Arının beş gözü vardır. Bu gözlerden özellikle büyük bombeli ve çok mercekli olan iki göz mükemmel detaylarla donatılmıştır. Çünkü her iki gözde de -türe göre sayısı değişmekle birlikte- 7.000 mercek bulunur. Mercekler altıgen şeklindedir ve her biri, adeta ayrı bir kamera gibi birbirlerinden bağımsız hareket eder. Başka bir deyişle arı tam 7.000 kamera ile etrafını görür.
Arının bu görme özelliği insan ile kıyaslandığında çok üstündür. Çünkü bir insan iki gözü ile arıya bakarken her gözünde birer arı görüntüsü oluşur. Beyin bu iki görüntüyü birleştirir, arıya bakan kişi de tek bir arı görür. Beynin gözlerden gelen iki görüntüyü birleştirip tek bir görüntü oluşturması mükemmel bir yaratılış örneği iken, arının toplu iğne büyüklüğündeki beyninde 7.000 kameradan gelen 7.000 ayrı görüntünü tek bir görüntüye dönüştürülmesi muazzam komplekslikte bir sistemdir.
Normal koşullarda evrimcilerin sözde sınıflandırmasında en üst kademedeki canlı olarak belirledikleri insanın gözü sadece iki gözden gelen görüntüyü tek bir görüntü halinde beyninde yorumlarken,
evrimcilerin kendilerince “ilkel canlı” olarak nitelendirdikleri arı 7.000 mercekten gelen uyarıları aynı anda algılar ve hepsini eşzamanlı şekilde doğru yorumlayarak görür. Bu durum, canlıları kademe kademe sınıflandırmanın mümkün olmadığını gösterir. İnsan ya da doğadaki diğer canlılar birbirinden farklı özelliklerle ancak aynı üstün ilimle yaratılmışlardır. Bu ilmin sahibi ise benzersiz yaratan, her yeri sarıp kuşatan ve her şeyi yoktan var eden Yüce Allah’tır. Rabbimiz bir ayetinde canlılardaki bu mükemmel yaratılışa şöyle dikkat çeker.
“….Göklerin, yerin ve bunların arasında bulunan her şeyin hükümranlığı Allah'ındır. Dilediğini yaratır. Allah, her şeye hakkıyla gücü yetendir." (Maide Suresi, 17)
Cisimleri 60 Kat Daha Büyük Gören Arılar
25 katlı bir binanın en üst katından parktaki bir insanın yazdığı kağıttakileri okuyabilir misiniz?
Tabi ki hayır ama arılar bunu yapabilecek bir teknolojiye sahiptirler. Arıların gözleri uzaktaki bir cismi dünyanın en gelişmiş fotoğraf makinelerinden 45 kat, cep telefonlarından 50 kat daha yüksek oranda yakınlaştırmakta ve büyütmektedir. Bu durum 25 katlı binanın en üst katından, parkta oturan bir kişinin elinde bulunan kağıttaki sayıları görmeye eşdeğerdir. Bir arının büyüklüğü, hemen hemen cep telefonu kamerasının boyutu kadardır. Göz merceği ise bu kameradan binlerce defa daha küçük olmasına rağmen çok daha mükemmel bir odaklanma ve yakınlaştırma sağlamaktadır.
