Kamuflaj, askerlik sanatının değişmez unsurlarından biridir. Düşmana kendini hissettirmeden saldırabilmek veya düşman saldırısı sırasında kendini gizleyebilmek son derece önemlidir.
Bu yüzden cephedeki askerler giyimleriyle, miğferleriyle, hatta yüzlerine sürdükleri boyalarla kendilerini gizler, yani kamufle ederler.
İlginç olan, kamuflaj denen bu akılcı yöntemin sadece insanlar değil, hayvanlar tarafından da kullanılmasıdır.
Çok Etkili Bir Taktik
Kamuflaj yapan canlılar yaşadıkları ortama son derece uyumlu şekilde yaratılmış vücut yapıları, biçimleri, renkleri ve desenleriyle özel bir koruma altına alınmışlardır. Bu canlıların bazılarının bedenleri bulundukları ortamla o kadar uyumludur ki, çevrelerindeki bitkilerden ayırt edilebilmeleri son derece zordur.
| Bazı böcek türleri toplu halde kamuflaj yaparak düşmanlarından korunurlar. Örneğin Madagaskar'da bulunan tropik bir hemiptera türü olan Phiatidlerin kanatları parlak ve renklidir. Bu fotoğraftaki gibi bir ağaç gövdesinde toplu halde dinlendikleri zaman bir böcekten çok çiçeğe benzerler. Bu da böcek arayan avcıları yanıltır. 1 |
Üzerinde yaşadığı çiçekle aynı renkte olan bir örümcek, ağaç dalı gibi hareketsiz duran bir yılan, kurumuş yaprakla birebir aynı kanatlara sahip bir böcek, üzerinde durduğu bitkilerin rengini ve biçimini alan bir kurbağa... Tüm bunlar doğadaki kamuflajın ilginç örnekleridir. Ve bize kamuflajın özel yaratılmış bir yöntem olduğunu göstermektedirler.
| Yengeç örümceklerinin solda görülen Misumena varia türü, üzerine konduğu çiçeğin rengine bağlı olarak sarıdan beyaza kadar değişen pek çok rengi vücudunda oluşturabilir. 2Sağda görülen örümcek türü ise kendisini en iyi gizleyecek rengi buluncaya kadar durmadan ilerler. 3 | |
| Yandaki resimlerde üzerinde yaşadıkları bitkinin rengine tıpatıp benzer bir renge sahip olan iki tesbih böceği bulunuyor. Bu böceklerdeki kamuflaj yeteneği yalnızca yetişkinlerle sınırlı değildir. Tesbih böceklerinin yumurtalarında da kamuflaj yapabilecekleri sistemler vardır. Yetişkinlerin yaşadıkları bitkinin zemininde bulunan böcek yumurtaları sebze tohumlarını andırırlar. Bu sayede düşmanlarından korunmuş olurlar. 4 |
Şimdi bu özel yöntemi biraz inceleyelim.
Kimi canlılar, yaşadıkları ortamın yaygın bitki örtüsüne uygun renk ve desenlere sahiptir. Örneğin sararmış otların arasında sarı çizgili desenleriyle gizlenen bir kaplanın, avı tarafından fark edilebilmesi çok güçtür.
Aslanlar da yaşadıkları bozkırların renginde yaratılmışlardır. Bu sayede kuru otların arasında kolayca gizlenirler. Kamuflaj yapmış bir asker gibi, yavaş yavaş avlarına doğru yaklaşırlar.
Savanların kuru otlarında avlanan bir aslan neredeyse görülmezdir. Çünkü aslanın renkleri çevre ile karışır. Uzun otlarda bir çitayı ayırt etmek de çok zordur; bunun sebebi yüzlerce küçük noktanın hayvanın vücudunu netleştirmemesidir. Ayrıca çitanın siyah noktaları güneş ile belirginleşir ve vücudunu olduğundan daha büyük gösterir. | |
Çita da sahip olduğu doğal kamuflaj sayesinde avına fark edilmeden sokulur. Av kendisini fark ettiğinde ise, artık çok geç kalmıştır.
