İngiliz New Scientist dergisinde yer alan bir iddia yerli basınımızda geniş yankı buldu. 7 Şubat günü birçok gazete, tamaman hayal ürünü olmasına rağmen, bu iddiaya sayfalarında kanıtlanmış bir gerçek gibi yer verdi. Haberlerde Christian Straus isimli evrimci araştırmacının bir spekülasyonu aktarılıyordu: Straus, insanlarda hıçkırığın, evrimden kalma bir özellik olduğunu ileri sürüyordu. Kurbağalardaki solunum şekliyle hıçkırık arasında benzerlik olduğunu iddia ediyor ve bunun belki de 370 milyon yıl öncesinden bu yana insana kadar ulaşan bir özellik olduğunu öne sürüyordu. Ancak Straus, bu iddiasına kanıt olabilecek tek bir bulgu bile ortaya koymuyor, sadece ‘olabilir’ şeklinde spekülasyon yapıyordu. Nitekim Pennsylvania Üniversitesi Solunum Nörobiyolojisi bölümünden Allan Pack, böyle bir iddianın kanıtlanmasının çok zor olduğunu belirtiyordu . (1)
Görüldüğü gibi ileri sürülen söz konusu iddia, evrim teorisi adına bir kanıt değildir. Sadece, evrim teorisini önceden tartışmasız olarak kabul etmiş bir takım insanların, bu teori uyarınca doğaya bakarak fikir jimnastiğinde bulunmalarından — diğer bir ifadeyle spekülasyon yapmalarından — ibarettir. Bu gibi spekülasyonların ise bir değeri yoktur, çünkü bunların çıkış noktası olan evrim teorisinin bir geçerliliği bulunmaktadır.
Türkiye"deki bazı medya kuruluşlarının bu gibi spekülasyonları hiç sorgulamadan, hem de bir de kanıtlanmış birer gerçek gibi aktarmaları ise, yüzeysellik, bilgisizlik ve ön yargı gösterisinden başka bir şey değildir. Bu gazetelerdeki haberler incelendiğinde sansasyon uyandırıcı üslup kolayca dikkat çekmektedir. Başlıklarda göze çarpan ‘ata yadigarı’, ‘miras’ gibi tanımlamalar bunun göstergesidir:
Milliyet, "Hıçkırık Miras Kaldı"
Vatan, "Hıçkırık Kurbağdan Miras Kalmış"
Posta, "Hıçkırık ‘Ata’ Yadigarı Olabilir"
Hürriyet, "Hıçkırık Kuyruklu Kurbağadan Miras"
Güneş, "Hıçkırık Bize Miras mı?"
Tercüman, "Hıçkırık İlkel Nefes Alma Şekli"
Radikal, "Hıçkırık Evrim Mirası"
Görüldüğü gibi haberin gazetelerde bulduğu yankı oldukça abartılıdır. Straus iddiasını kanıtlayacak tek bir kanıt bile ortaya koymamış, bu iddia başka bilim adamlarınca kabul görmemiş olmasına rağmen evrimi ispatlayan bir gerçekmiş gibi gazete sayfalarına taşınmıştır.
Söz konusu "hıçkırık" haberleri, pek çok benzeri haberin bir örneğidir sadece. Ülkemizdeki birçok gazete evrimle ilgili haberler dahil olmak üzere iddiaların bilimsel arka planını araştırmaksızın konuyu kolayca sayfalarına taşıyabilmektedirler. Yakın bir zaman içinde gazetelerde rastladığımız "Atalarımız Mikrop Çıktı", "Meğer Mars’tan Gelmişiz" "Uçtu Uçtu Dinozor Uçtu", " İnsanın Büyük Büyük Dedesi Karıncayiyen Çıktı" gibi başlıklar aynı sansasyonel gazeteciliğin ürünleridir. Bu gazeteler modern bilimin evrim teorisini çürüttüğü gerçeğini göz ardı etmekte ve hiçbir bilimsel değeri olmayan evrim gaflarını gerçekmiş gibi yansıtmaktadırlar.
Söz konusu gazetelere, ajanslarda geçen her evrim spekülasyonunu "evrim kanıtı" olarak sunmaktan ve böylece kendilerini bilgisiz, yüzeysel ve ön yargılı meyda kuruluşları gibi göstermekten vazgeçmelerini tavsiye ediyoruz