Doğadaki canlılara baktığımızda çok farklı savunma şekilleri kullandıklarını görürüz. Öldürücü zehirler, korkutucu dış görünümler ve uyarı sistemleri bunlardan yalnızca birkaçıdır. Bu bölümde ise savunma sistemi olarak kötü tad ve zehir kullanan canlılardan bahsedilecektir.
Bu tür canlılar zehirli olduklarını düşmanlarına dış görünümleri ile haber verirler. Dikkat çekici parlak ve canlı renkleri gerçekte bir uyarı niteliği taşımaktadır. Burada ilginç olan nokta, bu canlıları tehlikeli kılan kimyasalların ve zehirlerin oluşum şekilleridir. Kimileri yedikleri besinler sayesinde bu zehirleri elde ederken kimileri de vücutlarındaki sistemler sayesinde zehir üretirler. Her iki durumda da zehir, canlıların kendilerine zarar vermez. İşte bu noktada sorulması gereken bazı sorular vardır. Bu canlılar hangi bitkide zehir olduğuna, ne tür zehirin kendilerine zarar vermeyeceğine nasıl karar vermişlerdir? Vücutlarında zehir üretmelerini, biriktirmelerini, bunlardan etkilenmemelerini ve gerektiğinde kullanmalarını sağlayan sistem nasıl oluşmuştur?
Bir canlının, hangi zehirli bitkiyi yediğinde etkilenmeyeceğini kendi kendine öğrenmesinin imkanı yoktur. Bu bilgileri başka bir şekilde edinmesi de mümkün değildir. Zehirli bitkiler içinden kendi vücudunun etkilenmeyeceği türü, deneme yaparak bulmaya çalışan bir canlının uzun süre yaşaması elbette ki olanaksızdır. Bu durumda ortaya tek bir sonuç çıkmaktadır. Söz konusu canlılar bu özellikleri ile birlikte Allah tarafından yaratılmışlardır.
Zehirli bitkiyi, bitkide oluşan kimyasalları, onu yiyip de etkilenmeyecek olan canlıyı, bu canlıdaki her türlü koruyucu sistemi yaratan Allah'tır. Allah tüm canlılar arasında kusursuz bir düzen kurmuştur.