Yukarıdaki ayetlerde Allah, göklerin ve yerin Yaratıcısı olduğunu, büyük bir nimet olan suyu insanlara özel olarak indirdiğini bildirmiştir. Her an milyonlarca metre küp su, okyanuslardan atmosfere, oradan da karalara taşınır, toprak da bu su sayesinde ürününü bol bol verir. Allah'ın büyük bir nimeti olan bu dev su dolaşımı sayesinde insanlar ihtiyaçlarını karşılayıp, yaşamlarını rahatlıkla sürdürebilmektedirler.
Ayette ayrıca, gemilerin denizlerde gidiyor olmasının da, Allah'ın insanlara verdiği bir nimet olduğu haber verilmiştir. Suyun insanların emrine verilmiş olması elbette Allah'ın insanlara büyük bir lütfudur. Su, Allah dilediği için taşıma kuvvetine sahiptir, gemiler Allah dilediği için suyun üzerinde yüzebilir.
Ayetin devamında evrendeki canlı cansız tüm varlıkların Allah'ın kontrolü altında olduğu bildirilmiştir. Allah, evreni insanın yaşamı için yaratmış, Güneş'i, Ay'ı, gündüzü ve geceyi insan için 'emre amade' kılmış ve onu türlü nimetlerle zenginleştirmiştir.
Allah ayetinde kullarına istedikleri herşeyi verdiğini bildirmiştir. Allah'ın dünya hayatında insanlara sunduğu güzelliklere dikkat çekilmiş ve bu nimetlerin saymakla bitiremeyecek kadar çok ve çeşitli olduğunu hatırlatılmıştır. Gökyüzünden denizin derinliklerine kadar her yer saymakla bitiremeyeceğimiz mükemmellikte detaylarla doludur. Ancak bazı insanlar bunca nimete ve güzelliğe rağmen Allah'ı gereği gibi takdir etmemekte ve Rabbimiz’in verdiği nimetlere nankörlük edebilmektedirler. Oysa insana düşen Allah'ın kendisi için yarattığı sayısız nimetlerin şükrünü vermek ve dünyada geçireceği zaman boyunca Allah'ın kendisi için seçip beğendiği ahlakı yaşamaktır.