SAMİMİ OLMAYA DAVET EDİYORUZ!
ucgen

SAMİMİ OLMAYA DAVET EDİYORUZ!

20986

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Tülin Uyar 
Tülin UyarKerem Gürtuna 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 
İlkay Uyar   Kübra Yelkenci

 

 


Cevat Babuna’nın 06.02.2000 tarihli Objektif programındaki konuşmalarından bölümler:

Sayın Adnan Oktar hakkında

Cevat Babuna: ... fakat 100’ün üzerinde  kitabı, ve şu gördüğünüz bunların hepsi bilimsel kitaplar

Cevat Babuna: Derlenmesi, hazmedilmesi ve sunulması, şimdi bu kitaplar fevkalade enteresan mesela şu atom kitabında bir atom bilgininin sahip olabileceği bilgileri almış ve halkın anlayabileceği bir dile sokmuş.

Cevat Babuna: İnsanın savunma sistemini bu kadar güzel anlatan ben hiçbir kitap görmedim

Cevat Babuna: Ancak kendi hayatını vakfetmiş bir insan öyle anlaşılıyor devamlı okuyan bir insan hiç dışarıya çıkmıyor …

Cevat Babuna: Başka kim yazıcak  Adnan Oktar’ın yanında bir atom profesörü bilmem ne yok ki...

BAV camiası hakkında:

Cevat Babuna:  ... Ben Bilim Araştırma Vakfı’nı çok yakinen tanıyan ve size doğru bilgiler verebilecek olarak burada bulunuyorum.

Cevat Babuna: Ben vakfı çok iyi tanıyorum, bu çocukları çok iyi tanımak imkânını buldum ve size sağlam bilgi vermek üzere burda bulunuyorum

Cevat Babuna: Bu çocukların hepsinin fevkalade iyi ailelerden geldiğini, fevkalade iyi yetiştiklerini ...yani temenni edilecek vasıflara sahip insanlar. Bunları ben milli, manevi değerlere bağlı, memleketini seven, fevkalade dürüst, ahlaklı kimseler olarak aylarca beraber kalmak suretiyle tanıdım. Aylarca, bir gün, 2 gün değil.


Semin Babuna’nın Adil Yargı Adalet Komisyonu Başkanlığına yazdığı 27 Nisan 2002 tarihli dilekçesinden bölümler:

… En baştan belirtmeliyim ki ben bu insanları, eşimin Bilim Araştırma Vakfının bilimsel çalışmalanna katılımından dolayı yıllardır tanıyorum. Bu nedenle de yapılan suçlamaların hiçbirisinin doğru olmadığını biliyorum. Ayrıca ortaya atılan iddiaların gerçek olmadığını bilmemin bir diğer sebebi, bu davanın ne kadar anlamsız gerekçelerle yürutüldüğünü ve örgüt suçlamasının da nasıl kanuna aykırı temellere dayandırıldığını şahsi tecrübelerimle görmüş olmam.

Sayın Yetkili, herkesin bildiği gibi eşim (Cevat Babuna) Bilim Araştırma Vakfı‘nın üyeleriyle birlikte konferans ve paneller düzenliyor. Onlarla birlikte Türkiye’nin çeşitli yerlerine seyahat ederek buradaki vatandaşlarımızın bilimsel konularda aydınlanmalarına yönelik çalışmalar yapıyor. Bu Vakıf, her türlü faaliyeti devletimiz tarafından kontrol edilen, tüm çalışmaları kanunlara uygun yapılan ve Türkiye’ye büyük hizmet veren legal bir kuruluş. Eşim bu vakfın her türlü bilimsel faaliyetini bilir ve yardımcı olur.