Sadece arı gözündeki bu ileri derecede odaklama ve uzaktaki nesneleri büyütme özelliği bile evrimcilerin iddia ettiği gibi canlıların basitten gelişmişe doğru birbirinden evrimleştikleri iddiasını bütünüyle çürütmektedir. Çünkü eğer evrimcilerin teorisi gerçek olsaydı onlara göre evrimin alt basamaklarında yer aldığı iddia edilen bir canlının bu kadar ileri bir görme yeteneğine sahip olmaması gerekirdi. Darwin "Türlerin Kökeni" adlı kitabının "Problems" (Problemler) bölümünde canlı gözlerinin bu teoriyi çürütecek en önemli kanıtlardan biri olduğunu şöyle itiraf etmiştir:
"Farklı mesafelerdeki cisimleri benzersiz bir mükemmellikte odaklayan, farklı oranlardaki ışığa göre kendisini uyarlayan göz gibi bir organın doğal seleksiyona dayalı rastlantılarla ortaya çıktığını öne sürmek, itiraf ediyorum ki, olabilecek en yüksek düzeyde saçmalamaktır.” (Türlerin Kökeni, Bölüm-6: Teorinin Güçlükleri, sf. 202)
Her ne kadar Darwinistler bu itirafı kabul etmeseler ve sözün çarpıtıldığını iddia etseler de anlatım çok açık bir itiraftır. Arı gözünün, evrimcilerin inandığı gibi "birbirine eklenen faydalı rastlantılar" senaryosu ile açıklanması kesinlikle imkansızdır. Tek bir parçasındaki komplekslik bile rastlantıyla açıklanamayan ve onlarca parçadan oluşan canlıların gözleri tek bir tanesi eksik olsa fonksiyonunu yitiren kompleks yapılarıyla Yüce Allah’ın üstün aklının ve yaratma sanatının eserlerindendir. Dolayısıyla bu örnek, evrim teorisinin hiçbir bilimsel dayanağı olmayan ideolojik bir efsaneden ibaret olduğunu bir kez daha açık ve net bir şekilde ortaya koymaktadır. Bir Kuran ayetinde Rabbimiz’in batılın yok olacağına dair vaadi şöyle bildirilmiştir:
“Hayır, Biz hakkı batılın üzerine atarız da beynini parçalar. Bir de bakarsın yok olup gitmiş. Allah'a karşı yakıştırdığınız nitelemelerden ötürü yazıklar olsun size!.” (Enbiya Suresi, 18)
Arıların Gözleri Etraflarını 360 Derece Açıyla Görebilmelerini Sağlar
Arının göz yapısı bombelidir. Bu bombe sayesinde arı etrafını 360 derecelik bir açıyla tarar ve etrafındaki binlerce görüntüyü eş zamanlı olarak algılar. Bu binlerce mercek, arının beynine her bir saniyede 70.000 görüntü gönderir. Optik sinir merkezi kendisine aralıksız gelen bu milyonlarca sayıyı bulan görüntüleri analiz eder, değerlendirir ve arının yönü ile yeri konusunda kusursuz bir biçimde karar vermesini sağlar. Arının sahip olduğu bu sistem insanın görme sisteminden en az on kat daha üstündür. Arı 7.000 tane kamera sistemi ile her yönden etrafına oldukça dikkatli olarak bakar, tüm bu görüntüleri beyninde birleştirir ve bu biçimde hem düşmanlarını algılar, hem de etrafındaki çiçekleri görerek çok fazla enerji harcamadan hedefindeki polenlere yönelir.
Evrim teorisinin kurucusu Charles Darwin "Gözleri düşünmek beni bu teoriden soğuttu." (Norman, 1971, C. Darwin / 3 Nisan 1860'da Asa Gray'e yazdığı mektuptan) sözleri ile de, evrim teorisinin canlılıktaki üstün yaratılış karşısındaki çaresizliğini itiraf etmiştir. Çünkü, gözün kompleks yapısında göz yaşı, kornea, retina, göz kasları, iris, göz merceği ve göz bebeği gibi daha pek çok doku ve organeller mevcuttur. Bunlardan yalnızca bir tanesinin örneğin göz yaşının salgılanmaması durumunda göz kuruyacak ve kısa sürede kör olacaktır. Başka bir örnek olarak göz merceği göz bebeğinden sonra oluşsa, göz görme işlevini yine yapamaz. Sadece bu iki özellik bile evrim sürecinin hiç bir zaman yaşanmadığının anlaşılması için yeterlidir.
