Allah, insanların Kendi büyüklüğünü kavrayabilmeleri için evrendeki düzeni, sayısız detaylarla birlikte yaratmıştır. Kuran'da Allah'ın var ettiği bu düzenin mükemmelliğinden bahsedilirken, "...sizin gerçekten Allah'ın herşeye güç yetirdiğini ve gerçekten Allah'ın ilmiyle herşeyi kuşattığını bilmeniz öğrenmeniz için" (Talak Suresi, 12) şeklinde buyrulmaktadır. Evrendeki kusursuz düzen öyle mükemmelliklerle doludur ki, Allah bunları Kendi büyüklüğünü ve üstün gücünü düşünmemiz için yaratmıştır.
Allah öyle büyük bir ilme sahiptir ki insana göre "sonsuz" olan, Allah'ın Katında bitmiş durumdadır. Zamanın ilk yaratıldığı andan sonsuzluk anına kadar geçecek olan her olay, her düşünce, vakitleri ve şekilleri ile Allah'ın ilmiyle belirlenmiş ve yaşanıp bitmiştir. Bu gerçek Kuran'da şöyle bildirilir:
"Hiç şüphesiz, Biz herşeyi kader ile yarattık. Bizim emrimiz, bir göz kırpma gibi yalnızca 'bir keredir.' Andolsun Biz sizin benzerlerinizi yıkıma uğrattık. Fakat öğüt alıp-düşünen var mı? Onların işlemiş oldukları herşey kitaplarda (yazılı)dır. Küçük, büyük herşey satır satır (yazılı)dır. " (Kamer Suresi, 49-53)
İnsan Allah'ın ilminin büyüklüğünü gücünün yettiğinin en fazlasıyla kavrayabilmek için ciddi olarak çaba harcamalı ve düşünmelidir.
İnsanlık tarihinin başından bugüne kadar çok sayıda insan yaşamıştır. Allah milyarlarca çift göz, milyarlarca değişik parmak izi, milyarlarca farklı cilt dokusu, milyarlarca değişik insan tipi yaratmıştır ve eğer dilerse bu kişilerden sonsuz sayıda daha da yaratabilir. Çünkü ayetin de ifadesiyle;"...O, yaratmada dilediğini arttırır.Şüphesiz Allah, herşeye güç yetirendir." (Fatır Suresi, 1)
Allah, insanın hiç bilmediği ve sahip olduğu sınırlı akılla anlamakta güçlük çekeceği, daha birçok şey yaratmaya da kadirdir. Dünyada biz kullarına verdiği ucu bucağı olmayan her şeyin gerçeği Allah Katındadır. Bize sadece dilediği kadarını, dilediği miktar ile indirmiştir. Bir ayette şöyle buyrulur: "Hiçbir şey yoktur ki, hazineleri Bizim Katımızda olmasın; ancak onu belirlenmiş bir miktar olarak indiririz. " (Hicr Suresi, 21)
Allah'ın üstün yaratmasındaki bu gerçek, bizim bildiğimiz ve bilmediğimiz tüm kavramlar için geçerlidir. Nitekim "... ve daha sizlerin bilmediğiniz neleri yaratmaktadır. "(Nahl Suresi, 8) ayetiyle de Allah'ın bilmediğimiz nice şeyler yarattığına dikkat çekilmiştir.
Allah Görmediğimiz Alemleri de Yaratandır
Allah bizim görmediğimiz birçok farklı alemi ve varlığı da yaratmıştır. Farkında olmadığımız, bize gösterilmeyen diğer alemlerin varlığını daha iyi anlayabilmek için şöyle bir örnek üzerinde düşünebiliriz: Nasıl ki bir resme baktığımızda yalnızca en ve boy olmak üzere iki boyut görüyorsak, içinde yaşadığımız dünyaya baktığımızda da en, boy ve derinlik olmak üzere üç (zamanı da katarsak dört) boyut kavrayabiliriz. Bundan fazlasını ise algılayamayız. Oysa Allah Katında bildiklerimizden başka boyutlar da yaratılmıştır. Örneğin melekler farklı boyutlardan birinde yaşayan varlıklardır. Kuran`da tarif edildiği kadarıyla cinler de farklı bir alemde yaşamaktadır. (En doğrusunu Allah bilir.)
