Çok yüksek bir ağacın en ucundaki dalın, en uç yaprağına kadar suyun nasıl ulaşabildiğini hiç düşündünüz mü?
Apartmanınızın bodrum katındaki deponun içindeki suyun, hidrofor veya herhangi güçlü bir motor kullanmadan üst katlara çıkması imkansızdır. İşte ağaçlarda da hidrofor benzeri güçlü bir pompalama sistemi vardır.
Allah her ağacı gerekli tüm teçhizatı ile birlikte yaratmıştır. Öyle ki, birçok ağaçtaki pompalama sistemi evlerde kullanılan hidroforun pompalama sisteminden, kıyas dahi edilemeyecek kadar üstündür.
Bitkilerin yaşamlarını sürdürebilmeleri için fotosentez yapmaya, bu işlem için de topraktan alacakları suya ve minerallere ihtiyaçları vardır. Ağaçların kökleri, toprağın altına bir ağ gibi yayılıp su ve mineralleri hızla çekerler. Kökler narin olmakla birlikte, tonlarca ağırlığa ulaşabilen ağaçların toprağa sıkıca bağlanıp tutunmalarını da sağlarlar. Köklerin toprağı tutma özelliği son derece önemlidir, çünkü bu sayede toprak kaymaları ve toprağın verimli üst katmanlarının yağmurlarla kaybı da ortadan kalkmış olur.
Kökler topraktan su çekerken hiçbir araç-gerece ihtiyaç duymazlar. Köklerin suyu çekme işlemini başlatacak gücü sağlayan bir motorları yoktur. Suyu ve mineralleri metrelerce uzunluktaki gövdeye pompalayacak bir teknik donanımları da mevcut değildir. Peki, kökler geniş bir alana yayılarak, bu işi nasıl başarmaktadırlar?
Toprağın derinliklerine dağılmış olan kökler, bitkinin ihtiyacı olan su ve mineralleri, gövde ve dallar vasıtasıyla yapraklara kadar ulaştırırlar. Köklerin topraktaki suyu emmeleri adeta bir sondajlama tekniğini andırır. Kök uçları, topraktaki suyu bulana kadar toprağın derinliklerini aramaya devam ederler. Su, ağacın köküne öncelikle dış zarından ve kılcal hücrelerden girer. Hücre içinden ve hücre kabuklarından gövde dokusuna geçer. Buradan da bitkinin her bölümüne dağıtılır.
Bir ağacın kusursuz bir şekilde yerine getirdiği bu işlem aslında son derece karmaşık bir işlemdir. Öyle ki bu sistemin sırrı teknoloji ve uzay çağına eriştiğimiz günümüzde bile tam olarak anlaşılabilmiş değildir. Ağaçlardaki, bu bir nevi "hidrofor sistemi"nin varlığı yaklaşık iki yüzyıl önce keşfedilmiştir. Ancak suyun yer çekimine aykırı bu hareketinin nasıl gerçekleştiğine kesin bir açıklama getirebilen bir kanun hala bulunamamıştır. Bu konuda bilim adamları sadece çeşitli teoriler öne sürmüşlerdir. Bu teorilerin ortaya attığı mekanizmalardan deneylerle ispatlanabilenler, belli bir oranda geçerli sayılmaktadırlar. Bilim adamlarının tüm bu uğraşıları neticesinde varılan sonuç, aslında ağaçlardaki hidrofor sisteminin kusursuzluğudur. Böylesine kusursuz bir sistem, Allah'ın üstün aklını bize gösteren delillerden sadece bir tanesidir. Ağaçlardaki taşıma sistemlerini de, herşeyi yaratan Allah yaratmıştır.
İnsana düşen, tüm varlık aleminin içindeki buna benzer yaratılış mucizelerini görmek için çaba göstermek olmalıdır. Böylece kişi Allah'ı daha iyi tanıyacak O'nun büyüklüğünü ve üstünlüğünü gereği gibi takdir edebilecektir. Allah Kuran'da şöyle buyurmuştur:
"Onunla sizin için ekin, zeytin, hurmalıklar, üzümler ve meyvelerin her türlüsünden bitirir. Şüphesiz bunda, düşünebilen bir topluluk için ayetler vardır." (Nahl Suresi, 11)