Bir insan başını sağlam bir betona arka arkaya, saniyede 10-15 vuruşa denk gelecek şekilde, hızlı bir şekilde vurduğunda bunun nasıl bir sonucu olacağını yaklaşık olarak tahmin edebiliriz. Büyük olasılıkla beyinde ciddi bir travma, beyin kanaması, ciddi bir zedelenme oluşacak, hatta bu durum ölümle bile sonuçlanabilecektir. Zihinde canlandırıldığında son derece yanlış ve tehlikeli olan bu olay, bu işlemi yapan söz konusu varlık bir ağaçkakan olduğunda son derece normal karşılanır. Ve bunu yapan bir ağaçkakan olduğunda, konunun tüm ayrıntılarında Allah’ın sonsuz ve mükemmel aklının tecellilerini görüyoruz. Eğer Yüce Rabbimiz Allah, ağaçkakanı kafatasındaki kendisine özgü, muhteşem mekanik sistem ile yaratmış olmasaydı, aynı olay onun için de öldürücü derecede tehlikeli olabilirdi.
Bilindiği gibi ağaçkakanlar, yuva yapmak ve yiyecek bulmak için, ağaç kabuklarına seri vuruşlar yaparlar. Bazıları bir saniyede 15-20 vuruş yapar. Kuşun iki vuruşu arasındaki zaman farkı, bir saniyeden çok daha azdır. Kuşun gagası her ağaca çarptığında kafası büyük bir sarsıntıya uğrar. Burada ki Allah’ın yarattığı olağanüstülük, bu şiddetli sarsıntıya rağmen beynin en ufak bir zarar görmemesidir. Peki bu nasıl mümkün olur? Böyle şiddetli ve arka arkaya devam eden bir sarsıntı serisinde nasıl olur da beyin küçük de olsa bir zarar görmez?
Burada Allah’ın sınırsız, sonsuz aklı ve sonsuz şefkatiyle dolu bir yaratma sanatı ile karşılaşırız.
Ağaçkakanın kiraz büyüklüğünde bir beyni vardır ve bu sarsıntılardan etkilenmemesinin sırrı boyun kaslarında gizlidir. Vurmaya başladığı anda, baş ve gagası tam bir doğru üzerine gelirler. Burada oluşacak en küçük bir sapma, kuş için hayati tehlike oluşturabilir ve beyninde yırtılma yapabilir. Ancak oluşan bu mükemmel doğruluk, kuşun zarar görmemesinin sebeplerinden birisidir. Kuşların büyük bir çoğunluğunda kafatası kemikleri birbirine yapışıktır, gaga ise çenenin hareketiyle açılır. Oysa ağaçkakanlarda durum farklıdır. Gaga ve kafatası vuruş sırasında oluşan şoku emen süngerimsi bir madde ile birbirinden ayrılmıştır. Hatta bu maddeye “şok emici” denir. Bu şekilde adlandırılması, çok kısa aralıklarla oluşan şokları emebilmesinden ileri gelir. Bu madde, her vuruşta oluşan şoku emip bir sonraki şoku karşılayacak duruma gelebilir. Üstelik bunu saniyede 15-20 vuruşun yapıldığı şartlarda başarır.
Açıkça görülüyor ki bu madde modern teknolojinin geliştirdiği tüm benzerlerinden üstündür. Ağaçkakanın kafatası ve üst gagasının olağandışı bir yöntemle bağlanmış olması, her vuruşta beyninin bulunduğu bölümün gagadan uzaklaşmasını, böylece şok emici ikinci bir mekanizma oluşmasını sağlar.
Buradaki tüm detaylar, iman eden bir kişinin imanının daha da derinleşmesine, pek çok kişinin de Allah’ın gücüne şahit olarak iman etmesine sebep olan yaratılış delilleridir. Ağaçkakanı var olduğu ilk günden beri bu özellikleriyle, yapısındaki bu mükemmel sistemle yaratan, sonsuz güç sahibi olan Allah’tır. Allah’ın yarattığı ilk ağaçkakan da, şu an halen yaşayan bir ağaçkakan da aynı özelliklere sahiptir. Tüm bu bilgiler, insanları Allah’ın kusursuz, çok çeşitli, ayrıntılarla dolu, mükemmel yaratma sanatını düşünmeye teşvik eder. Allah Kuran’da iman edenlerin göklerde, yerde, ikisinin arasında ve kendi nefislerinde yaratılan bu mükemmellikleri düşünmelerini bildirmiştir. Mümin bu düşünmeyle imanında derinleşir, her işinde Allah’a yönelip döner, sonsuz kudret sahibi olan Rabbimiz Allah’ın her şeyi örneksizce yarattığına, yaratmada eşi ve benzeri olmadığına bir kez daha tanık olur.
Şüphesiz, müminler için göklerde ve yerde ayetler vardır. Sizin yaratılışınızda ve türetip yaydığı canlılarda kesin bilgiyle inanan bir kavim için ayetler vardır. (Casiye Suresi, 3-4)