Kötülük işleyip bunun ardından tevbe edenler ve iman edenler; hiç şüphesiz Rabbin, bundan (tevbeden) sonra elbette bağışlayandır, esirgeyendir. (Araf Suresi, 153)
|
"Şüphe yok ki Yüce Allah temizdir, temizliği sever. İkramı boldur, ikramı sever. Cömerttir, cömertliği sever. Artık evlerinizin çevresini temiz tutun."1
Kalp ve ahlak temizliği kadar beden, giysi, mekan ve yediği yiyeceklerin temizliği de Müslümanların en belirgin özelliklerindendir. Bir Müslümanın saçları, eli, yüzü, bedeninin her yeri daima tertemiz olur. Kıyafetleri de her zaman temiz, bakımlı ve düzgündür. Çalıştığı veya yaşadığı mekanlar da her zaman derli toplu, temiz, hoş kokulu, havadar ve ferahlık verici olur. Müminlerin bu özelliklerine en güzel örnek yine Peygamberimiz (sav)'dir. Allah, bir surede Peygamberimiz (sav)'e şöyle buyurmuştur:
Ey bürünüp örtünen, Kalk (ve) bundan böyle uyar. Rabbini tekbir et (yücelt) Elbiseni temizle. Pislikten kaçınıp-uzaklaş. (Müddessir Suresi, 1-5)
Allah Kuran'da müminlere temiz olan şeylerden yemelerini bildirmiş, Peygamberimiz (sav)'e de, temiz olan şeylerin helal olduğunu müminlere bildirmesini söylemiştir:
"Ey elçiler, güzel ve temiz olan şeylerden yiyin…" (Müminun Suresi, 51)
"Sana, kendilerine neyin helal kılındığını sorarlar. De ki: "Bütün temiz şeyler size helal kılındı." Allah'ın size öğrettiği gibi öğretip yetiştirdiğiniz avcı hayvanlarının yakalayıverdiklerinden de -üzerine Allah'ın adını anarak- yiyin. Allah'tan korkup-sakının. Şüphesiz Allah, hesabı çabuk görendir." (Maide Suresi, 4)
Peygamberimiz (sav) bir hadis-i şeriflerinde de müminlere temiz olmayı şöyle öğütlemiştir:
"Müslümanlık temizdir, kirsizdir. Siz de temiz olun, temizlenin, Zira cennete temizler girer."2
------------
1-Et-Tıbbün Nebevi s.216
2- G. Ahmed Ziyaüddin, Ramuz El Hadis, 1. cilt, 96/2
Müminler Birbirlerinin Velileri Olmalıdırlar
Allah Kuran’ın birçok ayetinde müminlerin birbirlerinin velileri olduklarını bildirmektedir. Bu ayetlerden biri şöyledir:
“Mü’min erkekler ve mü’min kadınlar birbirlerinin velileridirler. İyiliği emreder, kötülükten sakındırırlar, namazı dosdoğru kılarlar, zekatı verirler ve Allah’a ve Resûlü’ne itaat ederler. İşte Allah’ın kendilerine rahmet edeceği bunlardır. Şüphesiz, Allah, üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir.” (Tevbe Suresi, 71)
“Veli”kelimesinin anlamı, dost, koruyucu, yardımcı ve destekçidir. Öyle ise müminler; vicdan sahibi, güzel ahlaklı, dürüst ve samimi insanlar olarak birbirlerini desteklemeli, birbirlerine dost, yardımcı ve koruyucu olmalıdırlar.
Birlik, beraberlik, dayanışma, dostluk, fedakarlık, yardımlaşma, gözetip kollama ve benzeri özellikler, Kuran ahlakının temelini oluşturan güzelliklerden bazılarıdır. İslam dininde insanlar hep hoşgörü, sevgi ve barış dolu, insanların birbirlerine karşı anlayış gösterdikleri, huzurlu bir ortamda yaşarlar. Bu özelliklere sahip toplumlar ise her zaman için daha hızlı gelişebilir ve güç kazanabilirler. Ayrıca herşeyden önemlisi birlik ve beraberlik içinde hayır için çalışan insanlara Allah Katından bir yardım, bir destek ve güç verileceği müjdelenmiştir. Bu nedenle Allah bazı ayetlerinde müminlere birbirleriyle çekişmemelerini, yoksa güçlerinin gideceğini ve zayıf düşeceklerini hatırlatmıştır. Bu ayetlerden biri şöyledir:
“Allah’a ve Resûlü’ne itaat edin ve çekişip birbirinize düşmeyin, çözülüp yılgınlaşırsınız, gücünüz gider. Sabredin. Şüphesiz Allah, sabredenlerle beraberdir.” (Enfal Suresi, 46)
Müslümanlar, vicdanlı ve hüsn-ü zan sahibi insanlardır. En önemli özelliklerinden biri insanlar arasında hiçbir ayrım yapmamaları, insanları gruplarına, cinsiyetlerine, kültürlerine, sosyal statülerine veya başka bir dünyevi özelliklerine göre ayırt etmemeleridir. Her insanın takvasının derecesi, imanı ve Allah’a yakınlığı sadece Allah Katında bellidir. Bu nedenle Müslüman olduğunu, iyilerden olduğunu söyleyen biri için aksi bir yorumda bulunmak, Allah’ın müminlere yasakladığı bir tavırdır. “İman ediyorum” diyen her insana hüsn-ü zanla bakılır ve bir yardıma ihtiyacı olduğunda şevkle yardım edilir.
