Adnan Oktar’ın 4 Şubat 2011 Kaçkar Tv’deki Sohbetinden
ADNAN OKTAR: Nisa Suresi, 76. Ayet “İman edenler Allah yolunda mücadele ederler.” Bakın bir tane topluluktan bahsediyor Allah, iman edenler diye bir topluluk var. Başka yok. Bunların bir vasfı var, Allah yolunda mücadele ediyorlar. Yan gelip yatmıyorlar. Namazını kılıp, karısının paçasının arasında soğan sarımsak doğramıyor değil mi? Ne yapıyor? Allah yolunda mücadele ediyor. Müslümanın vasfı bu. “İnkar edenler de tağut yolunda, (deccal yolunda) mücadele ederler” diyor Allah. Deccali hakim kılmak için mücadele ederler. “öyleyse şeytanın (deccalin) dostlarıyla mücadele edin.” Deccaliyete karşı mücadele verin. “Hiç şüphesiz, şeytanın (deccalin) hileli-düzeni pek zayıftır.” Onların pek bir gücü yoktur diyor Allah. Yani “Darwinizm ile materyalizmle, ateizmle, komünist düşünceyle, PKK düşüncesiyle mücadele edin. Çünkü zayıftırlar diyor Allah. Fikren, güç olarak zayıftırlar, çok rahat ezersiniz diyor Allah. “Kendilerine; "Elinizi çekin, namazı kılın, zekatı verin" denenleri görmedin mi? Oysa savaş (cihad-mücadele) üzerlerine yazıldığında, onlardan bir grup, insanlardan Allah'tan korkar gibi” zaten şu an sorun bu, Bediüzzaman da bunu söylüyor; “havf damarı” “insanlardan, Allah’tan korkar gibi korkarlar” diyor Bediüzzaman. “hatta daha da şiddetli bir korkuyla- korkuya kapılıyorlar” küresel güçlerden, Amerika’dan, İsrail’den, ateist masonlardan, ateist siyonistlerden, “insanlardan Allah'tan korkar gibi- hatta daha da şiddetli bir korkuyla- korkuya kapılıyorlar” yahut polisten, devletten. Farzedelim Sudan’da, Fas’ta, polis korkusundan, devletin onları işten atması korkusundan veyahut herhangi bir takibata alınma korkularından,
“insanlardan Allah'tan korkar gibi hatta daha da şiddetli bir korkuyla- korkuya kapılıyorlar ve: "Rabbimiz, ne diye savaşı üzerimize yazdın, bizi yakın bir zamana ertelemeli değil miydin?" dediler.” Yani biraz bize zaman vermeli değil miydin? Niye hemen bizi mücadelenin içine soktun? Niye hemen bizi Mehdi (a.s)’a asker kılmak istiyorsun? Mehdiyet’i ileriye at, geriye at, daha ileri tarihe gelsin, bizim vaktimize gelmesin.” Bakın ayette de aynı şeyi söylüyor; “ne diye mücadeleyi üzerimize yazdın, bizi yakın bir zamana ertelemeli değil miydin?" “Ertele, vakti ileri at” diyor, onu istiyorlar. “Mehdiyet mücadelesini yapmayalım şu an” diyor. “Bizim işimiz, gücümüz var, evlendik çoluk-çocuğa karıştık, mesleğimiz var.” Allah’a diyorlar ki: “Sen vakti hemen bu vakte getirdin. Vakti ertele, ileriye al” diyorlar.
