Düşmanlarından korunmak için karanlıkta avlanmak zorunda kalan fener balığının, avını yakamak için en büyük yardımcısı kendi ışığıdır. Bu parlak ışığın kaynağı ise balığın gözüne yerleşmiş olan bakterilerdir.
Geceleri avlanan fener balığı için de etrafta herhangi bir ışık olması çok tehlikelidir. Işık, fener balığının düşmanları tarafından fark edilmesine aynı zamanda kendisini gören avlarının uzaklaşıp kaçmasına da neden olmaktadır. İşte bu nedenle fener balığı, ay ışığının çok parlak olduğu gecelerde veya herhangi bir suni ışık oluştuğunda etrafta görünmemeye çalışır. Fener balığı havanın karanlık olduğundan emin olduğunda ise avını aramak için yola koyulur. Karanlıkta planktonlardan ve küçük kabuklulardan oluşan avını yakalayabilmek için en büyük yardımcısı ise kendi ışığıdır. Fener balığının sahip olduğu parlak ışığın kaynağı, balığın gözlerinin altındaki organlardır. Bu organlar ise, balığın kanına karışan oksijen ve şekerle beslenen ışık saçan bakterilerle doludur. (Harun Yahya, Mikro Dünya Mucizesi)
Balık ışığını açıp, kapatabilir ve yiyecek ararken istediği yöne çevirmeyi sağlayabilir. Bakterilerin ürettiği bu ışık o kadar güçlüdür ki, otuz metrelik mesafeden bile görülebilir. Tek bir fener balığından gelen ışık küçük bir odayı aydınlatmak için yeterlidir. (netcevap.org)
Bu bakteriler o kadar etkili bir ışık yayarlar ki, balık avlanıp öldürüldükten saatler sonra bile ışık organı parlamaya devam eder. (Anita Ganeri, Creatures That Glow in The Dark, London, 1995, sf. 12)
Nisa Suresi`ndeki bir ayette Rabbimiz`in benzersiz gücü şöyle haber verilir:
"Göklerin, yerin ve içlerinde olanların tümünün mülkü Allah'ındır. O, herşeye güç yetirendir. " (Nisa Suresi, 120)