Sayın Adnan Oktar'ın 14 Mart 2017 tarihli sohbetinden önemli başlıklar
ucgen

Sayın Adnan Oktar'ın 14 Mart 2017 tarihli sohbetinden önemli başlıklar

23811

Sohbetler, 14 Mart 2017

 

Ehli Kitap İle Müslümanlar Arasında Benzerlikler Olması, Hak Dinler Silsile Olarak Geldiği İçin Normaldir. Mehdilik Tüm Hak Dinlerde Vardır.

Ehli kitapla bizim aramızda benzerlikler olması zaten hak peygamberler silsilesini gösterir. Bazı insanlar Musevilikle İslamiyet arasındaki benzerlikleri Musevilerden alınmış fikirler olarak görüyorlar. Bu yanlış. Yani oradan buradan toplama bir fikir gibi düşünüyorlar. Öyle değil. Hak dinler zaten silsile olarak muntazam geldikleri için hepsi birbirine benzerler. Yani Mehdi kavramı da bütün hak dinlerde var. Musevilikte, Hristiyanlıkta, Müslümanlıkta ve daha önce gelen Zebur’da var. Ve daha da mesela Mejdek onun kitaplarında görebilirsin. Budha’nın kitaplarında vardır. Bütün kutsal kitaplarda vardır.

 

(“Karşımızdakinin samimi olup olmadığını nasıl anlarız?” sorusuna cevap)

Konuşmasından kalbimize huzur gelir, hemen anlarız. Sahtekar, samimiyetsizse insan stres olur. Hissedilir o. Dürüst insan yüzünden, bakışlarından da anlaşılır, konuşma şeklinden de anlaşılır. Çıkarıyla çatıştığında hakkı savunur samimi insan.

 

(Takvim Yazarı Bekir Hazar, -resmini görebiliriz- Erbakan Hocamız Başbakanken bazı generallerin kendisine İngiliz derin devletiyle ilgili bilgi verdiklerini iddia eden şöyle bir yazı yazdı: “Bir gün birkaç general toplantıya geldiler. Erbakan’la özel görüşmek istediler. Görüşmede Erbakan’a sizinle ne konuşup karar alsak ertesi gün İngiltere’den Kraliçe’nin adamları bize soruyor. ‘Dün Başbakan’la şu kararları almışsınız doğru mu?’ diye. İçeride Londra’ya çalışanlar var bilginiz olsun şeklinde bir uyarıda bulundular” dedi. Bu olayı anlatan Bekir Hazar bugün de İngilizlerin orduda, siyasette, iş dünyasında, aydınlar arasında çok fazla adamı olduğunu ve FETÖ’yü doğuranın da İngilizler olduğunu söyledi.)

Tam doğru isabetli. Bilimsel olarak kanıtlanmış, delilleriyle ortaya konmuş, yüzbinlerce şahidi olan bir gerçek. Buna karşı cumhuriyet hükümeti kapalı oturum yapsın Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde. Biz de bütün bildiklerimizi anlatalım, bilenler de bildiklerini anlatsınlar. Bu melanet örgütü, bu İngiliz derin devleti olayı tamamen kapansın. Bu deccaliyet denilen olay budur işte. Yani ahir zamanın büyük deccali denen olay budur.

 

Mehdi İnancı Tüm Eski İnançlarda Ve Hak Dinlerde Vardır. Allah'ın İndirdiği Tüm Kitaplarda Mehdiyet Vardır.

