Cumhuriyet Bilim Teknik dergisinin 7 Ağustos 2004 tarihli sayısında "Zekâmızı, "sınırlı zeki" ve başarısız insanlara borçluyuz!" başlıklı bir yazı yayınlandı. Yazıda insan zekasının evrimle ortaya çıktığı öne sürülüyor, insan zekasının gelişimine dair evrimci varsayımlar ortaya konuyordu. Yaratıcılık yeteneğinden ‘evrimin lokomotifi’ ve ‘evrimin büyük piyangosu’ olarak söz edilen yazıda, "insan zekasının gelişimine dair sosyal zeka varsayımı", "ekolojik zeka kuramı" gibi sadece spekülasyona dayalı evrimci yaklaşımlar tanıtılıyordu.
İnsan zekasını evrimci bir bakış açısından açıklama iddiasındaki bu yazı, hiçbir bilimsel dayanağa sahip değildir. Evrimciler, materyalizme bağlılıkları dolayısıyla insan aklının evrimle ortaya çıktığını bir dogma olarak savunmakta, canlılar aleminde gördükleri bilmeye, kavramaya dair yetenekleri bu doğrultuda yorumlamaktadırlar. Bilinmelidir ki, bu yorumlar tamamen hayalgücüne dayalı spekülasyonlardır ve asla bilimsel kanıt yerine geçmezler. Evrimcilerin kendi felsefi kanaatlerini bilimsel bir görünümde sunduğu bu gibi yazılar, gerçekte birer aldatmacadan ibarettir.
Evrimciler, sözde bilimsel açıklamalarını, herşeyin doğayla sınırlı olduğunu savunan naturalist felsefeye dayandırmaktadırlar. Zekanın evrimi gibi kendi ön yargılarından ürettikleri kavramlarla ve hayali spekülasyonlarla, insan aklını da bu şekilde açıklamış oldukları izlenimini vermeye çalışmaktadırlar. Oysa bunu yaparken çok önemli bir noktayı okurlarının gözlerinden gizleyerek onları yanıltmayı amaçlamaktadırlar.
Bu iddiaların tümü temelinden çürüktür, çünkü insan aklı maddeye indirgenemez niteliğe sahiptir ve dolayısıyla sadece maddesel etkileşimlerin ürünü olduğu savunulan evrimsel bir süreçle gerçekte açıklanamaz.
Bu konuyu açıklayan bir yazımız için bakınız İNSAN AKLININ EVRİMİ PROPAGANDASI NİYE ÇÜRÜKTÜR?