Evrende, insan vücudundan gökyüzüne, hayvanlardan denizlerin derinliklerine kadar tüm varlıklarda ve olaylarda, son derece kompleks sistemler ve sayısız hassas dengeler vardır. Düşünen ve aklını kullanabilen her insan, bu olağanüstü harikalıklar içeren sistemleri, mükemmel dengeleri sonsuz güç ve akıl sahibi olan Rabbimiz'in yarattığını anlar. Bunların tümü Allah (cc)'ın üstün yaratışının delillerini gösteren birer "iman hakikati"dir. Kişiyi imana yaklaştıran ve imanının artmasına vesile olan gerçekler, Yaratılış mucizeleridir. Bu deliller üzerinde derin tefekkür eden her vicdanlı insan, Allah (cc)'ın varlığını ve büyüklüğünü açıkça görerek iman edecektir. İman edenler ise iman hakikatleri sayesinde Allah (cc)'ı daha yakından tanıyacak, O'na duydukları iman, sevgi ve korku daha da artacaktır.
Hayatı boyunca etrafında gördüğü veya duyduğu herşeyde Allah (cc)'ın ayetlerini fark edip bunlar üzerinde düşünmek mümin için büyük bir sorumluluktur. Allah (cc), Kuran'daki birçok ayetinde yarattıkları üzerinde düşünerek bunlardan öğüt ve ibret almamızı bildirmiştir. Çevremizdeki canlı cansız tüm varlıklar, bizim Allah (cc)'ın üstün yaratma gücünü, sanatını, ilmini derin derin tefekkür etmemiz için yaratılmışlardır. Bunların hiçbiri boşuna yaratılmamıştır. Kuran'da da, Allah (cc)'ın ayetlerinden ve yaratılışın delillerinden yüz çevirmeden, tüm bunlar üzerinde düşünüp Allah (cc)'ın üstün yaratışını tesbih etmek gerektiği şöyle bildirilmiştir:
"Şüphesiz göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün ardarda gelişinde temiz akıl sahipleri için gerçekten ayetler (deliller) vardır. Onlar, ayakta iken, otururken, yan yatarken Allah'ı zikrederler ve göklerin ve yerin yaratılışı konusunda düşünürler. (Ve derler ki:) "Rabbimiz, sen bunu boşuna yaratmadın. Sen pek Yücesin, bizi ateşin azabından koru." (Al-i İmran Suresi, 190-191)
Büyük İslam mütefekkiri İmam Gazali, Allah (cc)'ın yaratışındaki üstün sanatı şöyle dile getirmektedir:
Gökte nice yıldızlar vardır ki, yerden yüzlerce defa büyüktürler. Uzak olduklarından nokta gibi görünüyorlar. Yıldızlar böyle olunca, feleğin yani göklerin büyüklüğü buradan anlaşılır. Bütün bu yıldızlar, bu büyüklükleri ile senin gözünde gayet ufak görünüyor. İşte bu sebeple bunları yaratanın azamet ve hakimiyetini anlayabilirsin. (İmam Gazali, Kimya-yı Saadet, Tercüme: A. Faruk Meyan, İstanbul, s. 707)
Yıldızların çokluğuna dikkat edin... Hareket ve dönmeleri, dönerken olan hızları ayrı ayrıdır. Kimi bir ayda, kimi bir senede, kimi on iki senede, kimi otuz senede dönüp çoğu da bu gruptandır. Oradaki hayret edilecek bilgilerin sonu gelmez... Allah-u Teala'nın, bu kısa dünya hayatında, bu hususta verdiği ilimleri anlatmaya kalkarsak günlerce devam eder. (İmam Gazali, Kimya-yı Saadet, Tercüme: A. Faruk Meyan, İstanbul, s.706-707)