Allah (cc)'ın iman edip salih amellerde bulunanlara vaadi, bu dünyada ve ahirette hoşnutluk, nimet ve güzelliktir. Allah (cc)'tan başka vekil edinmeyen müminler, dünyada ve ahirette Allah (cc)'ın kendilerine verdiği güven ve huzur içinde yaşayacak ve hiçbir zaman mahzun olmayacaklardır. Allah (cc), salih müminlere sonsuz fazlından ve sonsuz nimetinden ikram edeceğini vaat etmekte ve onları cennetle müjdelemektedir.
Mümin, Kuran'a göre yaşayan ve bu nedenle Allah (cc)'ın kendisine vaat ettiklerinden sürekli ümit içinde olan mübarek bir insandır. Kuran'a göre yaşamanın getirdiği vicdan rahatlığıyla cennet beklentisi içinde olduğundan daima ümitvardır. Taşıdığı bu ümit, hayatının her anına yansır. Allah (cc)'ı dost edinmiş, O'nun rızasını kazanmak için çalışıp çabalamış, nefsini kötülüklerden arındırmış ve hep hayır peşinde koşmuştur. Sonunda ise, Rabbimiz'e ve O'nun cennetine kavuşmayı ummaktadır. Bunun heyecanı, beklentisi ve sevinci, müminin hayatı boyunca sahip olduğu en büyük nimetlerdendir.
Müminler, Allah (cc)'ın vaadi gereği, yaptıkları her salih amelin, her türlü iyiliğin ve Kuran'a göre gösterdikleri güzel ahlakın karşılığını mutlaka Allah (cc) Katında alacaklarını bilmektedirler. İşte bu nedenle, Kuran'a uydukları her an Allah (cc)'tan beklenti içindedirler. O'nun kendilerini gördüğünü ve izlediğini bilmekte, O'nun nimetlerine kavuşmak için hayırlarda yarışmaktadırlar. Allah (cc), ayetlerinde şöyle buyurmaktadır:
İman edip salih amellerde bulunanlar ise; biz şüphesiz onların kötülüklerini örteceğiz ve şüphesiz yaptıklarının en güzeliyle karşılık vereceğiz. (Ankebut Suresi, 7)
Müminin imtihanı gereği karşılaştığı zorluklar ise, hiçbir zaman onu ümitsizliğe düşürmez. Mümin, karşısına çıkan bir zorluğun kendisine imtihan olarak verilmiş olduğunu, ahirete kavuşmak için bir deneme olduğunu bilir. Allah (cc)'ın kendisine ahirette vaat ettiği güzellikleri düşünür ve imtihanın gereğini en güzel şekilde yerine getirmeye çalışır. Allah (cc)'a tevekkül eder, O'na yönelir ve cennetteki güzellik ve nimetlere kavuşabilmek için çok daha şevkli olur. Elbette bu, iman edenlere tanınmış bir ayrıcalık, Rabbimiz'in onlara verdiği bir nimettir. İnkar edenler, Allah (cc)'ın sınırsız nimetlerinden habersiz olduklarından, zorluk ve sıkıntıları bir kabus şeklinde yaşar, nimetlerden uzak tutulur ve ümitsizce yıkılırlar. Bu, Allah (cc)'ın ayetlerini inkar etmeleri nedeniyle onlara dünyada ve ahirette verilmiş olan büyük bir karşılıktır.