Ayrıca eşim ve ben Sayın Adnan Oktar’ı da tanır, sever ve kendisine büyük hürmet duyarız. Adnan Bey gibi kültürlü ve saygın bir insanı sadece Türkiye’de değil, dünyanın herhangi bir ülkesinde de bulmak son derece güçtür. Kendisiyle tanışmak bizim için büyük bir şeref oldu. Eserleri dünyanın hemen her yerindeki insanlar tarafından biliniyor ve okunuyor. Hatta bildiğim kadarıyla bir çok Avrupa ülkesinde en çok okunan eserler arasında yer alıyor. …

Bu insanlar her zaman benim evime ziyaretime gelirler. Bu gençlerin her biri benim evladım gibidir. Hepsi gayet iyi ailelerin evlatları, çok iyi eğitim almış, akıllı ve saygın kişiler. Hepsinin geleceği son derece parlak görünüyor.

Saygılarımla,

Prof. Dr. Cevat Babuna’nın eşi Semin Babuna





Türkan Akyüzalp’in İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi Başsavcılığına, 29.12.1999 tarihinde sunmuş olduğu dilekçesinden bölümler:

...Bu nedenle, kızımın gözaltına alındığı gece bulunduğu evde, kendi evimizin güvenli olmaması sebebiyle, kızımla birlikte ben de uzun süre misafir olarak kaldım. Bu süre içinde tanıdığm kişilerin, üstün ahlaklı, vicdanlı, milli ve manevi değerlerine bağlı, kültürlü, yüksek tahsil ve terbiyeli, iyi aile çocukları olduklarını gördüm.

Kızımın herhangi bir şekilde ailemizden tecrit edilmesi veya istismarı söz konusu olmamıştır. Bilgilerinize sunarım.

Saygılarımla,

Türkan Akyüzalp

 

 

 

 

 

 

 

 

 



İddia edilen Ergenekon terör örgütü, BAV camiasına yönelik sevgilerini ve takdirlerini açıkça ifade eden ve yine  BAV camiasını yıllarca desteklemiş olan bazı kişileri kışkırtarak, yeniden suni bir dava açılmasını sağlamışlardır.

Oysa söz konusu davanın henüz soruşturma aşamasında, kışkırtmalar sonucu gerçekdışı ifadelerle aleyhte şahitlikte bulunmuş olan bazı ailelerin ve gizli şahitlerin iddiaları, Savcılık tarafından dikkate alınmamış ve soruşturma ile ilgili olarak takipsizlik kararları verilmiştir. Söz konusu takipsizlik kararları şöyledir:

1. Üsküdar Başsavcılığı tarafından 2008/1211 numaralı soruşturmanın TAKİPSİZLİK KARARI. Bu karar Kadıköy 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2008/1015 Müteferrik sayılı kararıyla ONANMIŞTIR.

2. Aynı dosya daha önce İstanbul Özel Yetkili Savcılıkta (eski adıyla DGM Savcılığı) da ele alınmış ve dosya numarası 2007/3026 olan soruşturmada savcılık 13.12.2007 tarihinde TAKİPSİZLİK KARARI VERMİŞTİR. Bu karar da Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2008/307 D.İş. sayılı kararıyla ONANMIŞTIR.

3. Üsküdar Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 2008/17141 numaralı soruşturma dosyasında verilen TAKİPSİZLİK KARARI ise aynı dosya hakkındaki 3. Takipsizlik kararıdır.

Söz konusu takipsizlik kararlarının hemen ardından, 1999 yılında BAV camiasına yönelik polis operasyonunu yapan ve yöneten, şu anda ise iddia edilen Ergenekon terör örgütü soruşturması kapsamında yargılanan dönemin İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şubesi Müdürü Adil Serdar Saçan’ın iddia edilen Ergenekon terör örgütü iddianamesinde bir telefon konuşması yer almıştır. Polisin tespit tutanağı aşağıdadır:

 

 

 

 

 

 

 

 

POLİS İLETİŞİM TESPİT TUTANAĞI

Soruşturma No: 2007/2023
2008/1692
Tarih Saat: 25.02.2008  19:53
 

Adil Serdar Saçan: Bir şey söyleyeceğim Kadıköy’de savcı var mı? Basın savcısı tanıdık mı?

