NTV "Dinozorlar Çağı" ismini taşıyan yeni bir dizi belgesel yayına koydu. Belgesellerde yaklaşık 65 milyon yıl önce ortadan kalktığı düşünülen dinozorlar konu ediliyordu. Bilgisayar animasyonlarıyla canlandırılan dinozor türleri doğal yaşam alanlarında tasvir ediliyor ve bu canlıların yaşamlarına dair bilgiler veriliyordu.
NTV "Dinozorlar Çağı" ismini taşıyan yeni bir dizi belgesel yayına koydu. Belgesellerde yaklaşık 65 milyon yıl önce ortadan kalktığı düşünülen dinozorlar konu ediliyordu. Bilgisayar animasyonlarıyla canlandırılan dinozor türleri doğal yaşam alanlarında tasvir ediliyor ve bu canlıların yaşamlarına dair bilgiler veriliyordu.
Belgeselin bu bölümünde "Pterosaur" olarak bilinen uçan sürüngenlerin beyni ile dinozorların soyu tükendikten sonra canlı çeşitlerinde görülen çeşitlilik hakkında evrimci yanılgılar ortaya kondu.
Kanat genişlikleri 13 metreyi bulan ve kanatlarında tüyler yerine ince kas lifleriyle örülmüş zarlara sahip olan Pterosaurların nispeten küçük beyinlere sahip olduğu anlatıldıktan sonra Texas Tech Üniversitesi"nden Sankar Chatterjee isimli araştırmacının yorumlarına yer verildi.
Chatterjee, Pterosaurların yaşadığı deniz kıyılarında iki boyutlu görüntülerle muhatap olduklarını, üç boyutlu görüntüye ihtiyaç duymadıkları için beyinlerinin küçük kaldığını iddia etti. Ancak Chatterjee bunu destekleyebilecek herhangi bilimsel bir kanıt getirmiyordu. Dahası, iddialarını dayandırdığı mantık bir kısır döngüden ibaretti.
Chatterjee Pterosaurların beyinlerinin iki boyutlu dünyaya uygun olarak küçük olduğunu bu yüzden büyümediklerini iddia ediyordu. Görüldüğü gibi Chatterjee"nin cümlesinde evrime dayandırılabilecek herhangi bir değişim yoktur. Ortada sadece küçük bir beyin vardır. Ancak Chatterjee bu küçük beynin ortam nedeniyle küçük kaldığını belirtmekle, beynin bazı ortamlara göre irileşip evrimleşeceği izlenimini uyandırmaya çalışmaktadır.
Bu izlenim evrime bir destek sağlamaz, çünkü bu mantığa göre herhangi birisi, örneğin, antilopların boyun uzunluklarının dallara erişmede yeterli olduğunu, bu yüzden uzayıp evrimleşmediğini söyleyebilir. Her iki örnekte (Pterosaur beyni ile antilop boynu) evrimden söz ediliyor olmasına karşın "evrimsizlik" sözkonusudur. Ortada biyolojik bir değişim yoktur, aksine durağanlık vardır. Dolayısıyla bunların evrimle bağdaştırılması tutarsızdır.
Kaldı ki ortada canlılarda olumlu anlamda değişim (yani evrim) oluşturacak bir mekanizma da yoktur. Bir evrim mekanizması olarak öne sürülen mutasyonlar etkili oldukları zaman daima zararlıdırlar ve komplekslikte artış meydana getiremezler. Kısacası mutasyonların canlıya yeni organ veya özellikler kazandırması sözkonusu değildir ve Pterosaurların beyninin ortam değişse evrimleşebileceği gibi bir izlenim vermenin bilimsel bir temeli yoktur. NTV"de yayınlanan bu ifadeler Darwinizm"i körükörüne benimsemiş bir bilim adamının spekülasyonlarından ibarettir.
Programın sonunda dinozorların soylarının tükenişi anlatılmakta ve daha sonra yeryüzüne memelilerin hakim olduğu ifade edilmektedir. NTV, küçük fare benzeri bir canlı göstererek tüm memelilerin bundan evrimleşeceği, bunlar arasından birinin de (yani insanın) Ay"a gidip dinozorların neden ortadan kalktığı hakkında araştırmalar yapacağı gibi fantastik bir evrim masalı ortaya koymaktadır. NTV"nin fantastik masallarla geçiştirmeye çalıştığı memelilerin kökeni konusu, gerçekte evrim teorisine en büyük darbelerden birini vurur. Memelilerin kökeni evrimcilerin iddialarıyla hiçbir şekilde açıklanamaz.
İlgili yazılar: