Adnan Oktar’ın Hülya Avşar Röportajı, 11 Mart 2009 Adnan Oktar: Bir gazetenin 19.6.2008 tarihli baskısında yayınlanan "Töre cinayetlerinde Batı illeri sorunu" başlıklı yazıda "Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı tarafından hazırlanan rapora göre İstanbul’da haftada en az bir kişi töre ve namus cinayetiyle hayatını kaybetmektedir. 2007 yılında 220 kişi son beş yılda toplam bini aşkın kişi töre cinayetiyle hayatını kaybetmiştir. Mesela 2006 YILINDA, TÜRKİYE’DE HER 26 DAKİKADA BİR AİLE İÇİ ŞİDDET OLAYI YAŞANDI. Çocuk istismarı, kadın istismarı, taciz, aile içi tecavüz, yani ensest ilişki, şiddet gibi olaylar yasal mercilere en az taşınanlar arasında olmasına rağmen bu rakamlarla karşılaşıyoruz. Utandığı için bu kızlar, çocuklar, çekindikleri için şikayette bulunamıyorlar. Çünkü garip bir aile geleneği oluşturulmuş. Aileye ses çıkartılmaz. Aile ne derse doğrudur şeklinde. Aile ne derse doğrudur diye birşey yok. Cezaevleri suç işlemiş ailelerle dolu. On binlerce aile var şu an cezaevlerinde. Anne baba var. Cinayet işlemiş, hırsızlık yapmış, gasp yapmış, PKK’lı. Anne baba olmak onu suçsuz hale getirmiyor. O KIZ ÇOCUKLARI, YAZIK DEĞİL Mİ, EL KADAR KÜÇÜK KIZ ÇOCUĞU BU. GÜCÜ DE YETMİYOR ONLARA. BÖYLE BİR OLAYDA DİREKT DEVLETE SIĞINILMASI, MESELA KARAKOLA, KARAKOLDAN SAVCIYA, SAVCININ DA ONU GÜVENİLİR BİR AİLE VEYAHUT GÜVENİLİR BİR DEVLET KURUMUNA YERLEŞTİRMESİ GEREKİR. VE BU KONUNUN DA HİÇ UZAMAMASI LAZIM. |