Murat Yiğit: Basın savcısı değil de, orada senin tanıdığın bizim oradayken Zinnur TOPÇU var, Birinci Ağır Ceza reisi orada şu anda.

Adil Serdar Saçan: Zinnur hangisiydi ya?

Murat Yiğit: Ya biz gittik ya, Hicabi Bey falan ayrıldık, ondan sonra o kaldı kısa boylu

Adil Serdar Saçan: He şu Ağır Ceza’da mı?

Murat Yiğit: He

Adil Serdar Saçan: Bir Ağır Ceza’nın reisi mi?

Murat Yiğit: Bir Ağır Ceza’nın başkanı ya

Murat Yiğit: Zinnur orada git yanına, git

Adil Serdar Saçan: Gideyim de yardımcı olur mu, tanır mı?

Murat Yiğit: Tanımaz olur mu lan seni

Adil Serdar Saçan: Tamam peki ben bir gideyim bakayım ya

Murat Yiğit: Tamam mı? Ben yine bir araştırayım

Bu telefon konuşması tutanağında bir savcı ile konuşan Adil Serdar Saçan’ın geçmişte Muş'ta birlikte görev yaptığı Ağır Ceza Mahkemesi hakimi Zinnur Topçu’yu çok iyi tanıdığı, ayrıca mahkemenin savcısı ile de bağlantıya geçmek istediği anlaşılmaktadır. Söz konusu telefon konuşmasından yalnızca birkaç gün sonra ise, BAV camiası hakkında verilmiş olan TAKİPSİZLİK KARARI BOZULMUŞ VE DAVA AÇILMIŞTIR.

 

 

 

 



Burada belirtilmesi gereken önemli bir husus şudur: BAV camiasına yönelik soruşturma, bir kadın adına gönderilmiş olan ihbar mektubu ile başlamıştır. Fakat yapılan adli inceleme sonrasında mektubun bir erkek tarafından gönderildiği ve böylece suni olarak hazırlandığı anlaşılmıştır. Söz konusu durum, olayın perde arkasını göstermesi açısından manidardır.

Adil Serdar Saçan'ın, yine iddia edilen Ergenekon terör örgütü iddianamesinde yer alan bir diğer telefon konuşmasında ise, Sayın Adnan Oktar'ı tehdit etmek üzere bir kişiye talimatlar verdiği, tutanaklardan anlaşılmaktadır. Polisin konuyla ilgili tespit tutanağı aşağıdaki gibidir:

 

 

 

 

 

POLİS İLETİŞİM TESPİT TUTANAĞI

Soruşturma no: 2007/2023
2008/1692
Tarih saat: 22.06.2008 12.46


Adil Serdar Saçan: ... eğer bu şekilde devam ederlerse,

M: hee

Adil Serdar Saçan: basına verecek ve soruşturma açtıracak şikayetçi olup diye bunların gözünü korkutmamız lazım, ama öyle bi söylemeliyiz ki,

Adil Serdar Saçan: Anladın mı?

M: Evet

Adil Serdar Saçan: hani hani senin haberin varmışta uyarıyormuşsun gibi onları aman dikkat edin falan gibi.

M: Ee senin ismini söyleyelim mi

Adil Serdar Saçan: Söyle tabi.

M.: Tamam

Adil Serdar Saçan: onun bizzat de ki onu ben tanıyorum de ee bana bitakım şeyler anlattı da de tamam mı, ben burada şimdi terbiyem el vermiyo de ondan sonra ee şey yapacak de ONLARI BASINA VERECEK VE AYNI ZAMANDA DAVA EE SAVCILIKTA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNACAK DE

Adil Serdar Saçan: hıh

M.: onlara tak diye varır

Adil Serdar Saçan: Bu Adnan’ın KORKMASI lazım abi tamam mı?

