Zürafa dünyadaki en verimli çalışan kalp sistemine sahiptir, kalbi -oldukça yüksek kabul edilen- 350 mm Hg`lik yüksek bir basınçla kan pompalayacak kadar güçlüdür ve yaşamını korumak için 250 metre uzaklığa kadar yayılan bir koku salgılar. Zürafanın sahip olduğu bu iki özellik bile tüm canlıları dilediği gibi şekillendiren, tüm doğaya hakim olan, üstün güç ve akıl sahibi bir Yaratıcının var olduğunu bize gösterir.
Allah`ın Kuran`da,"O Allah ki, yaratandır, (en güzel bir biçimde) kusursuzca var edendir, 'şekil ve suret' verendir. En güzel isimler O'nundur. Göklerde ve yerde olanların tümü O'nu tesbih etmektedir. O, Aziz, Hakimdir." (Haşr Suresi, 24) ayetiyle de belirttiği bu gerçek tüm canlıları sarıp kuşatmıştır. Allah'ın ayette belirttiği bu kusursuz yaratma gücünü ve sanatı daha iyi anlayabilmek için zürafa örneği üzerinde düşünelim ve bu canlının sahip olduğu vücut sistemini daha detaylı inceleyelim:
Zürafanın Kan Pompalamasındaki Sır
Zürafa beş metreye varan boyuyla karada yaşayan en büyük hayvanlardandır. Yaşayabilmesi için kalbinden iki metre yukarıdaki beynine kan göndermesi şarttır. Bunun içinse çok güçlü bir kalbe ihtiyacı vardır. Nitekim zürafanın kalbi 350 mmHg.'lik bir basınçla kan pompalayacak kadar güçlüdür.
Normalde bir insanı öldürebilecek kadar güçlü olan bu sistem, özel bir haznenin içinde bulunur. Hazne, basıncın bu ölümcül etkisini kaldırabilmek için küçük damarlarla kuşatılmıştır.
Baştan kalbe kadar giden bölümde; yukarı çıkan ve aşağı inen damarların oluşturduğu bir U sistemi bulunur. Ters yönde akan kan damarları toplam basıncı sıfırlar, böylece hayvan ani kanamalara neden olacak iç basınçtan kurtulmuş olur. Zürafaların derilerini inceleyen bilim adamları, bakteri ve kenelere karşı çok etkili bir savunma sistemiyle karşılaştılar. Kaliforniya, Arcata`daki Humboldt Üniversitesi biyologlarından Willliam Wood, kokuları çok uzaklardan bile algılanabilen Giraffa camelopardalis reticulata türüne ait zürafaları inceledi. (Wood, W. F. & Weldon, P. J. The scent of the reticulated giraffe Giraffa camelopardalis reticulata. Biochemical Systematics and Ecology, 30, 913 - 917, (2002).)
Bu koku o kadar güçlü ki zürafadan 250 metre uzakta olan bir insana ulaşabiliyor. (Nature.com/nsu : John Whitfield, Rank giraffes in rude health, 21 Ekim 2002) Wood, böylesine güçlü bir kokunun zürafalara bir faydası olup olmadığını merak etti. Çalışmasında, kokunun zürafada nasıl oluştuğundan çok, kokunun özellikleri üzerinde odaklandı.
Zürafanın boyun ve ense kısmından kıl örnekleri alan Wood, kokulara neden olan kimyasalları araştırdı. Yaptığı incelemeler sonucunda zürafaların derisinde her biri koku yayan tam 11 farklı kimyasal bulunduğunu belirledi. Kokuya neden olan kimyasallar temelde indol ve 3-metilindol adlı kimyasallara dayanıyor. Bu bileşiklerin çeşitli mikropların büyümesini engellediği önceden biliniyor. Zürafanın derisindeki bu güvenlik kalkanı sayesinde, bakteriler, mantarlar ve hatta keneler hayvanın derisinden uzak duruyor. Üstelik bu kimyasallar birbiriyle karışınca, tek başlarına olduklarından daha etkili oluyorlar.
Burada aklımıza gelen bazı sorulara cevap arayalım. Bu kokulu savunma sistemini kendi başına üretebilmesi için zürafanın, öncelikle düşmanı olan bakteri ve mikropları tanıyor olması gerekir. Bu yüzden zürafa da bakteri ve mikropların metabolizmasının detaylarını bilmeli, onların solunum veya sindirim sistemine hangi kimyasalları sokarak onları etkisiz hale getirebileceğini belirlemelidir. Gerekli kimyasalların hangi özellikte bileşikler olduğunu, bunlar için hangi elementlerden ne kadar gerektiğini, bunları ne şekilde birbirine bağlayacağını da biliyor olmalıdır. Elbette zürafanın farkında olmadığı bu korumayı yaratan alemlerin Rabbi olan Allah`tır.
Peki bu kokular zürafanın bedeninde tesadüfen oluşmuş olabilir mi? Bu soruyu, zürafadaki kimyasal kullanılarak üretilmiş bir ilacı örnek vererek cevaplayalım.
Kimyager Zürafalar
Zürafanın koku kimyasallarında bulunan Indole adlı kimyasalı içeren bir ilaçtır. Bu ilaç uzman kimyagerlerin uzun deneyleri sonucunda üretilmiştir. Belli bir amaca yöneliktir ve etkisi kanıtlanmıştır. Bilinçli olarak üretildiğine şüphe yoktur. Zürafanın derisindeki kimyasalların tesadüfen oluştuğunu iddia etmek, bu ilacın da yağmur, rüzgar gibi doğa olaylarıyla tesadüfen oluşabileceğini kabullenmek anlamına gelir ki, hiç kimse bu iddiayı savunmaz. Şüphesiz, zürafanın bakteri ve mikroplara karşı korunmasını sağlayan sistemi var eden güç, hem zürafayı hem de bakteriyi yaratmış olmalıdır. Allah, tüm canlıları yoktan var etmiş ve onları bir örnek edinmeksizin yaratmıştır.
Allah, yarattığı canlılarda bizim düşünmemiz için ayetler bulunduğunu bir Kuran ayetinde şöyle haber vermektedir:
"Şüphesiz, göklerin ve yerin yaratılmasında, gece ile gündüzün art arda gelişinde, insanlara yararlı şeylerle denizde yüzen gemilerde, Allah'ın yağdırdığı ve kendisiyle yeryüzünü ölümünden sonra dirilttiği suda, her canlıyı orada üretip-yaymasında, rüzgarları estirmesinde, gökle yer arasında boyun eğdirilmiş bulutları evirip çevirmesinde düşünen bir topluluk için gerçekten ayetler vardır. " (Bakara Suresi, 164)