Mehdi (as) kutsal kitapların hepsinde vardır. Musevi inancında var. Musevi inancında Şiloh, Moşiyah diye isimlendirilen kişi Mehdi (as)’dir. Peygamberimiz (sav) de diyor ki, Naim buyurdu ki: “Ben Hz. Mehdi (as)’yi peygamberlerin suhufunda (sahifelerde; Adem, Şit, İdris ve İbrahim peygamberlere indirilen sahife şeklindeki kitaplarda) şöyle bulurum:” Bak bütün kutsal kitaplarda var. Kimlerde var ayrıca? Adem’in kitabında var, Şit’in kitabında var, İdris (as)’in kitabında, İbrahim peygambere indirilen kitaplarda var. Kim söylüyor bunu? Resulullah (sav) söylüyor. "Hz. Mehdi (as)'nin amelinde ne zulüm ne de ayıp yoktur." (Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 21) Hepsinin kitabında geçer bu” diyor. Diyorlar ki “Bu Musevi inancı” Kardeşim Musevilikte olması işte doğruluğunu gösteriyor zaten. Hz. İbrahim (as)’in dininde yok mu? Var. Nuh (as)’ta yok mu? Var, İdris (as)’te var, Şit (as)’ın kitabında var, Adem (as)’in kitabında var bütün peygamberlerin kitabında var Mehdi (as). “Musevi inancı” diyor. Nerenin Musevi inancı? Adem (as) Musevi miydi? İdris (as), İbrahim (as) Musevi miydiler? Hz. Şit (as) Musevi miydi? Hepsinin kitabında var. Ve bu doğruluğunu gösteriyor zaten, Mehdiyet’in doğruluğunu gösteren bir delil. Mehdiyet’in Hz. Adem (as)’in kitabında olması Mehdiliğin hak olduğunu gösterir. Musevi inancı değil bak Hz. Adem (as)’in kitabında da var. Hz. Musa (as) ayrı bir peygamber biliyorsunuz. Başka? Şit (as)’in kitabında var. Başka? İdris (as)’in kitabında var. Başka? İbrahim (as). Hz. Musa (as)’nın kitabında var Tevrat’ta. Hz. Davut (as)’un kitabında var Zebur’da. Ee o zaman hak demek ki. Demek ki Musevi inancı diye muhalefet etmenin bir alemi yok. İslam inancı demek, Müslümanlık inancı. Çünkü bunların hepsi İslam peygamberi. İslam peygamberlerinin kitaplarında geçen bir konu hak bir konu; ısrarla hepsinde anlatılıyorsa, mükerreren anlatılıyorsa o konu haktır. Bak Adem (as), Şit (as), İdris (as) ve İbrahim (as) peygamberler. Hz. Davut (as)’un Zebur’unda var, Hz. Musa (as)’nın da Tevrat’ında var. Dolayısıyla hak kitaplarda var. “Peygamberlere indirilen sahife şeklindeki kitaplarda Mehdi’yi şöyle bulurum” diyor Peygamberimiz (sav). “Hz. Mehdi’nin amelinde ne zulüm ne de ayıp yoktur.” Ve Naim’de diyor ki Peygamberimiz (sav)’den nakleden: “Ben Hz. Mehdi (as)’yi peygamberlerin suhufunda (sahifelerde; Adem, Şit, İdris ve İbrahim peygamberlere indirilen sahife şeklindeki kitaplarda) şöyle bulurum: Hz. Mehdi (as)'nin amelinde ne zulüm ne de ayıp yoktur.”

Araf Suresi 159’da “Musa'nın kavminden” Musevilerden “hakka ileten ve onunla adaletle davranan bir topluluk vardır” diyor. Musevi bu insanlar, halen de var bu topluluk. Bak “Musa'nın kavminden hakka ileten ve onunla adaletle davranan bir topluluk vardır.” Nerede geçiyor? Araf Suresi 159.

 

(“Münafıkların bir başı var mı dünyada? Varsa bu kişi deccal mi?” sorusuna cevap)

Evet. Deccal aslında direkt Allah’ı inkar eden bir mahluktur. Ama kendisinin Mesih olduğunu iddia ediyor, beklenen Mesih olduğunu. Hristiyanlar Allah olarak bekliyorlar ya “İşte ben de Allah’ım” diyor “beklenen Mesih benim” diyor, o şekilde.

 

(“Kader konusunu anlatır mısınız?” sorusuna cevap)

Kader denilen olay Allah’ın bütün hayatı sonsuz kısa zamanda yaratmasıdır. Sonsuz kısa zaman, sonsuz uzun zamanı sonsuz kısa zamanda yaratıyor Allah. Bu çok büyük bir mucize. Sonsuz kısa zaman saniyenin katrilyonda biri diyemiyoruz. Katrilyon çarpı katrilyonda biri de diyemiyoruz. O kadar kısa bir zamanda Allah bütün hayatı, sonsuz hayatı yaşatıp bitirmiştir. Yani sonsuz hayat onun içinde bitmiş. Biz anlayabilir miyiz? Tabii ki anlamamız çok zor.