“Bizi yakın bir zamana ertelemeli değil miydin?" dediler. De ki: "Dünyanın metaı azdır.” “Dünyada bir şey yok” diyor Cenab-ı Allah. Ne var dünyada görüyorsunuz. Binbir uğraşıyla ayakta duruyor insanlar. En az sekiz saat uyuması gerekiyor, günün yarısı neredeyse. Elini yüzünü yıkıyor, dişlerini yıkıyor, yemek yemesi şart, ayakta duramıyor, su içmesi lazım. Su içiyor, yemek yiyor yine canlanamıyor, sigara içiyor aczinden daha canlanmak için yahut sinirlerini yatıştırmak için. Aczin önü sonu yok. Mesela beli ağrıyor, sırtı ağrıyor, grip oluyor, nezle oluyor, hava sıcak oluyor, kapıyı açtırıyor, bu sefer hava soğuyor kapattırıyor, saçını yıkaması gerekiyor, kirleniyor, yapış yapış oluyor, saçı dökülüyor mesela boyuyor saçı dökülüyor, yemek yiyor, kilo alıyor, kilodan kurtulmaya çalışıyor veyahut yemek yediği halde kilo alamıyor. Yani o kadar çok acz vermiştir ki Allah dünyadan vazgeçsinler diye, binlercedir, önü sonu yok. Mesela böbreğinde adamın rahatsızlığı oluyor, böbreğinde taş da olabilir, kanser de olabilir, ur da olabilir, röntgende anlaşılıyor. Midesi ağrıyor, midesinde ur da oluşabiliyor, kanser de oluşabiliyor, bir bakterinin meydana getirdiği enfeksiyon da olabiliyor, mide asidinin herhangi bir şekilde artması da olabiliyor, sinirsel de olabiliyor. Bakın aczin önü sonu yok. Gözü rahatça bozuk oluyor, mesela insanların büyük bölümünün gözü bozuk. Ya miyop, ya hipermetrop, ya başka bir şey, ya astigmat, bir şeyler oluyor. Çok nadirdir gözü sağlam olan. Kulağında ayrı bir sorun oluyor, orta kulak enfeksiyonu oluyor, sinüzit olan insanların haddi hesabı yok. Müzmin baş ağrıları. Allah dünyadan vazgeçsinler diye, astım hastalıkları, alerji hastalıkları gençlerde o kadar çok yaygın ki alerji. Hep alerji ilaçları kullanıyorlar. Astım çok yaygın, ben bu kadar yaygın olduğunu bilmiyordum. Kolesterolü yüksek, kalp damarları tıkalı ama bütün bunlara rağmen bakın nasıl delicesine ve şımarıkçasına dünyaya bağlı insanların birçoğu. Ben sabaha kadar sayarım insanın aczini.
"Dünyanın metaı azdır,” diyor Cenab-ı Allah, “ahiret ise muttakiler için daha hayırlıdır ve siz 'bir hurma çekirdeğindeki ipince bir iplik kadar' bile haksızlığa uğratılmayacaksınız." Bak Cenab-ı Allah diyor ki: “Her nerede olursanız, ölüm sizi bulur; yüksekçe yerlerde tahkim edilmiş şatolarda olsanız bile.” Gitsen en kaliteli hastanenin, en kaliteli odasında yatsan da, en iyi ilaçları alsan da yine kurtulamaz, ölüm onu her yerde bulur. “Onlara bir iyilik dokunsa: "Bu, Allah'tandır" derler; onlara bir kötülük dokunsa: "Bu sendendir" derler. De ki: "Tümü Allah'tandır." Fakat, ne oluyor ki bu topluluğa, hiçbir sözü anlamaya çalışmıyorlar?” “Sana iyilikten her ne gelirse Allah'tandır, kötülükten de sana ne gelirse o da kendindendir.” Mesela gidiyor, gece-gündüz içki içiyor, Allah yasaklamış, tansiyonu çıkıyor, ölüyor. Çünkü alkol müthiş tansiyonu yükseltir. Veyahut herhangi bir tedbiri almıyor. “Kötülükten de sana ne gelirse o da kendindendir. Biz seni insanlara bir elçi olarak gönderdik; şahid olarak Allah yeter.” Dolayısıyla Kuran’ın neresini açsak, Allah yolunda cehd etmek, Allah’ın dinini hakim kılma var.