Riyakar bir insan, din ahlakının yaşandığı ortamlarda ibadet ve hayır işlerini açık olarak yaparak Allah'ın rızasından çok insanların rızasını arar. Onların beğenisini, takdirini kazanmaya ve menfaat elde etmeye çalışır.
Oysa Allah Kuran'da ibadet ve hayırların, yalnızca Allah rızası için yapıldığında bir değer kazanacağını bildirmektedir. Bu önemli gerçek Kuran`da şöyle haber verilmiştir:
"İnfak ettiklerinin kendilerinden kabulünü engelleyen şey, Allah'ı ve elçisini tanımamaları, namaza ancak isteksizce gelmeleri ve hoşlarına gitmiyorken infak etmeleridir." (Tevbe Suresi, 54)
Dünyada söyledikleri her şeyden sorumlu olduklarını ve ahirette bunlardan hesaba çekileceklerini unutarak sinsilik yapan, samimiyetsiz, riyakar insanlar, ahirette bu davranışlarını sürdürmeye güç bulamayacaklardır. Onlar buna yeltenseler dahi, Allah onların ikiyüzlü, samimiyetsiz, sahtekar tavırlarına imkan tanımayacak, onların ağızlarını mühürleyecek, kendilerini iradeleri dışında konuşturarak, onlar hakkındaki gerçekleri söylettirecektir Yüce Allah bu gerçeği şöyle bildirir:
"Bugün Biz onların ağızlarını mühürleriz; (günahtan ve sevaptan yana) kazandıklarını, elleri Bize söylemekte, ayakları (aleyhlerinde) şahitlik etmektedir." (Yasin Suresi, 65)
Dünya hayatında riyakar insanların ikiyüzlü davranışları her zaman yüzlerine vurulmaz. Kimi zaman bu davranışları fark edilmez, kimi zaman da tahammül edilir. Ancak insan gaflete düşüp bu tavrını uzun süre devam ettirmiş dahi olsa bu kötü tavırdan samimi bir niyetle vazgeçmek çok kolaydır.
Allah'ın sınırlarına uymayanlar, ikiyüzlülüğü alışkanlık haline getirenler, davranışlarını değiştirmedikleri sürece ahirette bu tavırlarından dolayı büyük bir pişmanlık duyacaklardır. Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav) de riyakarların kıyamet günü uğrayacakları sonu bir hadis-i şerifinde şöyle ifade etmiştir:
"Kim ibadetlerinde riyakarlık ederse, Allah onun riyakarlığının cezasını verir. Kim ibadetlerini gösteriş için halka işittirirse, Allah onun niyetini halka işittirir."(İbn-i Mace)
Yapmacık tavır sergileyen kişiler, her ortamda kendilerine maksimum fayda sağlayabilmek için, olduklarından çok farklı bir görünüm sergilerler ve bu zor duruma tahammül ederler.
Yapmacık tavır sergileyen kişilerin belirgin özelliklerinden diğerleri de şunlardır:
Saygı Anlayışları Değişkendir
Yapmacık tavır gösteren bir kişinin saygı anlayışı, yerine göre nezaketli davranmak ve çeşitli ortamlara göre kurallaştırılmış söz ve hareket kalıplarını suni bir tarzda uygulamaktır. Riyakar kişi, saygıyı zorla ve istemeden gösterir. Saygı göstermek zorunda olduğu anlara tahammül eder. Bu yüzden riyakar kişinin en rahat ettiği ortamlar, hiç kimseye saygı göstermek zorunda olmadığı ve gerçek karakterini rahatlıkla gösterebildiği ortamlardır. Bu tür ortamlarda kişinin üslubunun bozukluğu, ahlak anlayışının çarpıklığı, kişiler hakkındaki gerçek düşünceleri ve gerçek tavrı ortaya çıkar.
Mümin ise öncelikle Allah`a karşı derin bir saygı duyar. Nitekim Enbiya Suresi`nin 90. ayetinde peygamberler hakkında, "... Gerçekten onlar hayırlarda yarışırlardı, umarak ve korkarak Bize dua ederlerdi. Bize derin saygı gösterirlerdi" diye buyrulur. Saygı, başka ayetlerde de Allah`a duyulan içli korkunun (haşyet) bir parçası olarak ifade edilmektedir. Dolayısıyla müminin sahip olduğu saygının kaynağı, Allah`a duyduğu saygıdır. Diğer insanlara göstereceği saygı da, bu asıl saygının bir yansımasıdır.
Sürekli Olarak Yalan Söylerler
Bediüzzaman Said Nursi "Riyakarlık, fiili bir nevi yalancılıktır." diyerek riyakarlığın temelinde yalancılığın yattığını belirtir. Nitekim birine bir işini yaptırmak isteyen bir insan, ona suni iltifatlarda bulunur, güzel olmadığı halde güzel olduğunu, şık olmadığı halde şık olduğunu veya beceriksiz olduğu halde çok becerikli ve zeki olduğunu söyler. Bu yalanları söyleyen insanın, karşısındaki kişilere sevgisi, saygısı, bağlılığı yoktur. Ayrıca, bu tavırdaki insanların dürüst ve güvenilir olmadıkları da açıktır. Tüm bunlar tek bir kişinin beğenisini kazanarak ondan menfaat elde etme amacını taşır.
Oysa ki insana dünyada ve ahirette menfaat sağlayabilecek tek güç Allah'tır. İnsanların gözüne girmeye ve onların hoşnutluğunu kazanmaya çalışan bu kimseler, asıl olarak Allah`ın hoşnutluğunun kazanılması gerektiğini kavrayamazlar. Mümin ise hiçbir zaman insanları gözünde büyütüp, onları güç sahibi sanıp, onlardan menfaat umma gibi bir yanılgıya düşmez. Kaderinin ve geleceğinin ancak Allah'ın kontrolünde olduğunun şuurundadır.
İbadetlerinde Gösteriş Yaparlar
Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav), riyakarların ibadetlerindeki samimiyetsizliğin cezasını Allah`ın vereceğini bir hadis-i şerifinde şöyle ifade etmiştir:
"Kim ibadetlerinde riyakarlık ederse, Allah onun riyakarlığının cezasını verir. Kim ibadetlerini gösteriş için halka işittirirse, Allah onun niyetini halka işittirir." (İbn-i Mace)
İmam Gazali de ikiyüzlü insanlarla ilgili olarak şöyle söylemiştir:
"Kıyamet günü Allah kullarının en sefillerinin şunlara bu sözle, bunlara da şu sözle gelen ikiyüzlü kişilerin olduğunu göreceksiniz." (İmam Gazali, İhya'u Ulum'id-din, 3. Cilt, s.355; Buhari ve Müslim'den)
Allah'ın sınırlarına uymayanlar, ikiyüzlülüğü alışkanlık haline getirenler, davranışlarını değiştirmedikleri sürece ahirette bu tavırlarından dolayı büyük bir pişmanlık duyacaklardır. Allah Müslümanların güzel ahlaklarını bir ayette şöyle haber vermektedir:
"(Öyle) Adamlar ki, ne ticaret, ne alış-veriş onları Allah'ı zikretmekten, dosdoğru namazı kılmaktan ve zekatı vermekten 'tutkuya kaptırıp alıkoymaz'; onlar, kalplerin ve gözlerin inkılaba uğrayacağı (dehşetten allak bullak olacağı) günden korkarlar. Çünkü Allah, yaptıklarının en güzeliyle karşılık verecek ve onlara Kendi fazlından artıracaktır. Allah, dilediğini hesapsız rızıklandırır." (Nur Suresi, 37-38)