 

Sadece Sivrisineğin Yaratılmış Olması Allah’ın Varlığının Açık, Aleni, Keskin, Net İspatıdır.

Sırf sivrisinek bile Allah’ın varlığının açık, aleni, keskin, net ispatıdır. Sırf sivrisinek bile. Sivrisinekteki akıl bütün dünyadaki insanların aklından daha çok. Akıl almaz bir zeka orada tecelli ediyor. Mesela örümcekteki akıl, arıdaki akıl yani dünyadaki bütün insanların aklı bir araya gelse arının aklı kadar olmuyor. İnanılmaz bir akla sahip. Akıl almaz bir yeteneğe sahip. Mesela arıya verilen imkanlar insana verilse o peteği hiçbir şekilde yapamaz. Aynı imkanı vereceksin. Kanat manat her şey vereceksin. Gidecek balı toplayacak getirecek asla yapamaz. Ne o açıyı tutturabilir ne o köşegenleri öyle düzgün meydana getirebilir. Hiçbirini yapamaz, karmakarışık olur her şey.

 

Kuran'da Kitap Ehli'nden Yani Musevi Ve Hristiyanlar İçinde Samimi Olarak İman Eden İnsanlar Olduğu Bildirilmiştir.

“Musa'nın kavminden hakka ileten ve onunla adalet yapan bir topluluk vardır.” (Araf Suresi, 159) Mesela bu topluluk gizli. 3500 yıldan beri var bu topluluk ve bilinmiyor. Bak, “Musa'nın kavminden hakka ileten ve onunla adalet yapan bir topluluk vardır.” 3500 yıldan beri Hz. Mehdi (as)’a yardım etmek için silsile olarak devam eden bir topluluk bu, gizli bir topluluk. Araf Suresi 159. 1-5-9.

Al-i İmran Suresi, 113-115, “Onların hepsi bir değildir. Kitap Ehli'nden bir topluluk vardır ki, gece vaktinde ayakta durup Allah'ın ayetlerini okuyarak secdeye kapanırlar.” Kim bunlar? Kitap ehlinden bir topluluk. Hani kitap ehli kötüydü? Hani Müslümanların muhatap olmaması gerekiyordu? Bak ne diyor Allah? “Kitap Ehli'nden” diyor. Müslümanlardan demiyor. “bir topluluk vardır ki, gece vaktinde ayakta durup Allah'ın ayetlerini okuyarak secdeye kapanırlar. Bunlar, Allah'a ve ahiret gününe iman eder, maruf olanı emreder, münker olandan sakındırır ve hayırlarda yarışırlar. İşte bunlar salih olanlardandır. Onlar hayırdan her ne yaparlarsa, elbette ondan yoksun bırakılmazlar. Allah, muttakileri bilendir.” (Ali İmran Suresi 113-115) Ali İmran Suresi’nde; Müslümanların dışında, ehli kitaptan bir topluluğu Allah övüyor.

Yine Ali İmran Suresi 199’da şeytandan Allah’a sığınırım. “Şüphesiz, Kitap Ehlinden, Allah'a; size indirilene ve kendilerine indirilene Allah'a derin saygı gösterenler olarak inananlar vardır.” Bak kime? “Kitap ehlinden Allah’a; size indirilene” yani Kuran’a da inanıyor. “Allah’a derin saygı gösterenler olarak inananlar vardır.” Kimden? Bak kitap ehlinden. Peygamber (sav)’in kitabına inanıyor. Getirdiği Kitap’a, Hazreti Muhammed’e (sav) inanıyor ama kitap ehli. Gerçek mümin olmuş oluyor.

 

Musevilerin Namaz Kılma Resimleri

Bak, bunlar ehli kitap Museviler. “Onlar çeneleri üstüne kapanırlar.” (İsra Suresi 107) diyor Kuran’da. İnsanlar anlamıyor ne dediğini, işte kastedilen bu. Yani bu da secde şeklidir, çeneleri üstüne kapanma.

 

Allah “Ehli Kitap'a Düşman Olun” Demiyor, “Onların Yemekleri Size Helal Sizin Yemeğiniz Onlara Helal, Kadınlarıyla Evlenebilirsiniz” Diyor.

