Vicdan, her insanı güzel olan tavra ve düşünceye yönelten, insanın sağlıklı muhakemede bulunmasını, doğruyu ve yanlışı birbirinden ayırt edebilmesini sağlayan manevi bir özellik ve Allah (cc)`ın kullarına bahşettiği çok büyük bir nimetidir. Vicdanın önemli bir özelliği ise, tüm insanlarda ortak olmasıdır. Bir insanın vicdanına göre doğru olan, aynı koşullar söz konusu olduğu sürece diğer insanların vicdanları için de doğrudur. Vicdanlar hiçbir zaman çatışmaz. Bunun nedeni ise vicdanın kaynağıdır; vicdan Allah (cc)'ın ilhamıdır. Allah (cc), her insana vicdanı aracılığı ile Kendisi`nin hoşnut olacağı en doğru ve en güzel tavırları bildirmektedir.
Vicdan, Allah (cc)`ın lütfu ve ihsanıyla bir insanın kendi kendine doğruyu bulmasına yardımcı olur. Kimse yol göstermese, doğruya yönlendirmese de, vicdanı Allah (cc)`ın izniyle insana doğruyu gösterecektir. Ancak önemli olan, insanın vicdanının ne kadar büyük bir nimet olduğunu bilip ona başvurması, ne dediğini dinlemesi ve eksiksizce söylediklerini uygulamasıdır. Aklı ve şuuru açık olan iman sahibi bir Müslüman, vicdanını en iyi şekilde kullanmakla sorumludur. Çünkü mümin, nefsinin ya da şeytanın telkinlerine karşı, asıl doğru olanın vicdanın gösterdiği Kuran`a uygun olan tavrı yerine getirmek olduğunu bilir. Böyle bir şuur açıklığında ise, Allah (cc)`ın en razı olacağı tavrı da vicdanının kendisine ilham edeceğinin bilincindedir.
Eserleriyle ve tefekkürleriyle tüm Müslümanlar için önemli bir yol gösterici olan kıymetli İslam alimi Abdülkadir Geylani Hazretleri de vicdanın önemini müminlere hatırlatmıştır. Geylani Hazretleri insanın vicdanını en iyi şekilde kullanabilmesi için öncelikle nefsindeki kötülüklerden arınması ve onu kendisine rehber edinmemesi gerektiğini hatırlatmıştır. Bu gerçekleştiğinde ise, Yüce Rabbimiz`in İlahi ilhamıyla kullarına yol gösterici kıldığı vicdanın iman sahipleri için önemli bir yol gösterici olacağını hatırlatmıştır:
"Kalbin de kendine göre kulağı var... Ama, onunla işitmek, bu alemin maddi ve fani şeyleri değildir... O, ötelerden gelen, yüce ve ulvi kudretten gelen sesleri dinlemeye aşıktır...
Ona o sesleri duyurmadan bir hayır iş tutacağını sanmayasın... Onun için ona arız olan kirleri temizlemeye bak... Onun kirlerini giderdiğin an bil ki, yücelerden gelen sesleri duyacaktır... Ve çağrılara uyacaktır:
"Bana dua ediniz; kabul ederim." (Mümin Suresi, 60) mealinde buyurulan, İlahi emir gereğince yalvarmaya başlar... Çünkü onun her türlü kirini giderdin... Günah pasından temizledin...
"Artık yalvarmaya başlar... Haliyle Hak Taala onun yalvarmasını, yakarmasını duyar; boş bırakmaz... "
"Allah selam evine davet eder..." (Yunus Suresi, 25) (Mektubat-ı Geylani, Abdülkadir Geylani, Bahar yayınları, s. 42, Üçüncü Mektup)