Nano kelimesi, fizikte bir metrenin milyarda biri anlamına gelen ölçü birimidir. Buna göre, ``nanoteknoloji``, insanın saç telinin 80 binde biri boyutundaki parçalarla uğraşan bilimdir. Tıpkı bir yap-boz oyunu gibi, nanoteknolojide de atomlar ve moleküller tek tek alınıp hassas bir şekilde birleştirilerek istenen ürün elde edilir. Bu teknolojinin temeli, doğadaki atomik dizilimi taklit etme ilkesine dayanmaktadır.
Atomlar, var olan tüm maddenin yapı taşıdır. Maddeler, özelliklerini atomların dizilişlerinden alırlar. Atomları hareket ettirebilecek teknoloji elde edildiği takdirde, doğadaki atomik dizilim taklit edilerek her şeyi kopyalayabilmek mümkün olacaktır. Atomları hareket ettirip, dizilimlerini değiştirebilme üzerine kurulu bu teknoloji sağlandığında, örneğin kömür moleküllerinin yeniden düzenlenmesi sonucunda elmas elde edilebilecektir.
Nanoteknoloji, benzeri görülmemiş özelliklerdeki yeni aygıtları üretebilmek için atomların ve moleküllerin bilinen özelliklerini kullanacaktır. Bu özelliği ile tıp alanında oldukça önemli gelişmelere imkan tanıyacaktır. Uzmanların görüşüne göre, gelecekte mikroskobik robotlar vücudun dolaşım sistemine girerek hücre seviyesinde onarım yapıp hastalıkları iyileştirebilecektir. Nano algılayıcılar, insan bedenindeki hastalıkları çok önceden saptayarak erken tedavi olanağı tanıyacaklardır. Ameliyat sırasında da vücudun sadece hastalıklı bölgelerine inebilen mikroskobik cihazlar, yiyecekleri saran ve bakteriyel bozulma olduğunda rengi değişen alüminyum folyolar gibi ürünler elde edilebilecektir. Bu teknolojiyle üretilen minik aygıtlar, adeta minik birer denizaltı gibi damarlarmzda dolaşabilecek, alıcıları vasıtasıyla müdahale yapılması gereken bölgeye yapışabilecek ve mikro makaslarıyla adeta bir cerrah gibi hücredeki aksaklıkları giderebilecektir. Hatta DNA üzerinde bile değişiklikler yapabileceklerdir.
Çok hafif ve dayanıklı olacak bu materyallerden yapılacak araba, uçak gibi ulaşım araçları ile çok az enerji tüketimiyle daha uzun ve güvenli yolculuklar yapılabilecektir. Ayrıca doğada mevcut olan birçok teknoloji hayata geçirilebilecek, örneğin, lotus çiçeği yaprağının hiç ıslanmaması ve kirlenmemesi özelliğinden yararlanılarak kirlenmeyen, ıslanmayan kaşıklar, çatallar, tabaklar, elbiseler üretilebilecektir.
Bu teknoloji elbette pek çok kolaylığa olanak verebilecek önemli bir gelişmedir. Fakat şu bir gerçektir ki, nanoteknoloji gibi doğayı taklit yolu ile geliştirilmeye çalışılan pek çok teknoloji, tüm evrenin ve canlıların yaratıldıkları ilk günden itibaren zaten doğada en mükemmel şekli ile mevcuttur. Bir insan bedeninin her hücresi ve maddeyi oluşturan her atom, bu üstün teknolojinin en kusursuz şekline sahiptir.
Allah (c.c), bu üstün sanatı, bir Kuran ayetinde şu şekilde haber vermiştir:
"Göklerin ve yerin mülkü O'nundur; çocuk edinmemiştir. O'na mülkünde ortak yoktur, herşeyi yaratmış, ona bir düzen vermiş, belli bir ölçüyle takdir etmiştir." (Furkan Suresi, 2)
Günümüzde oldukça sık gündeme gelen ve üzerinde yoğun araştırmalar yapılan nanoteknoloji, Ahir Zaman adı verilen son dönem için önemli bir işarettir. Ahir Zaman, İslam`a göre kıyamete yakın bir zamanda yaşanacak bir dönemi ifade eder. Kuran`daki işaretler ve Peygamberimiz (sav)`ın hadislerindeki detaylı açıklamalar, Ahir Zamanın iki safhalı olduğunu göstermektedir.
Birinci devre dünyanın maddi ve menevi sorunlarla dolu olduğu bir dönemi, ikinci devre ise, birinci devrenin ardından gelecek olan ve ``Altınçağ`` olarak adlandırılan bir dönemi işaret etmektedir. Altınçağ, Kuran ahlakının ve her alanda üstün bir refahın yaşanacağı bir dönemdir. Ürünlerde ve mallarda çok büyük bir bolluk ve bereketin yaşanacağı bir dönemdir. Bu dönemde, en ufak bir sıkıntı, yokluk ve zorluk yaşanmayacaktır. Her şey kolaylaşacak, rahatlık artacak, topraktan her zamankinden fazla ürün elde edilecektir. Konuyla ilgili Peygamberimiz (sav)`in hadislerinden bir tanesi şöyledir:
"Benim ümmetim o devirde öyle bir refah bulacak ki, o güne dek onun mislini kesinlikle bulmamıştır. Yer yemişini (gıda ürünlerini) verecek ve insanlardan hiçbir şey saklamayacak (vermemezlik etmeyecek)tir. Mal da o gün çok birikmiş olacaktır." (Sünen-i İbni Mace, 10-347/ Ramuz el Ahadis, s. 508/ İbni Mace-Tabarani'nin Kebiri)
Nanoteknolojide beklenen gelişmeler maddi bolluğun yaşanacağı müjdelenen bu önemli döneme işaret ediyor olabilir. (Şüphesiz en doğrusunu Allah bilir.)