Musevi nefreti çok yanlış. Kuran’ı bilmemekten kaynaklanıyor. Museviler, düşman olunacak insanlar değil. Allah, “onlarla evlenebilirsiniz” diyor. “Onlardan kadınlar alabilirsiniz.” Hristiyanlar da Museviler de, artık karısı oluyor yani sevgilisi. Değil mi? Sırdaşı oluyor. Arkadaşı oluyor. Çocuklarının annesi oluyor. Aynı evde yaşıyorlar. Ehli kitaptan. “Yemeklerini yiyebilirsiniz” diyor, Cenab-ı Allah. “Düşman olun” demiyor. Çok yanlış bir zihniyetle “Haçlı Siyonist, Haçlı Siyonist” diyerek, Musevi karşıtlığı ve Hristiyan karşıtlığı körükleniyor. Böyle bir şey yok. Kuran’daki ayette açıkça “Hristiyan kadınlarla da, Musevi kadınlarla da evlenebilirsiniz” diyor Allah. “Onlarla ticaret yapabilirsiniz. Onların yemeğini yiyebilirsiniz.” Bak “Onların yemeğini yiyebilirsiniz. “Siz de onların yemeğini, onlar da sizin yemeğinizi yiyebilirler” diyor, karşılıklı. Yani Müslümanların yemeğini onlar yesin, siz de onların yemeğini yiyin diyor. Düşman olun demiyor.

Mesela, Enbiya Suresi 105’te, “Andolsun, biz Zikir’den Tevrat’tan sonra Zebur'da da: "Şüphesiz Arz'a salih kullarım varisçi olacaktır" diye yazdık.” Tamam, Tevrat’a bakıyoruz, Tevrat’ta “Şüphesiz Arz'a salih kullarım varisçi olacaktır” diye bir ifade var. Doğru. Ama o ifadenin devamı, başı ve sonu Mehdi (as)’den bahsediyor, Moşiyah’tan bahsediyor. Zebur’a da bakıyoruz, Tevrat’a da bakıyoruz. Her ikisinde de bahsediyor. Her ikisinde de Moşiyah Mehdi’den bahsediyor. Okuduğum ne? Kuran. Enbiya Suresi 105. Allah yemin ediyor, bak “Andolsun” diyor, “biz Zikir’den Tevrat’tan sonra Zebur'da da” Hazreti Davut (as)’a gelen kitap olan “Zebur’da da: Şüphesiz Arz'a” dünyaya “salih” samimi kullarım hakim olacaktır “varisçi olacaktır” diye yazdık.” Dünya hakimiyeti, kim dünya hakimi oluyor? Mehdi (as). Tevrat’ta nasıl geçiyor? Moşiyah diye geçiyor. Zebur’da Moşiyah diye geçiyor. Peki, bu göndermeyi kim yapıyor? Kuran yapıyor. Kuran’da Allah gönderme yapıyor, Tevrat ve Zebur’a. Adamlar ne diyor? “Ya bu Mehdi konusu, Tevrat’tan geçme bir şeydir” diyor, dolayısıyla “aslı yoktur” diyor. Kuran’da zaten Tevrat’ta var, Zebur’da da var diyor ama bunu Kuran söylüyor. Sen Kuran’dan bihabersin o zaman.

 

Hazreti Ali, Mehdi (as)’ın, Hadislerin Derin Anlamlarını Açıklayacağını Bildirmiştir

Hazreti Ali (kv) ayağa kalkıyor “Bakır, bakır, bakır” diyor. Sonra diyor ki, “O benim zürriyetimdendir” diyor “Mehdi, hadisleri açıklayacaktır” diyor. Bakır demek: Şerh eden, açıklayan, yaran anlamına geliyor. Yani içindeki derinliği bulan.

Musevilerin kutsal kitaplarından biri olan, baştan sona Kral Mesih yani Mehdi (as)’yi anlatan “Zohar” denilen kitap. Bu kitapta diyor ki; “Musa’nın asasıyla denizi yarması gibi, Moşiyah (Mehdi) de ilim denizlerini yaracak” diyor. Bak aynı “bakır”. Bakır vasfı burada da geçiyor, yani yaran açan. Bakırın bir anlamı arslan. İnceleyen, tetkik edip açıklayan, anlamına geliyor birinci anlamı. İkinci anlamı; arslan.

PAYLAŞ
logo
logo
logo
logo
logo