon insanın bakımı ne demektir? İftiharla bakıyor “daha da varsa öbürleri de gelsin bakalım” diyor. Biz fakir ülkeyiz buna rağmen iftiharla misafirlerini kabul ediyor. Ölmüş anasına küfrediyorlar, kaç defa öldürmeye kalktılar gayet saygılı nezaketli yani onların diliyle onlara cevap vermedi istese onların diliyle onlara da cevap verebilirdi. Gemilerle her yere fakire fukaraya yiyecek gönderiyor nasıl diktatör bu? Afrika’da kuyular açtırıyor, hastaneler açtırıyor, yiyecek gönderiyor her yere Afrika’dan tut Afganistan’a kadar. Her yere yardım yapıyor fakir olduğumuz halde. Gemiler tırlar sürekli yardım malzemesi götürüyor. Ayıp günah biraz ehli vicdan olsunlar. Bir de millet bayağı huzurlu yaşıyor ne oldu yani ne yaptı? Bunca saldırıya rağmen ekonomik kriz yok Allah’a çok şükür ne zam oluyor ne bir şey. Başka bir hükümet olsa neler olurdu bir düşünün.
Allah bereket veriyor. Dört milyon insana bakmak ne demek? Ayrıca bu kadar yurtdışındaki o kurumlar kuruluşlar sürekli hükümeti, meclisi, devleti, milleti mahvetmek için uğraşıyor hiçbir şey yapamıyorlar Allah’ın verdiğin bereketle. Özetle Tayyip Hocam’dan kötü şeyler beklemesinler. Diktatör, nasıl diktatör oluyor? Gazeteler aleyhine akıl almaz şeyler yazıyorlar her gün, internette muazzam aleyhte yorumlar var. Muazzam ferah insanlar, on binlerce insan ağzına geleni söylüyor. Diktatör olsa onların ne hale geleceğini tahmin edersiniz. Cumhurbaşkanı olana kadar Başbakanlık konutunda bile kalmadı Ankara’da apartman dairesinde kaldı. Meraklısı değil malın mülkün dünyanın. Ayıp günah biraz ehli vicdan olmak lazım. Taksim’e cami yaptırıyor maşaAllah Allah razı olsun. Öbür cami bitmek üzere Çamlıca’daki her şeyi bitmiş bayağı güzel hoş. Tüneller, köprüler, yollar, barajlar ihya ediyor memleketi. 15 Temmuz’dan sonra tüm hakaret davalarını geri çekti. Ne yapsın daha? Hatta diyor ki konuşmasında; “HDP’li kardeşlerime de sesleniyorum” diyor herkese sahip çıkıyor daha ne yapsın? Ne yapmasını istiyorsunuz?
Bu Dönem Tüm Vatandaşlarımızın Fedakar Olması Gereken Bir Dönemdir. Zor Dönemlerde Sabırlı Olmak Kıymetlidir
Özetle vatandaş şu dönemde fedakar olacak. Bu hükümetin muhasarasını Tayyip Hoca hiç tahmin etmedi. Tayyip Hoca çocuk kalbi gibidir kalbi, güvendi herkese. Aklının ucundan geçmedi Fethullah Gülen hareketinin bir deccal hareketine dönüşeceği ve böyle rezalet çıkaracağı. En son aklına gelecek ihtimaldi. Böyle bir delikanlıya böyle bir kalleşlik kahpelik çok korkunç. Çok büyük acımasızlık.