Büyük bir kurtuluş mücadelesi vererek bugünlere gelen Türkiye, kadınıyla erkeğiyle, genciyle yaşlısıyla bütün dünyanın gıpta ile baktığı bir dayanışma sergilemiştir. Milli Mücadele`de somutlaşan ve zirveye çıkan bu dayanışma hareketi, yenilgiye uğratılmış zannedilen Türk Milleti`nin yeniden ayağa kalkıp tek bir vücut halinde hareket etmesine vesile olmuştur. Bütün yurtta her yaştan insanın katılımıyla, ``tek ses tek yürek`` bir birlik oluşturulmuştur.
Mustafa Kemal Atatürk`ün 19 Mayıs 1919`da Samsun`a çıkarak başlattığı Milli Mücadele, 23 Nisan 1920 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM)`nin açılışı ile resmi ve kurumsal bir kimlik kazanmış, dahası tek merkezli bir hal almıştır. Atatürk, Türk Milleti`nin içindeki güçlü bağımsızlık ve Milli Egemenlik duygusunun varlığını hissetmiş, bu büyük milli gücün bir an önce harekete geçirilmesi gerektiğini öngörmüştür. İlk olarak da, dağınık olan bu büyük gücü tek bir çatı altında toplayarak bir düzene sokmaya karar vermiştir. İşte bu karar, TBMM`nin kurulmasına ve ülkenin tek bir merkez etrafında çok daha güçlü, çok daha kararlı ve çok daha etkin bir şekilde yönetilmesine vesile olmuştur. TBMM`nin açılması, bağımsız Türkiye Cumhuriyeti`nin kurulması yolunda atılmış ilk somut adımdır.
Atatürk`ün Milli Mücadele'ye başlarken söylediği şu sözler, bugün de, milli birlik çağrılarının yapıldığı bir ortamda üzerinde dikkatle düşünülmesi gereken ifadelerdir:
"Ben, 1919 senesi Mayıs içinde Samsun'a çıktığım gün elimde, maddî hiçbir kuvvet yoktu. Yalnız büyük Türk Milleti'nin asaletinden doğan ve benim vicdanımı dolduran yüksek ve manevi bir kuvvet vardı. İşte ben bu millî kuvvete, bu Türk Milleti`ne güvenerek işe başladım."
Atatürk, Türk Milleti`nin hedefini ``Milli kültürümüzü muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkaracağız`` şeklinde ifade etmiştir. Onun bu sözünü bugün, değişen ve globalleşen dünyada, uluslararası ilişkilere yön veren önder ülke olma yolunda emin adımlarla ilerlerken kendimize rehber ediniyoruz.
Bunu yaparken de en büyük desteği, Atatürk`ün büyük kurtuluş mücadelesinde güvendiği Türk Milleti`nin, Milli Birlik ve Beraberliğini oluşturan manevi gücünden alıyoruz.