MÜNAFIKLAR ÇOK HAYSİYETSİZ, PİSLİK, CEMİYET MİKROBU, MÜSLÜMANA YAPIŞAN KENE GİBİ MAHLUKLARDIR. ÇOK KALLEŞTİRLER
Münafıklar çok haysiyetsiz, pislik, cemiyet mikrobu, Müslümanlara yapışan kene gibi mahlukattır. Bunları hep tentürdiyotla Müslümanlar temizleyecek, yani ilimle irfanla, kanunla hukukla. Çok kahpe ve kalleş bir yapıdır. Her Müslüman cemaate sızar münafık. Yani her Müslüman cemaatin bir şeytan ordusuyla kuşatılacağını Müslümanlar unutmayacak. Çok fazla iblis Müslüman cemaatlere sızar ve Müslümanları doğru yoldan saptırmak isterler. Onları meşgul etmek, onları boş laflarla, boş sözlerle, boş konuşmalarla hırpalamak isterler. Onları kendi mecralarından çıkarıp şeytani mecraya çekmek isterler. İşte o şeytani mecraya çekmek istediklerinde onların gösterdiği her yol tahrip edilmesi gereken yoldur. Müslüman ilimle, irfanla o şeytanın yolunu ortadan kaldıracak, kanunla hukukla. ‘Şeytanın feneri gideceğin yolu aydınlatır’ derler. Münafık bir şey tavsiye ediyorsa tam tersini yapacaksın. Tersini söylüyorsa düzünü yapacaksın. Ve bu müthiş bir kolaylıktır çünkü biz münafığın yeteneğini elde edemeyiz. Neden elde edemeyiz? Çünkü münafık şeytanla iç içe. Yani beynine hulul etmiş, onun için muazzam bir yeteneğe sahip olur. Yani mesela iblisin yuvalarını görür, iblisin adamlarını görür, mesela bağlantı kurduğu adamlar hep iblisin adamlarıdır. Münafığın Facebook’una bir gir hemen ne kadar münafık varsa hepsini bulduğunu anlarsın. Ne kadar dinsiz, imansız, Allahsız Kitapsız, İslam düşmanı, homoseksüel savunucusu, İngiliz derin devletinin çakalı varsa hepsine yalakalık yaptığını görürsün, girdin mi baktın mı anlarsın. Senin oturup aramana gerek kalmaz. Münafığı nasıl hani böyle uyuşturucu bulmada köpek kullanıyorlar ya eğitimli köpek, eğitimli köpek gibidir münafık. Tasmasından tutup bırakacaksın o sana bulur. Mesela münafığı da bulur, en azılı kafirleri bulur. En azılı İslam düşmanlarını bulur. Onu takip edeceksin. Onun her bulduğunu da ilimle, irfanla etkisiz hale getireceksin, kanunla hukukla etkisiz hale getireceksin. Müslüman için çok büyük bir kolaylıktır bu. Müslümana hadi ara bul desen bulamaz. Nasıl bulsun? Bulamaz. Münafığın akıl almaz yeteneği vardır. Onun için Müslüman münafığı köpek besler gibi beslemesi lazım işine yaraması için. Aman atayım demeyecek. Aman besleyeyim bana hizmet etsin diyecek. Takip edeceksin her gittiği yerde yakalarsın, her gittiği yerde yakalarsın. Münafık ahlakının ne kadar pislik olduğunu onun sayesinde görebilirsin. Mesela Müslümanlara hangi noktadan saldıracak oraları görebilirsin. Küfrün en azgınlarını onun sayesinde görebilirsin. Yani yapılan bütün stratejileri, her türlü oyunu falan da onun sayesinde görebilirsin. Çünkü o onlara hemen dahil olur. Delicesine böyle, şeytan nasıl böyle ateşe susuyor, cehenneme susuyor ya, cehennem de onlara susuyor onun gibidir münafık. İstediğin kadar kontrol et o yine delicesine gider münafıkları bulur, küfrü bulur, pislik adamları bulur. Senin onu izlemen bir şeyi değiştirmez. Orada Allah basiretini bağlar, ferasetini bağlar yani hani münafık ‘beni görüyorlar, ben bunu yapmayayım’ demez yine yapar. Ve oradan da yakalarsın. Onun için her Müslüman cemaatin münafığa ihtiyacı vardır. Ama tabii iyi değerlendirmek ve çok akıllı olmak lazım. Bediüzzaman bu konuyu çok detaylı anlatmış. Şeytani bir zekaya sahip olurlar, zekavet diyor, şeytani bir zekavete sahip olurlar diyor. Şeytaniyette pek mahir oluyorlar yani pislik yapmada, kahpelikte çok mahir oluyorlar. Onun için Müslüman hani bir an önce gitseydi değil de takip edip İslam karşıtlarını tespit edip gereken tedaviyi yapmaları gerekir.