M: Ya davaya alsınlar, bu işi kapattırayım diyim

Adil Serdar Saçan: Evet aksi takdirde, BUNLAR Bİ EN AZ 10 SENE DAHA ALACAKLAR de

Adil Serdar Saçan: KAFAYA TAKMIŞ ÇÜNKÜ de

 

 

 

 

 

 



Bu davanın ilk soruşturma aşamasında ise, iddia edilen Ergenekon terör örgütü davası kapsamında yargılanan Adil Serdar Saçan ile birlikte 1999 yılında BAV mensuplarına yönelik yaptıkları operasyonda BAV mensuplarına işkence yapmak suçlamasıyla 216 yıl hapis istemiyle yargılanan Serdal Akça isimli Başkomiser gizli soruşturmanın yönetilmesi ve fezlekesinin hazırlanmasında yer almıştır. (Normal emniyet görevlileri en fazla 2 yıl bir görev yerinde kalırken Serdal Akça yaklaşık 12 yıldır aynı görev yerinde bulunmakta ve BAV'a karşı yapılan her çalışmada görev almaktadır.



Emin Şirin’in Malum Bazı Ailelerle İçiçe Olduğu, İddia Edilen Ergenekon İddianamesi Tutanaklarında Yer Almaktadır.

13.10.2006 tarihinde İstanbul bağımsız milletvekili Emin Şirin, söz konusu ailelerle birlikte emniyette ifade vermiş ve yine aynı gün, Serdal Akça tarafından soruşturma için izin istenmiştir. Nitekim bunun ardından hazırlanan fezlekenin baş tarafı şu şekildedir: “Bağımsız milletvekili Emin Şirin tarafından ulaştırılan bir takım şikayetler”... İddia edilen Ergenekon Terör Örgütü’nde lobi faaliyetlerinden sorumlu olduğu iddiası ile tutuksuz olarak yargılanan Emin Şirin’in 2. iddianamede adı geçmektedir. İddia edilen Ergenekon Terör Örgütü dava dosyasında, -BAV mensupları hakkında suni olarak oluşturulan soruşturmada ihbar edenlerin avukatlığını yürüten- Avukat Rezzan Aydınoğlu ile arasında geçen telefon konuşmasında Emin Şirin’in BAV Camiası’na karşı hukuk dışı faaliyetlerde bulunduğu görülmektedir.


 

 

 

 

 

Rezzan Aydınoğlu, iddia edilen Ergenekon terör örgütüne mensup olduğu iddiası ile yargılanan Emin Şirin ve Adil Serdar Saçan gibi kişilerle malum ailelerin bağlantısını kurma konusunda kendisini görevli görüyor. Rezzan Aydınoğlu ile Emin Şirin’in arasında geçen ve iddia edilen Ergenekon terör örgütü iddianamesinde yer alan bir başka telefon konuşması da aynı şekilde dikkat çekicidir. Söz konusu konuşma kayıtlarından, Avukat Rezzan Aydınoğlu’nun, çeşitli soruşturma dosyaları hakkında verilecek olan takipsizlik kararlarını, henüz resmi olarak açıklanmadan bildiği ve bunları açıkladığı anlaşılmaktadır.

 

 

 

 

 

 Ayrıca aynı telefon konuşmasında Emin Şirin’in, adı geçen malum bazı ailelerle de yakın bağlantı halinde olduğu dikkat çekmektedir.

 

 

 

 

POLİS İLETİŞİM TESPİT TUTANAĞI - 429/95-96

Tarih Saat: 25.12.2007, 11.19’


 

Emin Şirin: Şimdi bunlara nolur bir şey toplayalım ne zaman verecek takipsizliği?

Rezzan Aydınoğlu: O daha herhalde daha sonra vericek çünkü diğerlerini inceliyo da.