Darwinizm savunucuları gözyaşı bezleri olmadan gözün milyonlarca yıl, nasıl var olmayı sürdürebildiği sorusuna hiçbir zaman cevap veremezler.
Özetle bütünüyle geçersiz olan evrim teorisinin hiçbir açıklama getiremediği gözlerden olan arı gözleri Yüce Allah’ın yaratış sanatının en güzel örneklerindendir.
Arı Gözleri Saniyeler İçerisinde Farkları Algılayabilecek Kadar Hızlıdır
Arının görme gücü insandan kat kat daha hızlı ve çok daha üstün bir yapıya sahiptir. Çünkü insan gözü görüntüler arasındaki farkları saniyenin 1/50’i bir hızla algılayabilirken, arı aynı görüntüyü saniyenin 1/300’i kadar müthiş bir hızla algılamaktadır. İnsanlar TV izlediğinde akıcı görüntüler algılarlar. Arılar ise hızlı algılamaları sayesinde her bir kareyi farklılaştırarak sadece sabit şekiller görürler. Bu önemli yaratılış detayı arıların ormanın çok daha ötesini görebilmelerine imkan sağlar, uçuş sırasında karşılarına çıkabilecek bir cisimle çarpışmalarını engeller ve daha da önemlisi kalabalık arı topluluğu arasında uçarlarken, birbirleriyle çarpışmalarına mani olur. Rabbimiz Kuran’da bu canlıları Yüce Zatı’nın ilhamıyla yönlendirdiğine şöyle dikkat çekmiştir:
Rabbin, bal arısına şöyle ilham etti: "Dağlardan, ağaçlardan ve insanların yaptıkları çardaklardan (kovanlardan) kendine evler edin." "Sonra meyvelerin hepsinden ye de Rabbinin sana kolaylaştırdığı (yaylım) yollarına gir." Onların karınlarından çeşitli renklerde bal çıkar. Onda insanlar için şifa vardır. Şüphesiz bunda düşünen bir (toplum) için bir ibret vardır. (NahlSuresi, 68-69)
Arının Beş Adet Gözünün Farklı Görevleri Vardır
Arının renkleri görmesine ve hareket eden cisimleri algılamasına yardımcı olan, başının ön kısmında yer alan ve 'bileşik gözler' adı verilen iki büyük gözdür. Rüzgarda uçuşan bir çiçeğe konmak istediğinde arı bu iki gözden faydalanır. Yine başının üstündeki “basit gözler” olarak adlandırılan diğer üç küçük göz ise arının bulutlu günlerde bile güneş ışığını görmesine yardımcı olur. Bu onun çiçeklere ve yuvasına kolaylıkla gidip gelmesini sağlar.
Arılar ultraviyole ışık spektrumunu görebildikleri için dünyayı insanlardan çok farklı algılarlar. Bu, insanların tek bir renge sahipmiş gibi gördüğü birçok çiçeğin genellikle çiçeğin merkezine yakın yerlerinde fazladan renkli işaretlere sahip olduğu anlamına gelir. Söz konusu işaretler, adeta piste inen uçağa yön gösteren seyrüsefer yardımcıları gibi, arıyı çiçeğin içinde yiyeceğin bulunduğu yere yönlendirir. Arıya zengin bir polen şöleni ile beslenme imkanı sunarken, çiçek de polenlerini de arı vasıtasıyla diğer çiçeklere taşıtmış olur ve neslinin devamını sağlar. Bütün bu birbirine bağlı detaylar elbette ki apaçık bir yaratılışın delilleridir.
Arının gözündeki ince detaylar, her bir gözün arının tam ihtiyacına yönelik olarak yaratılması, çiçek ve arı arasındaki işaret sistemi, tesadüflerin bir sonucu olamaz. Akıl sahibi her insanın kabul edeceği gibi, arı gözlerinde üstün bir ilim kullanılarak meydana getirilmiş sanat, alemlerin Rabbi olan Yüce Allah’ın Sani (Sanatçı, nihayetsiz güzellikleri sanatının içinde yaratan) sıfatının tecellilerindendir.