(http://www.sakinunutmayin.com)
Peygamberimiz (sav), Kitap Ehli'ne müthiş şefkatliydi.
Adnan Oktar`ın 12 Temmuz 2011 tarihli A9 Tv ve Gaziantep Olay Tv röportajından
Hz. Mehdi (a.s.)'ın İki Kaşı Arasında Küçük Bir Çukur Vardır
Hz. Mehdi (a.s.)’nin … İKİ KAŞ ARASINDA KÜÇÜK BİR ÇUKUR VARDIR…
(Bihar-ül Envar, Cilt:13, Sayfa: 243, Farsça tercüme)
Peygamberimiz (s.a.v.)’den rivayet edilen hadiste Hz. Mehdi (a.s.)’nin iki kaşı arasında (TEK ÇİZGİ HALİNDE) DOĞAL BİR KAŞ ÇATMA ÇUKURU olduğu bildirilmiştir.
http://www.hazretimehdi.com/makale.php?id=13425
Bediüzzaman Hazretleri Hz. Mehdi (a.s)'ın bir şahsı manevi değil, bir insan olarak iş başında olacağını ifade etmiştir
… O ZAT, bütün ehl-i imanın (iman edenlerin) manevî yardımlarıyla ve ittihad-ı İslâmın muavenetiyle (İslam birliğinin yardımlaşmasıyla) ve bütün ülema ve evliyanın (alimlerin ve velilerin) ve bilhassa Âl-i Beyt'in neslinden (özellikle Peygamberimiz (sav)’in neslinden) her asırda kuvvetli ve kesretli (çok sayıda) bulunan milyonlar fedakâr seyyidlerin iltihaklarıyla (peygamber soyundan gelen fedakar kimselerin katılımlarıyla) o vazife-i uzmayı (büyük görevi) yapmağa çalışır. (Emirdağ Lâhikası-1, sf. 266-267)
Bediüzzaman bu sözünde Hz. Mehdi (a.s)'ın bir şahıs olarak ortaya çıkacağını “o zat” ifadesiyle bir kez daha yinelemiştir. Ayrıca “Hz. Mehdi (a.s)'ın yerine getireceği büyük görev”den de bahsederek, onun bir şahsı manevi değil, bir insan olarak iş başında olacağını ifade etmiştir.
… Ehl-i imanı dalaletten muhafaza etmek (iman edenlerin doğru yoldan sapmalarını engellemek) ve bu vazife hem dünya, hem herşeyi bırakmakla, çok zaman tedkikat ile (araştırma ile) meşguliyeti iktiza ettiğinden (gerektirdiğinden), HAZRET-İ HZ. MEHDİ’NİN O VAZİFESİNİ BİZZAT KENDİSİ görmeğe vakit ve hal müsaade edemez... (Emirdağ Lâhikası-1 266-267)
Bediüzzaman'ın bu sözünde kullandığı “kendisi” kelimesi de şahıs ifade eden ve Hz. Mehdi (a.s)'ın bir şahsı manevi olmadığını ortaya koyan bir başka delildir.
Said Nursi Hazretleri bu sözünde Hz. Mehdi (a.s)'ın bir şahıs olduğunu gösteren başka vurgular da kullanmıştır:
1-Hz. Mehdi (a.s)’ın yerine getireceği bir görev vardır. Demek ki Hz. Mehdi (a.s) bir şahıstır.
2- Hz. Mehdi, diğer görevleriyle meşgul olacaktır ve bu görevi bizzat kendisinin yerine getirebilmesi için vakti olmayacaktır.
“Meşguliyet ve vakit darlığı” ancak bir insan için söz konusu olabilecek durumlardır. Bir şahsı manevinin meşgul olması ya da vaktinin olmaması söz konusu değildir.
Böylece Rabbin seni seçkin kılacak, sözlerin yorumundan sana öğretecek ve daha önce ataların İbrahim ve İshak'a tamamladığı gibi senin ve Yakup ailesi üzerindeki nimetini tamamlayacaktır... (Yusuf Suresi, 6)
Ebced: Hicri: 1443, Miladi: 2020 (Şeddesiz)
Onlara peygamberleri dedi ki: ALLAH SİZE TALUT'U (MELİK OLARAK) GÖNDERDİ... (Bakara Suresi, 247)
Ebced: Hicri: 1420, Miladi: 1998
Yarattıklarımızdan, hakka yöneltip-ileten ve onunla adaleti kılan (uygulayan) bir ümmet vardır. (Araf Suresi, 181)
Ebced: 1987
SGK'dan evde diyaliz hizmeti | |||
Ne Demişti | Ne Oldu | ||
| Zaman, 2 Nisan 2011
|
Hazreti İsa (a.s) Ölmedi
Allah Hz. İsa (as)'ı, bilinen biyolojik anlamda canını almadan Kendi Katına yükseltmiştir. Hz. İsa (as), Kuran'ın pek çok ayetinde bildirildiği ve sevgili Peygamberimiz (sav)'in açıkça müjdelediği üzere, ikinci kez yeryüzüne gelecektir.Hz. İsa (as)'ın öldürüldüğünü veya öldüğünü öne sürenler çok büyük bir yanılgı içindedirler.
