... Ahir Zaman'ın en büyük fesadı zamanında, elbette EN BÜYÜK BİR MÜÇTEHİD (ihtiyaç oluştuğunda ayetlerden hüküm çıkaran büyük İslam alimi) hem EN BÜYÜK BİR MÜCEDDİD (her yüzyıl başında dini hakikatleri devrin ihtiyacına göre ders vermek üzere gönderilen büyük İslam alimi, yenileyen), hem HAKİM, hem MEHDİ hem MÜRŞİD (doğru yolu gösteren kişi) hem KUTB-U AZAM (Müslümanların kendisine bağlandıkları büyük evliyalardan, zamanın en büyük mürşidi) olarak BİR ZAT-I NURANİYİ (nurlu bir zatı) GÖNDERECEK ve O ZAT da, EHL-İ BEYT-İ NEBEVİDEN (Peygamberimiz (sav)’in soyundan) OLACAKTIR. (Mektubat, Yirmi Dokuzuncu Mektup, Yedinci Risale Olan Yedinci Kısım, s. 411-412)
... Bazı ayat-ı kerime (ayetler) ve ehadis-i şerife (hadisler) AHİR ZAMANDA GELECEK BİR MÜCEDDİD-İ EKBERİ (en büyük müceddidi) mana-yı işari ile (işari anlamda) haber veriyorlar... (Tılsımlar Mecmuası, s. 168)
Peygamberimiz (sav) hadislerinde, her yüzyıl başında, insanlara din ahlakını ve hükümlerini anlatan, dönemin ihtiyaçlarına göre açıklamalarda bulunan bir müceddid gönderileceğini bildirmiştir. İmam-ı Rabbani 1000. Hicri yılın müceddididir. Mevlana Halid-i Bağdadi Hicri 1193 (Miladi 1779) yılında doğmuş, Hicri 1242 yılında (Miladi 1827) vefat etmiştir. Dolayısıyla bu mübarek insan da ittifakla Hicri 12. ve 13. asırlar arasındaki müceddiddir. Bediüzzaman Said Nursi ise Mevlana Halid-i Bağdadi’den tam 100 sene sonra, Hicri 1293 (Miladi 1878) yılında doğmuştur. Vefatı ise Hicri 1379 (Miladi 1960) yılıdır. Bediüzzaman da Hicri 12. asrın müceddidi Mevlana Halid’den tam yüz sene sonra yayınlanan Risale-i Nur’un müellifi (yazarı) olması sebebiyle kendisi de 13. ve 14. asırlar arasındaki müceddiddir. Bediüzzaman, Hz. Mehdi (a.s.)'ın ise, kendisinden sonra geleceğini -tarih vererek- bildirmiş, Hicri 14. yüzyılın "müceddidi"nin Hz. Mehdi (a.s.) olacağını müjdelemiştir.
Bediüzzaman, Ahir Zaman alametlerinin şiddetlendiği dönemde insanların kurtuluşuna vesile olması için Allah’ın, “en büyük müçtehid, en büyük müceddid, hakim, hidayete vesile olan, yol gösterici, zamanın en büyük mürşidi ve Peygamberimiz (sav)'in soyundan nurani bir şahıs olan Hz. Mehdi (a.s.)'ı” göndereceğini bildirmiştir.
Ayrıca Bediüzzaman Hz. Mehdi (a.s.) için, Ahir Zaman'da gelecek "BİR MÜCEDDİD-İ EKBER" yani "EN BÜYÜK MÜCEDDİD" ifadesini kullanarak, onun gelmiş geçmiş ‘tüm müceddidlerin en büyüğü olduğunu’ da bildirmiştir.
Bediüzzaman, Hz. Mehdi (a.s.)'dan bir önceki yüzyılın müceddididir. Kendisinin de belirttiği gibi Hz. Mehdi (a.s.) ise 14. ve 15. yy’lar arasındaki müceddid olacaktır. Dolayısıyla Bediüzzaman bu açıklamasıyla, kendisinin neden ‘Mehdi' olmadığını, bu konuda hüsnü zanda bulunan kimselere de delillendirmektedir. Bediüzzaman, Peygamberimiz (sav)'in döneminden sonra gelen en büyük müceddid olmamış ve hadislerde Hz. Mehdi (a.s.)'ın ortaya çıkacağı belirtilen tarihlerde yaşamamıştır. Tüm bunlar Hz. Mehdi (a.s.)'ın gelişinin halen içerisinde bulunduğumuz bu yüzyılda gerçekleşeceğini açıkça ortaya koymaktadır.
'Bediüzzaman kendisinin 'Ahir zamanın büyük Mehdisi' olmadığını delilleriyle birlikte açıklamıştır' makalesine geri dönmek için tıklayın <<<<<<