Yaşadığı ortamla mükemmel bir renk uyumuna sahip canlılardan biri de kutup ayılarıdır. Kutup ayılarının bembeyaz postları, dört mevsim kar ve buzlarla kaplı dünyalarında onlara büyük avantajlar kazandırır. Kar beyazı renkleri fark edilmeden avlarına yaklaşmalarını sağlar. Eğer renkleri beyaz olmasaydı, bu ayıların kutuplarda yiyecek bulabilmeleri, yavrularını besleyebilmeleri son derece güçleşirdi. Bu da kısa sürede nesillerinin tükenmesi anlamına gelecekti.
Bunlardan başka bazı canlılar da mevsimlere uygun kamuflajlar yaparlar. Buna en güzel örnek olarak kutup kuşlarını verebiliriz.
Mevsimlere Göre Tüy Değiştiren Bir Canlı: Kutup Kuşları
Kutup kuşlarını bulundukları yerde fark edebilmek neredeyse imkansızdır, çünkü tüylerinde doğal zemini taklit edebilmelerini sağlayan mükemmel bir kamuflaj yeteneği vardır.
Mevsim kış olduğunda kutup kuşlarının vücutlarında mucizevi bir değişim yaşanır. Koyu renkli tüylerin hepsi yok olur ve sadece beyaz tüyler kalır. Karların arasında bembeyaz kuşu fark etmek yine imkansız gibidir.
Kuşun bu işten hiç haberi yoktur, ama vücudu her kış mevsiminde aynı mükemmellikte kamufle edilir. Mevsim ilk bahar olduğunda kutup kuşunun tüylerinin arasında, yeşeren bitkilerin renginde yeni tüyler çıkar. Aynı değişiklik yaz için de geçerlidir.
Bu olağanüstü değişimler sayesinde otların arasında kutup kuşlarını görebilmek neredeyse imkansızdır. Tüm bu harika kamuflaj gösterisi, elbette bir açıklama gerektirmektedir. Bu kuş elbette kendi iradesiyle üzerindeki tüylerin rengini değiştiremez. Sahip olduğu kamuflajın ne işe yaradığını bilecek bir akla dahi sahip değildir.
Öyleyse bu kuşa olağanüstü kamuflaj yeteneğini veren kimdir?
Mevsimine göre kutup kuşunun sahip olması gereken kamuflajı kim bilmektedir?
Çevrenin renk ve desenini kuşun tüylerinin üzerine adeta bir ressam gibi kim çizmiştir?
Sorular bizi tek bir cevaba götürmektedir;
Kutup kuşu, Allah tarafından yaratılmıştır ve sahip olduğu özellikler de kendisine Rabbimiz tarafından verilmiştir.
Büyük Kamuflaj Ustası: Bukalemun
Kamuflaj sanatının en büyük ustalarından biri kuşkusuz bukalemundur. Bukalemun özellikle bu konudaki çabukluğu ile şaşırtıcıdır. Diğer pek çok sürüngen de renk değiştirme yeteneğine sahip olduğu halde, hiçbiri bunu bukalemun kadar hızlı başaramaz.
Bukalemun istediği anda üzerinde bulunduğu zeminin rengini alır ve böylece kendisini gizler. Kendisini güvenli hissettiğinde ise, derisine çeşitli renkler vererek adeta bir sanat gösterisi yapar.
Bir ressamın bir deseni tualine aktarması saatlar sürer. Oysa bukalemun, üzerinde bulunduğu ortamın desenini anında taklit edebilir.
