Dünya hayatı yalnızca bir oyun ve bir oyalanmadan başkası değildir. Korkup-sakınmakta olanlar için ahiret yurdu gerçekten daha hayırlıdır. Yine de akıl erdirmeyecek misiniz? (En’am Suresi, 32)
"Sizin ölüler diyarına varmanız ve orada yaptıklarınıza karşılık rehin olarak kalmanız yakındır. Sizi de kabir kucaklayacak... Ahiret için çalışmadan ahireti uman, uzun emellerin peşinde koşup tevbeyi geciktiren, dünyayı sevmeyen kişilerin diliyle dünyadan bahsettiği halde dünyayı sevenler gibi çalışan, kendisine verilince doymayan, verilmeyince sızlanan kimselerden olmayın." (İbn-i Mace)
“Kuran ve hadis dersleri yapıyoruz. Onları tekrar topluma kazandırmaya çalışıyorum. Yüreklerine merhamet kazımaya çalışıyorum. Tekrar eski suçlarına geri dönmemeleri için dinden referansla konuşuyorum. Bir mahkum vardı yaşlıca, hapishaneye girdikten sonra Müslüman olmuş. Eşi ve yedi çocuğu var. Önce eşi sonra çocukları ve torunları Müslüman oldu. Yani hapishanede Müslüman olmasından sonra 49 kişiye vesile olmuş.”
“İslam gerçekten fıtrat dini. İslam’ın mesajı cazip geliyor ve içeride vicdanlarıyla baş başa kalan insanlar bu mesajı algılama imkanı buluyorlar. Bu insanlar tutsak da olsa dışarıdaki toplum zindanına nazaran ruhen daha özgürler. Mahkumlar Kuran okuyup, Arapça çalışıyorlar. İçeride teheccüd namazı (gece namazı) kılan onlarca insan var. On günde bir hatim yapanlar bile var”
Andolsun, onlara (kendilerini şirkten ve bozulmalardan) caydırıp vazgeçirtecek nice haberler geldi. (Ki her biri) Doruğunda-olgunlaşmış hikmettir. (Kamer Suresi, 4-5)
Ey iman edenler, hepiniz topluca "barış ve güvenliğe (Silm'e, İslam'a) girin ve şeytanın adımlarını izlemeyin. Çünkü o, size apaçık bir düşmandır. (Bakara Suresi, 208)
“Allah, yedi göğü ve yerden de onların benzerini yarattı. Emir, bunların arasında durmadan iner; sizin gerçekten Allah'ın her şeye güç yetirdiğini ve gerçekten Allah'ın ilmiyle her şeyi kuşattığını bilmeniz, öğrenmeniz için.” (Talak Suresi, 12)
Musa ile otuz gece için sözleştik ve ona bir on daha ekledik. Böylece Rabbinin belirlediği süre, kırk geceye tamamlandı. Musa, kardeşi Harun’a “Kavmimde benim yerime geç, ıslah et ve bozguncuların yolunu tutma” dedi. (Araf Suresi, 142)
"De ki: Sabahın Rabbine sığınırım. Yarattığı şeylerin şerrinden, karanlığı çöktüğü zaman gecenin şerrinden, düğümlere üfüren-kadınların şerrinden ve hased ettiği zaman, hasetçinin şerrinden." (Felak Suresi, 1-5)
Dönem: Mezozoik zaman, Kretase dönemi Yaş: 95 milyon yıl Bölge: Lübnan |
Ne Demişti Çay TV, 23 Temmuz 2008 Adnan Oktar: Bizim milletimiz sadece huzur ister. Huzur, sevgi, barış ve kardeşlik. Yarım ekmek getirin, az bir şeyde yanında peynir olsun bizim milletimiz onunla yetinir ama ona bol bol yiyecek getirin, bol bol maddi imkan sağlayın ama huzuru ortadan kaldırsanız bunu istemez. Hükümetlerin en acil görevi huzurdur. Yani millete huzur getirmek bu da demokrasiyle barışla ve kardeşlik inancıyla olur. Bunun üzerinde durmak lazım. Bizim milletimiz çok ekonomik sıkıntılardan badirelerden geçmiştir. Hiçbir şekilde ne ahlakından ödün vermiştir, ne kişiliğinden ödün vermiştir. Ayrıca ekonomik yönden de güçlenmeye doğru gidiyoruz. Yani Türk İslam Birliği içerisinde çok çok zengin olacak Türkiye. Önümüzdeki günler içinde çok çok zengin olacak. Adnan Oktar: Bizim milletimiz zaten Türk İslam Birliği olsun da zengin olalım rahat olalım düşüncesinde değil. Bizim milletimiz huzur arar, sevgi arar, güzellik arar, maneviyat arar. İnsani bağlantıların güzel olmasını ister. Neşe ister. Sevinç ister. Ona yarım ekmek ver biraz da peynir ver benim milletime yeter. O hırsı yoktur, sevgi hırsı vardır. Muhabbet, dostluk, arkadaşlık hırsı vardır. Türk İslam Birliği getireceği nimetler içerisinde en önde gelen şey manevi yapımızdaki mükemmelliktir. Bu bize zenginlik getirecektir. Dolayısıyla tabi ki insana yatırım yapılacaktır. Ama insana yatırımı istemeyen ateist siyonistler var, masonlar var ve komünistlerden de masonlarla bağlantılı olan komünistlerden bayağı bir insan var. Yani ters yönde, ters kafada tavır koyan. Ne Oldu TRT, 26 Nisan 2009 Konuşmasında belediye başkanlarına da seslenen Erdoğan, "Ulaşılmaz başkan olursanız bunun hesabını milletten önce biz sorarız. Gurura, kibre, şöhrete, makam sevdasına, ihtirasa kapılırsanız bunun hesabını önce biz sorarız. AK Partili belediye başkanları kimsesizlerin kimsesi, sessiz yığınların sesi olmak zorundadır. Zira, yönetim bizim işimiz, adalet bizim şiarımız. İnsana hizmet etmek insanı yüceltmek bizim amacımız" diye konuştu. AK Parti'nin temsil ettiği davanın Türkiye büyüklüğünde bir dava olduğunu belirten Erdoğan, şöyle konuştu: "Bu davaya gönül verenler, bu kadroda yer alanlar, hiçbir zaman marjinal siyaset anlayışlarına tenezzül etmezler. Türkiye büyüklüğünde düşünmek, bize oy verse de vermese de Türkiye Cumhuriyeti'nin istisnasız bütün vatandaşlarını kucaklamaya mecburdur. Ayrımcılık yapanların, adalet yerine imtiyaz isteyenlerin, kendisi gibi düşünmeyenlerin, çoğulcu demokrasiyi, tek bir ideolojilerin izanı altına almak isteyenlerin AK Parti siyasetinde yeri yoktur, olamaz. Bu kervanda yer alanlar hukuka, millete karşı mesuldür, mahşeri vicdana karşı mesuldür. Hiçbir makam ve mevki, hiçbirimize baki değildir. Öyleyse halka hesap veren, açık, şeffaf bir yönetim sergilemek durumundayız. |
Ey iman edenler size rızık olarak verdiklerimizin temiz olanlarından yiyin ve yalnızca O'na kulluk ediyorsanız, (yine yalnızca) Allah'a şükredin. (Bakara Suresi,172)