Bu kitabın amaçlarından biri de, söz konusu yanılgıya kapılmış olan kimselere hatalı bir bakış açısına sahip olduklarını göstermektir.
Kitap boyunca Hz. İsa (as)'ın ölmediği ve öldürülmediği Kuran'dan ayetler, Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav)'in hadisleri ve İslam alimlerinin yorumları ile açıklanacaktır.
Münih Üniversitesi'nden araştırmacı Dr. Micheal Rappenglueck, Lascaux Mağaralarında yaptığı incelemeler neticesinde, bu mağaraların duvarlarında yer alan resimlerin astronomik anlamlar taşıyor olabileceğini ortaya çıkarmıştır. Mağara duvarlarında yer alan figürler, fotogrametri yöntemi kullanılarak bilgisayar ortamında yeniden yapılandırılmış ve ortaya çıkan geometrik çizim, dairelerin, açıların ve düz çizgilerin birer anlam taşıyor olabileceğini göstermiştir. Bilgisayar ortamında yapılan hesaplamalara, ekliptik eğrilik, ekinoksun eksen sapması, yıldızların düzenli hareketleri, Ay'ın ve Güneş'in çap ve yarı çap ölçümleri, evrendeki kırılmalar ve bastırılmalarla ilgili tüm değerler eklenmiştir. (http://www.yorungeler.com) Ve yapılan incelemeler sonucunda bu çizimlerin bazı yıldız takımlarını ve Ay'ın belirli hareketlerini işaret ettiği görülmüştür. BBC kanalı bilim ve teknik bölümü konuyla ilgili şu bilgilere yer vermiştir:
Orta Fransa'da bulunan Lascaux Mağaralarındaki ünlü duvar resimlerinde tarih öncesine ait (gece) gökyüzü haritası keşfedildi. 16.500 yıllık tarihe sahip olduğu tahmin edilen harita, günümüzde Yaz Üçgeni (summer triangle) olarak bilinen üç parlak yıldızı gösteriyor. Lascaux çizimleri arasında ayrıca, Pleidas yıldız kümesinin de haritası bulundu... 1940'larda keşfedilen duvarlar atalarımızın sanatsal kabiliyetini gösteriyordu. Ancak bugün artık söz konusu çizimlerin, onların bilimsel bilgi seviyesini de gösterdiği anlaşılmıştır. (BBC News, 9 Ağustos 2000)
Darwinistlerin iddialarına göre, bu resimleri yapanlar sözde ağaçlardan henüz inmiş, zihinsel gelişimlerini henüz tamamlamaya başlamış varlıklardır. Ancak gerek bu resimlerin sanatsal değerleri, gerekse son araştırmaların gösterdiği neticeler, evrimcilerin bu iddialarını geçersiz kılmaktadır. Söz konusu resimleri yapanlar hem üstün bir estetik anlayışa, hem gelişmiş sanat tekniğine, hem de araştırmaların gösterdiğine göre bilimsel bilgiye sahip insanlardır. (http://www.anlamazliktangelmeyin.com)
Bilim adamlarının araştırmalarına göre, at resminin alt kısmında yer alan noktalar, Ay'ın 29 günlük devrini göstermektedir. Geyik resminin altına çizilmiş olan 13 noktalı dizi ise, Ay'ın bir ay içindeki döngüsünün yarısını temsil etmektedir. |
Vatoz
Dönem: Mezozoik zaman, Kretase dönemi
Yaş: 100 milyon yıl
Bölge: Lübnan
Elde edilen sayısız vatoz fosili içinde bir tane bile evrimcilerin iddialarına delil olarak gösterebilecekleri, sözde ilkel, yarı gelişmiş, iki farklı canlının özelliklerini taşıyan bir vatoza rastlanmamıştır. Bulunan her vatoz fosili, günümüzde yaşayan vatozların tıpatıp aynısı olan, onların sahip olduğu tüm özelliklere eksiksiz sahip olan canlılara aittir. Bu da, canlıların birbirlerinden türedikleri ve küçük değişiklilerle aşamalı olarak geliştikleri iddiasındaki evrimin geçersizliğini ortaya koymaktadır.
Resimdeki 100 milyon yaşındaki vatoz fosili, canlıların evrim geçirmediklerini, yaratıldıklarını bir kez daha ispatlamaktadır.