Terör haberi almadığımız bir gün bile geçmiyor. Bu saldırıların sorumlusu olarak komünist örgütler, faşist, radikal, ayrılıkçı gruplar gündemdeler. Geçtiğimiz ay Yemen’den Irak’a, Nijerya’dan Pakistan’a, Türkiye’den Belçika’ya hatta Fildişi sahillerine kadar pek çok saldırı haberiyle karşılaştık. Bu eylemlerin içeriği ve sayılarının giderek artması oldukça endişe verici.
Terörü istatistik raporlarıyla değerlendirmekten pek hoşlanmıyorum ancak boyutlarının görülmesi açısından bu ürkütücü rakamlara göz atmakta fayda var: 2015 yılı, Global Terör İndeksine göre terör eylemleri 2014 yılı ile kıyaslandığında %80 artarak en yüksek seviyesine ulaşmış durumda. Terörün özellikle yoğunlaştığı beş İslam ülkesinde –Irak, Nijerya, Afganistan, Pakistan ve Suriye-1 ölüm oranı %78’i buluyor. Bu vahşeti İslam dünyasının doğal dinamiği olarak değerlendiren ve günlük hayatlarına hiçbir şey olmamış gibi devam edenlerir varlığı da ayrıca endişe verici. Oysa terörün sınırı yoktur ve aynı şekilde Batı dünyası da tehdit altındadır.
Tunus’ta yayınlanan Arapça günlük gazete Dhamir’de yayınlanan Harun Yahya’nın makalesi yayınlandı.
http://www.harunyahya.org/tr/Articles/219291/Terore-Karsi-Elele