Allah`ın Kuran'da bildirdiği gibi, melekler bulundukları boyut ve mekandan bizleri görebilmekte ve duyabilmektedirler. Hatta iki yanımızdaki yazıcı melekler yaşadığımız her ana şahittirler. Her konuştuğumuzu, her yaptığımızı yazmaktadırlar. Ancak biz onları göremeyiz. Allah'ın Kuran'da varlıklarını bildirdiği cinler de yine ayrı bir boyuta ait varlıklardır. Onlar da aynı insanlar gibi yaşamları boyunca denenmektedirler ve sorumlu oldukları kitap Kuran'dır. Ancak sahip oldukları özellikler insanlardan çok farklıdır. İnsanların bağlı oldukları sebep-sonuç ilişkilerinden çok daha farklı sebeplere bağımlı olarak yaratılmışlardır.
Allah Cennet ve Cehennemi de Sonsuz Bir İlimle Yaratandır
Bunlar Allah'ın yaratmadaki benzersizliğinin kavranabilmesi için üzerinde düşünülmesi gereken gerçeklerdir. Allah sonsuz sayıda evren, sonsuz sayıda varlık, sonsuz sayıda mekan yaratmaya güç yetirendir. Allah ahirette cenneti ve cehennemi yaratacaktır. Cennet ve cehennem Kuran`da tarif edildiği gibi dünyada yaşanan hayattan çok daha farklı bir yaratılışta olacaktır. Örneğin dünyada daima bozulma, yaşlanma, çürüme, eskime ve tükenme vardır. Oysa cennette her şey sonsuza kadar varlığını sürdürecek, zaman içerisinde hiçbir şey bozulmayacaktır; Allah'ın Kuran'da bildirdiği "tadı değişmeyen sütten ırmaklar" cennetin bu özelliğine dikkat çeken örneklerden biridir. Cennette insan bedeni de yıpranmayacak; yaşlanma asla olmayacaktır. Allah Kuran'da cennette herkesin yaşıt olduğunu bildirmektedir ve cennet insanları sonsuza kadar en güzel halleriyle, hiç yaşlanmadan, birbirleriyle yaşıt olarak yaşayacaklardır. Allah Kuran'da tükenmeyen kaynaklardan içecekler olduğunu bildirmektedir. Cehennemdeki yaratılış da bambaşkadır. Allah cehennemde, benzeri görülmemiş azap çeşitlerini yaratacaktır. (En doğrusunu Allah bilir.)
Allah dünyadaki herşeyde bir sınır yaratmıştır. Her işin bir sonu vardır. Bu nedenle "sonsuz" kavramını ve Allah'ın sonsuz kudretini anlayabilmek için üzerinde düşünmek ve bilinen bazı ölçülerle kıyas yapmak gerekir. Bizim sahip olduğumuz bilgi sadece Allah'ın izin verdiği kadarı ile sınırlıdır. Allah Katındaki bilgi ise sonsuzdur. Örneğin Allah dünyada insan için yedi ana renk var etmiştir. Biz sekizinci bir rengi zihnimizde canlandıramayız. Bu, doğuştan kör olan birine kırmızıyı tarif etmeye benzer. Ne dersek diyelim yine de kırmızı rengi tam olarak ifade edemeyiz. (Harun Yahya, Zamansızlık ve Kader Gerçeği)
Tüm bu yazılanlar, Allah'ın bize dünyada öğrettiği bilgiler doğrultusunda geliştirilen düşüncelerdir. Ancak burada unutulmaması gereken önemli bir nokta vardır; Allah'ın gücü ve büyüklüğü sınırsız olduğu için anlatılanların hepsinin Allah'ın dilemesiyle O`nun istediği anda gerçekleşmesi mümkündür.
Allah'ın ilmi sonsuzdur. Biz ancak Allah'ın ilminden bize izin verdiği kadarını kavramaya güç yetirebiliriz. Burada bize düşen önemli görev, Allah`ın büyüklüğünü hakkıyla takdir etmek, O`nun benzersiz varlığı ve yarattıkları üzerinde düşünmek ve dua etmektir.