Bukalemunun bu olağanüstü yeteneği, vücudunda yaratılan ve renge duyarlı özel hücrelere dayanmaktadır. Bu son derece kompleks hücreler, kendilerine gelen ışığa göre pigmentlerini ayarlamakta, hem de bunu olağanüstü bir hızda yapmaktadırlar. Bu kompleks yapı, hiç bir tesadüfle açıklanamaz. Geçmişte bir bukalemunun böyle bir sisteme ihtiyaç duyduğu, sonra bunu düşünüp tasarladığı ve kendi vücuduna yerleştirdiği de iddia edilemez. Bukalemunun renk değiştirme yeteneği yaratılışın açık bir delilini oluşturur.
Bu örneklerle Allah bize sonsuz bilgi ve sanatının bir örneğini göstermektedir. Bir Kuran ayetinde buyrulduğu gibi, Allah kusursuzca yaratandır:
O Allah ki, yaratandır, kusursuzca var edendir, 'şekil ve suret' verendir. En güzel isimler O'nundur. Göklerde ve yerde olanların tümü O'nu tesbih etmektedir. O, Aziz, Hakimdir. (Haşr Suresi, 24)
Böcekler Dünyasındaki Kamuflajcılar
Böcekler de hem kendilerini korumak hem de kolay avlanmak için kamuflaj tekniklerini kullanırlar. Kimi böcekler kendilerini bir yaprağa benzetirler. Bu benzerlik öyle mükemmeldir ki yaprağın biçiminden üzerindeki damarlara kadar hiçbir detay eksik bırakılmamıştır. Kimilerinin kanadında sararmış bir yaprağın üzerindeki çürüklere, lekelere benzeyen desenler bile vardır, kimisi ise kendini bir bölümü kopmuş yaprak şekline sokmuştur.
Şimdi, bu canlılardaki kamuflaj tasarımı üzerinde biraz düşünelim.
Bu böcekler bir bilince ve akla sahip değildirler. Hayatta kalmak için bir yaprağa benzemeleri gerektiğini bilemezler. Bilseler dahi vücutlarının üzerine yaprak şekli çizemezler. Yapraklardaki çürükleri, lekeleri taklit edemezler. Öyleyse böceğin kanatları üzerinde yer alan ve bilinçli şekilde tasarlandığı açık olan bu çizimler kimin eseridir?
Elbette ki bu değişimlerin tesadüflerle oluşması mümkün değildir. Bu küçük böceklerin kanatlarındaki yaprak tasarımı, canlıların tesadüflerin değil, bir Yaratıcı'nın eseri olduğunu göstermeye yeterlidir.
Sonuç
Doğayı inceledikçe, hep aynı gerçekle karşılaşırız. Canlılar, evrim teorisinin "tesadüf" iddiasını tamamen geçersiz kılan, son derece iyi tasarlanmış kompleks yapılara sahiptirler. Her canlı, kendi üzerinde, yaratılmış olduğunu bize gösteren deliller taşımaktadır. Kamuflaj ve canlıların akılcı davranışları bu delillerden yalnızca biridir.
Tüm bu muhteşem yaratılışın sahibi ise, göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunan her şeyin Rabbi olan Yüce Allah'tır.
Akıl sahibi insanlara düşen ise Allah'ın yaratması üzerinde düşünmek ve O'nu övüp yüceltmektir. Allah ayetlerinde şöyle buyurmaktadır:
Şüphesiz göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün ardarda gelişinde temiz akıl sahipleri için gerçekten ayetler vardır. Onlar, ayakta iken, otururken, yan yatarken Allah'ı zikrederler ve göklerin ve yerin yaratılışı konusunda düşünürler. (Ve derler ki:) "Rabbimiz, sen bunu boşuna yaratmadın. Sen pek yücesin, bizi ateşin azabından koru." (Al-i İmran Suresi, 190-191)
Dipnotlar
1. Marco Ferrari, Colors for Survival, Barnes and Noble Books, New York, 1992, s.41
2. Marco Ferrari, Colors for Survival, Barnes and Noble Books, New York, 1992, s.52
3. Marco Ferrari, Colors for Survival, Barnes and Noble Books, New York, 1992, s.20
4. Marco Ferrari, Colors for Survival, Barnes and Noble Books, New York, 1992, s.26