FİL, İNGİLİZ DERİN DEVLETİNİN KULLANDIĞI SEMBOLLERDEN BİRİDİR. İKİNCİ DÜNYA SAVAŞINDA YAPTIKLARI KATLİAMLARDA FİLLERİ KULLANMIŞLARDIR
İngilizler 2. Dünya Savaşı’nda filleri kullanıyorlar, Ebrehe’nin ordusu gibi, Müslümanlara karşı kullanıyorlar. Rahman Rahim olan Allah’ın adıyla. Şeytandan Allah’a sığınırım: “Rabbinin fil sahiplerine neler yaptığını görmedin mi?” [Fil Suresi, 1] “Onların 'tasarladıkları planlarını' boşa çıkarmadı mı?” [Fil Suresi, 2] Fil sahipleri şu an işte İngiliz derin devletinin sembolü olan fil. Bak, “Rabbinin fil sahiplerine neler yaptığını görmedin mi?” İngiliz derin devletinin sembollerindendir fil. Geniş çaplı Müslümanlara karşı fil kullanıldı 2. Dünya Savaşı’nda. Hatta Laos ve Siyam’da hakimiyeti olduğu için İngilizlerin orada bayraklarına fil sembolü koydular yani İngiliz derin devletinin damgası olarak. “Rabbinin fil sahiplerine neler yaptığını görmedin mi? Onların 'tasarladıkları planlarını' boşa çıkarmadı mı?” Yani İngiliz derin devletinin planlarını boşa çıkarmadı mı? “Onların üzerine ebabil (sürü sürü) kuşlarını gönderdi.” [Fil Suresi, 3] Ebabil; şu an melekler ve cinler olarak düşünebiliriz. “Onlara 'pişirilip-sertleştirilmiş balçık taşları' atıyorlardı;” [Fil Suresi, 4] “Sonunda onları, yenik ekin yaprağı gibi kıldı.” [Fil Suresi, 5] Yani ekin yaprağı gibi kuruyup gittiler yok oldular.
MESNEVİ'DE DE FİL SEMBOLÜ VARDIR. İNGİLİZ DERİN DEVLETİ "HER YERDEYİZ AMA BİZİM NE OLDUĞUMUZU ANLAYAMAZSINIZ" ANLAMINDA BU SEMBOLÜ KULLANIR
İngiliz derin devleti bu sembolleri geniş çapta kullanır. Mesnevi’de de geçer fil, fil sembolü anlatılır. Filin karanlıkta hareket ettiği ama insanların fili fark edemediği. Bir ahıra getiriyorlar fili, filin kulağına biri dokunuyor, biri bacağına dokunuyor ama hiçbiri anlayamıyorlar fili. Biri diyor ki “masa” biri diyor ki işte başka bir şey, biri başka bir şey ama halk anlayamıyor fili. Yani nasıl İngiliz derin devletini anlayamıyorlar, değil mi? İçeri girdiği halde, küçük küçük parçalarını gördükleri için fark edemiyorlar. Orada temsillerle anlatmış. Ama anlayanın anlayacağı şekilde. Ama İngiliz derin devleti bu tarzda bunu yorumluyor. “Biz fil gibiyiz ama fark edemezsiniz bizi. Ayrı ayrı yerlerde olduğumuz halde kimi masa zanneder, kimi sandalye zanneder, kimi bilmem başka şey zanneder ama bizi göremezsiniz.” Bu mantığı işliyorlar.