Bağışıklık Sistemimizin Önemini Ortaya Koyan Bir Hastalık: Alerji
ucgen

Bağışıklık Sistemimizin Önemini Ortaya Koyan Bir Hastalık: Alerji

38640

Görünürde hiçbir rahatsızlığı yokken birden üst üste defalarca hapşırmaya başlayan, gözleri kızarıp sulanan, nefesi daralan veya derisinde kızarıklıklar, kabarcıklar oluşan insanları görmüşsünüzdür. Bazen en temel besinlerden, arılardan hatta çiçeklerden dahi uzak duran bu kişilerin şikayetçi oldukları rahatsızlığın adı ``alerji``dir.

Alerji, kişilerin aslında zararlı olmadıkları halde bazı maddelere karşı aşırı reaksiyon göstermesi olarak tanımlanabilir. Bu maddelere alerjen adı verilir. (Harun Yahya, İnsan Mucizesi)

Alerji, vücuda yabancı bir maddenin girmesi ve bunun ardından bağışıklık sisteminin harekete geçmesiyle başlar. Polen alerjisini örnek verecek olursak; kalıtsal olarak alerjiye eğilimli kimse polenlerden etkilendiği zaman bağışıklık sisteminde, polenlerde bulunan proteinlere yani alerjene karşı immünoglobulin E (IgE) denilen antikorlar üretilir. Bu antikorların yapısı alerjene göre değişir; bir başka deyişle, bu antikorlar alerjene özeldirler. Ev tozuyla beslenen mikroskobik böcekler olan akarlardan, evcil hayvan kılına, meyve-sebze çeşitlerinden, balarısına kadar alerjen maddeler çok fazla çeşitlilik gösterirler.

Alerji Nasıl Meydana Gelir?

Her insanın vücudunda IgE denilen bu antikor üretilmektedir; ancak "alerjik" insanların vücudunda çok daha fazla IgE üretilir. Örneğin kanarya otu alerjisinde, hasta, bu otun polenlerini zararlıymış gibi algılar ve böylece yanlış hedefe yöneltilmiş bir bağışıklık tepkimesi başlatır. Yani alerjik bir insan ortada vücuduna zarar verecek hiçbir şey yokken aniden rahatsızlık yaşar.

Alerjik olmayan insanlarda ise polenler IgE değil, immünoglobulin G (IgG) ya da immünoglobulin M (IgM) gibi başka antikorlar üretilir. IgG veya IgM insanlardaki alerjik tepkimelerde rol oynamazlar; aksine alerjiden koruyucu olabilirler.

Bütün immünoglobulinleri ise B lenfosit denilen özel akyuvar hücreleri üretir. B lenfositlerinin antikor yapmasına, yardımcı T lenfositleri denilen akyuvarlar yardım eder. Ayrıca B lenfositlerine makrofaj hücreleri de yardımcı olur. Makrofajlar yabancı maddeleri yani alerjenleri içlerine alarak etkisizleştirir ve sonra onları T lenfositlerine sunarlar. Böylece T lenfositlerini etkinleştirirler. T lenfositleri de B lenfositlerine, IgE yaptırır. Bir kişi, belli bir alerjenle ilk karşılaştığında, yalnız o alerjene özel olan bir IgE antikoru üretir.

Mast adı verilen hücrelerin yüzeyinde yapışık bekleyen her alerjene özel IgE molekülleri bu hücrelerin yüzeyinde, pusudaki askerler gibi, hazır beklemektedir. Antijen söz konusu hücrelerin yüzeyindeki IgE moleküllerine bağlanınca bu hücreler etkinleşir ve bir seri kimyasal madde salgılar. Bu maddeler de alerjik tepkimelere yol açarlar. Ancak alerjik insanlarda neden IgE antikorlarının daha fazla üretildiği, hangi sebeple hastalık yapmayacak sıradan maddelere vücutlarının tepki gösterdiği sorusuna cevap verilememektedir.

Alerjinin Nereyi Etkileyeceği Nasıl Belirlenir?

Her mast hücresi içinde, alerjiye yol açıcı otuzdan fazla madde taşıyan 500-1500 adet tanecik vardır. Bu maddelerin döküldüğü yer, alerjik tepkimenin yerini belli eder. Örneğin mast hücreler akciğerlerde etkinleşmişse, serbest kalan maddeler bronşları daraltarak nefes darlığı, hırıltı ve öksürük gibi astım belirtilerine yol açar. Bu maddelerin en çok bilinenlerinden biri histamindir.

Histamin; deride açığa çıkarsa kaşıntı (kurdeşen), akciğerlerde açığa çıkarsa bronş daralması (astım) bütün vücutta açığa çıkarsa alerji şoku (anaflaksi) yapar.

Mast hücrelerinin ürettiği histamin etkisi yapan diğer askerler lökotrienler ve sitokinlerdir. İşte bütün bu "askerler" yerini alınca "savaş" başlar. Ardından çok büyük bir hızla alerjik tepkime oluşur. Örneğin kanarya otuna alerjik bir insan, bu otla karşılaştıktan birkaç dakika sonra aksırmaya ve hırıltılı soluk almaya başlar. Burnu kaşınır ve akar; gözleri kızarır, yaşarır ve kaşınır. Bu kişi her an bir astım krizi geçirebilir.

Alerji Nasıl Tedavi Ediliyor?

Alerji tedavisinde ilk adım, hastayı alerjik olduğu maddelerden uzak tutmaktır. Polen alerjisi olanlar, polenlerin havada arttığı saatlerde evden dışarı çıkmamalı ve evdeki polenleri azaltmak için önlemler almalıdırlar.

Besinlere karşı alerjide ise deneme yöntemiyle saptanan bu besinlerden uzak durmaları gerekir. Günümüzde alerji tedavisinde birçok ilaç kullanılmaktadır. En iyi ilaçların bile alerjiyi yatıştıramadığı durumlarda, hekimler alerji iğneleri yaparak bağışıklık tepkisini değiştirmeyi denerler. Bu tedavide hastaya, alerjik olduğu maddeler az miktarlarda tekrar tekrar enjekte edilerek bağışıklık sistemi o maddeye karşı duyarsızlaştırılır. Alerji gibi rahatsızlıklar bizlere bağışıklık sistemimizin mucizevi özelliklerini düşündürdükleri gibi, insanın ne kadar aciz bir varlık olduğunu da göstermektedirler. Allah bir ayette şu şekilde bildirmektedir:

Ey insanlar, siz Allah`a (karşı fakir olan) muhtaçlarsınız. Allah ise Ganiy (hiçbir şeye ihtiyacı olmayan)dır. Hamid (övülmeye layık)tır. (Fatır Suresi, 15)

PAYLAŞ
logo
logo
logo
logo
logo