Bediüzzaman diyor ki münafıklar için; “Münafık meçhul bir mahluktur” diyor bak “meçhul”, gizli bir mahluktur. “Düşman meçhul olduğu zaman daha zararlı olur, kandırıcı olursa daha habis olur” kandırıcı. Münafık sürekli yalan söyler, habis olur. “Aldatıcı olsa fesadı daha şiddetli olur.” Çok aldatıcıdır münafık. “Fesadı daha şiddetli olur” diyor. “İçeride olursa zararı daha azim olur.” Yani Müslümanların içinde olursa zararı daha azim olur. “Çünkü içteki düşman kuvveti dağıtır.” Çünkü istihbarat amaçlı olduğu için, Müslümanlar ne yapıyor ne ediyor, sürekli dışarı bilgi verir münafık. Yani en merkeze kadar bildirir. “Cesareti azaltır.” Zayıf Müslümanların cesaretini azaltıyor. “Dışarıdaki düşman ise bilakis asabiyeti şiddetlendirir” yani şevki şiddetlendirir “sağlamlığı artırır.” “Münafığın cinayet gibi olan suçu, İslam üzerine pek büyüktür.” Büyük bir suç işler münafık diyor. “İslam alemini zelzeleye maruz bırakan münafıklıktır.” Bütün İslam alemini zelzeleye, yani şu anki zelzeleye, çöküşe maruz bırakan dünya çapındaki münafıklıktır diyor. Tek sebebi bu diyor. Küfür değil diyor görüyor musun? Münafıklıktır. “Bunun içindir ki şanı pek büyük Kuran, münafıkları fazlaca ayıplamış ve çirkin bulmuştur. Üçüncüsü; ince alay, düzen, ikiyüzlülük, hile, yalan, riya gibi kötü ahlaklar münafıkta var. Kafirde o derece yoktur” diyor bak. İnce alay mesela münafıkta var. Çok ince oyun oynar. Mesela bir resim koyar oradan homoseksüel propagandası yapar ama çok gizli yapar sezdirmeden. Aleyhte ince oyunlar oynar ama çaktırmadan yapar. Yakalandığını anlarsa daha da ince yapar daha da titiz olur. Onun için bak Bediüzzaman “ince alay” diyor, ince oyunlar. Müslümanlarla ince ince alay etmek, düzen kurmak. Mesela münafıkta çok fazladır bu düzen kurmak. Bir pislik yapacağı vakit onun ön hazırlığını yapar, orta hazırlığını yapar, son hazırlığını yapar çok düzencidir yani kahpe bir yapısı vardır. İkiyüzlüdür; çok karaktersizdir mesela senin yanına gelir, güler yüzlü neşeli olur. Aşağı iner çirkef ve şarlatan, azgın olur. Sonra yukarı çıkar gayet güler yüzlü, sevecen, efendi bir görünüm alabilir. İkiyüzlü, yüzünü çok rahat kullanabilen bir mahluk, bir anda suratına çok iğrenç bir görüntü verebilir. Bir anda da masum bir görüntü verebilir. Münafığın özelliği. “Hilecidir münafık.” Hileci, sürekli hile peşindedir. Hile gıdasıdır münafığın. Sürekli Müslümanlara hile ve oyun. Gizlice yapar bunu. Yalan; çok fazla yalan söyler münafık ama kudurmuş gibi yalan söyler. Yani kaplumbağaya bindim dünya seyahatine çıktıma varıncaya kadar, yani azılı delidir münafık. Yani insanın gözünün içine baka baka yalan söyler münafık. Yalan söylediğini ispat edersen çirkeflik yapar, şirretlik yapar. O yalanını anlamazdan gelir o yüzden Müslümanlar. Riya; gösterişe çok meraklıdır münafık, çaktırmadan. Mesela tavrıyla, hareketleriyle, İngiliz derin devletinin propagandasını yapar. Ama çaktırmadan yapar kendince. Çok açık yapar bazen de. “Kötü ahlaklar münafıkta var. Kafirde o derece yoktur.” Mesela kafir buna gerek duymuyor direkt “Ben küfür içindeyim” diyor, öyle kalıyor adam, normal yaşıyor. “Ben karşıyım İslam’a” diyor. Gizlemiyor bir şeyi. Onun için kafirin cehennemdeki derecesi daha hafif oluyor. Münafığın çok ağırdır. “Dördüncüsü” diyor Bediüzzaman “çoğunlukla münafıklar