Birçok insan şirkin, samimi imanın yaşanmasını engelleyen büyük bir tehlike ve Allah (cc) Katında affedilmeyecek bir günah olduğunu bilir. Ama çoğu insan kendisini bu durumdan müstağni görür. Müşriklerin, yani şirk koşan kimselerin, sadece taştan ya da tahtadan oyulmuş heykellere ve putlara ibadet eden insanlar olduklarını sanır. Kimileri de müşriklerin, sadece Peygamberimiz (sav)'den önce Kabe'deki putlara tapan cahiliye Arapları ve onlara benzer ilkel putperestler olduğunu düşünür.
Oysa şirk, sadece bazı eşyalara ya da putlara tapmakla sınırlı bir kavram değildir. İnsanın Allah (cc)'tan başka medet umduğu, rızasını aradığı her varlık, Allah (cc)'ın rızasına tercih ettiği herşey, Allah (cc)'tan başka bir ilah edinmesi demektir (Allah (cc)`ı tenzih ederiz). Bu nedenle şirki uzak görmemek, aksine insanın çok yakınında olabileceğine ihtimal vermek gerekir. Çünkü bu, Allah (cc)'a karşı işlenebilecek en büyük suçlardan biridir. Çünkü Allah (cc) ile birlikte başka bir ilah edinerek O'na ortak koşmak, büyük bir iftiradır (Allah (cc)`ı tenzih ederiz). İşte bu yüzden Allah (cc) Kuran'da şirkin büyük bir sapkınlık olduğunu; dilediği günahı affedeceğini, ancak şirki affetmeyeceğini bildirmiştir. Allah (cc) bir ayette şöyle buyurmaktadır:
"Hiç şüphesiz, Allah, Kendisi'ne şirk koşanları bağışlamaz. Bunun dışında kalanlar ise, (onlardan) dilediğini bağışlar. Kim Allah'a şirk koşarsa elbette o uzak bir sapıklıkla sapmıştır. " (Nisa Suresi, 116)
Allah (cc)'ın bu konuda bildirdikleri, şirkten sakınmanın önemini çok açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Allah (cc)'ın bağışlamayacağını bildirdiği, sapkınlık olarak nitelendirdiği bir günah elbette ki Müslümanların en çok kaçınacakları durumdur. Kuran'ın pek çok ayetinde Allah (cc) müminleri şirke karşı uyarmış, onları bu büyük kötülükten önemle sakındırmıştır. Hz. Lokman'ın oğluna verdiği, "Ey oğlum, Allah'a şirk koşma. Şüphesiz şirk, gerçekten büyük bir zulümdür" (Lokman Suresi, 13) şeklindeki öğüt de, Kuran'daki şirkten sakındıran ayetlerden biridir. Şirkin bu derece önemli bir konu olmasının bir diğer sebebi ise, insanın amellerinin boşa gitmesine ve hüsrana uğramalarına neden olmasıdır. İnsanlar Kuran'da bu duruma karşı şöyle uyarılmaktadırlar:
"Andolsun, sana ve senden öncekilere vahyolundu (ki): Eğer şirk koşacak olursan, şüphesiz amellerin boşa çıkacak ve elbette sen, hüsrana uğrayanlardan olacaksın. " (Zümer Suresi, 65)
Tüm bu ayetlerden açıkça anlaşıldığı gibi, Allah (cc)'a şirk koşmak son derece tehlikeli, insanı cehenneme kadar sürükleyebilecek bir günahtır. Bu nedenle Allah (cc)'tan korkan ve O'nun cennetini uman bir kişinin bu tehlikeye karşı dikkatli olması gerekir. Ancak dikkatli olabilmek için de öncelikle şirki tanımak, nelerin şirkin kapsamına girdiğini bilmek gerekir. Bunu bilen insan Allah (cc) korkusuna sahipse, bu günahı işlemekten şiddetle sakınacaktır.
Ancak şunu da hatırlatmak gerekir ki kişinin bu tehlikeyi kendisinden uzak görmesi, şirkin kendisi için bir tehlike olmadığını düşünmesi ona çok büyük zarar getirebilir. Çünkü böyle bir insan konuyu düşünmeye dahi gerek görmeyecek, konu hakkında anlatılanları, verilen örnekleri üzerine almayacak ve dolayısıyla eğer şirk içinde yaşıyorsa, böyle yaşamaya devam edecektir. Bunun sonucunda ise şirk içinde ölecek ve Allah (cc)'ın huzuruna böyle bir günah ile çıkacaktır. Bu ise, hiçbir Müslümanın istemeyeceği bir durumdur.
Bu nedenle yapılması gereken herkesin şirk üzerinde samimiyetle düşünmesi ve bu konuda Kuran'da bildirilen hatalara düşmekten, hatta şirki andırır bir tavır sergilemekten dahi şiddetle kaçınmasıdır. İnsanın olası hataları baştan reddetmek yerine, her zaman her konuda eksik ya da hatalı olabileceğine ihtimal vermesi, Allah (cc)`ın izniyle her zaman kazançlı çıkmasına vesile olacaktır.