Sahabe-i Kiram, Mekke`den Medine`ye hicret ederken, Medine`de hicret etmiş kardeşlerini karşılarken, sıcak savaşlarda çarpışırken, müşriklerin işkence ve baskılarına maruz kalırken, mallarını infak ederken tarih boyunca tüm iman edenlere örnek olacak üstün fedakarlıklar göstermişlerdir. Örneğin, kendi çarpık mantıklarına göre bir din arayışında olanlar, hem kendileri mallarını infak etmekten şiddetle kaçınmış, hem de diğer Müslümanlara infak etmemeyi telkin etmişlerdir. Kuran`da söz konusu kişilerin bu ahlaksızlıkları şu şekilde bildirilmiştir:
Onlar ki: ``Allah`ın Resulü yanında bulunanlara hiçbir infak (harcama)da bulunmayın, sonunda dağılıp gitsinler,`` derler. Oysa göklerin ve yerin hazineleri Allah`ındır. Ancak münafıklar kavramıyorlar. (Münafikun Suresi, 7)
Sahabe-i Kiram ise, malın ve mülkün tek sahibinin Allah olduğunun bilinciyle, tüm imkanlarını Allah yolunda seferber etmişlerdir. Bu mübarek insanlardan biri de Hz. Ebubekir`dir. Tarihi kaynaklarda Hz. Ebubekir`in, Müslümanların güçlenmesi ve İslamiyet`in yayılması için, belki de desteğe en çok ihtiyaç olan bu dönemde sahip olduğu tüm malını büyük bir şevk ve istekle infak ettiği anlatılmaktadır:
Hz. Ebubekir, hazerde (barış zamanlarında) ve seferde Resulullah (sav)'dan hiç ayrılmadı. Ona her zaman arkadaşlık etti. Her zaman, malını, canını feda etmeye hazır halde yanında beklerdi... Tebük Savaşında, Resulullah (sav), herkesin yardım yapmasını emir buyurunca, herkes malının bir kısmını getirip verdi. Sonra Hz. Ebubekir de malını getirip teslim etti. Peygamber Efendimiz (sav) Hz. Ebubekir'e dönüp sordu:
- Ya Ebubekir, sen evine ne bıraktın?
- Ya Resulullah, evime birşey bırakmadım. Tamamını buraya getirdim. Onlara Allah ve Resulü'nü bıraktım. (Muhammed Yusuf Kandehlevi, Hayatü`s Sahabe, Hz. Muhammed ve Ashabının Yaşadığı İslami Hayat, Cilt 1, Sentez Neşriyat, Temel Eserler Serisi: 2/1, s. 410)
Peygamberimiz (sav) ve sahabenin hayatında gerçek İslam ahlakının nasıl olması gerektiğine dair daha pek çok örnek vardır. Samimi kalple iman eden Müslümanların da kendilerine Hz. Muhammed (sav) ve onun sadık takipçilerini örnek almaları gerekir. (Muhammed Yusuf Kandehlevi, Hayatü`s Sahabe, Hz. Muhammed ve Ashabının Yaşadığı İslami Hayat, Cilt 1, Sentez Neşriyat, Temel Eserler Serisi: 2/1, s. 410)