şeytani bir zeka sahipleri olup daha hilekar daha oyuncu olurlar” diyor. Yani şeytan doğrudan hulul ettiği için beynine, vücuduna girdiği için şeytani bir zekaya sahip oluyor. Daha hilekar oluyor daha oyuncu oluyor. Mesela ağlar zırlar, pislik yapar. İşte kaçacağım göçeceğim der. Duracağım der. Zavallı gibi gösterir. Açmazda gibi gösterir. Bunalıma girmiş gibi gösterir. Akıl hastası gibi gösterebilir. Hastalanmış gibi gösterebilir. Çok seviyor gibi gösterebilir. Çok öfkeli gibi yapabilir. Her şeyi yapabilir. Onun için daha oyuncu olurlar, tiyatro oyuncusu gibidir. Oyuncu diyor Bediüzzaman. (İşaret-ül İcaz sayfa 83 ve 84)
MÜNAFIK TARTIŞMAYA MERAKLIDIR. İÇLERİNDEKİ HAYVANİ SALDIRGAN DUYGULARI TARTIŞMAK VE KAVGA İSTER. MÜSLÜMAN BU TARTIŞMADAN ISRARLA KAÇINMALI
Bediüzzaman diyor ki “evet” diyor “münafıkların ehemmiyetli” önemli ve “tecrübeli bir planı böyle her biri birer zabit” idareci “birer hakim hükmündeki eşhası” şahısları “müşterek” ortak bir meselede “birbirini tenkit etmek asabiyetini veren” bak “birbirini tenkit etmek asabiyetini veren sıkıntılı yerlerde toplattırır.” Azılı enaniyetli münafıkları biraraya getirir. Birbirleri ile tartıştırır diyor. Hakikaten kahvehanelerde orada burada bazen televizyon ekranlarında da Türkiye’nin en azılı münafıklarını biraraya getirip tartıştırıyorlar. Nasıl seçmecede buluyorlar. “ve onları boğuşturur” diyor “manevi kuvvetlerini dağıttırır” çünkü hiçbiri yenemiyor birbirini, her biri darmadağın oluyor. “sonra kuvvetleri kaybedenleri kolayca tokatlar” vurur. “Risale-i Nur şakirtleri “hillet” samimi arkadaşlık, “ve uhuvvet” kardeşlik “ ve fenafil ihvan” kardeşlerin birbirine fani olması mesleğinde gittiklerinden inşaAllah bu tecrübeli ve münafıkane planlarda akim ve neticesiz bırakacaklar” diyor. (Şualar sayfa 282)
Münafıklar tartışmak çok ister. Münafık hakikaten tartışma siteleri falan oluyor. Münafıklar köpek gibi oraya dalıyorlar kudurmuş gibi tartışıyorlar. Çok azgın oluyorlar. Yenişemiyorlar ama o hayvani saldırma hislerini orada tatmin etmeye çalışıyorlar ama orada da sinirleri iyice bozuluyor. Onun için münafıklar sık sık Müslümanlara musallat olmak isterler, tartışmak isterler münafıklar. Hep bir bahane ile kaçınsınlar. Yani münafıkta böyle delicesine ve mantıksız ahmakça bir tartışma ruhu vardır. Manyakça bir ruhtur. Mesela sen kapıdan çıktım dersin “Niye pencereden çıkmadın?” der. “Pencere ve kapının ne farkı var ki?” falan böyle zırvalar münafık. Çok azgın deli bir ruha sahiptir manyaktır münafık. Tam cemiyet mikrobudur. Onun için Müslüman böyle bir şeye eğer tecrübesiz ise müsaade ediyor bazen. Ama tecrübeliyse hiçbir şekilde müsaade etmemesi lazım. Çünkü onun manyak ruhu öyle bir saldırganlık içerisinde olur. Ve o bazen münafıklarla da karşılaşıyor kendi gibi onlarla da dalaşır köpek gibi. Çok hoşuna gider. Hani köpek dalaşıyor ya it dalaşı derler. Münafık dalaşı vardır öyle it dalaşı gibi. Hoşuna gider derken şeytani bir zevk verir onlara. Yani acıdan zevk alır. Izdıraptan sıkıntıdan zevk alır. O cehenneme yatkınlıklarından kaynaklanıyor. Cehennem onlar için Allah zaten şölen diyor. Onlara bir şölen hazırladım diyor. Bütün hayatı pislik içinde hep boğuşmak, savaşmak, mücadele etmek, tartışmak, yenmeye çalışmak, oyun oynamak, tuzak kurmak münafığın deli ruhunun bir gereğidir.
Münafığın diğer bir özelliği de vatanını sever gibi görünür ama vatandan nefret eder. Milletini seviyor gibi görünür ama milletinden nefret eder. Münafığın bu oyununa gelmemek lazım. Sen milliyetçi falan zannedersin çok alçaktır. Bilakis milletinden nefret eder. Homoseksüelliğe karşı olduğunu söyler ama homoseksüelliği çaktırmadan el altından sürekli destekler. İşte sembollerle, resimlerle, şiirlerle şununla bununla açıkça destekler. Çünkü alenen yapsa yakalanacak. Böyle çaktırmadan sezdirmeden el altından destekler. Homoseksüel felsefesi münafığın da felsefesi. Çünkü şeytana uyduğu için. İlk homoseksüel şeytandır. Lut kavmine güzel bir erkek görünümünde geliyor şeytan. İlk o zaman başladı zaten homoseksüellik, şeytanın ruhu homoseksüeldir. Zaten üslubuna baktığınızda o homoseksüel karakterini görürsünüz. Değil mi? O hırçın, o azgın, kontrolsüz ruh. Birçok homoseksüelin ruhunda bu vardır bu bilinir. Onun için münafık ben milliyetçiyim dediğinde inanmayacaksın. Milletinden nefret eder. Ben homoseksüelliğe karşıyım diyorsa inanmayacaksın destekliyordur. Her türlü sapıklığı destekler. Sırf homoseksüelliği değil. Her türlü sapıklığı destekler münafık. Ama çaktırmadan. Müslümanın içinde olduğu için nasıl yapsın açıkça yapmaz. Gizlice çaktırmadan yapar. Onun için İngiliz derin devletine hayran olmalarının nedeni Türk milletinden nefret etmelerinden kaynaklanıyor. Onlar Anglosakson ırkına hayrandırlar. Türk milletinden nefret ederler. Ama sorsan milliyetçiyim der. Yalandır yani oyun. Mesela Hz. Muhammed’i (sav) savunur ama nefret eder haşa. Hiç sevmez. Allah’ı savunur ama Allah’ı hiç sevmez münafık. Onun için hiç Allah’tan bahsedilmesini istemez. Allah’tan bahsedilen yerlerden kaçar. Bunalır sıkılır. Ama tabii Allah’ı sorsan seviyorum der. Ama Müslümanların arasında yaşayabilmek için buna ihtiyacı vardır. Yalnız kaldığında namazı asla kılmaz nefret eder namazdan. Abdestten nefret eder münafık. Yalnız iken hiçbir şekilde abdest almaz. Hiçbir şekilde namaz kılmaz.
Şah Abdülkadir Geylani, Kadiri tarikatının kurucusu bak diyor ki münafıklarla ilgili mübarek Abdulkadir Geylani Hazretleri “İçi bozuk münafık her işi güçlük ile yapar. Yani sürekli bir beladır yapmak istemez. İbadet faslına gelince ondan daha tembeli bulunmaz.” Münafık aslında namaz kılmaz, gören olursa kılar. Abdest almaz gören olursa abdest alır. Bakın bu çok önemlidir. Eğer gizlice tespit etme imkanı olsa hemen görülür bu. “Ondan daha tembeli bulunmaz. Şayet bir ibadet yapacak olsa dıştan zorlama ile yapar. İçten ise tam bir fesat halindedir” yani hiç istemez. “Bir türlü imanlı zümreye katılmak istemez” imanlı Müslümanlardan nefret eder münafık. Sadece onları lafa tutmak, onları boş işlerle meşgul etmek, rahatsız etmek için ister. Ama mümin de aklını kullanıp ona müsaade etmeyecek.