"Yerde sizin için üretip-türettiği çeşitli renklerdekileri de (faydanıza verdi). Şüphesiz bunda, öğüt alıp düşünen bir topluluk için ayetler vardır. " (Nahl Suresi, 13)
Arının Göz Sistemi Teknolojiye İlham Kaynağı Olmuştur
İsviçre’de Lozan Federal Teknoloji Enstitüsünde görev yapan araştırmacılar 2011’de arının göz sistemini inceleyerek 360 derece açıyla görebilen ve 3 boyutlu kayıt yapabilen bir kamera sistemi icat ettiler. Arı gözü ile kıyaslandığında onlarca kat daha büyük olan portakal boyutundaki bu aletin sadece 104 adet kamerası vardı. Günümüzde üstün teknolojik özelliklere sahip olan ve günlük hayatta çok kullanılan aletler ise sadece 6-7 kameranın birleşiminden oluşmaktadır. Spor karşılaşmalarında görüntüyü aynı anda farklı açılardan görmeyi sağlayan, bu özelliği ile bilim adamlarını gururlandıran kamera sistemleri arı gözleri ile karşılaştırıldığında son derece basit kalmaktadır.
Arılar teknoloji harikasıyken, onlarca yıl fizik eğitimi almış bilim adamlarının yaptıkları optik aletler bu teknolojinin çok gerisindedir. Ancak unutulmamalıdır ki; ne arı ne de yeryüzündeki başka bir canlı kendi isteğiyle vücuduna yeni organlar ekleyebilir, kendi bedeninde son derece gelişmiş sistemler var edebilir. Arıların sahip olduğu optik sistemler ve mucizevi yetenekler, yeryüzündeki diğer tüm canlılar gibi Yüce Allah tarafından yaratıldıklarının açık delili olarak karşımıza çıkarlar.
Allah arılarda insanların düşünüp ibret alması için benzersiz aklından örnekler göstermektedir. Rabbimiz herşeye güç yetirendir. Akıl sahibi insana düşen ise, vicdanının sesini dinleyerek, yaptığı her işte Yaratıcımız olan Yüce Allah'a yönelmek ve tüm hayatını O'nun istekleri doğrultusunda yönlendirmektir:
"De ki: "Göklerden ve yerden sizlere rızık veren kimdir? Kulaklara ve gönüllere malik olan kimdir? Diriyi ölüden çıkaran ve ölüyü diriden çıkaran kimdir? Ve işleri evirip-çeviren kimdir? Onlar: "Allah" diyeceklerdir. Öyleyse de ki: "Peki siz yine de korkup sakınmayacak mısınız?" (Yunus Suresi, 31)
Kaynakça:
- Burrows Craig P. (2024) What the Bees See: A Honeybee's Eye View of the World, Chronicle Books, ISBN: 1797230182,s.192
- Darwin C. 1979.The Origin of Species, First Edition Reprint. New York, Avenel Books,. s..217
- Horridge A.(2019) The discovery of a visual system: the honeybee, ISBN : 978-1-78924-089-4, s. 274
- Norman M, 1971. Darwin Retried: An Appeal to Reason, , s.101
- Popmintchev, D. Ve Popmintchev T (2018).Introduction to Design of Optical Systems (Optics) Kindle Edition
- VARELA G..F and WAYNE W (1970).The Optics of the Compound Eye of the Honeybee (Apis mellifera) From the Biological Laboratories, Harvard University, Cambridge, Massachusetts , s.336- 358
- https://beeswiki.com/bee-eyes/
- https://www.bbka.org.uk/faqs/six-legs-four-wings-five-eyes
- https://www.betterbee.com/instructions-and-resources/biology-of-bee-eyes.asp
- https://www.bella-eyecare.com/fun-facts/how-many-eyes-does-a-bee-have/