Emin Şirin: bitmedi

Rezzan Aydınoğlu: Kaç klasör olmuş, diğerleriyle ilgili bugün zaten dosyalarını toparlayıp düzenliyordu tesadüfen gittiğimde şimdi öbür şeyde de bu bizi çete olarak anneleri şikayet ettiklerinide sizi dahil etmişler. Emin ŞİRİN de bu çete örgütünün içindedir diye onun da takipsizlik kararını aldım sizi hiç çağırmadan (takipsizlik kararını) vermiş sizin hakkınızda  bizi de...

Rezzan Aydınoğlu: ... o zaman ben bunları (malum aileleri) toplayım sizinle bir gün görüşelim ona göre...

Emin Şirin: Ne zaman isterseniz, annelere (malum ailelere) selam söyleyin.

Rezzan Aydınoğlu: Tamam

 

 

 

 

 

 


 

 

 

 

Her Devrin Adamı

Uzun yıllar siyaset dünyasının içerisinde olan, farklı partilerde önemli mevkilerde görev alan “Her Devrin Adamı” da, kendisini muhafazakar olarak tanıtan fakat aslında iddia edilen Ergenekon yapılanmasının muhafazakar kesim içine dahil ettiği bir kişidir. Özellikle yargıdaki derin ve kapsamlı bağlantıları nedeniyle, BAV camiasına yönelik hukuk dışı mücadelede etkin görev alan bir kişidir.

Şu anda bazı ailelerin, Her Devrin Adamı ile görüşerek, söz konusu davanın istedikleri bir mahkeme tarafından görülmesi ve her halikarda BAV camiası mensupları hakkında tutukluluk kararı çıkması için yoğun kulis ve baskı faaliyeti içinde oldukları yönünde duyumlar alınmıştır.

 

 

 


 


İddia Edilen Ergenekon Örgütünün, PARA KARŞILIĞI BAZI KİŞİLERİ AYARLAYARAK YALANCI ŞAHİT OLUŞTURUP, Hedef Olarak Belirlediği Kişilere Haksız Olarak Dava Açılması, Onların Mahkum Edilmesi İçin Faaliyet Halinde Olduğuna Dair Belgeler İddia Edilen Ergenekon İddianamesinde Yer Almaktadır. 

Sayın Adnan Oktar ve BAV camiası mensuplarının emniyette bulundukları ve yargılanmaya başladıkları süre zarfında, basında oldukça kapsamlı bir linç ve karalama kampanyası başlatılmıştır. Çalıştığı medya kuruluşunun bünyesinde bulunan televizyon kanalında ve gazetelerde bu karalama kampanyasına öncülük ettiği herkesçe bilinen isimlerin başında, iddia edilen Ergenekon Davası kapsamında tutuklu olarak yargılanan ve halen cezaevinde bulunan Tuncay Özkan gelmektedir.

İddia edilen Ergenekon yapılanmasının, para ve menfaat karşılığı YALANCI ŞAHİTLER bularak, çeşitli kişilere iftira edecek şekilde organize bir yapılanma içinde olduğu ve bu konuda da Tuncay Özkan’ın başı çektiği, iddia edilen Ergenekon davasının 3. iddianamesinde yer almıştır.


Bütün bunlardan BAV camiasına yönelik mesnetsiz iddiaların ve hukuk dışı uygulamaların kaynağı hakkında bilgi edinebilmek mümkündür. İddia edilen Ergenekon terör örgütünün BAV camiasına yönelik aleyhte faaliyetlerini delillendiren onlarca resmi belge bulunmaktadır. 

Sayın Başbakanım tüm bu gelişmeler hakkında gerekli incelemenin yapılmasını ve bu davayla ilgili tahrik, sindirme ve korkutma yöntemlerinin ve yönlendirmelerinin tespit edilerek gereğinin yapılmasını talep ediyoruz. Saygılarımla, 

(Adnan Tınarlıoğlu, Bilim Araştırma Vakfı Mütevelli Heyeti Üyesi)

 

 

PAYLAŞ
logo
logo
logo
logo
logo
İNDİRMELER